Sivil Toplumda ‘Verdiğimiz Kadar Zenginiz’ Felsefesiyle Hareket Eden Bir Aktör: Nef Vakfı
Yürüttüğü faaliyetlerin görünür kılmaktan ziyade etkinliğine öncelik veren Nef Vakfı, Nef’in şirket felsefesine uygun olarak “İnanıyoruz ki…verdiğimiz kadar zenginiz, varlığımız kadar değil” anlayışıyla ve sahip olduğu her şeyi paylaşma sorumluluğu taşıdığı bilinciyle hareket ediyor. Nef Vakfı, kurulduğu günden bu yana 200 binden fazla insanın hayatına dokundu.
Çeşitli sivil aktör ile iş birlikleri geliştirerek birçok projeyi hayata geçiren Nef Vafkı, pandemiyle mücadeleye destek amacıyla Pandemi Danışma Heyeti kurdu ve 21 Mart’tan itibaren ihtiyaç duyulan malzemelerin üretimine başladı. Pandemi Aksiyon Planı ve yürütülen projeler kapsamında, İhtiyaç Haritası ile ortak ‘BirlikteKart’ı hayata geçirdi. 3 Boyutlu Destek Hareketi ile çalışarak Bizbirlikteyiz sloganını kullanan Vakıf, pandemide sağlık çalışanlarına koruma siperliği, entübasyon kabini ve solunum filtresi gibi 540 bine yakın malzemeyi 81 ilde 282 hastaneye teslim etti. Kapılarının diğer tüm STK’lara, şirketlere ve bireysel gönüllülere açık olduğunu söyleyen Nef Vakfı, iyiliğin bulaşıcı olduğuna inanıyor ve her türlü iş birliğini destekliyor.
Nef Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur ve Nef Vakfı Sosyal Hizmetler Koordinatörü Ercüment Arabacı ile vakfın kuruluş felsefesini, sivil topluma bakışını ve farklı alanlarda hayata geçirdikleri projeleri konuştuk.
Nef Vakfı neden kuruldu? Misyonunuz nedir? Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Bundan yaklaşık 10 yıl önce, Nef’i kurarken, kendimize bir söz verdik. “Dokunduğumuz herkese ve her şeye yeni bir nefes vermek…” Şirketimizin adı bu felsefeyle konuldu. Nefes gibi can veren ve yaşamın vazgeçilmezi haline gelen işler yapmak için yola çıktık. Varoluş amacımızı sosyal bir şirket olmak, topluma katkı sağlamak olarak tanımlamaktan, bu geçen 10 yıl içinde gurur duyduğumuzu söyleyebilirim. Sosyal bilinç odaklı modelimiz ile sosyal sorumluluğu, şirketimizin ana faaliyet alanı olarak konumlandırdık. Bu kapsamda ilk günden bugüne dağıtılabilir kârımızın yarısından çok daha fazlasını sosyal sorumluluk projelerine ayırdık ve ayırmaya devam ediyoruz.
İnsanlara, sektörümüze ve topluma değer katabilmek için yaptığımız tüm çalışmaları ise 2015 yılında Nef Vakfı çatısı altında bütünleştirdik. Vakıf, aynı zamanda çıktığımız yolda bize katılmak isteyen gönüllülerle buluşmamızı da sağladı. Nef Vakfı olarak “iyilik” kapsamında bugüne kadar sayısız projeye imza atmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
Kurulduğumuz günden bu yana yüzlerce aileye geçim desteği, öğrencilere ise burs imkânı sunduk. Ülkemize bağışladığımız okullar, kalıcı eserler, şehir planlama çalışmaları, ihtiyaç sahibi kadınlara yönelik Hay Atölye projesi ve engellilerin yaşamını kolaylaştıran projeler odağımızda olmaya devam ediyor.
Sahip Olduğunu Paylaşmakla Yükümlü Olma
Nef Vakfı’nın çok farklı başlıklarda, çok çeşitli ve özgün projeleri var. Kısaca bize projelerinizden bahseder misiniz?
Sahip olduğumuz her şeyi paylaşma sorumluluğuyla bugüne kadar 200 binden fazla insanın hayatına dokunduk. Şu ana kadar “Ailelere Nefes” adı altında 52.940 aileye, “Öğrencilere Nefes” adı altında 32.738 öğrenciye, “Kadınlara Nefes” adı altında 14.321 kadına, “Öğretmenlere Nefes” adı altında 2.500 öğretmene ulaştık. “Evlere Nefes” ile sadece 2017 yılında 60 eve nefes olduk. “Afrika’ya Nefes” ile 80.000 insanın hayatına dokunurken, “Çocuklara Nefes” ile 70 okula binin üzerinde bilim kiti bağışladık. 30 Adet anaokulu ve ilkokulu da tamamlayarak Milli Eğitim Bakanlığı’mıza teslim ettik. Halihazırda 3 adet daha okulumuzun yapımı devam ediyor. Üç yılda 18 projeyle topluma, evlere, çocuklara, engellilere, kadınlara nefes olurken, sektörde örnek olan bir iyilik hareketi başlatmanın da ayrıca mutluluğunu yaşıyoruz.
