Karantina ve Ergen Çocukların Ruh Sağlığı
Uzman Psikolog ve Psikoterapist Ceylan Akgün ile Koroanvirüs salgını sebebiyle uygulanan izolasyon tedbirlerinin gelişim çağındaki (ergen) çocuklara etkilerini ve bu dönemde ebeveynler tarafından alınacak önlemleri konuştuk.
Salgın sürecini özellikle ergenlerin ruh sağlığı açısından nasıl değerlendiririz?
Özellikle salgın döneminde uzmanların önerilerinde küçük yaş grubu çocuklar, okul çağı çocukları ön plandayken birçok alanda olduğu gibi gelişim çağındaki çocuklar biraz gölgede kaldı. Fakat en zorlu dönemlerden birisi ergenliktir. Döneminin gelişimsel özelliği olarak evden, anne ve babadan uzaklaşma ve çatıştığı bir süreçtir. Kopuş dönemidir aynı zamanda.
Çocuğun kendini dışarıda bulduğu, arkadaşlarıyla sosyal ortamlarda kendini geliştirmeye çalıştığı ve hep diğerlerine bakarak bir gruba ait olarak kendine bir kimlik edinmeye çalıştığı, biraz sancılı bir dönemdir.
Dolayısıyla yaşadığımız bu günlerde kendinizi kaygılı ve endişeli hissediyorsanız bu anlaşılabilir bir durumdur. Ergenlik döneminde çocuklar da olup bitenlerden dolayı kendilerini kaygılı hissedeceklerdir. Ayrıca evlerde izolasyon da olduğumuz bu dönemde, aile bireyleri arasındaki ilişkiler bazen daha yakın bazen de daha yıpratıcı olabilir. 12-18 yaş arasındaki çocukların psikososyal gelişimlerinin doğal örüntüsünü de düşündüğümüzde, bu yaş grupları ve ebeveynleri arasındaki ilişkinin bir miktar daha çatışmalı ve sancılı olacağını öngörebiliriz. Bu gibi dönemlerde gençlerde zaman zaman öfke krizleri görülebilir. Bu krizler eşyaları fırlatma, kapıları çarpma, ağlama, bağırma ve hatta kendine zarar vermeye kadar geniş bir spektrum içinde gözlenebilir. Öfke krizlerinde veya çatışma anlarında onları ikna etmeye, sözünüzü dinlettirmeye çabalamak gerilimi artırır. Eğer fiziksel zarar verici bir davranış içinde değilse, sakinleşmelerini bekleyin, biraz zaman tanıyın ve sonra iletişime geçin. Belirsizlik kolayca öfkeye dönüşebilir. Bu dönemde ilişkilerinizin daha gergin olması normaldir. Günlerdir onu evde tutan duruma olan öfkesi kolayca size ya da bir başkasına yönelebilir.
Bu süreçte ruhsal olarak sağlıklı kalabilmek oldukça zor görünüyor. Ebeveynler ergenlik döneminde ki çocuklarının kaygısını nasıl azaltabilir? Gelişim çağındaki çocuklarıyla ilişkilerini nasıl sağlıklı halde tutabilirler?
