Kurtuluş Kadın Dayanışması: Kurtuluşlu Kadınlar Evlerini Birbirine Açıyor
Türkiye’nin pek çok yerinde kadınlar kendilerine yönelik şiddete karşı bir araya gelmeye başladı. Bunlardan birisi de “En azından en yakınımızda olan kadınları ve kendimizi belki bir nebze korumayı başarabilir” diyen Kurtuluşlu kadınlar. Kurtuluş’ta yaşayan Ezgi Günaydın, kendilerini tehlike hissettiklerinde haberleşebilecekleri ve yakınlardaki bir kadının evine gidebilmeleri amacıyla bir mesajlaşma grubu kurdu. Grupta yüzden fazla kadın yer alıyor.
Türkiye’de 2010 yılında 180, 2011 yılında 121, 2012 yılında 210, 2013 yılında 237, 2014 yılında 294, 2015 yılında, 303, 2016 yılında 326, 2017 yılında 409, 2018 yılında 440, 2019 yılında 474 olmak üzere son 9 yılda 2 bin 996 kadın öldürüldü. .
Kaybolduktan 5 gün sonra vahşice öldürüldüğü ortaya çıkan Pınar Gültekin cinayeti sonrası Türkiye’nin pek çok yerinde kadınlar kendilerine yönelik şiddete karşı bir araya gelmeye başladı. Bunlardan birisi de “En azından en yakınımızda olan kadınları ve kendimizi belki bir nebze korumayı başarabilir” diyen Kurtuluşlu kadınlar.
Ezgi Günaydın, 4 yıldır İstanbul’un Kurtuluş semtinde yaşayan genç bir kadın. Kurtuluş’ta yaşayanların yardımlaşma ve haberleşme amacıyla kurduğu sosyal medya grubunda, “Sokakta yürürken takip edilme vb. durumlarda tesadüfen açık gördüğümüz bir apartman kapısı bile bazen hayatımızı kurtarabiliyor. Bu gibi durumlarda evimize uzaksak daha büyük bir korku içine giriyoruz. Zor durumda kalırsanız, takip edildiğinizden şüphelenirseniz kapım her zaman açık ve isteyenlerle mesaj yoluyla açık adresimi, telefonumu paylaşmak istiyorum. Aynı şekilde farklı sokaklarda yaşayan kadınların da bu konuda birbiriyle dayanışma halinde olmasını diliyorum” şeklinde paylaşım yapan Ezgi Günaydın, seksenden fazla kadının desteğiyle kendilerini tehlike hissettiklerini haberleşebilmeleri ve yakınlardaki bir kadını evine gidebilmeleri amacıyla bir mesajlaşma grubu kurdu.
Bu tarz girişimlere hiçbir zaman ihtiyaç duyulmaması gerektiğini ancak günlük yaşamda bunun mümkün olmadığı söyleyen Günaydın, “En temelde mahalleli kadınlar olarak böyle grupta bir araya gelmemeliydik. Ancak bunun için İstanbul Sözleşmesi uygulanmalı, kadın cinayetlerine zemin hazırlayacak politikalardan vazgeçilmeli ve kadına yönelik şiddet karşı caydırıcı adımlar atılmalı” diyor.
Pınar Gültekin cinayetinden sonra bir şeyler yapma ihtiyacı hisseden Günaydın, “En azında kendimi ya da yakın çevremdeki insanları korumak için adım atmak istedim. Tek bir kişi olarak daha fazlasına gücüm yetmezdi” diyor. Böyle bir paylaşımda hiç bulunmamayı dileyen Günaydın, “Kadınlar hiçbir yerde kendini güvende hissetmiyor. Kendi güvende hissetmeyen kadınlar olarak yalnız değiliz, yalnız olmadığımızı bilirsek güçlü hissederiz diye düşündüm” diyor.
Paylaşımı yaparken bu kadar büyüyeceğini tahmin etmediğini söyleyen Günaydın, “3-5 kadın bile bana ulaşsa, onlarla adresimi paylaşarak kendilerini güvende hissetmediklerini evime gelebileceklerini söylemek istedim. Elimden daha fazlası gelmiyordu. Yakınımda olan taciz edilen, takip edilen, tehlikede olan kadınlar için hareketsiz kalamazdım” diyor.
En azından yürürken daha güvende hissedelim istedim diyen Günaydın, “Sadece sokakta güvende hissetmeyen kadınlar için değil, ev içinde şiddet gören, kapıyı çarpıp çıkması gerektiğinde gidecek yeri yok diye bunu yapamayan ya da çeşitli sebeplerden ötürü bir süre evinde kalmaya korkan her kadın için kapım açık” diye konuşuyor.
Yüzden fazla Kurtuluşlu kadınla bir mesajlaşma grubu kurduklarını belirten Günaydın, “Kadınlardan o kadar güzel geri dönüşler aldım ki mesajları ağlayarak okudum. ‘Kime güveneceğiz’ deniyor hep kadınlar kendi kendine güvene başka kimsemiz yok. Avukat bir kadın mesaj attı ve gereken durumlarda ücretsiz hukuki destek sağlayabileceğini belirtti” diyerek farklı alanda kadın dayanışma oluştuğunu aktarıyor.
Trans bireylerin de sık sık saldırıya uğradığını belirten Günaydın, “Beyanın esas olduğunu düşünüyorum. Grupta olmak için kadın olduğunu beyan etmeleri yeterli” diye konuşuyor.
Kurtuluş Kadın Dayanışma grubunda yer alan Cemre Jade, geçen yıl benzer bir girişimde bulundukları yakın çevrelerindeki kadınlar bir mesajlaşma grubu kurmak için hareket geçtiklerini belirterek, “Kapsayıcı kadın, trans ve non-binary bireylerin yer alacağını güven alanı içinde genişleyen bir grup olmasını istedik ancak küçük bir çevrede kaldı ve yayılmadı bu sebeple biz de böyle bir şeyin ihtiyaç duyulmadığını düşündük” diyor.
Jade, “Bir kadının kendini tehlikede hissettiğinde, ihtiyaç duyduğunda yakında kendisi gibi olan birinin olduğu bilmek iyi geliyor” diyor ve ekliyor, “Bütünleşik mücadeleye inanıyoruz ve bunu bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz. Savunma üzerine kendimizi geliştirmek grupta konuştuğumuz konulardan biri. Geçen yıl yapmaya çalıştığınız dayanışma grubunu bugün hayata geçmiş olması gerçekten mücadele etmeye hazır olduğumuzu gösteriyor.”
Kurtuluş Kadın Dayanışması grubunda yer alan diğer kadınlardan biri de Duygu, mesajlaşma uygulamasını bir adım ileriye taşıyarak acil durumlarda kullanılabilecek bir uygulama fikri üzerine çalıştığını kaydeden Duygu, “Bir arada olmak, yalnız olmadığımı bilmek çok güzel. Sokağımda, yan binada benimle aynı düşünen bir kadına arkadaşım var. Başıma bir şey geldiğini destek alabileceğim insanların olması bana güven veriyor” diye konuşuyor.
Bizi Takip Edin