COVID-19 Salgınında Janus’un İki Yüzü: Kuzey Kore ve Güney Kore
Hem demokratik dönüşüm hem de ekonomik refahı gerçekleştirmiş bir devlet olarak Güney Kore uluslararası toplum tarafından övgüyle karşılanırken; Kuzey Kore baskıcı siyasi sistemi ve kapalı toplumuyla hafızalarda yer edindi. Güney Kore, küreselleşmeye şeffaf ve açık toplum yaklaşımı ile aktif bir yanıt verirken, Kuzey Kore iletişim kanalarını tıkadı ve kendi kapalı dünyasını inşa etti. Söz konusu durum, Koronavirüs (COVID-19) salgın hastalığında da kendini gösterdi.
Japon İmparatorluğu II. Dünya Savaşı’nın sonunda çözüldüğünde Kore, Soğuk Savaş’ın kurbanı oldu ve 38. paralelden ikiye ayrıldı. Ağustos 1945’te Kore yarımadasındaki kontrol artık bölünmüştü. Hangi rejimin gerçek Kore’yi temsil edip etmediği yolunda verilen savaşta 1950-53 yılları arasında neredeyse 2.5 milyon sivil hayatını kaybetti. 1953’te çatışmayı sona erdiren ateşkes yarımadayı daha önce bölünmüş olduğu şekliyle bıraktı.
Soğuk Savaş’ın başlangıcından günümüze iki Kore de bir yüzü sağa, bir yüzü sola bakan iki yüzlü Roma tanrısı Janus’u betimlercesine neredeyse tamamen farklı yaklaşımlarla dünya sahnesindeydi. Batı ve süregelen ABD askeri varlığı ile bağları devam eden Güney Kore güçlü bir ekonomi ortaya koydu, sivil toplumunu kalkındırdı ve demokratikleşme yolunda dikkate değer adımlar attı. Bu arada ise Kuzey Kore izole bir “münzevi krallık” olarak kaldı. 1990’da Sovyet Bloğu’nun çöküşünün ardından ekonomik olarak az gelişmiş, üç kuşak boyunca tek bir aile tarafından yönetilen bir polis devletine dönüştü [1].
Günümüzde ise bilindiği üzere hem demokratik dönüşüm hem de ekonomik refahı gerçekleştirmiş bir devlet olarak Güney Kore uluslararası toplum tarafından övgüyle karşılanırken; Kuzey Kore ise baskıcı siyasi sistemi ve kapalı toplumuyla hafızalarda yer edindi. Güney Kore, küreselleşmeye şeffaf ve açık toplum yaklaşımı ile aktif bir yanıt verirken, Kuzey Kore ise iletişim kanalarını tıkadı ve kendi kapalı dünyasını inşa etti.
Söz konusu durum Aralık 2019’ta Çin’de ortaya çıktığı iddia edilen ve dünyaya yayılan yeni Koronavirüs (COVID-19) salgın hastalığında da kendini gösterdi. COVID-19’a karşı yaklaşımda iki Kore de iki başka yüz sergiledi. Dışarıya açık Güney Kore küresel salgından etkilenerek zarar görmüşken; dışarıya neredeyse kapalı Kuzey Kore de COVID-19’un yayılmasını önlemek için örtülü de olsa mücadele ediyor.
COVID-19 ve Güney Kore
26 Mart 2020 tarihinde çevrimiçi (online) olarak gerçekleştirilen G-20 zirvesinde Güney Kore Cumhurbaşkanı Moon Jae-in küresel yeni Koronavirüs krizinde uluslararası dayanışma çağrısında bulunarak ülkesinin son iki ay içinde hem hükümet hem de sivil toplum ile COVID-19 salgınına karşı şeffaflık ve demokrasi kriterlerine bağlı kalarak yanıt verdiğini ifade etmişti. Moon Jae-in’e göre bu süreçte (Güney) Kore COVID-19 imtihanının merkezinde yer almış ancak kamuoyunun gönüllülüğü ve demokratik katılım ilkeleriyle buluşan önleyici ve şeffaf karantina önlemleriyle ülkede kademeli olarak stabil bir düzene ulaşmayı başarmıştı. [2]”
Jihwan Hwang’ın aktardığı üzere COVID-19 Güney Kore sağlık sistemleri, finans piyasaları ve sivil toplumu için büyük bir tehdit oluşturmuştu. Nitekim ülke insanların ve ürünlerin sınır ötesi hareketlerine ilişkin ciddi bir kısıtlama getirmemişti. Keza, hükümetin esnek yaklaşımına karşı içeriden sert eleştiriler yöneltilmekteydi. Kimi [Güney] Koreliler COVID-19’un Çin’de ortaya çıkması ve Güney Kore’nin Daegu şehrindeki Shincheonji tarikatıyla bölgede yayılmasının ardından sınırların tamamen kapatılmasını talep etmekteydi. Hristiyanlığa bağlı bir tarikat olan Shincheonji, Seul hükümeti tarafından cinayet de dahil olmak üzere birçok suçlama ile karşı karşıya kalmıştı.