Öncelikle yaşadığımız pandemi düşünüldüğünde bizim ve çocuklarımızın bir miktar endişeli hissetmesi normaldir. Olağanüstü şartlar altındayken daha savunmacı ve tedirgin bir halde, her zamankinden daha endişeli olmamız olağandır. Endişelerinden bahseden çocuğunuza, şu anda böyle hissetmenin tamamen normal olduğu bilgisini vererek ilk adımı atabilirsiniz. Bilgi belirsizliği azaltır. Hissettiği yoğun ve olumsuz duyguları alt edilmesi gereken bir düşman olarak sunmak, savaşıp yenmesi gerektiğini söylemek çocuğunuzun daha da güçsüz hissetmesine neden olabilir. Burada önemli olan, endişe ile çaresizlik arasındaki sınırı çizmenizdir. Bu kadar belirsizliğin hakim olduğu bir zamanda biraz kaygılı olmanın aslında onu önlem almaya yönelttiği için sağlıklı olduğunu, diğer insanların da aşağı yukarı benzer şekilde hissettiğini belirtebilirsiniz. Çaresiz olmadığını, uzmanların ve kurumların bu durumu kontrol etmeye çalıştığını vurgulamak, tarihte başka pandemilerin de olduğunu ve bir şekilde hep çözüm üretildiğini vurgulamak iyi gelebilir. Özetle, bilgiyi dürüstçe ama olumlu bir çerçeveleme ile verin. Olağanüstü zamanlarda çocuklarınıza güven ve umut aşılamak çok önemli ancak bu işi dürüstçe yapmalısınız. Açık bir şekilde bilgi vermek güven verir. Kendisinden bilgi saklandığını veya yapmacık davranıldığını bir ergen kolayca anlar. Aşırı iyimser ve gerçeklikten uzak ifadeler, abartılı güven verici cümleler size olan güvenini de zedeleyebilir. Çocuğunuz yanıtını bilemeyeceğiniz sorular soruyorsa içtenlikle bilmiyorum ama bunu birlikte araştırabiliriz diyebilirsiniz. Her soruyu yanıtlayamazsınız. Hatta bazı şeyleri bilemeyeceğimizi ve kontrol edemeyeceğimizi kabul etmek kaygı ve korkuların kontrolünde önemlidir. Bir diğer nokta, bilgi verirken mümkün olduğu kadar olumlu ifadeler seçmek, olumlu olana odaklanmaktır.
COVID-19 salgınının getirdiği korku ve panik havası, dünya geneline yayılan belirsizliğin yarattığı stresi aile içinde minimum hale nasıl getirebiliriz?
Kontrol hissini artırmak belirsizlik arttıkça endişe düzeyimizi de arttırır, çünkü belirsizlik, hayatın bize neler getireceği hakkındaki öngörümüzü bozar. İplerin elimizde olmadığı, kontrol gücümüzün kalmadığı bir dünyada yetersizlik ve güvensizlik hissederiz. Bir bakıma, yaşadığımız güvenli dünya algısı ellerimizden kayıp gider. Salgından dolayı endişe içindeki bir gence yardım etmek istiyorsanız yeterlilik hissi ve güven inşa etmeye uğraşın. Bu ise olayların gidişatı konusunda kontrol hissi aşılamakla mümkündür. Örneğin, ergenlik çağındaki çocuğunuza bir “yetişkin” gibi davranarak onu karar alma süreçlerine dahil edebilirsiniz, özellikle de kendileriyle ilgili konularda. Örneğin, kaç günde bir markete gidilmeli diye düşünürken ona da sorabilirsiniz. Sürecin içinde olmak, önlem almaya dönük karar alabilmek kontrol hissini artırır. Böylece kendisini salgın karşısında daha güçlü ve yeterli hisseder. Gençlerden sıklıkla uyku düzenlerinin bozulduğu ile ilgili yakınmalar duyuyoruz. Gençlerin eski düzenlerinden biraz daha geç yatıp daha geç kalkmaları makuldür; ancak yatma ve kalkma saatlerinde dramatik farklılıklar oluşmasını engellemek ebeveynlerin sorumluluğudur. Diğer yandan düzenli beslenerek bağışıklık sistemini güçlendirme, ev içinde kısa süreli egzersizler yapma gibi konularda ittifak sağlayarak, seçenekleri birlikte belirleyerek teşvik edici olabilirsiniz. Beslenme, uyku ve egzersiz üçlüsünü sağlıklı bir şekilde dengelemek, depresif duyguların azalması ve kaygının yönetimi açısından çok etkili ve önemlidir.
Salgın sürecinde okulların kapatılması ve hareketin kısıtlanması gibi karantina işlemleri gerekli olmakla birlikte çocukların ve ergenlerin rutin yaşantılarına ve destek sistemlerine ne gibi etkiler yarattı? Bu durumu nasıl değerlendirirsiniz?
Rutinler kendimizi güvende hissetmemize yardımcı olur. Eski alışkanlıklar değişiyor olsa da yeni rutinler oluşturmak gençler için rahatlatıcı olacak ve onları güvende hissettirecektir. Her gün için küçük ve basit hedefler koyabilirsiniz. Öncelik uzaktan eğitimlere devamını sağlamak olmalıdır. Küçük bile olsa amaçlar belirlemek gençlerin dünyasına anlam katar. Ev işleriyle ilgili sorumlulukları paylaşmak kendilerine güvenlerini, yeterlik hislerini artırır. Kurallı, düzenli ve tutarlı bir hayat bir miktar sıkıcı görünebilir ve çocukların hoşlarına gitmeyebilir. Uzun vadede değerlendirdiğimizde her yaştan çocuk ve ergen için yapılandırılmış ve kurallarla sınırlandırılmış bir hayat daha güven vericidir. Ancak ergenlik döneminde müzakere ederek birlikte karar alınması, sınırların yaşla beraber genişlemesi gerektiğini de göz önünde bulundurmanızı öneririz.
