“Bireylerinin İhtiyaç Duyacağı Yeteneklerin Ana İskeletini Felsefe Oluşturuyor”
Kendi hakları ya da başkalarının hakları söz konusu olduğunda eleştirel bakış açısıyla yaklaşsa dahi kazanmış olduğu duyarlılık ona ne yapması gerektiği ya da nasıl davranması gerektiği hususunda yardımcı oluyor.
Kısacası sizi ve çalışmalarınızı, yürüttüğünüz Kaesu Akademi’yi tanıyabilir miyiz?
Ben Semra Işık, felsefe grubu öğretmeniyim. Lisans eğitimimi tamamladıktan sonra devlet okulları, özel okullar, halk eğitim merkezleri ve gençlik merkezleri olmak üzere birçok kurum ve kuruluş ile birlikte küçük ve büyük yaş grubu çocuklar ile felsefe atölyeleri yaptım. Aynı zamanda yetişkinlerle felsefe atölyeleri yaparak bu alanın(metodun) hem uygulayıcısı hem de eğitmen eğitimleri mentörlüğüne devam ediyorum. Gönüllü olarak katıldığım sosyal projelerde dezavantajlı grup çocuklarla çalışma fırsatım oldu. Farklı sosyo-ekonomik düzeye sahip çocuklarla felsefe yapmak birçok farklı bakış açısına şahit olmama sebebiyet verdi ve işimin en değerli ve beni besleyen tarafıydı. Uzun bir süredir Kaesu Akademi’ de çocuklarla felsefe yapmaya devam ediyorum.
Kaesu Akademi, çocuklar için psikoloji tabanlı bir yetenek geliştirme akademisidir. Yerleşkemiz doğanın sunduğu imkanları kullanarak orman ve uygulama bahçesi ile çocukların duygularını ve yaratıcılıklarını harekete geçirecek bir konumda faaliyet gösterir. Çocukların sosyal ve akademik başarılarını dengeli bir biçimde ilerleyebilmesi için farklı atölye çalışmaları yapılmaktadır. Yapılan atölye çalışmalarında Felsefe Atölyeleri’nin kolaylaştırıcılığını ben yürütüyorum.
Eleştirel düşünme 21.yüzyılda öne çıkan önemli becerilerden birisi olarak tanımlanmakta. Çocuklar İçin Felsefe eğitim programının kazanımlarını bu bağlamda nasıl değerlendirebilirsiniz?
Öncelikle Çocuklar İçin Felsefe (P4C) öğretim yönteminin nasıl bir yöntem olduğundan bahsetmek isterim. Çocuklar İçin Felsefeyi kısaca çocuklara felsefe yapmayı öğreten bir yöntem olarak tanımlayabilirim. 1970’lerde Amerika’da Matthew Lipman tarafında temelleri atılmış bir pedagojidir.
Literatürde Philosophy For Children‘ın kısaltması olarak P4C diye anılıyor. Felsefe yapmayı bir yöntem olarak eğitim alanına taşıyan bir yaklaşımdır. Sınıf içerisinde öğretmenin konuşma zamanının azaldığı öğrenci-öğrenci arası diyaloğun arttığı öğretmen-öğrenci arası diyaloğu azaldığı bir yöntemdir.
4C aynı zamanda bu yöntem ile kazandırılması hedeflenen 4 temel beceriyi de ifade eder. Bunlar; Critical (eleştirel), Creative(yaratıcı), Caring(özenli), Collaborative (İşbirlikçi) düşünmedir. Bu becerilerin yanında doğru düşünme becerisi, mantıksal akıl yürütme becerisi, muhakeme becerisi gibi birçok bilişsel ve sosyal becerilerin kazandırılması hedeflenmiştir.
