Öğrenciler Proje Turuncu İsimli Oyunla Mülteci Meselesine Dikkat Çekiyor
Anadolu Üniversitesi Grafik Bölümü son sınıf öğrencileri Çiğdem Sarıhan ve Evin Su Bozdağ, İnteraktif Tasarım dersi kapsamında, Suriyeli mülteciler hakkında farkındalık kampanyası tasarladı. Proje kapsamında tasarlanan oyun ile Suriye’deki savaştan kaçarken bir tercihte bulunuluyor. Doğru tercihi yapamayan ise hayatını kaybediyor. Oyunu oynayanların kendilerini mültecilerin yerine koyması bekleniyor.
Üniversite dersleri kapsamında, dünya sorunları hakkında farkındalık yaratmayı amaçlayan bir proje sunmaları beklenen iki öğrencinin oluşturduğu Proje Turuncu, kendi sitelerinde, “Sen n’apardın?” isimli interaktif bir öykü yayınladı. Anadolu Üniversitesi Grafik Bölümü son sınıf öğrencisi olan Çiğdem Sarıhan ve Evin Su Bozdağ isimli iki öğrenci, Doç. Dr. Ebru Baranseli’nin yürüttüğü İnteraktif Tasarım isimli ders kapsamında, Suriyeli mülteciler hakkında farkındalık kampanyası tasarladılar. Bu doğrultuda, önce mülteci sorunu ile ilgili bilimsel veriler topladılar. Kampanyanın bir ayağı da “Sen n’apardın?” isimli sitelerinde oynayabileceğiniz bir interaktif öykü idi. Tasarladıkları öyküyü de gerçek hikayelerden esinlenerek oluşturdular. Oyuncular Suriye’deki savaştan kaçabilmek için tercihler yapıyorlar. Doğru tercihleri yapamazlarsa hayatlarını kaybediyorlar. Öykü, oynayanların kendilerini mültecilerin yerine koymalarını sağlıyor.
Sivil Sayfalar’a konuşan proje yöneticileri amaçlarının farkındalık olduğunu belirttiler. Suriyeli mültecilerin yaşadığı sorun ve sıkıntılara dikkat çeken Çiğdem Sarıhan, “Sekiz yıllık savaştan sonra, Suriye nüfusunun yarısından fazlası evlerinden edildi. 6.7 milyon insan ülkelerinden kaçmak zorunda kaldı. Suriyeli mültecilerin birçoğu yakın bir akrabasını kaybetti veya bu karmaşada ailelerinden ayrı düştü. Sıfırdan başlamak zorunda kalan mülteciler, gittikleri ülkelerde birçok sorunla karşı karşıya kalıyorlar. Suriye’deki savaş, bir toplumun hayatını mahvetmeye devam ediyor” dedi.
“Sesi Duyulmayanların Sesi Olmaya Geldik”
Evin Su Bozdağ ise, çalışmalarının aslında bir eylem olduğunu kaydetti. Bozdağ, “Her gün sokağa adım attığımızda tüm gördüğümüz kocaman bir grilik. Etrafta sadece binalar, tabelalar, yollar, trafik ışıkları, çöp kutuları var. Bu monotonluk bizim bakış açımızı ele geçiriyor. Gördüklerimiz bizi düşündürtmüyor. Dünyada her gün aynı, insanlık hep aynı hayatı yaşıyor gibi. Oysa günümüzde çok büyük bir sorunla yüz yüzeyiz: Mülteci Krizi. Sesi duyulmayanların sesi olmaya geldik. Bu ne bir kampanya, ne bir politik tutum. Bu bir eylem” şeklinde konuştu.
Oyun; kadın cinsiyet seçiminde, “Ailenle birlikte savaştan kaçmak için Mısır’a yerleştiniz. Sürgündeki hayatın 19 yaşında bir öğrenci olarak hiç kolay değildi. Mısır’da çalışma iznin olmadan, düşük ücretler için gündüz vardiyaları ile mücadele ettin. Aylar geçtikçe daha fazla korkmaya başlamıştın. Suriye’deki savaş 4. yılındaydı, Mısır’da sizi karşılayan insanlar artık sizden bıkmıştı.Tüm bunlara rağmen umudunu kaybetmedin çünkü başka bir mülteciye aşıktın. O sana Avrupa’da evlenip yeni bir hayat kurma sözü verdi” bölümüyle,
Erkek cinsiyet seçiminde, “İç savaştan sonra ülkedeki muhalefetin son bölgelerinden biri olan Suriye’nin İdlib eyaleti, saldırı altında. Suriye rejimi ve Rus müttefikleri bölgeyi ele geçirmek için askeri harekatlar düzenledikçe, hastaneler ve sağlık çalışanları bölgenin en ağır darbelerini aldı. Rus ve rejim hava saldırıları son birkaç hafta içinde en az 29 hastaneye zarar verdi veya tahrip etti” bölümüyle başlıyor ve verilen yanıtlar doğrultusunda ilerleme kaydediliyor.
Oyuna başlamak için buraya tıklayınız.
Bizi Takip Edin