“Irkçılığın Olması İçin Renk Farkının Olması Gerekmiyor”
Sesli Dosya’da bu hafta George Floyd’un öldürülmesinin ardından ABD’de başlayan ve dünyanın pek çok kentine yayılan kitlesel hareketler, Prof. Dr. Ayhan Kaya ile ırkçılık kavramı bağlamında konuşuldu. “ABD’de olup bitenler ırkçılık ideolojisi içerisinde değerlendirilebilir” diyen ve “yeni ırkçılık” kavramını kullanan Kaya, “azınlıklar genellikle haklıdır”; “şiddete başvurulan hallerde, azınlıkları problematize etmek yerine, buna yol açan siyasal düzlem ve çoğunlukçu anlayışın ele alınması gerekir” dedi.
İstanbul Bilgi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ayhan Kaya, ABD’de başlayan ve dünyaya yayılan küresel sosyal hareketlerin, asıl motifinin ırkçılık olmasına karşın sadece ırkçılık karşıtı olarak değerlendirilmesinin indirgemeci olacağına işaret etti. Kaya, sağ popülist siyasetin yükselişi ve buna karşı tepkiler ile küreselleşmeci ve karşıtı hareketlerin de analize dâhil edilmesinin öneminden söz etti.
21. yüzyılda artık “yeni ırkçılık” kavramını kullanmaya başladığımızı belirten Prof. Dr. Kaya’ya göre, ırkçılığı tanımlamada temel ölçüt dinsel, etnik, kültürel- yaşam şekli farklılıklarının varlığı… Bu çerçevede, ırkçılığın olması için rengin, renk farkının olması gerekmiyor; etkin ayrımcılığın olduğu bir yerde ırkçılığın olduğu söylenebilir. Keza, Avrupa’da İslamofobi de bir tür yeni ırkçılık olarak okunabilir.
“Türkiye’de ırkçılık var mı?” sorusunu yönelttiğimiz Kaya, “renk yok diye Türkiye’de ırkçılık yoktur” denemeyeceğini söyledi ve Türkiye’nin de, dünyadaki diğer toplumlar gibi, sosyo- ekonomik sorunlar yaşandığında günah keçisi bulmaya çalışan bir toplum olduğunu belirtti. Kaya’nın vurguladığı bir diğer husus, Türkiye’de COVID-19 salgını ile etkisi artan ekonomik buhranın etkisiyle, ırkçılığın farklı boyutlarıyla toplumun her kesimine tezahür edeceği idi. Keza, Türkiye’de Suriyeli sığınmacılara ve diğer Araplara karşı artan ayrımcı pratikler de bu bağlamda değerlendirilebilirdi.
Bizi Takip Edin