Nef Vakfı çatısı altında bugüne kadar aldığımız her nefesi vermek, sahip olduğumuzu paylaşmakla yükümlü olduğumuza inandık. Nef Vakfı’nın bugünlere gelmesini sağlayan bu inancı devam ettirerek, hayatına dokunabildiğimiz insan sayısını artırmak ve dokunduğumuz hayatlarda kalıcı fayda sağlamak üzere projeler üretmeye devam edeceğiz.
Şirketlerden Sosyal Bir Amaca Hizmet Etme Beklentisi
Bildiğimiz anlamda sivil toplum kuruluşlarından bir ölçüde farklı bir duruşunuz olabilir mi? Nef Vakfı’nın sivil topluma yaklaşımından bahseder misiniz?
Bugün dünyada, özellikle küresel ekonomide artık farklı bir şey konuşuyoruz. Bunun örneklerini, kamu ya da özel sektör fark etmez, ekonominin hemen hemen tüm alanlarında görüyoruz. Toplumun artık özel şirketlerden beklentisi, para kazanması, başarılı olması, kaliteli üretim yapmasının ötesinde… Hepimizin tüketici olarak beklentisi, şirketlerin aynı zamanda sosyal bir amaca hizmet etmesi.
Dünyayı daha “gönüllü”, daha yaşanılabilir bir yer kılmak için dünyada ve ülkemizde elini taşın altına koyan insanlar var; ve onların yazdıkları “iyi hikayeler” var. Birleşmiş Milletler 2018 Dünya Gönüllülük Raporu’na göre dünyadaki gönüllü sayısı bugün bir milyarı aşmış bulunuyor. Bir milyardan çok insan, bir o kadar hikâye anlamına geliyor.
Türkiye’nin Türk halkının “iyilik” söz konusu olduğunda, kültürümüzden, köklerimizden gelen bir potansiyeli olduğuna inanıyoruz. Biz bu konuda çok zengin bir birikime sahibiz. Ama ne yazık ki, kurumsal dünyada da bireysel olarak da iyilik çoğu zaman para desteği vermekle sınırlı kalıyor; yanlış anlaşılıyor. O nedenle “gönüllülük” söz konusu olduğunda, üzülerek söylüyoruz ki Türkiye halen dünya ortalamalarının çok gerisinde, listelerin altında kalıyor.
Bu kadar farklı başlıkta proje yürütürken kaynak sorunu yaşıyor musunuz?
Vakfımız, kendi ekibinin yanı sıra Nef çalışanlarının gönüllü katılımı ve desteğini de düşünürsek, oldukça zengin gönüllerle dolu bir kadroya sahip. İnsanı odağımıza alarak başlattığımız bu harekete yönelik en büyük amacımız, her çalışanımızı bir şekilde bu dayanışmaya davet etmek, kalıcı mutluluğu ve insan hayatına dokunmanın verdiği gururu hep birlikte yaşamak. Nef olarak dağıtılabilir kârımızın minimum yüzde 51’ini Nef Vakfı’na bağışlıyoruz. Vakfımızın gönüllüleri ve bağışçılarının değerli katkılarıyla birlikte, Nef tarafından bağışlanan tutar ile tüm projelerimizi hayata geçiriyoruz.
Web sayfanızda 3 binden fazla gönüllünüz olduğu yazıyor? Gönüllüleriniz kimlerden oluşuyor ve hangi alanlarda gönüllük yapıyor?
Nef Vakfı, yardımlaşmaya gönül veren her yaştan insandan oluşuyor. Yardım ve dayanışmalarımızı çekirdek yönetimimiz organize ediyor. Elbette bizi biz yapan bazı değerlerimiz ve ilkelerimiz var. Birlikte çalıştığımız insanlarla ve kurumlarla ortaklıklar kurarak projeler geliştiriyoruz ve bu dayanışmaya ortak olmak diyoruz.
Keşfetmek ilkemizle, değerlerin keşfedilmesine ve hayata daha farklı bakılmasına katkı sağlıyoruz. Bir diğer ilkemiz ise buluşturmak. Toplumun farklı kesimlerini bir araya getirerek ihtiyaçlarına köprü oluyoruz.
