Kadın Kooperatifleri Covid-19 İle Nasıl Mücadele Ediyor?
Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) Ege Bölge Koordinatörü Ayşe Temiztaş ile kadın kooperatiflerinin çalışmalarını, Koronavirüs salgını nedeniyle iptal edilen festivallerin, kapanan standların kadın üreticilere etkilerini ve kooperatiflerin bu dönemdeki beklentilerini konuştuk.
KEDV’den biraz söz edebilir misiniz?
KEDV, dar gelirli kadınların yaşamlarını iyileştirmelerini desteklemek, yerel kalkınmada liderliklerini güçlendirmek amacıyla 1986 yılında kurulmuş, kamu yararına çalışan bir sivil toplum kuruluşu. Eşitsizliklerin ve yoksulluğun olmadığı, katılımcı ve demokratik bir toplum vizyonuna sahip.
Hani yoksul kadınlar “mağdur”, “zayıf”, “yardıma muhtaç” olarak tarif edilir ya. KEDV bunun aksine yoksul kadınların yaşamla mücadeleden gelen güçlerine, yaşam deneyimlerinden edindikleri uzmanlıklarına, yoksullukla mücadeledeki yaratıcılıklarına inanıyor.
Bu nedenle kadınların kendi liderliklerinde, kendileri için yaşamlarını dönüştürme konusu KEDV’in temel ilgi alanlarından birini oluşturdu hep. KEDV, kadın merkezli yerel kalkınma örnekleri yaratmak ve toplumdaki liderliklerini güçlendirmek amacıyla, kadınların sosyal ve ekonomik alanlarda ortaklaşa girişimlerde bulunmaları için kooperatifleşmelerini de desteklemekte.
2002’de birlikte çalıştığı kadın gruplarıyla kadınlar için kooperatifleşme hareketini başlatan KEDV, Türkiye’nin çeşitli kentlerinde kadın kooperatiflerinin yaygınlaşması ve kurumsal kapasitelerinin iyileştirilmesi için destek vermekte ve Türkiye’nin her yanından, yaklaşık 150’ye yakın kadın kooperatifini bir araya getiren SİMURG Kadın Kooperatifleri Birliğinin sekreteryasını yürütmekte.
KEDV’in, kadın kooperatiflerinin yaygınlaşması ve kurumsal kapasitelerinin iyileştirilmesi için destek verdiğinden söz ettiniz, bu destek faaliyetleri nelerdir?
Kooperatif kurma ve işletme konusunda eğitim, teknik destek ve danışmanlık, kadın kooperatiflerinin birbirleriyle ilişkilenmesi ve deneyim aktarımı, il koordinasyonları ve bölge toplantıları, ulusal toplantılar, değişim toplantıları, izleme ziyaretleri, program desteği, kapasite geliştirme eğitim programları,kooperatiflerin ekonomik girişimlerini destekleme, kadınların ekonomiye aktif katılımını kolaylaştırmak için sürdürülebilir işler kurmalarına, ürünler geliştirmelerine destek oluyor. Kooperatif ürünlerinin satışını yapan KEDV’in iktisadi işletmesi NAHIL ile ürünlerin iyileştirilmesi ve pazarlanması destekleniyor ancak İzmir Kemeraltı şubesi salgın tedbirleri kapsamında bir süredir kapalı.
Kadınlar ve çocuklar için ortak kamusal mekanlar sağlanmaya çalışılıyor bunun için geliştirilen programlar var; kadın ve çocuk merkezleri, erken çocukluk eğitimi hizmetleri gibi.
Yine kadın merkezli afet ve göç programları geliştiriliyor. Diğer programlarında olduğu gibi bu programla da kadın ve çocukların ihtiyaçlarına öncelik kazandırmaya çalışıyor..
Kaynak yaratma ve işbirliği geliştirme süreçlerini desteklenip kamu kurumlarından yerel yönetimlere, özel sektörden dayanışma ağlarına kadar paydaşlarla işbirliği süreci kolaylaştırılıyor.
Savunuculuk çalışmaları yapılıp, ilgili bakanlıklarla iletişim sağlanıp, raporlar hazırlanıyor.
