Dünya İnsani Eylem Forum’u Krizler Sebebiyle Tehdit Altındaki İnsanlık Onurunu Hatırlattı
Dünya İnsani Eylem Forumu’nun (World Humanitarian Action Forum) 2.si "İnsanlıkta Onur" temasıyla 15-16 Ekim 2019 tarihlerinde İstanbul’da yapıldı. İnsani yardımın insan onuruna yaraşır şekilde yapılması ve bu anlayışın yaygınlaştırılması gereğine dair güçlü bir çağrı niteliği taşıyan Dünya İnsani Eylem Forumu, insani yardım konusunda faaliyet gösteren pek çok kuruluş ve kişiyi bir araya getirdi.
Forum, “Hiçbir çıkar ya da hiçbir kanunun insanlık onurundan daha değerli olmadığı” ana fikri çerçevesinde, küresel düzeyde artan krizlerin ve felaketlerin büyüklüğüne karşı yenilikçi çözüm arayışlarına, kurulacak yeni ortaklıklar ile bireysel ve toplumsal düzeyde dayanıklılık inşa etme faaliyetlerine ağırlık verilmesi gerekliliği öne çıktı.
Sivil Sayfalar olarak takip ettiğimiz Dünya İnsani Eylem Forumu’nu, katılımcıların öne çıkan tespit ve yorumlarını bir araya getirdik.
Türk Kızılay’ın ev sahipliğinde, 65 ülkeden 200’e yakın STK’nın katıldığı Forum, insani yardım alanında faaliyet gösteren aktörler arasında ilişkileri geliştirmek ve iş birliği olanaklarını artırmak amacıyla yapıldı. Dünya İnsani Eylem Forum çatışmalar, yerelleşme, finans yönetimi, afetler karşısında toplumun dirençliliği başlıkları altında katılımcıların bilgi ve deneyim paylaşımına olanak sağladı. Forum’da sivil toplumun etkili rol üstlenmesinin gereği, iklim değişikliği gibi küresel sorunların insani yardıma duyulan ihtiyacı artıracağı, yeni finansal çözümlerin gereği konuları vurgulandı.
Türk Kızılayı’nın ev sahipliği aynı zamanda Türkiye’nin dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ve dünyanın en büyük bağışçı ülke olması sebebiyle de anlamlı idi. Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık’ın açılış konuşmasında belirttiği gibi, 13 milyondan fazla insanın insani yardıma muhtaç olduğu Suriye savaşında Türkiye, 4 milyona yakın Suriyeliye ev sahipliği yapıyor. Yine, Küresel İnsani Yardım Raporu’na göre Türkiye, 2018’de resmi rakamlarla 8,4 milyar dolarlık insani yardımla dünyanın en büyük bağışçı ülkesi konumunda.
Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık’ın açılış konuşmasında, krizlere karşı başa çıkma mekanizmalarını güçlendirmek için bireylere bilgi ve beceri kazandırma gereği ile çözüm arayışında daha yenilikçi olma ve insani yardım sektörünün çıkarlarının özel sektörün çıkarlarıyla uzlaşabileceği finansal araçların geliştirilmesi konuları öne çıktı.
Kızılay ve Kızılhaç Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri Elhadj As Sy, yer değiştirmelerin- göçlerin hâkim olduğu bir dünyada meydana gelen tehlike ve şokların felakete dönüşmeden çözüme ulaştırılması gerektiğine, zamanında atılmayan adımların bedeline dikkat çekti.
Islamic Relief Worldwide Uluslararası Direktörü Shahin Ashraf, insani yardım çalışanlarının da uluslararası hukuku uygun olarak korunmadan faydalanması gereğini hatırlatırken, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Katja Gentinetta, on yıllardın devam eden çatışmalar ve yeni krizler sebebiyle insanî yardım aktörleri olarak bedel ödemek ve onurdan taviz vermek istemediklerini dile getirdi.