Çocuklar İçin Felsefenin yöntemi, temelde çocuklara tartışma becerisi kazandırmak ve onları eleştirel düşünmeye yönlendirmeyi hedefliyor. Atölyelerde uyaran olarak kullandığımız bir hikâye var, hikâye çevresinde oluşturulan sorgulamaya yönelik sorular var. Çocuklar bir yargı oluşturmak için eldeki olguları analiz ediyor. Olaya ve konuya hep aynı noktadan değil farklı açılardan ve konumunu değiştirerek bakıyor. Daha önceki düşüncesi ile son söylediği düşüncesi arasında bir anlam değişimi oluyorsa eleştirel bakışla bakıyor demektir ve atölyelerde bu durum çoğunlukla yaşanıyor.
Çocuklar için felsefe eğitiminin çocuk haklarının güçlendirilmesindeki etkileri var mı? Bu konuda sizlerin çalışmalarınızın sonuçlarından bahsetmek gerekirse neler söylersiniz?
Elbette vardır. Her çocuk görüşlerini serbestçe ifade etme, kendilerini ilgilendiren her konuda görüşlerinin dikkate alınmasını isteme hakkına sahiptir. Herkesin çocukları dinleme, onların fikirlerini alma ve onlara saygı gösterme sorumluluğu vardır. Zaten felsefe atölyelerine “Her çocuğun fikrinin değerli olduğu” yargısıyla başlıyoruz. Her çocuk sorgulama alanına aldığımız konuyla ilgili fikrini özgürce ifade eder. Düşünceleri yanlış dahi olsa ona değerli olduğu hissettirilir. Herkes düşüncesini söyleyebilir. Çok saçma düşüncelerde olsa her ne olursa olsun çocuğun istediğini söyleyebileceği ve kabul göreceğine dair temel prensibe sadık kalarak güvenli bir iletişim ortamı sağlanır.
Aynı zamanda çocuk haklarında da değinilen, eğitim çocukların hoşgörüsünü, kendi kültürüne ve farklı kültürlere saygısını, ayrımcılığa karşıtlığını, doğaya saygısını artıracak biçimde düzenlenmesi hususunda felsefe atölyeleri duyarlılık kazandırmaktadır. Atölyelerde kendi fikrine karşıt bir fikir geliştiren ve savunan arkadaşına hoşgörü ile yaklaşması gerektiğini ve her konuda eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşsa dahi farklı özelliklere sahip her bireye saygı göstermesi gerektiğini öğrenir.
Kendi atölye çalışmalarımın sonuçlarını bu bağlamda değerlendirecek olursam, felsefe yapan çocukların her konuda fark yaratan çocuklar haline geldiğine şahit oluyorum. Kendi hakları ya da başkalarının hakları söz konusu olduğunda eleştirel bakış açısıyla yaklaşsa dahi kazanmış olduğu duyarlılık ona ne yapması gerektiği ya da nasıl davranması gerektiği hususunda yardımcı oluyor. Hedeflenen beceriler arasında yer alan özgürce düşünebilme becerisi, iletişim becerisi, özenli karşı çıkma becerisi ile çocuk haklarının güçlendirilmesi konusunda aktif rol alacaklardır.
Aktif, sorumlu ve bilinçli bir toplum yaratılmasında felsefeyi nerede konumlandırıyorsunuz?
İnsan hayatını etkileyen her alanda felsefenin izlerini bulmak mümkündür. Felsefe hem bireysel hem de toplumsal alanda fayda sağlar. Çünkü felsefe hem mevcut düşüncelerin sürdürülmesi hem de hem de yeni fikirlerin geliştirilmesiyle insanlığın evrensel düşünceler üzerinden birliktelik kurabilmelerini ve insanların farklı fikirlerle karşılaşıp kalıplaşmış düşüncelerden uzaklaşmasını sağlar. Bu süreçte bireyin her alanda aktif katılımını görmek mümkün. Felsefi benliği gelişmiş kişiler topluma karşı sorumluluklarını bilen kişilerdir. Günümüz toplumları bilgi toplumları olarak adlandırılmakta ve gelişme en çok da eleştirel, özgün yaratıcı düşünceye bağlanmaktadır. Felsefenin belki de en önemli yararı insanın bilinçli bir varlık olarak yaşamını kendi ellerinde tutabilmesinin bazı olanaklarını veriyor olmasıdır. Felsefe aracılığıyla düşünen birey toplumsal hayatta çok yönlü düşünebilen ve çalışabilen aktif bir bireydir.