Nef Vakfı’nın Pandemi Aksiyon Planı : “BirizBirlikteyiz”
Nef Vakfı’nın Pandemi Aksiyon Planı’ndan ve yürüttüğünüz projelerden bahseder misiniz? Salgınla mücadele kapsamında nasıl bir strateji izliyorsunuz?
Nef Vakfı olarak, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisini gösteren pandemiyle mücadele kapsamında ivedilikle harekete geçtik. Türkiye’de ilk vakanın tespit edildiği hafta çalışmalara başlayarak, alanında uzman hocalardan, endüstriyel tasarımcılardan, malzeme ve mekatronik mühendislerinden oluşan Nef Vakfı Pandemi Danışma Heyeti’ni kurduk. Koruma siperliği, entübasyon kabini, numune alma kabini, dezenfeksiyon istasyonu, antibakteriyel tulum ve önlük üretimi gerçekleştirdik. 82 ilde 600’den fazla hastaneye 1 milyondan fazla ürün tedariki sağladık.
Pandemi çalışmalarınızı etkiledi mi? Korona günlerinde yürüttüğünüz projelerde aksama ya da ertelemeye gittiniz mi?
Pandemi, ülkemizde etkisini göstermeye başladığı an Nef Vakfı olarak acilen bir Salgınla Mücadele Aksiyon planı hazırladık ve çalışmalarımıza bu doğrultuda yön vermeye başladık. Hali hazırda devam eden tüm sosyal sorumluluk projelerimizin önüne salgınla mücadeleyi aldık. Bu doğrultuda tüm enerjimizi ve emeğimizi hastanelere ve sağlık çalışanlarına nefes olmaya adadık. “BirizBirlikteyiz” sloganıyla herkese çağrıda bulunduk. Gönüllü olarak çıktığımız bu yolda, bize ihtiyacı olan herkese ulaşmaya devam edeceğiz.
Nef Vakfı , ‘İyi’ Hikayelerin Peşinde Olan ve Her türlü İşbirliğine Açık
Türkiye’de sivil toplum çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Diğer sivil toplum kuruluşlarıyla ve kamu kurumlarıyla iş birliklerinizden bahseder misiniz?
Biz “iyi” olmayı, fark etmek, fark yaratmak, dert ile dertlenmekle özdeşleştiriyoruz. Bu, kültürler, dinler, diller üstü bir kavram. Ancak sorunları yüreğinde hissedenlerin, bu sorunları çözmek için fark yaratanların iyi hikayeler yazdığını gördük.
Nef Vakfı olarak işte tam da bu iyi hikayelerin peşindeyiz. Bu kapsamda kapımız diğer tüm STK’lara, şirketlere ve bireysel gönüllülere açık. İyiliğin bulaşıcı olduğuna inanıyor, bu kapsamda yapılan her türlü iş birliğini destekliyoruz. Çünkü inanıyoruz ki başkalarını düşünerek yapacağımız en ufak bir hareket, atacağımız çok küçük bir adım dahi; toplumları, insanlığı ve dünyayı değiştirebilecek.
Bu kapsamda ülkemizin önemli STK’larıyla ortak hareket ettiğimiz birçok proje bulunuyor. Yakın zamanda gerçekleştirdiğimiz en anlamlı iş birlikleri arasında, “Fark Yaratan ve İlham Veren Kadınlar” projesi yer alıyor. Nef Vakfı olarak sponsor olduğumuz bu ortaklığın amacı, güçlü ve kariyerinde önemli yerlere gelmiş 8 kadının “geleceğin kadınlarına” ilham vermesi ve kız çocuklarının eğitimi için farkındalık yaratmasıydı. Betty Mazalto önderliğinde başlatılan ve sosyal sorumluluk ayağında Koruncuk Vakfı’nın yer aldığı bu projeye, Ayşe Arman, Tuvana Büyükçınar, Burcu Esmersoy, İrem Yargıcı, İrem Kınay, Nur Bilen Yavuzer, Serra Türker, Gamze Cizreli gibi isimler de katıldı.
Yine yakın zamanda Nef Vakfı ve İhtiyaç Haritası’nın ortak projesi olarak ‘BirlikteKart’ı devreye aldık. Amaç pandeminin yaşandığı bu dönemde dar gelirli ailelerimize umut olmak; onların ihtiyaçlarını bir nebze de olsa karşılayabilmekti. Birlikte Kart ile POS cihazı olan tüm işletmelerde gıda, hijyen ve eczane alışverişi yapılabilirken dört ay boyunca ayda 150 TL nakit desteği sunduk ve ilk 10 bin kartı Nef Vakfı adına bağışladık.
Bizi Takip Edin