Ne Eğitimde Ne İstihdamda: NEET Gençliği Dosyası…
“Ev İçi Hizmetleri Ekonomiye Dahil Edecek Araçlar Bulunmalı”
Ne Eğitimde Ne İstihdamda dosyamız kapsamında görüştüğümüz Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV)’ndan Bahar Yalçın, genç kadınların istihdam ve eğitimden kopmalarında ev içi hizmetlerin ve bakım sorumluluklarının etkisi olduğuna vurgu yaparak, kamunun ev içi hizmetlerin ekonomiye dahil edilmesi için araçlar bulmasının önemine işaret ediyor.
Sizi ve KEDV’i tanıyabilir miyiz? Hangi alanlarda nasıl faaliyetler sürdürüyorsunuz?
Merhaba ben Bahar Yalçın, 2019 Nisan ayından beri KEDV’de proje koordinatörlüğü yapıyorum. Yürüttüğümüz proje, toplum temelli yerel kuruluşların savunuculuk ve katılım kapasitesinin arttırılması üzerine. Belli bölgelerdeki kadın kuruluşları ve kooperatiflerle çalışmalar yürütüyoruz. Bizim bu projede yaptırdığımız şey biraz daha bir araya gelme ortamının sağlanması. Kadın kuruluşlarının birbirleriyle ve kamu kurumlarıyla bağlantılar kurmalarını ve güçlenmelerini sağlamak. Örgütlenmeleri için nelere ihtiyaçları olduğunu ortaya koymaya çalışıyoruz. Taban örgütlenmeleri ve dar gelirli kadınlarla çalışıyoruz. Mevcut liderlik potansiyellerini geliştirmeyi hedefliyoruz.
Türkiye’de toplumsal cinsiyet meselesi başlığı altında akla hangi konular geliyor sizce? Yürütülen çalışmaları, odak noktalarına göre nasıl sınıflandırırsınız?
Bence çok dar bir alanda tutuluyor toplumsal cinsiyete yönelik çalışmalar ve bütüncül yaklaşılmıyor. Oysa toplumsal cinsiyet rollerinin herkesin hayatının faklı bir boyutunda yarattığı farklı bir etkisi var. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik bir şey yapmak sadece bir sosyal hizmet meselesiymiş gibi ele alınıyor ancak bu eşitsizliğin pek çok boyutu var.
Bütüncül Strateji İhtiyacı…
Peki yapılan çalışmalar bu çok boyutluluğu ne kadar kapsıyor? Sizce en ulaşılamayan kesim kimdir?
Kapsamıyor bence çünkü Türkiye’de bir kere devlet kurumlarının yapılanması çok bütüncül değil. Bu da STK’ların çalışma alanlarına dahi yansıyor. Halbuki toplumsal cinsiyet meselesi dediğimiz bütün bu alanları kesen bir mevzu. Bütün bu alanları kestiği şekilde ele alınabilmesi için de bütüncül bir stratejiye ihtiyaç var.
Genel olarak yeterince kadına ulaşılmıyor, özellikle de yoksul kadınlara ulaşılamıyor. Yoksul kadınlar adına konuşmak, sivil toplumun içinde bulunduğu bir kriz aslında. Bizim yürüttüğümüz çalışmaların en hassas noktası bu kadınlar adına konuşmamak. Yaptığımız şey daha fazla kadını konuşturmaya, seslerini duyurmaya yönelik bir alan açmak sadece. KEDV’in alanda doldurmaya çalıştığı boşluklardan biri de şu; kadının güçlendirilmesi konusunda hem ekonomik bir güçlenme sağlamak hem de kadınların liderlik becerilerini geliştirmek. Nihayetinde de kadınların kendi bulundukları yerde taleplerini daha güçlü dile getirmelerini sağlamak diyebiliriz.
Hedef kitleniz yaş açısından farklılaşıyor mu? Genç kadınlar için ayrıca çalışmalar yürütüyor musunuz?
Beraber çalıştığımız kadınların çoğu orta yaş ve üzeri oluyor. Bu kadınlar genelde çocuklu kadınlar, çocuk belli bir yaşa geldikten sonra sosyal ve ekonomik hayata katılabiliyor. Bu biraz toplumdaki güç ilişkileriyle, gençlerin toplumsal kararları ne kadar etkileyebildiği ile de ilgili. KEDV olarak genç kadınlara ulaşmayı da hedefliyoruz. Mülteci kadınlarla çalışmaya başladıkça profil gençleşiyor. Bir de şunu söylemek lazım, genç kadınlara ulaşmak için ciddi bir iş modeli geliştirmek gerek. Çünkü genç bir kadın sonuçta ekonomik bir potansiyel varsa işe girişiyor. Orta yaş ve üstü kadınlar, belki daha “hadi bir bakalım ne olacak” diye girebiliyor. Genç kadınlar için işin sürdürülebilir olması önemli. Gelecekte ona kazandıracağı maddi geliri tabii olarak düşünüyor.