İzmir’deki kooperatifler ile 5 yıldır devam eden aylık koordinasyon toplantıları gerçekleştiğini biliyoruz, bu toplantıda hangi kuruluşlar oluyor, neler değerlendiriliyor?
KEDV ve SİMURG’un kolaylaştırıcılığını yaptığı il koordinasyonuna İzmir’ de örgütlü 29 kadın kooperatifi, 2 kadın kooperatifi girişimi ve ortaklarının tamamı kadın olan 3 tarımsal kalkınma kooperatifinin temsilcileri katılıyor. Kadın kooperatifleri birçok alanda dayanışmaya ve işbirliğine ihtiyaç duyuyor. İzmir il koordinasyonu da İzmir kooperatifleri için dayanışma ve işbirliği platformu olma işlevini görüyor. Koordinasyonun amacı, kadınların sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan güçlenmesi için eşitlikçi, dayanışmacı, katılımcı, birlikte hareket edebilen bir yapı oluşturmak.
Gerek koordinasyonun amacını, gerekse kooperatifleri bir arada tutan dayanışma ilkelerini katılımcı kooperatiflerle birlikte belirledik. Aramıza katılan her yeni kooperatifle ilkelerimizi güncelledik. Koordinasyonda yer alan kooperatiflerin çoğu son 3-4 yıl içinde kurulan kooperatifler. O nedenle bilgi ve deneyim paylaşımı en önemli ihtiyaçlardan biri. İhtiyaç duyduğumuz konuya bağlı olarak kimi zaman kurum temsilcileri, kimi zaman uzmanlardan destekler de alıyoruz. Koordinasyon toplantılarına katılıp paylaşımlarda bulunmalarını sağlıyoruz.
Tıpkı ekonomik girişimlerimizde olduğu gibi kapasite güçlendirme, bilgi ve deneyim paylaşımı için uzmanlarla kooperatiflerin ilişkilendirilmesi vakfın desteği ile gerçekleştiriliyor. Yeni iş fikirleri geliştirmeye, iyi örneklerden faydalanmaya çalışıyoruz. Finans kaynaklarına ulaşmaktan, pazar alanları ve olanakları yaratmaya kadar fırsatları en iyi şekilde değerlendirmenin yollarını arıyoruz.
Yine ortak ihtiyaçlarımız, önceliklerimiz için birlikte hareket ederek ortak çözümler geliştirmeye ve karar mekanizmalarını etkilemeye çalışıyoruz. Başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere yerel yönetimlerle işbirlikleri geliştiriyoruz. Koordinasyon toplantılarının düzenlenmesinde baştan beri İzmir Büyükşehir Belediyesi ve yerel yönetimlerden lojistik destekler aldık.
İzmir kadın kooperatiflerinin kendi arasındaki işbirliği ve dayanışma yerel kalkınmada kadın kooperatiflerinin, kadınların rolünün daha fazla görünür olmasını sağlıyor.
Koordinasyon toplantılarının katılımcılara ne gibi etkileri oluyor?
Öncelikle kooperatiflere motivasyon sağlıyor. Yalnız olmadığını görüyor kooperatifler ve birbirlerinden öğreniyorlar, birbirlerini güçlendiriyorlar. Bu, kooperatifler için çok önemli çünkü kadın kooperatilerinin önünü açacak politikalar ve yasal düzenlemeler yok. Mevzuattan kaynaklı ciddi sıkıntılar var. Finans kaynaklarına erişmenin olanağı yok. Talepler karşılığını bulmuyor o nedenle bir arada olmaya, dayanışma kültürünü güçlendirmeye ihtiyacımız var.
Öte yandan üretimde, hizmette kooperatif çalışmalarımıza eleştirel bakmamızı da sağlıyor koordinasyon buluşmaları. Kooperatifler arası ürün alışverişi yapılıyor. Satış noktaları olan kooperatifler kardeş kooperatiflerin ürünlerini de pazarlıyor buralarda.
