Yargılamaların İzlenmesinin STK’lar İçin Önemi
Yargı reformu ihtiyacının toplumun farklı kesimlerince dile getirildiği şu günlerde, sivil toplumun yeteri kadar etkili kullanamadığı bir yönteme değinmekte yarar görüyoruz: Yargılamanın izlenmesi.
AGİT, yargılamanın izlenmesini dar ve geniş anlamda olmak üzere iki şekilde tanımlamıştır. Dar anlamda izleme, mahkeme işlemlerinin takibidir. Bunun çıktısı genellikle rapor olarak karşımıza çıkmaktadır. Yargının doğrudan gözlemlenmesi, yasal sürecin sadece anlık bir görüntüsünü verir. Bu bağlamda, adalet sistemini oluşturan tüm kurumların (polis, jandarma, hukuk fakülteleri, barolar, yasa yapım süreçleri, cezaevleri gibi.) izlenmesi ise geniş anlamda yargılamanın izlenmesi olarak tanımlanmıştır.
Yargılama izleme faaliyetleri, çoğunlukla kendi başına bir sonuç vermekten ziyade, belirli sonuçlara ulaşmak için kullanılsa da zaman zaman somut davanın daha adil işletilmesini sağlama amacıyla da yapılabilir. Genel olarak katkılarını ise şöyle sıralayabiliriz:
Aleni Yargılanma Hakkının Etkili Kullanılmasını Sağlar
İzleyicilerin ve nitelikli raportörlerin varlığı, mahkemelerin adil yargılanma hakkı kapsamında alacakları tedbirleri iyileştirebilir. Kamuoyunda son yıllarda itibar kaybına uğramış yargı organına olan güvenin tazelenmesini sağlayabilir. Ayrıca spesifik olarak izlenen davalarda da yargılama eksikliklerine dikkat çekilmesini sağlayabilir.
Yargının Sorunlarını Tespit Etmeye Yardımcı Olur
Yargılamanın izlenmesi, mahkeme süreçleri hakkında nesnel bilgiler toplamak ve bu sayede adalet sisteminin işleyişiyle ilgili sonuçlar çıkarmak ve bunu yaygınlaştırmak için bir teşhis aracı olarak görülebilir. Yasama, yürütme, yargı ve sivil toplumun dikkate alacağı türde objektif sonuçlar sunabilir. İzleme sonucunda yapılan öneriler savunuculuk çalışmalarında etkili olabileceği gibi paydaşların harekete geçirilmesini de sağlayabilir. Bununla beraber, yargı organının kendisini iyileştirmeye yönelik çalışmalarında yol gösterici olabilir, yasama organının eksik alanlarda düzenleme yapmasında tetikleyici olabilir. Sivil toplumun politikaları etkileme gücünü ortaya koyabilecek etkili bir yöntemdir.
Hukukçular Ve Sivil Toplum Örgütleri İçin Kapasite Geliştirmeye Katkı Sağlar
Yargılamanın izlemesi çalışmaları, içinde barındırdığı savunuculuk ve kapasite geliştirme faaliyetleri sayesinde, hukukçuları uluslararası insan hakları standartları noktasında teknik gelişim göstermelerini sağlayacaktır. Sivil toplum örgütlerini ise iyi uygulamaları araştırmaya, yasal reform süreçlerine katkı sunma çabasına iteceğinden, kurumsal kapasitelerinde gelişim sağlayacakları şüphesizdir.
Sonuç olarak yargılamanın izlenmesi, adil yargılamanın ulusal ve uluslararası güvenceleri ile yargı reformunu destekleme açısından güçlü bir araçtır. Yargılamaların bağımsız olarak izlenmesiyle, adalet sistemlerinin hem zayıf hem de güçlü yönleri belirlenebilir ve daha iyi uygulamalar için politika üretilebilir. İzleme sürecinin paydaş sivil toplum aktörlerini de dahil ederek, objektif ve sistematik bir şekilde işletilmesi sorun alanlarına yönelik somut tespitler yapabilmek, çözüm önerileri geliştirebilmek adına da çok kıymetlidir.
Bizi Takip Edin