Yerel Yönetimlerin Pandemiyle Mücadelesi (2):
İzmir’de Kriz Belediyeciliği
Bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin pandemi sürecinde hayata geçirdiği uygulamaları ele alıyoruz. İzmir Belediyesi’nin pandemi ile mücadeleye yaklaşımını ve dayanışmayı teşvik için attığı adımları İzmir Büyükşehir Belediyesi İletişim Koordinatörü Özgür Gürbüz ile konuştuk. Gürbüz, İzmir’de krizin ekonomik ve sosyal sonuçlarının ağır olacağı tahmininden yola çıkılarak özellikle dayanışmanın ön plana çıkarıldığını söylüyor.
Salgının yarattığı sorunlara hızlı çözüm bulmak amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi 30 Mart’ta “kriz belediyeciliği” adını verdiği yeni yönetim modelini hayata geçirdi ve yeni çalışma esaslarını düzenleyen bir yönerge hazırladı. Yönerge ile belediye birimlerine yeni sorumluluklar yükledi. Ayrıca içinde sivil toplum temsilcilerinin de olduğu Kriz Yönetim Üst Kurulu, Kriz Yönetim İcra Kurulu ve bu 2 ana kurulu destekleyen Bilim Kurulu’ndan oluşan üç yeni kurul oluşturuldu.
İstanbul ve Ankara gibi büyükşehir belediyelerinden farklı olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi nakdi bağış için çağrıda bulunmadı. Bunun yerine, ayni yardımlar aracılığıyla hemşerileriyle dayanışmak isteyenler için çağrı yaparak yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını kolaylaştırma rolünü üstlenmeyi tercih etti.
İzmir’de büyükşehir belediyesinin hayata geçirdiği özgün uygulamalardan diğeri Halkın Bakkalı; yurttaşlar buradan gıda paketi satın alarak ihtiyaç sahiplerine ve üreticilere destek olarak dayanışmaya katkı sunabiliyor. Bir diğer uygulama Maskematik; iki makine sayesinde günde 60 bin maskeyi çok düşük maliyetle üreten İzmir Büyükşehir Belediyesi, tıbbi maskeye ücretsiz erişimi kolaylaştırmak için metro istasyonlarına maskematik yerleştirmeye başladı.
Dayanışmanın Ön Planda Olduğu Uygulamalar
İzmir B.Belediyesi, COVID-19 ile mücadele kapsamında, bir strateji ve eylem planı hazırladı mı? Korona ile mücadele kapsamında yürüttüğünüz faaliyetleri, hangi birim koordine ediyor?
İzmir Büyükşehir Belediyesi Koronavirüs salgınının Türkiye’yi de etkilediğinin açıklanmasından itibaren bir dizi önlem aldı ve uygulamaya başladı. Kamuya açık alanların, belediyeye ait olsun ya da olmasın kamu binalarının dezenfeksiyonu yapıldı. Zabıta denetimlerinden toplu taşımada yeşil koltuk uygulamasına kadar belediyenin sorumluluğundaki her alanda kriz koşullarına uygun çalışmalar yürütüldü. Meslek Fabrikası’nda maske üretimi başladı. Bir “Bilim Kurulu” oluşturuldu ve onun önerileri doğrultusunda İzmir ve Büyükşehir Belediyesi’nde çalışanları ilgilendiren bir dizi yeni kural uygulanmaya başlandı.
Ardından Kriz belediyeciliğine geçildi. Bu kapsamda bir yönerge hazırlandı ve Türkiye’de örneği olmayan bir belediye mevzuatı hayata geçirildi. Kriz Yönetim Üst Kurulu ile Kriz İcra Kurulu’nun Bilim Kurulu ile desteklendiği model ile eylem planı belirlendi. Dayanışma özellikle ön plana çıkarıldı çünkü krizin ekonomik ve sosyal sonuçlarının ağır olacağı tahmin edildi.
Merkezi idare sizin Korona mücadelede yerel yönetimlere nasıl destek veriyor? Büyükşehir Belediyesi olarak ilçe belediyeleri ile koordineli olarak hangi çalışmaları yürütüyorsunuz? Diğer kent belediyelerinin uygulamalarını takip ediyor musunuz?
İzmir Büyükşehir Belediyesi, merkezi idareyle Pandemi Kurulu başta olmak üzere irtibat halinde. Önerilerimiz, yapabileceklerimiz diğer kamu kurumlarıyla paylaşılıyor. İlçe belediyelerimizin yetkilileriyle düzenli toplantılar yapılıyor. Kuralların tüm kente yayılmasında ve dayanışmanın büyütülmesinde bunun olmazsa olmaz bir koşul olduğunu düşünüyoruz. İlçe belediyelerden gelen isteklere de elimizden geldiğince yanıt vermeye çalışılıyor. İl dışındaki diğer belediyelerle iletişim sürüyor.
Sürecin uzaması durumunda, gelecek aylarda neler yapmayı planlıyorsunuz?
Belediyemizin bütün imkânları bu salgının yol açtığı krizin aşılması için seferber edildi. Tasarruf tedbirleri alındı, acil olmayan yatırımlar durduruldu. Çalışanlar için esnek çalışma koşulları sağlandı. Sürecin uzaması durumunda bu dayanışmanın daha da kritik bir öneme sahip olacağını düşünüyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, salgının bir an önce sonlanması ve yayılmasının önlenmesi için İzmir’de iki haftalık bir sokağa çıkma yasağı uygulanmasını Pandemi Kurulu ile yaptığı toplantı sırasında önerdi; böyle bir kararın Koronavirüs salgınıyla mücadelede fayda sağlayacağını belirtti.
Nakdi Bağış Yerine Ayni Yardım Tercihi
Bağış yapmak isteyenler ile yardım almak isteyenleri nasıl bir araya getiriyorsunuz? Sivil toplum kuruluşları ve gönüllü oluşumlar ile temas ve işbirliğiniz var mı? STK’lara bir çağrınız var mı?
Dayanışma için büyük bir yardım kampanyası başlatıldı. Belediyemiz nakdi bağış için bir çağrıda bulunmamıştı. Ayni yardımlar aracılığıyla hemşerileriyle dayanışmak isteyenler için çağrı merkezi ve sosyal yardımlarla ilgilenen tüm birimler harekete geçirildi. Bizleri arayanların, ulaşanların bağışları ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. İzmir Dayanışma Gönüllüleri gibi sivil toplum örgütleriyle beraber çalışmaya başlandı.
Hem size yardım etmek, hem sizden yardım için yurttaşlar hangi birime ulaşabilirler?
Belediyemizin internet sitesi üzerinden yazılı, 444 40 35 numaralı çağrı merkezimizden ise sözlü başvuru alınıyor. Bizİzmir uygulamasından da her türlü yardım için yazılı başvuru yapılabiliyor. Hem destek hem de yardım talebi için İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bu kanallardan ulaşabilirler.
İzmirlilere ve diğer kentlilere bir mesajınız var mı?
Bağışlar dışında, bu dayanışmanın bir parçası olmak isteyen gönüllülere de ihtiyaç var. Başkan Tunç Soyer’in de dediği gibi “bu zor günler geçecek, geriye dayanışma kalacak”.
Dosyanın tüm yazıları için buraya tıklayınız.
Bizi Takip Edin