“Yüz Bine Yakın Çocuğun Hayatına Dokunduk’’
Kendilerini 'çoğulcu ve kapsamlı' olarak tanımlayan Mardin Dramatik Sanatlar Eğitim ve Araştırma Derneği Başkanı Nurhan Öktem ile DRASED’in öyküsünü çalışmalarını ve gelecek planlarını konuştuk. Öktem, DRASED'in, bugüne kadar yapmış olduğu çalışmalarla; 93 bin 760 çocuk ve gencin hayatına dokunduğunu, 64 farklı grup, 24 farklı ülke, 193 farklı performans, 37 atölye, panel ve söyleşi olmak üzere, toplam 319 etkinlik gerçekleştirdiğini söylüyor.
Neden kurdunuz bu derneği, kuruluş motivasyonunuzu öğrenebilir miyiz?
Mardin’de yaşayan çocukların ve gençlerin kendilerini ifade edebilecekleri kültürel ve sanatsal hak alanlarının, oldukça sınırlı olmasından yola çıkılarak 2009 yılında “Uluslararası Mardin Çocuk ve Gençlik Tiyatro Festival” fikri oluştu ve uygulamaya başladık.
Ancak; festivalin ilerleyiş sürecindeki değişkenlikler ve şehrin yönetimlerinde sık yaşanan değişikliklerin, sürecin ilerleyişine olumsuz yansımaları nedeniyle, festival ekibinin; bu şekilde yol almanın mümkün olmayacağı, çocuklar ve gençlerle yapılacak çalışmaların daha özerk ve daha evrensel boyutlarda ilerlemesi gerektiği kanaatine varmasıyla, dernekleşme kararı alındı.
Bu projeyle, Dramatik Sanatlar alanında yapılan çalışmaların başlangıcından bugüne; 8 yıl içinde 93.760 çocuk ve gence ulaşıldı.
2019 Yılında ise; AB Sivil Düşün Programı’nın hibe desteği ile ve yerelden birkaç kuruluşun, sürecin devamına olan inançları ve çabalarıyla ve elçiliklerin, uluslararası kültür merkezlerinin destekleri etkinliklere katılan grupların katkıları ve festival ekibinin gönüllü çabaları ile gerçekleşebildi.
Neler yapıyorsunuz, çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz, nasıl bir boşluğu dolduruyorsunuz?
Merkezi Mardin’de bulunan Dramatik Sanatlar Eğitim ve Araştırma Derneği (DRASED); drama, tiyatro, sinema başta olmak üzere dramatik sanat etkinlikleri kapsamında eğitimler, kurslar, sertifikalı programlar, festivaller düzenleyerek ve araştırmalar yaparak dramatik sanatların gelişimini sağlıyor. Bölgedeki çocuklar, kültürel ve sanatsal haklarına ulaşmakla ilgili ihtiyaçlı konumda bulunmaktaydı ki hala öyle. Dramatik sanatlarla ilgili yapılan etkinliklerin yaşaması, bölgede yaygınlaşması, birçok kültürün, dil, din ve ırkın bir arada yaşadığı bu topraklarda yaşayan, daha çok çocuk ve gence ulaşarak, yaşamlarına dokunması, farklı pencereler açarak, geleceğe umutla bakan, bilinçli bireyler yetiştirilmesi demek, haklarının farkındalığın da bilinçli bir toplum yetiştirilebilmesi demektir. Bölge, oldukça zorlu bir coğrafyada yer alıyor. Zaman zaman sınır boylarında, savaşla burun buruna yaşamın hüküm sürdüğü biliniyor. Diğer yandan; sosyo ekonomik ve sosyo kültürel sorunların varlığının, yaşam kalitesini oldukça olumsuz etkilediği bir süreç yaşanıyor. Bu durumların bölge insanı, hedef kitlemiz olan çocuk ve gençler, üzerinde olumsuz etkiler yarattığı bir gerçek.