İzmir kadın kooperatiflerinin kendi arasındaki işbirliği ve dayanışma yerel kalkınmada kadın kooperatiflerinin, kadınların rolünün daha fazla görünür olmasını sağlıyor.
Pandemi süreci kooperatifleri nasıl etkiledi? Özellikle kadın kooperatiflerinin pandemiden etkilenme süreci ve başa çıkma yöntemleri neler oldu?
Covid-19 ayrımsız bütün dünyayı, zengini yoksulu, kadını erkeği hepimizi etkiledi. Ancak bütün afetlerde, savaşlarda olduğu gibi kadınlar üzerinde, yoksullar üzerinde yarattığı etki daha yıpratıcı. İhtiyaç sahibi kadınların bir araya geldiği, kendisine ve çevresine ekonomik-sosyal fayda sağlamaya çalışan ve bunu kendilerinin yarattığı kıt kaynaklarla yapan kadın kooperatiflerinin de süreçten etkilenmemesi mümkün değildi, öyle de oldu.
Pandemiden sonra kooperatiflerin faaliyetleri geçici de olsa tamamen durma noktasına geldi. Başta kadınların kendileri olmak üzere toplum sağlığı için zorunlu tedbirlerdi bunlar. Örneğin diğer şehirlerde bakım hizmeti yapan kooperatiflerde de olduğu gibi Menemen kooperatifi okul öncesi eğitim merkezini, yuvasını kapamak zorunda kaldı.
Atölyelerde bir araya gelen el sanatları, dokuma, hediyelik eşya, tekstil ürünleri yapan Karşıyaka, Ödemiş, Bornova, Avukma, Gaziemir gibi kooperatifler atölyelerini kapattılar. Bazı kooperatiflerin ortakları bireysel üretimlerine evde devam etmeye başladı. Örneğin Bergama kooperatifinin ortaklarının bir kısmı file üretimine evlerinde devam ediyor.
Gıda üreten, cafe-lokanta işleten Çeşme, Urla, Balçova, Narlıdere, Pagos gibi kooperatifler de üretimlerini ve hizmetlerini durdurmak zorunda kaldı.
Tarımsal üretim yapan kooperatifler kısa bir süre önce ekimini yaptıkları sebze fidelerini toprakla buluşturmak için mecburen, belki kendilerini de riske atarak sorumluluk aldılar. Tarlada, bağda-bahçede fiziksel mesafeye gereken özeni göstererek kısmen çalışıyorlar.
Zorunlu oldukları ekim-dikim işlerini çok az sayıda kadın ortakla, 65 yaş üstü ve kronik hastalıkları olan ortaklarını koruyarak yapmaya çalışıyorlar. Örneğin Kavacık, Yelki, Aliağa, Mordoğan, Urla, Hıdırlık kooperatifleri gibi.
Bütün dünyada olduğu gibi salgının olumsuz ekonomik etkileri sonuçta yine kadınları, küçük işletmeleri, küçük üreticiyi ve işte bizim gibi dar gelirli kadınların örgütlenmesi olan kadın kooperatiflerini zor durumda bıraktı.
Biliyorsunuz hükümet bir ekonomik destek paketi açıkladı. Ancak bu paket ne yazık ki kadın kooperatiflerinin ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak. Bu koşullarda, işlerin durduğu ve hiçbir gelirin olmadığı durumda kadın kooperatiflerinin kira, elektrik, su, doğalgaz gibi giderlerini karşılaması imkansız bunun yanı sıra ekipman, araç gereç taksidi olan kooperatifler var, ödeme zamanı gelen vergiler var, bunlar üç ay ertelendi ama sonraki aylarda katlanarak ödenecek ve daha da zor olacak kooperatifler için.
Bu sürecin olumsuz, yıkıcı etkilerini farklı iletişim araçlarını kullanarak, dayanışma ile aşmaya çalışıyoruz. Yaptığımız ilk iş KEDV desteğiyle SİMURG Kadın Kooperatifleri Birliği, pandemi sürecinin kadın kooperatiflerini nasıl etkilediğini anlatan ve kamudan beklediğimiz desteği içeren bir çağrı yayınladı. Kamu desteği çağrımızı İzmir kadın kooperatiflerinin tamamı ve toplamda 115 kooperatif imzaladı ve ilgili bakanlıklara gönderildi.