Sonrasında ise Güney Kore, büyük ölçekli salgınları olan ülkelerden gelenler için “özel giriş prosedürlerini” üstlenerek kısıtlamaları en aza indirmek için çaba sarf ederken, karantina önlemlerinde etkisini de en üst düzeye çıkardı. İlgili tüm bilgilerin yurtiçinde ve yurtdışında sunulmasını sağlayarak açık ve şeffaf önlemler aldı; çok fazla test gerçekleştirdi, virüsün bulaşma yollarını belirlemeye ve izlemeye çalıştı. Virüs hızla yayılmadan önce hızlı teşhis cihazlarıyla ülke çapında test noktaları kuruldu. Ayrıca, yurtdışından gelen yolcuların zamanında ve hızlı bir şekilde test edilmesi için büyük havaalanlarında test sahaları inşa edildi. Hükümet “kendi kendine karantina” uygulamasını yürürlüğe koyarak mobil cihazlar üzerinden vatandaşlarının karantinaya sadakatini denetledi.
[Güney] Kore’de hükümetin aşırı önlemler almak zorunda kalmadan kamu güvenliği ile sivil özgürlükler arasındaki hassas dengeyi koruyabilmesini sağlayan güç vatandaşların gönüllü işbirliği oldu.
Güney Kore’nin COVID-19 krizi ile mücadelesinde sorumluluğun bir kısmını hükümet üstlenirken diğer kısmını ise halkın hızlı seferberliği karşıladı. The Diplomat’a göre hükümetin aşırı önlemler almak zorunda kalmadan kamu güvenliği ile sivil özgürlükler arasındaki hassas dengeyi koruyabilmesini sağlayan güç vatandaşların gönüllü işbirliği oldu.
Hükümet, Özel Sektör ve Halkın Dayanışması
Güney Koreli sağlık yetkileri salgının daha ilk aşamasında 20 farklı medikal şirketinden COVID-19 için hızlı test kitleri geliştirilmesini talep etti. Bir hafta sonrasında tanı testleri onaylandı ve testlerin doğru sonuç verip vermediğinin teyit edilebilmesi için yetkililer kitler arasında çapraz kontrol yöntemini uyguladılar. İlk vakanın görüldü 20 Ocak’tan günümüze kadar [3 Nisan] neredeyse yarım milyon kişi test edildi. Test sürecinde pozitif vakaların hareket geçmişleri takip edilerek “kapsamlı izleme” yoluna gidildi. Hükümet yetkilileri pozitif vakaların güvenlik kamerası görüntülerini, akıllı telefon verilerini ve kredi kartı kayıtlarını incelemek için yerel yönetimler ve özel sektörle birlikte işbirliği yürüttü. Hastaların hareketlerini gerçek zamanlı olarak denetlemek, duyurmak ve karantinayı bozanları cezalandırmak için bir GPS izleme uygulaması kullandı. Ayrıca hükümet özel şirketleri hastaların anonimleştirilmiş konum verilerini görselleştiren ve halka daha erişilebilir hale getiren uygulamalar geliştirmeye davet etti. Genç ve orta derecede belirti göstermeyen düşük riskli hastalar Samsung ve LG gibi şirketlerden ödünç alınan yurtlara yerleştirildi.
Eun A.’ya göre “Hükümet sosyal mesafe konusunda henüz resmi önlemlere girişmeden Güney Koreliler çeşitli önlemler almaya başlamıştı bile: Örneğin salgının en sıcak noktası olan Daegu şehrinde birçok restoran, mağaza ve sinema salonu, doğrudan hükümet müdahalesi nedeniyle değil, halkın bu noktalara gitmemesi nedeniyle kendiliğinden kapanmak zorunda kaldı.” Bu yönüyle Güney Kore’nin COVID-19 krizine karşı söz gelimi aşağıdan-yukarı reaksiyonu kamu dayanışmasının bir sonucuydu [3].
