2019 Organize Sosyal Medya Manipülasyonunun Küresel Dökümü Raporu Yayımlandı!
Bilgisayımsal Propaganda Araştırma Projesi, 70 ülkedeki birlik faaliyetleri çerçevesinde organize sosyal medya manipülasyon kampanyalarını inceleyerek raporlaştırdı. İstanbul Üniversitesi Dijital İletişim Kulübü’nün Türkçe çevirisini yaptığı rapora göre otoriter rejimler, bir yandan dijital kamusal alanları denetler, sansürler ve kısıtlarken, öte yandan sosyal medyayı kamusal tartışmaları şekillendirmek ve çevrimiçi propagandayı yaymak için güçlü bir araç olarak görüyor! Rapor, son iki yılda sosyal medya manipülasyon kampanyalarını organize kullanan ülkelerdeki artışın %150’yi bulduğunu belirtiyor.
Oxford Üniversitesi İnternet Enstitüsü tarafından yürütülen Bilgisayımsal Propaganda Araştırma Projesi kapsamında yayımlanan Küresel Dezenformasyon Düzeni isimli rapor üç yıl süreyle küresel ölçekte gerçekleşen sosyal medya manipülasyonları, bilgisayımsal propaganda için kullanılan araçları, siber birlik faaliyetleri ve kaynaklarını inceliyor.İstanbul Üniversitesi Dijital İletişim Kulübü ise sıkı bir ekip çalışmasıyla yeni akademik çalışmalara kaynak oluşturacağını düşünerek raporu Türkçe’ye çevirdi.
2019 Organize Sosyal Medya Manipülasyonunun Küresel Dökümü başlıklı rapora göre, incelenen 70 ülkeden 25’inde, özel şirketlerle veya bilgisayımsal propaganda hizmeti sunan stratejik iletişim firmalarıyla çalışmış devlet aktörlerine rastlanıldı. 70 ülkenin 30’unda ise hükümet ve sivil toplum teşkilatları arasında resmi bir koordinasyonla karşılaşıldı. Raporda ayrıca Azerbaycan, İsrail, Rusya, Tacikistan ve Özbekistan’daki gibi bazı devletlerde öğrenci veya gençlik grupları bilgisayımsal propaganda yaptırılmak üzere hükümet organlarınca istihdam edildiği vurgulanıyor.
Bazı Siyasiler Sahte Hesaplar Kullanıyor!
Rapora göre 70 ülkenin 45’inde bilgisayımsal propaganda araç ve tekniklerini kullanan seçimlerde adaylığını koymuş siyasi partilere veya siyasetçilere rastlandı. Örneğin ABD’den Amerika Birleşik Devletleri’nde Mitt Romney, Avustralya’da Tony Abbott, Hollanda’dan Geert Wilders gibi siyasetçilerin daha fazla takipçi edinebilmek için sahte hesaplar kullandığı ortaya çıktı. Ayrıca Birleşik Krallık’taki AB’den ayrılma (Brexit) referandumunda Cambridge Analytica firmasının “ayrılma oyu”nun baskın gelmesi için illegal mikro-hedeflemelerin gerçekleştirildiği görüldü.
Brezilya, Hindistan, ve Nijerya’da Whatsapp kampanyaları ile siyasi partilerin bilinçli olarak sosyal ağlarda dezenformasyonu yayma veya büyütmeye yönelik faaliyetleri saptandığını vurgulayan rapor Çin’e ise özellikle değinilmekte: Önceki yıllarda kamuoyunu manipüle etmek için nadiren sosyal medya platformlarını kullanan Çin hükümeti, 2019 yılında Hong Kong’un demokrasi savunucularını aşırı radikaller olarak göstermek için küresel sosyal medya platformlarını kullanmaya başladı.
Facebook Hala En Etkin Platform!