Kadınların, kadın kooperatiflerinin Covid-19 salgını ile ilgili olarak doğru bilgiyi edinmesi, alışkanlıklarını değiştirerek sağlığını, halkın sağlığını korumasını içeren bir doküman yayınladık. Biliyorsunuz çocukların dışarıya çıkması kısıtlandı. Salgın sürecinde çocukları nasıl destekleyeceğimizi “çocuklarla birlikte evdeyiz” dökümanı ile annelere ulaşıp onlara destek olmaya çalıştık.
Gıda üreten kooperatiflerin bugün ve önümüzdeki dönemde uyması gereken kuralları içeren bir başka doküman daha çıkardık. Başta İzmir koordinasyon toplantısı olmak üzere, kooperatiflerle görüşmelerimizi dijital iletişim araçlarını kullanarak yapmaya başladık. Bugüne dek bu araçları hiç kullanmayan kadınlar bugün toplantılarını, görüşmelerini bu kanallarla yapabiliyorlar. Hatta uzaktan eğitim programlarımızı da başlattık.
Kadın kooperatifleri hem kendi içlerinde ortaklarıyla hem de mahallelerde dayanışmayı örgütlemeye çalıştılar. Pagos, Yelki, Urla gibi kooperatifler mahallelerinde ihtiyaç sahibi olanların, hastaların, yaşlıların acil ve zaruri ihtiyaçlarını karşılamak için seferber oldular. Kimi zaman doğrudan kendileri dayanışmada bulundular, kimi zaman da İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kaymakamlık gibi kurumların yardımlarının bu kişilere ulaşmasını sağladılar.
Çiğli, Bornova, Çeşme gibi birçok kooperatif ve ortakları gönüllü olarak gece gündüz maske dikmeye başladı. Urla kooperatifi sosyal medyada çok yaygın bir kampanya başlatarak üreticinin yetiştirdiği enginarın tarlada kalmasına izin vermedi. Üreticiden, ortaklarından aldığı enginarı işleyerek tüketici ile buluşturdu. Çok az sayıda kooperatif ortağı kadın, sorumluluk alarak çalışmaya, enginar işlemeye devam ediyor. Farklı kısıtları nedeniyle evden çıkamayan ortakların bir kısmı telefon başında siparişleri alıyor. Yine evden çıkamayanlar enginar işleyen, paketleyen, kargolayan kız kardeşlerinin yemeklerini yaparak onları destekledi.
Bu arada KEDV ve SİMURG, Covid-19 salgınıyla mücadele ve riski azaltmak için kooperatifler arasında dayanışma ve iletişim ağlarının güçlendirmeye çalışıyor.
Sokağa çıkma kısıtı, 65 yaş üstü kooperatif üyelerini de etkiledi bu durumun kooperatif çalışmalarına etkileri neler oldu?
Sokağa çıkma kısıtı bulunan ortaklarımızın bir kısmı evde üretmeye, gelecek günler için hazırlık yapmaya devam ediyor. Online toplantılara katılıyorlar, çok az sayıda çalışan ortakla evden dayanışıyorlar. Dijital araçları kullanarak birbirleri ile dertleşiyorlar, güçlü kalmaya çalışıyorlar. Zaten biliyorsunuz salgın süreci eve kalan kadınların yükünü bir hayli artırdı. Rutin işler bu süreçte alınması gereken zaruri tedbirlerden dolayı daha da zaman almaya başladı.
Pagos ve Kültürpark’ta standlar kuruluyordu ve birçok kadın kooperatifinin ürünleri buralarda satışa sunuluyordu, salgın nedeniyle standların kurulamayışı kooperatifleri nasıl etkiledi?
İzmir Büyükşehir Belediyesinin organize ettiği Pagos ve Kültürpark pazar alanları kooperatiflerin ürünlerinin doğrudan halka ulaştırılmasında önemli merkezlerdi.