Çalışmalarımızın, bölge çocuk ve gençleri için öneminin farkındalığı ile, umut ışığı olabilme, çalışmaların sürekliliği için, yürütülen çaba ve sürecin devamı için, zorluklarına karşı verilen mücadele geleceğimiz açısından önemli. Mardin ve civarında yaşayan tüm çocuk ve gençleri tiyatro sanatıyla buluşturma çabasındayız. Yöre çocuk ve gençlerinin, tiyatro sanatının, geliştirici, yenileyici, değiştirici ve esnekleştirici gücünden yararlanabilmeleri, estetik ve sanatsal bakış açılarını geliştirebilmeleri, farklı düşünebilme, evrene, dünyaya, doğaya ve insana, yaşadığı tüm olay ve durumlara, farklı açılardan bakabilme ve yorumlayabilme, şiddetten uzak, onurlu bireyler olarak,kendilerini gerçekleştirebilme haklarına katkı sağlayabilme, kültürel ve sanatsal haklarını gerçekleştirmelerine ve yaşama tam olarak katılabilmelerine olanak yaratmak çabası içindeyiz.
Gelecek planlarınız nelerdir?
Dernek olarak en temel amacımız; dramatik sanatlara ilişkin faaliyetler gerçekleştirerek, derneğimizin amaçlarına uygun faaliyetler yürütebilmesine ve bu faaliyetlerin hedeflediği kitlelerle buluşmasına olanak yaratarak sürdürülebilirliğini sağlamak.
Çocuk ve Gençlik Tiyatro Festivali’nin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan diğer il, ilçe ve köylerde yaygınlaşmasına öncülük ederek daha çok çocuk ve gencin kültürel ve sanatsal aktiviteleri deneyimleme hakkına ulaşmasını sağlamak. Böylece kendisine, hayata evrene farklı bir pencereden bakabilmesine, kendini ifade edebilmesine olanak sunmak. Mardin de tiyatro kültürünün gelişmesine ve yaygınlaşmasına katkıda bulunarak, daha çok insanın kültürel ve sanatsal haklardan yararlanmasına olanak tanıyabilme, ortak noktaların saptanması yoluyla, dünya insanlarının birlik ve kardeşliğini, evrensel barış ülküsü çerçevesinde, ortaya koyabilme ve bu yolla dünya barışına katkıda bulunabilme amaçlamak.
İşbirliği yaptığınız kurumlar var mı? Nasıl bir işbirliği içerisindesiniz?
Bunca yıl işbirliği yapmış olduğumuz, destekleyen, bir çok kurum ve kuruluş var elbette. Fakat; yeniden yapılanma süreci ile birlikte, en yakın tarihte gerçekleşen işbirliği sürecinden (2019) kısaca bahsetmek gerekirse; Elçilikler, Kaymakamlıklar, Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı- Cezaevi Müdürlüğü, Mardin Baro Başkanlığı, Milli Eğitim Müdürlükleri, İstanbul/Maltepe Üniversitesi, İstanbul/İtalyan Kültür Merkezi Mardin Çocuk Dünyası Okulları, a.a Japon Derneği Mardin Şubesi. Uluslararası Aktivist Sanatçılar Derneği, Polonya/ ARTJUNCTION Vakfı, England/ Psychedelıght ekibi, Belçika / Belgium Cie Félicette Chazerand ekibi, Mardin Umur Teknik gibi kurumlarla iş birliği yapıldı.
Şu ana kadar, Mardin’de faaliyet gösteren, dramatik sanatların tamamını kapsayan çalışmalar yapmak amacıyla kurulmuş bildiğim başka bir dernek olmadığını söyleyebilirim.
Mardin’de kültür sanat ve tiyatro faaliyetleri gerçekleştirmek amacıyla kurulmuş dernekler var. Bu derneklerle bir işbirliğimiz olamadı. Bizler daha çok çalışmalarımızı, dramatik sanatlarla ilgili olarak, geleceğin yetişkinleri olan, çocuk ve gençler üzerinde yoğunlaştırmış bulunmaktayız. Çocuk ve gençlerle yapılan çalışmalar ise profesyonel olmak zorunda. Bu noktalarda çalışmalar yapıldığına tanık olmadım.
Nasıl ayakta kalıyorsunuz, sürdürülebilirliği nasıl sağlıyorsunuz?