COVID-19’un Kuzey Kore ile Sınavı
3 Nisan 2020 itibariyle Kuzey Kore’de herhangi bir COVID-19 vakası açıklanmamış durumda. Ülkede bir hafta önce virüsün bulaşmış olma ihtimaline karşı tıbbi gözetim altında tutulan kişi sayısını 2 bin 280 olarak açıklayan Kuzey Kore resmi ajansı KCNA, bu sayının yaklaşık 500’e gerilediğini duyurdu [4].
COVID-19 yayılmaya başladığında Kuzey Kore’nin ilk hamlesi sınırlarını kapatmak oldu. Ülke ticari hacminin %90’ını gerçekleştirdiği Çin ile sınırlarını kapattı. Jihwan Hwang’a göre sağlık sistemi son derece kırılgan olan Kuzey Kore için COVID-19 virüsü son derece büyük bir tehditti. Ayrıca Kuzey Kore’de resmi olarak teyit edilen tek bir vakanın olmamasına inanmak ise zordu çünkü Kuzey Kore’de teşhis kitlerinin mevcut olup olmadığını teyit etmek bile mümkün değildi. Nitekim Kuzey Kore medyasında teşhis kitlelerinin kullanıldığına dair bir veri bulunmamaktaydı. Ayrıca ülke komşusu Güney Kore’nin teşhis kitlerine ilişkin yardım teklifine bile cevap vermemişti.
Bu duruma rağmen, Jihwan Hwang’a göre Kuzey Kore COVID-19’a karşı kayıtsız değil. Kuzey Kore medyası bu salgın hastalığın dünya çapındaki ve Güney Kore’deki yayılışını gün gün yayımlıyor. Kuzey Kore’nin yeni bir Pyongyang Genel Hastanesi inşa etmeye başladığı ve sadece 200 gün içinde tamamlamayı planladığı bilinen bir gerçek. Uydu görüntüleri Kuzey Kore’nin büyük liman tesislerinin kapalı olduğunu gösteriyor. Kuzey Kore sınırlarını kapatırken, Çin ve Rusya’dan ithalat ve ihracatının çoğu durdurulmuş durumda [5].
Uluslararası yardım kuruluşu Kızıl Haç’a göre ise ülkeye uygulanan yaptırımlar ve hükümetin totaliter uygulamaları Kuzey Kore’ye doğrudan insani yardım taşınmasını neredeyse imkânsız kıldı. Ayrıca kısıtlamalar ülkeye aktarılan fonların fiziksel trasferinin durmasına neden oldu [6].
Sürecin nereye evrildiği belirsiz olsa da…
The Economist dergisinin altını çizdiği üzere uzun vadede COVID-19 ile mücadelede “resim belirsiz” görünürken uluslararası toplumla ilişkilerinde açık bir yaklaşım sergileyen Güney Kore; krizle mücadelede şimdiye kadar dikkate değer bir mücadele gösterdi [7]. Kuzey Kore ise sınır için güvenliğine ilişkin “yüksek seviyedeki endişesi” nedeniyle salgın krizinde dahi dış dünyaya kapalı bir yaklaşım sergiliyor. The National Interest’in altını çizdiği üzere; [küçük bir umut da olsa] salgın krizi Kuzey Kore’nin eylem şeklini değiştirir ve yardım çağrısı için uluslararası toplumla buluşursa barışı Kore Yarımadası’na geri döndürme konusunda bir atılım şansımız olabilir.
Sonnotlar
- Pruitt, Sarah. “Why Are North and South Korea Divided?” History, Jan 15, 2019.
- Arirang News. “President Moon to share S. Korea’s quarantine experience at G20 virtual summit” Youtube, 26 Mart 2020, https://www.youtube.com/watch?v=lgLjt-YsBgU
- Jo, Eun A. “A Democratic Response to Coronavirus: Lessons From South Korea” The Diplomat, March 30, 2020.
- “Güney Kore’de COVID-19 taşıdığı tespit edilen kişi sayısı 10 bini geçti” TRT Haber, 3 Nisan 2020.
- Hwang, Jihwan. “How North and South Korea’s Systems Are Leading to Different Coronavirus Outcomes” National Interest, March 31, 2020.
- “North Korea: Cash roadblocks and an aid blind spot” The New Humanitarian, Tarih Belirsiz.
- Ahn, Meeyon. “WHO: S. Korea’s COVID 19 Surge Manageable, Not Increasing Risk Of Global Pandemic” TBS eFM News, 22.02.2020.
Bizi Takip Edin