Genç kadınların NEET kategorisine girmesine yol açan şartlar neler sizce? Kadın ve erkekler açısından durum nasıl farklılaşıyor?
Bir genç kadının bu kategoriye girmesine neden olan etmenlerden biri bakım hizmeti sağlıyor olmaları. Yani çocuğun varsa, bir erkekten farklı olarak, o çocuğa bakmak senin doğal mesleğin oluyor. İstihdamdan uzaklaşıyorsun hatta belki eğitimden kopmana neden oluyor. Çocuk bakımının kamu hizmeti olarak tanınması bu sebeple kritik bir mesele. Bu sayede kadınlar istihdama daha hızlı katılabilir. Çünkü bakım hizmetinin çok ciddi bir ekonomi karşılığı var. OXFAM’ın 2019’da Davos öncesi yayınladığı raporda; kadınlar ve kız çocuklarının her gün 12,5 milyar saatlik ücretlendirilmeyen bakım hizmeti verdiği yazıyor. Bu emeğin ekonomik karşılığı, yılda asgari 10,8 trilyon dolar demek ve bu rakam küresel teknoloji endüstrisinin yarattığı değerin 3 katından daha fazla. Aynı rapora göre kadınların %45’i bakım işini yürüttüğü isin istihdama katılamıyor. O yüzden ev içi hizmetlerin ekonomiye dahil olması ve bunun kamu tarafından üstlenilmesi veya bununla ilgili araçlar bulunması kritik bir şey. Sonra tabii kaynaklara ne kadar erişebiliyor noktası var. Yine orada belki erkeklerden daha farklı olarak mesela internet kullanımında kısıtlamalar olabilir. Kamusal alanı sabah akşam kullanmıyorsa bir şeylere erişemiyor aslında. Çalışmayan bir erkek gittiği herhangi bir yerde, sosyalleşip bir iş bulabilme ihtimalini artırıyor. Kadın, sürekli sosyalleştiği bir ortam olmadığı zaman o işi nereden bulsun?
“Yerel Yönetim ve STK İş Birlikleri Kıymetli Oluyor”
Bu gençleri, özellikle NEET gençleri içerecek çalışmalar neler olurdu? Hangi aktörler neler yapabilir? Siz neler yapmayı planlıyorsunuz?
Kendi stratejik planımıza bunu aldık. 5 sene içerisinde genç kadınların katılımını nasıl artıracağımıza dair çalışmalar yapacağız. Biz KEDV olarak kadınların yerel düzeyde örgütlenmelerini, değişim için liderlik üstlenmelerini destekliyoruz. Bu nedenle özellikle yoksul genç kadınlar açısından temel örgütlenme ihtiyaçlarının neler olduğunun iyi anlaşılması gerekiyor. Bunun tabii gençler için yeni iş modelleri ile de desteklenmesi gerekiyor. Diğer yandan kooperatiflerde, STK’larda bile gençleri uzaklaştıran yaş hiyerarşisine bağlı çatışmalar görebiliyoruz, bu nedenle gençlerin güçlendirilmesi, kooperatiflerin/STK’ların yapısının kapsayıcılığının geliştirilmesi gerekiyor. Bu yapıları kırmaya yönelik çatışma yönetimi, iletişim, yönetişim, farklılıklara saygı gibi konulara odaklanan eğitimler geliştirdik, bunları yaygınlaştırıyoruz.
Halihazırda yürüttüğümüz Tarımın Kadın Elçileri programında daha çok genç kadınlarla çalışıyoruz. Ve aralarında çocuk sahibi olanların programa katılırken çocuklarını da getirmelerine alan açıyoruz. Eğitim veya toplantı ortamında kadınların çocuklarını bırakabilecekleri bir yer varsa katılım artıyor.
Daha önce bahsettiğim sosyalleşme alanlarının yaratılmasında yerel yönetim ve STK iş birlikleri kıymetli oluyor.
İstihdam konusunda gerçekçi bakmak da önemli. Daha rahat ekonomik koşullara sahip birinden bekleyebileceğin sabrı, gönüllülüğü beklemek yerine karşındaki kişinin önceliklerini, potansiyelini ön planda tutmalıyız. Kişinin hayattan beklentisi nedir, hayatını sürdürmesi için ihtiyaçları nelerdir iyi değerlendirmek gerekiyor. İnsanı harekete geçiren bir şeyleri değiştirebileceğine, daha iyiye yol alabileceğine olan inancıdır. Bunun yolu da gençlere alan açmaktan geçiyor.
Bizi Takip Edin