Islamic Relief kurucusu ve Dünya İnsani Eylem Forumu Başkanı Dr. Hany El Banna ise hayat kurtarma iddiasıyla çıkan savaşları önlemede başarısız olan insanlığın, bugün dünyada milyonlarca mültecinin varlığından sorumluğu olduğunu hatırlattı. Kızılay ve Kızılhaç Dernekleri Federasyonu Genel Sekreter Yardımcısı Jemilah Mahmood tarafından dikkat çekilen konu ise insani yardıma muhtaç kişilere yapılan yardımların çoğunun onların gerçekte ihtiyaç duyduklarından farklı olabildiği idi. Mahmood, Bangladeş’te insani yardım alanların %60’nın aldıkları yardımları satmaları, insan onuru korumak adına daha fazla nakit ihtiyacını gösterdiğini ifade etti.
Yine, dikkat çeken tespitlerden biri BM’nin insani yardım konularında uzman kişilerinden Martin Barber tarafından yapılan, insani yardım kuruluşlarının hızlı adım atmaya öncelik verirken tarafsızlıktan ödün verdikleri tespiti idi. Barber ayrıca, devletlerin uluslararası insancıl hukuku ihlal ettikleri, BM Güvenlik Konseyi’nin ise sorunları çözmekle ilgilenmediği görüşünü dile getirdi. Charity and Securiyt Network adlı kuruluş temsilcisi Kay Guinane, küresel düzeyde insani yardımların, yaptırımların olmadığı bölgelere yönelme eğiliminde olduğuna vurgu yaptı.
Yeni Küresel Krizler Alanları İle Artan İnsani Yardım İhtiyacı
Küresel düzeyde artan insani sorunları, insani yardım göndererek çözmeye çalışmak yerine, sivil toplumun daha aktif rol üstlenmesi gereği Forum’da öne çıkan konulardan bir diğeri idi. İklim değişikliği gibi küresel tehditler İnsani Eylem Forumu’nda bahsi geçen başlıklardan bir diğeriydi. BM Türkiye Ofisi sorumlusu Alvaro Rodriguez, iklim değişikliği gibi küresel tehditlerin gelecekte insani yardım ihtiyacının temel sebeplerinden olacağından, insani yardıma duyulan gereksinimin büyüme devam etme olasılığına işaret etti.
Forum’ın konuşmacılardan Erlend Linklater, yerinden edilen insanların ortalama 20-30 yıl mülteci kamplarında kalabildiklerini, bu sebeple iklim değişikliğinin sebep olacağı göçlere karşı uzun vadeli programlar geliştirilmesi gereğine işaret etti. İngiltere Kızılhaç temsilcisi Suzanne Foster da, nesiller boyunca sürecek etkisi nedeniyle, iklim değişikliğinin insani yardım sisteminde hesaba katılması gerektiğini söyledi.
Finans başlığında öne çıkan konuşmalardan biri Dünya Bankası danışmanlarından Sue Eckert’in, toplumlar arasındaki güvensizliği aşabilmek ve sorunun ne olduğunun tespit etmek amacıyla kara alıcılar, finans kurumları ve toplumları bir araya getirmenin gereğinden söz etti. Yine finans başlığında Kızılay CFO’su Tuncay Özkan, Türk Kızılay’ın İslami sosyal finansmanı ve etkileri hakkında çalışmalarından bahsetti.
International Council of Voluntary Agency (ICVA) Network adlı kuruluştan Jeremy Wellard, ulusal ve uluslararası aktörler arasında eşit, uzun vadeli ve stratejik güvene dayanan ortaklıkların kurulmasının etkili bir yerelleştirme için anahtar olduğunu söyledi.
Türkiye’den Foruma katılan Hayata Destek Derneği Genel Koordinatörü Sema Genel’in konuşmasında, insani yardım sisteminin şekillenmesi ve değişmesinde yerel aktörlerin aktif rol almasının gereği ön plana çıktı. Goufran- ActionAid Arab Region adlı Suriyeli mülteci ve yerel kadın liderlerden oluşan topluluk, yerelde kadınların öncülük ettikleri ekonomik olarak güçlenmeyi içeren insani yardım çalışmalarından söz etti.
Dünya İnsani Eylem Forumu kapsamında yapılan yuvarlak masa toplantılarında çeşitli yardım kuruluşları çalışmalarını tanıttı.
Bizi Takip Edin