Gezi Davası’nın Krolonojisi Kitapçıkta Toplandı

Anadolu Kültür'ün kurucusu Osman Kavala'nın tutuklu olarak yargılandığı Gezi Davası’nın dördüncü duruşması 24 ve 25 Aralık 2019’da İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Dava takipçileri tarafından hazırlanan ve tüm süreci kapsayan kitapçık, 'Suç olduğu kanıtlanamayan fiillerle, bir suçlu yaratılabilir mi?' sorusuyla başlıyor.

Gezi Davası takipçileri tarafından hazırlanan kitapçık, iki yılı aşkın süredir tutuklu olan Osman Kavala’nın ve davanın diğer sanıklarının nasıl mesnetsiz iddialarla, hukuk dışı, mantık dışı süreçlerle karşı karşıya bırakıldığının kısa bir özetini vermeye çalışıyor.

Kamuoyunda “Gezi Davası” olarak bilinen, yarın dördüncü kez görülecek olan dava, yakın dönemde yaşanan yargı karmaşasında çok özel bir yere sahip olmakla birlikte niyeti, hikayesi ve iddialarıyla tarihe geçecek bir vaka olma özelliğinde.

Kitapçığın özellikle altını çizdiği nokta; cezalandırılmak istenen kişilere suç yaratılma örneği barındırıyor olması. Kanaatlerin, vehimlerin ve varsayımların kanıt sayılmasının örneği. En temel hakların, hukuk normlarının, basit mantık kurallarının hiçe sayılmasının örneği.

Devletin resmi kayıtlarında “tek bir merkezden yönetilemeyeceği” belirtilmiş olan, onlarca şehirde milyonlarca insanın katıldığı “Gezi Protestoları” söz konusu davaya göre birilerinin organizasyonu ve finansman desteği ile gerçekleşti ve dava bunları bulup yargıladığı iddiasında.

Olayın üzerinden altı yıl geçmesi, daha önce aynı iddianın yargılanıp beraatla sonuçlanması, organizasyon veya finansmanla ilgili hiçbir kanıtın bulunmaması, herhangi bir örgütün varlığının gösterilememiş olması hiç önemsenmiyor. Ortada bir suç olmadan nasıl suçlu olabileceği sorusu, sadece hukuk değil düz mantık açısından da cevapsız kalıyor.

Kitapçığın tamamına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.