OHAL KHK’leri İle Uygulanan Ek Tedbirlere Yargı Yolu Açıldı
Anayasa Mahkemesi, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 2. maddesinin (3) numaralı fıkrasında yer alan “...ilave tedbirler ile...” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi. Bu düzenlemeyle OHAL tarafından kapatılan kurumların mal varlıklarına el konulmasına karşı yapamadığı başvurular için hukuki yol açılmış oldu.
Covid-19 salgınıyla mücadele verdiğimiz şu dönemde, OHAL KHK’leri ile haklarında çeşitli tedbirler uygulanan sivil toplum kuruluşları ve aktivistleri ilgilendiren önemli bir durum hakkında bilgilendirme yapmamız, hak kaybı yaşanmaması adına çok önemli.
Anayasa Mahkemesi 24/12/2019 tarihinde, 2018/74 Esas numaralı dosyada, 7075 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 2. maddesinin (3) numaralı fıkrasında yer alan “…ilave tedbirler ile…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi. Yani diğer bir deyimle, OHAL KHK’leri ile meydana gelen “ilave tedbirler” için de OHAL Komisyonu’na başvuru yolu açıldı.
Önceki Uygulama…
OHAL Komisyonu’nun görev alanı önceden çok kısıtlı idi ve hak arama hürriyeti açısından bu husus ciddi sıkıntı oluşturuyordu. OHAL Komisyonu, 7075 Sayılı Kanun’a göre doğrudan KHK’ler ile tesis edilen şu hususlarda inceleme yapabiliyordu:
- Kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarma ya da ilişiğin kesilmesi.
- Öğrencilikle ilişiğin kesilmesi.
- Dernekler, vakıflar, sendika, federasyon ve konfederasyonlar, özel sağlık kuruluşları, özel öğretim kurumları, vakıf yükseköğretim kurumları, özel radyo ve televizyon kuruluşları, gazete ve dergiler, haber ajansları, yayınevleri ve dağıtım kanallarının kapatılması.
- Emekli personelin rütbelerinin alınması.
Örneğin görevinden ihraç edilen bir öğretmen sadece görevine dönebilmek için komisyona başvurabiliyor ancak öğretmenlik lisansının iptal edilmesi “ilave tedbirine” karşı komisyona başvuramıyordu. Oysa KHK ile bu öğretmenler MEB’den ihraç edilmekle beraber, öğretmenlik lisansları da iptal edildi. Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği madde hükmü bu tedbiri “ilave tedbir” olarak sayıyor ve OHAL Komisyonu’na yolunu açıkça kapatıyordu. Böylelikle bu kişilerin temel hak ve özgürlüklerine müdahale eden ancak hukuki sorgulamaya kapalı olan “ilave tedbirler” için yargı yolu açıldı.
Bu ilave tedbirlere silah ruhsatlarının, gemi adamlığına ilişkin belgelerinin, pilot lisanslarının, pasaportlarının iptal edilmesi ve özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı olarak görev alamamaları gibi hususların dahil olabileceğini eklememizde yarar var. Kıstas alınması gereken temel nokta, alınan tedbirin muhakkak bir KHK hükmünde yer alması.
Kararın Sivil Toplum Kuruluşlarına Bakan Yönü
Yukarıda kısaca değindiğimiz üzere KHK ile doğrudan kapatılan dernek, vakıf, sendika, federasyon, konfederasyon, medya organları, vakıf yükseköğretim kurumlarının sadece kapatılmasına ilişkin itirazlar OHAL Komisyonu’na yapılabiliyordu. Ancak malvarlıklarına el konulması, alacaklarının hazineye geçmesi gibi hususlara hiçbir şekilde itiraz edilemiyordu. Bu husus hukuki güvenlik ilkesini ihlal ettiği gibi, mülkiyet hakkını da açıkça ihlal ediyordu. Böylelikle el konulan mallar ve alacaklar gibi KHK’lerde düzenlenen “ilave tedbirler” için hak aranabilir.
İtiraz Yolu Nasıl Kullanılacak?
Başvurulara ilişkin idari yargı yolunu kapatan açık bir düzenleme bulunmasa da, kanaatimizce bu tip başvurular için doğrudan OHAL Komisyonu’na başvuru yapılmalıdır. Başvuru süresinde ise 7075 Sayılı Kanun’un 7. Maddesi uyarınca “…Resmi Gazetede yayımlanma tarihinden itibaren altmış gün içinde yapılmayan başvurular işleme alınmaz…” hükmü kıyas alınarak, iptal kararının Resmi Gazete’de yayınlandığı tarihten itibaren 60 gün içinde yapılması gerekecektir. Kararın yayın tarihi 10 Mart 2020 olduğu göz önünde bulundurulursa –eğer Adalet Bakanlığı yargılama sürelerini tekrar durdurmazsa, bu yazının ele alındığı tarih itibariyle süreler 30 Nisan 2020’ye değin durmuştu– 9 Mayıs 2020 tarihine kadar OHAL Komisyonu’na başvuru yapılmalıdır. OHAL Komisyonu’nun kararı olumsuz yönde olursa bu karar idare mahkemesine taşınmalıdır.
Karar Gecikmeli Ama Yerinde
Önceden oluşturulmuş, öngörülebilir, açık-anlaşılabilir ve hukukun ruhuna uygun kanunlar uyarınca değil de, anlık OHAL KHK’leri ile el konulan malların mülkiyet hakkıyla beraber hukuki öngörülebilirliği zedelediği açıktır. Diğer yandan bireysel yahut kurumsal olarak aklanan kişilere ait olup el konulan malvarlıklarının iadesi bir yana, hakkın dahi aranamaması devletin yurttaşlara sunduğu güvencelerin yok sayılmasından başka bir şey değildir. Bu noktada Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar geç ama yerindedir.
Hukuki bir yorum olarak OHAL KHK’lerinin kanunlaştığı, dolayısıyla düzenlenen bu tedbirlerin “kanuni” olduğu akıllara gelebilir. Ancak her “kanuni” vakanın, “hukuka uygun” olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Bahse konu düzenlemeler, yukarıda açıklandığı gibi birçok temel hak ve özgürlükle doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle başvuruların kesinlikle yapılması gerekir. Unutulmamalıdır ki, bu tedbirlere ilişkin başvuruları değerlendirecek olan mahkemeler de “KHK’dan evirme kanunların” Anayasa’ya aykırı olduğunu düşünerek Anayasa Mahkemesi’ne taşıyabilirler.
Ek olarak belirtmemiz gerekir ki, KHK ile hakkında tedbir uygulanan gerçek ya da tüzel kişi, hakkında uygulanan tedbire ilişkin OHAL Komisyonu’na başvurmamışsa dahi, bu ilave tedbirler için başvuru yapabilir. Örneğin KHK ile kapatılan bir dernek, kapatılmasının iptali için OHAL Komisyonu’na başvurmamış olsa dahi, el konulan mallarının iadesi için kanaatimizce başvuru yapabilir.
Bizi Takip Edin