Üniversite Öğrenci Toplulukları Ve STK’lar Kansere Karşı Bir Araya Geldi
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki öğrenci kulüpleri, Avrupa Kanser Cemiyetleri Birliği (Association of European Cancer Leagues-ECL) ve Kanser Savaşçıları Derneği ile bir araya gelerek “Kanserden Korunma Seminerleri”nin ilkini 140 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirdiler.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her dört ölümden birini oluşturan kanserler kardiyovasküler hastalıklardan sonra ikinci en sık ölüm sebebi. Bütün kanserler için risk faktörleri önlenebilir/değiştirilebilir veya önlenemez/değiştirilemez olmak üzere ikiye ayrılabilir. Önlenemeyen risk faktörlerinde kişinin cinsiyeti, yaşı, varsa aile öyküsü gibi belirleyici faktörler yer alırken önlenebilir risk faktörleri için tütün ve alkol kullanımı, fiziksel inaktivite (sedanter yaşam) ve obezite gibi faktörlerden söz edilebilir.
Kanser kaynaklı ölümlerin %33 ilâ %50’si önlenebilir nedenlere dayanmaktadır. Tütün kontrolü, dumansız sahaların yaygınlaştırılması, alkol tüketiminin azaltılması, düzenli günlük fiziksel aktivite ve sağlıklı beslenme ile (az tuzlu, az yağlı, kırmızı et tüketimi düşük, tahıl, kepek ve sebze meyve tüketimi yüksek) kanser riski azaltılabilir.
Seminerde ECL Merkez Ofisinin bulunduğu Brüksel’le yapılan video bağlantısıyla, Avrupa’da kanser ile ilgili istatistikler ve Avrupa Birliği (AB) sağlık politikaları hakkında bilgi paylaşımı yapıldı. Ardından MÜTF Radyasyon Onkolojisi A.D. öğretim üyesi Prof. Dr. Beste Atasoy, “Türkiye’de kanser hastalarına yaklaşım ve tedavi stratejileri” konulu bir konuşma yaptı. Kanser Savaşçıları Derneği Genel Sekreteri Belma Kurdoğlu da sağlığın sivil toplumdaki yansımaları ve dernek faaliyetleri konulu konuşmasıyla toplantıda yer aldı. Avrupa Kanser Cemiyetleri Birliği Türkiye Genç Elçisi ve aynı zamanda Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Yakup Gözderesi’nin Avrupa Kanser Kodu’nu ve kanserden korunma stratejilerini anlattığı toplantı interaktif soru ve cevaplar ile son buldu.
“Kanser Bir Kronik Hastalıktır.”
“Klinisyen Gözüyle Kansere Yaklaşım” konulu sunumunda Prof. Dr. Beste Atasoy, kanserin kronik bir hastalık olduğuna vurgu yaparak, “Başlar ve bitmez. Tedavisi vardır ancak belli şartlara bağlıdır.” şeklinde özetledi. Birçok vakanın maalesef ileri evrede tespit edilebildiğinin bu nedenle kür şansının özellikle bazı kanser türleri için azaldığına dikkat çeken Atasoy, kanserde erken tanının öneminin altını çizdi.
Kanser tedavisinin bir ekip ile mümkün olabildiğini, bu ekibin hekim dışında hemşire, diyetisyen, psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve bakım vericiler gibi farklı disiplin ve gruplardan oluştuğunun önemini vurgulayan Atasoy, “Kanıta dayalı tıp tedavinin ana parçasını oluşturur.” dedi. Tedaviler sonrası hastalık kontrolü, geç yan etkiler ve yaşam kalitesi açısından hastaların takiplerini yaptırmalarının gerekliliğini vurguladı.
“Kanser Hastalarının Hayatına Dokunuyoruz.”
“Sivil Toplumun Sağlıktaki Yansımaları” konulu konuşmasıyla Kanser Savaşçıları Derneği Genel Sekreteri Belma Kurdoğlu kanserle yaşayan bireylerin sosyal anlamda hayat kalitelerini artıracak ve onları hayata bağlayacak projeler üzerinde çalıştıklarını aktardı. “Saçım Saçın Olsun” projesi ile gönüllü 6000 bağışçıdan gelen bağışlarla 1500 gerçek peruk üretip bunları kanserle yaşayan bireylere ücretsiz dağıttıklarını anlattı.
Sağlık alanında çalışan ve hak temelli savunuculuk faaliyetleri yapan STK’lardan biri olarak hasta hakları konusunda da toplantılar düzenlediklerini aktaran Kurdoğlu, paydaşları olan International Myeloma Foundation ile düzenledikleri Miyelom Hasta Buluşması’nı da paylaştı. Hangi kanser olursa olsun tanı alan bireyin sosyal hayatının oldukça değişiğini belirten Kurdoğlu, hastalarla birlikte yaptıkları psikolojik destek toplantılarıyla onların hayatlarına dokunduklarını belirtti.
Kanser Kodu’nu Hayatınıza Katın, Kanser Riskinizi Azaltın
Avrupa Kanser Cemiyetleri Birliği Türkiye Genç Elçisi Yakup Gözderesi tütün ve tütün ürünleri başta olmak üzere, alkol, sedanter yaşam, beslenme gibi hayat tarzını bileşenleriyle birlikte güneş ışığı, iş kaynaklı kimyasallar, radon gibi maruziyetler ve aşılama, tarama faaliyetleri gibi önleme teknikleri hakkındaki önerileri kapsayan Kanser Kodu’nu katılımcılarla paylaştı. Kanser Kodu’nun bir öneri listesi olduğunu vurgulayan Gözderesi, kodu bireylerin kendi hayatlarına uygulamasının yanı sıra bu kodun hükümetlerin politikaları anlamında desteğine ihtiyaç duyduğunu söyledi.
“Kanser Kodu’na birebir uyum sağlanırsa önlenebilir kanserlerin gelecekteki sıklığında büyük bir azalma olacak ve bütün kanserlerin görülme sıklığında da %40 hatta %50’ye varan bir azalma olacak.” diyen Gözderesi, bütün katılımcıları kanser kodunu hayatlarına dâhil etmeye davet etti.
Bizi Takip Edin