DRASED olarak; son yıllarda yaşadığımız olumsuzluklar, dernek üyelerimizin, festival ekibimizin kişisel çabaları ve mikro ölçekteki AB hibe programlarının destekleriyle aşılmaya çalıştık kurumsal kapasitemizin güçlendirilmesi, deneyimli personel ihtiyacımızın giderilmesi ve finansal sürdürülebilirlik gücümüzü kazanmamız hayati önem taşımaktadır. Bu sıkıntılı süreçleri aşabilmek için de, hibe programlarına elimizden geldiğince başvuru yapmaya devam etmekteyiz.
Çalışmalarınızda neleri değiştirdiniz anlatmak istediğiniz özel bir hikaye var mı sizi mutlu eden motive eden?
DRASED, bugüne kadar yapmış olduğu çalışmalarla; 93.760 çocuk ve gencin hayatına dokundu. 64 farklı grup, 24 farklı ülke, 193 farklı performans, 37 atölye, panel ve söyleşi olmak üzere, toplam 319 etkinlik gerçekleştirdi.
Aslında çok şey söylenebilir. Bu sorunuza en son yapmış olduğumuz etkinliklere katılımcıların ve kurumların aşağıda belirtmiş olduğum dönüşlerinden, birkaç örnekle cevap vermek istiyorum. Mesela Ceza İnfaz Kurumu’nda yapılan çalışmalarımızla ilgili olarak yetkililer; yararlanıcıların hayat bakışlarının değiştiği ve kurum da bulundukları süreyi daha etkin ve aktif geçirdikleri, atölye çalışmaları sonrasında, tutuklu çocukların daha uyumlu ve kurallara adapte olmada çaba içinde olduklarını ifade etmişlerdir.
Mardin‘de sivil toplumun en büyük sorunu nelerdir, önünüze nasıl engeller çıkıyor ve bu engelleri nasıl aşıyorsunuz?
Birçok dernek, birçok alanda faaliyet gösteriyor. Birçoğu maddi imkansızlıklar içinde kıvranmakta, birçoğu iyi niyetle bir şeyler yapma çabası içinde. Ancak; yalpalama ve yol bilmeme oluyor. Sivil toplum örgütlerinin kurumlarla işbirliğinin güçlendirilmesinden bahsediyoruz. Bu konularda toplantılar düzenleniyor. Bu toplantılara zaman zaman bizler de katılıyoruz. Doğru şeyler konuşuluyor. Fakat; nasıl başaracağımız, aşacağımız hususunda zorlanıyoruz. Başka etkenler devreye giriyor. Zaman zaman kişiliklerimiz de engel teşkil edebiliyor. Uygulamada bu doğrular gerçeği ne kadar yansıtıyor? Sanırım bu konuda bir bilincin oluşumu zaman alacak.
Türkiye’de son yıllarda yaşanan süreçlerden kaynaklı kurumların işbirliğinden kaçınmaları, bir süredir sürekli hale gelen etkinlik ve toplantı yasakları da iletişim ve etkileşimi bozmakta ve bu süreçlerin aşılmasında, engel oluşturuyor. Bazen süreç, alakasız ve sizin dışınız da gelişebiliyor. Daha önce çoktan aşılmış birçok noktayı, hiç gerek yokken tekrar tekrar aşmak durumunda kalabiliyorsunuz.
Fakat; öncelikle dernek olarak, doğru bir iş yaptığımıza olan ve kendimize olan inancımız, yaptığımız işin bölge insanına, çocuk ve gençlerine olan katkısının bilinciyle hareket etmemiz, vazgeçmememiz, her ne olursa olsun, sürecin devamı için çabamız, hak arayışımız, tüm yaşanan olumsuzluklara karşın dik duruşumuz, sanırım ister istemez doğru bakış açılarıyla bir yerler de buluşuyor. Çabanıza, sürecin devamına olan kararlılığınıza karşılık bulmaya başlıyorsunuz. Bu nedenle; son iki yıldır, etkinliklerimizi zorluklarla da olsa gerçekleştirebiliyoruz. Yol alabiliyoruz. Yol alabilmek, durmamak önemli bir şey. Gelişmeyi ilerlemeyi de beraberinde getiren bir şey.
Bizi Takip Edin