Rapor günümüzde her zamankinden daha fazla sosyal medya platformu bulunmasına rağmen Facebook’un hala siber birlik etkinlikleri için başlıca platform olma özelliğini sürdürdüğünü vurguluyor. Bunun en büyük nedeni olarak ise Facebook’un pazar büyüklüğü ile birlikte aile ve arkadaş iletişimi, politik haber ve bilgi kaynağı, grup ve sayfa oluşturma becerisi gibi platformun sağladığı belirli kolaylıklar olarak görülüyor.
Sosyal medya üzerindeki bilgisayımsal propaganda birçok ülkede artış gösterirken raporda bizzat hükümet eliyle gerçekleştirilen sosyal medya manipülasyonlarında Çin, İran, İsrail, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık ve ABD ön plana çıkıyor. Sahte hesaplar, siber birliklerce bilgisayımsal propaganda yaymak üzere kullanılıyor.Rapora göre Türkiye’de hükümet ajansları, politikacılar ve partilerle orta düzeyli siber birlik kapasitesi ile bilgi alanı kontrol edilmeye çalışılmakta. Rapor, Türkiye için yaklaşık 500 kişilik bir sosyal medya takımı büyüklüğü olabileceğini ifade ediyor.
Azerbaycan, İsrail, Rusya, Tacikistan ve Özbekistan’daki gibi bazı devletlerde öğrenci veya gençlik grupları bilgisayımsal propaganda yaptırılmak üzere hükümet organlarınca istihdam ediliyor!
Rapora göre sosyal medyada yüksek kapasiteyle psikolojik operasyonlar ve bilgi savaşlarında istihdam edilen çok sayıda çalışanı ve yüksek bütçeli harcamaları bulunan ülkeler arasında Çin, Mısır, İran, İsrail, Myanmar, Rusya, Suudi Arabistan, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD, Venezuela ve Vietnam yer alıyor. Çin’de yerel ve bölgesel ofislerde çalışan kişilerin oluşturduğu ekiplerin tahmini büyüklüğünün 300.000-2.000.000 kişi arasında olabileceği vurgulanırken; İsrail’in ise organize sosyal medya manipülasyonu için 778 bin ve 100 milyon dolar değerinde birden fazla sözleşme yapmış olabileceğinin altı çiziliyor.
Raporda devletlerin ve karar alıcıların sosyal medyadaki organize manipülasyonunda incelenen 70 ülkenin %87’sinde kişisel hesaplar, %80’inde ise bot hesaplar kullanıldığı gözlemlenirken; sayborg olarak adlandırılan yarı insan-yarı robot hesapları kullanan devletlerin oranı ise %11, “hack”lenmiş veya çalınmış hesapları kullanan ülkelerin oranı ise %7 olarak kaydediliyor.
Sosyal Medya Vatandaşları Agresif Hale Getiren İçeriği Mi Güçlendiriyor?
2019 Organize Sosyal Medya Manipülasyonunun Küresel Dökümü raporu devlet kurumlarının ve siyasi partilerin sosyal medyayı; siyasi propaganda yaymak, dijital bilgi ekosistemini kirletmek, ifade ve basın özgürlüğünü baskılamak için ne şekillerde kullandığını göstermeyi hedefliyor. Artık bilgisayımsal (computational) propagandanın dijital kamuoyunun olağan bir parçası haline geldiğini vurgulayan rapora göre yapay zeka, sanal gerçeklik ve nesnelerin interneti gibi toplumu ve siyaseti kökten değiştirmeye hazır yeni teknolojilerle bu teknikler gelecekte gelişmeye devam edecek.
Rapor çarpıcı iki sorunsal ile bir sonuca ulaşmakta: Sosyal medya platformları gerçekten halkın müzakere edebilmesi ve demokrasi için bir alan yaratıyor mu? vatandaşları bağımlı, yanlış bilgilendirilmiş ve agresif hale getiren içeriği mi güçlendiriyor?
Rapora indirmek için tıklayınız.
Bizi Takip Edin