Ebeveynler bu durumda gelişim çağındaki çocuklarına nasıl yaklaşmalı? Ebeveynlere neler önerirsiniz?
Bir ergen yetişkinleri umursamıyor gibi görünse de onlara bakarak kendi duygu durumunu düzenler. Çok kolay olmayacaktır ama kendi abartılı tepkilerinizi de kontrol etmeye çalışmanız iyi olur. Bu kaygınızı gizlemeniz gerektiği anlamına gelmez ancak bu bir felaket gibi duygu yükü ağır kelimeleri kullanmamak elinizde. En güzel yöntem, endişe ve korkularınızı nasıl yönettiğiniz konusunda çocuğunuza model olmanızdır. Unutmayın kaygı virüsten daha bulaşıcıdır. İzolasyonu kendinden çok diğerlerini korumak için yaptığını vurgulamanız önemli. Evin içinde çektiği çilenin öteki insanlar için olduğunu bilmek ve iyi bir şey yaptığına dair farkındalık kime iyi gelmez ki? Biz bugün travma literatüründen biliyoruz ki, yardımlaşmazsak kaygı geçmez, çünkü kaygı ötekiyle ilgili, ötekinin bizden ne istediğini bilmemekle ilgili bir durum. Birbirimizin başına ne geldiğine tanıklık etmek, dayanışmak anlam dünyamızı parçalayan travmalarla baş etmenin en iyi yolu. Bir ergen için “kendini faydalı hissetmek”, “işe yarıyorum duygusu” temel insani ihtiyaçlardan biridir. Birbirinize ve diğer insanlara yardım etmek için neler yapabileceğinizi birlikte düşünüp araştırabilirsiniz. Çocuklarımıza daha sabırlı ve hoşgörülü olmamız gereken zamanlardayız. Evde birlikte daha çok vakit geçirirken fark etmeden onları daha fazla eleştiriyor olabiliriz. Gençlerin hatalarına ve yapmadıklarına değil de doğru yaptıklarına ve çabalarına odaklanmamız gerekli. Hatta mümkün mertebe olumsuz hareketleri görmezden gelmeye çalışmak çok daha isabetli olur.
Salgınla beraber özellikle çocuklar ve gençler sosyal medya ve internette daha fazla zaman geçirmeye başladı. Bu konuda ebeveynlere söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Hepimizin bilginin peşinden iştahla koştuğu bu zamanlar komplo teorileri ve sansasyonel habercilik için bereketli bir zemin sunuyor. Dezenformasyon ve misenformasyon sağanağı altında doğru kaynaktan bilgi alabilmek neredeyse ustalık isteyen bir işe dönüşmekte. Çocuklarınızın hangi kaynaklardan bilgi edindiğini öğrenmeniz gereklidir. Sosyal medyada duydukları her şeyin doğru olmadığı bilgisi gençlere mutlaka verilmeli. Bunun yanında onların haber kaynaklarını beraber incelemek, farklı ve güvenilir seçenekleri onlara göstermek ve medya okuryazarlığı konusunda en başta kendinize çekidüzen vermek önemli.
En acil ve öncelikli yapılması gerekenler sizce nelerdir? Pandemi sürecinde çocuklara yönelik koruyucu önlemler ile ilgili ne gibi çalışmalar var?
Şu an Türk Psikolgolar Derneği, Türkiye Psikiyatri derneği gibi kurumlar halka yönelik çeşitli broşürler, online eğitimler ve videolar hazırlandı. Bu süreçte doğru bilgiyi doğru uzmandan alabilmek önemli. Bunun dışında ruh sağlığı alanında çalışan uzmanların bu yeni sisteme uyumlarının sağlanması için online eğitim süreçleri başladı. Mesela online terapiler için temel kurallar, etik sınırlar, online terapilerde mahremiyetin korunması gibi konular psikologların gündemlerine girmiş durumdadır.
Bizi Takip Edin