Küresel sorunlara yerel çözümler üretmek amacıyla çocuklarla ne gibi çalışmalar gerçekleştirilebilir?
Bilgi toplumlarında bilgiyi üretebilen, çözüm geliştirebilen çocuklar eleştirel düşünebilen çocuklardır. Küresel sorunlara yönelik farkındalık kazanmak bilinçli bireylere has özelliklerdir. Felsefenin aktif ve bilinçli birey olma yolundaki katkılarından bahsettik. Felsefi benlikleri gelişmiş çocuklar derinlemesine düşünebildikleri için başkalarının göremediği sorunları görürler ve bunlara kayıtsız kalamazlar. Böylece yepyeni düşünceler ve değerler üretirler.
Günümüzde dünyayı, dolayısıyla ülkeleri, toplumları ve bireyleri derinden sarsan her bir küresel sorunun temelinde sorumsuz, sorunları görmezden gelen tavırların yattığını görüyoruz. Bu açıdan atölyelerimizde öncelikle dünya sorunlarına dair bilgi, beceri, tutum(farkındalık) boyutunda ve bunu takiben dünya sorunlarının takibine dönük katılımı sağlama amaçlı sorgulamalar, aktiviteler, projeler yapılmaktadır.
Genelde çocukların dünya sorunlarına ilişkin aldıkları eğitimin bilgi boyutunda kaldığı, sorunlara karşı tutum oluşturma ve çözümler üretme boyutuna ulaşamadıklarını görüyoruz. Felsefe atölyelerinde çocukların öğrenme-öğretme sürecine dahil edildikleri, fikir alışverişinde bulundukları, tartıştıkları ve bir sorunun çözümüne katkıda bulunabildikleri aktif öğrenme ortamları oluşturulmaktadır. Aynı zamanda felsefe, öğrencilerin topluma ait olma ve toplumsal sorunlara karşı aidiyet duygusu kazanmalarını sağlayan ve bu açıdan özellikle kuraklık, göç, çevre kirliliği, küresel ısınma, küresel iklim değişikliği gibi küresel sorunların çözümüne karşı bir farkındalık oluşturmada etkili bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.
Son olarak alternatif eğitim modelleri içerisinde “çocuklar için felsefe” eğitim programının geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Mevcut eğitim anlayışının yetersiz kalmasıyla birlikte sadece bilgi aktarımının olduğu bir eğitim metodu artık yeterli gelmemektedir. Bu formülü değiştirmek adına eğitimde yeni modeller ve yeni yöntemler geliştiriliyor. Yöntem dediğimiz şey de kolay gelişmiyor. Oluşturulması, içerik hazırlanması, etkisinin ölçümlenmesi gibi aşamalara ihtiyaç var. Elimizde bir yöntem var sonuçta. Çocuklar İçin Felsefe(P4C). Pek çok derste ya da sorun alanında uygulayabileceğimiz bir yöntem. Yaygınlaşması için çalışmalara devam etmek gerekiyor. Çünkü 21.yy. bireylerinin ihtiyaç duyacağı yeteneklerin ana iskeletini felsefe oluşturuyor.
Unutulmamalıdır ki, insanoğlu var olduğu müddetçe, felsefe de var olacaktır. Her ne kadar çağımız değerleri insanı düşünmekten uzaklaştırsa da insanın düşünmekten kaçınamayacağı da bir gerçek.
Bizi Takip Edin