Birkaç kooperatifin dışında bütün kadın kooperatifleri ürünleri ile başından itibaren keyifle pazarlarda satışlar yaptılar. Daha önce de belirttiğim gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi, kooperatifleri pazar alanlarına tek tek taşıdı ve bu hizmet, kooperatiflerin pazara katılımını önemli ölçüde kolaylaştırdı.
Üretici kadınlar, kooperatifler, çarşamba ve cumartesi günleri, doğal, taze, sağlıklı ve en önemlisi güvenilir gıdayı pazar yerlerinde tüketiciler ile buluşturdu. Kooperatiflerin satış alanlarına, pazar yerlerine sahip olması üretimi de doğal olarak teşvik etti.
Salgın nedeniyle pazar yerleri kapalı. Ama zaten kooperatiflerde bu süreçte tarımsal ürünlerin dışında işlenmiş gıda yapma olanağına da sahip değil. Ve bu durum kooperatiler için önemli bir kayıp.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Sayın Tunç Soyer, kooperatifleri desteklemek, halkın ucuz ve güvenilir gıdaya ulaşmasını sağlamak için Halkın Bakkalı’nın açılışını yaptı. Sayısı az da olsa stoklu ürün çalışan kooperatifler, buraya ürün vermeye devam ediyor.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Her çevreden, kesimden insan pandemi sonrası ne olacak sorusuna yanıt arıyor ve biliyoruz ki hiçbir şey dün olduğu gibi, dün yaşandığı gibi yaşanmayacak.
Bu kriz bizlere yeniden dayanışmanın ve bunun en önemli unsuru olan yerel örgütlenmelerin ve işletmelerin önemini bir kez daha gösterdi. Pandemi sonrası yeniden yapılanma sürecinde bu yapılar, kooperatifler kritik bir rol üstlenecek gibi görünüyor.
Dayanışma ekonomisinin en önemli araçlarından biri olan kooperatifler, istihdam ile birlikte yaşam kalitesinin artırılması açısından ihtiyaçlara yanıt verebilecek örgütlenmeler ve aynı zamanda ortak amaçları olan kadınların gönüllü bir iş birliği. Bir kamu kurumu değil ama kamusal işler yapıyorlar. Kamu ve özel sektörün tek başına çözüm üretemediği veya yetersiz kaldığı hizmetlerin sağlanmasında; yoksul, dar gelirli kadınların işgücüne katılımının desteklenmesinde kadın kooperatifleri gibi sosyal kooperatiflerin rolleri herkes tarafından kabul görüyor.
Kadınlar birlikte mal ve hizmet üretiyor. Kar payı dağıtmıyorlar ve ortaklarına yenilikçi hizmetler, üretim alanları sağlıyorlar. Birlikte üretim, adil bir bölüşüm, paylaşım var kooperatiflerde ve en önemlisi demokratik katılımcı bir yönetim anlayışı.
Bugün İzmir’ deki kadın kooperatiflerinin ortak sayısı 1500′ ün üzerinde. Ortakların dışında fayda sağladıkları, etkileşimde oldukları kadınlar kat be kat fazlası. Bu kooperatiflerin ayakta kalabilmesi için hem bugünü organize etmek hem de yarını planlamak zorundayız.
Özellikle yeni kooperatiflerin ayakta kalabilmesi, kamusal fayda sağlamayı sürdürebilmesi için acilen kamu desteğinin sağlanması gerekiyor. O nedenle, Nisan, Mayıs ve Haziran ayları için zaruri vergilerden, SGK primlerinden kadın kooperatiflerinin muaf tutulmasını; üç aylık zaruri kira, elektrik, su, doğalgaz gibi giderlerinin karşılanması ve ekonomik girişimlerinin kaldığı yerden sürdürülmesini sağlamak için faizsiz, 1 yıl geri ödemesiz krediler, finansman desteği verilmesini; kreş, yuva işleten ama salgın nedeniyle kapatmak zorunda kalan kooperatiflerin öğretmen ve diğer personelinin sigorta ve ücretli izinlerinin kamu tarafından karşılanmasını talep ediyoruz.
Bizi Takip Edin