Odadaki Fil: İklim Krizi Dünyanın Gündeminde
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in çağrısı ile toplanacak olan Birleşmiş Milletler İklim Eylem Zirvesi’ne 1 haftadan az zaman kaldı. Devlet liderleri ile özel sektör başta olmak üzere hükümet dışı aktörlerin katılması beklenen zirvede liderler, iklim eylemini arttıracak somut adımlarını duyuracaklar. Sivil toplumdan, kamuya, özel sektöre ve yurttaşlara hepimizin gözünün kulağının bu hafta zirvede olması başta gezegenin iyiliği için kritik.
Haberler tatsız. İçimiz umutsuz haberlerle doldu. Hepimiz artık güzel haberlere uyanmak, umut veren gelişmeleri takip etmeye meyilliyiz. Gerçeklerle yüzleşmek, sonrasında umudu kaybetmeden yapabileceklerimize, dönüştürebileceklerimize odaklanmak zor. Ama güzel haber, yeni nesil çok güçlü ve donanımlı geliyor. Onlardan öğrenecek çok şeyimiz olacak. Yeter ki alan açmayı becerebilelim. Egolarımızı, makamlarımızı kenara koyabilelim.
İklim Zirvesi’nin hemen öncesinde 20 Eylül’de 117 ülkede 2500 iklim grevi düzenlenecek. Bu iklim grevlerine milyonlarca kişinin katılması bekleniyor. Ayrıca 20-27 Eylül tarihleri arasında, 1637 şehirde toplam 3615 etkinlik düzenlenecek. Bu muazzam katılımı görmek bile başlı başına umut verici değil mi?
Bu haftadan başlayarak, önümüzdeki iki hafta boyunca dünya gündeminde tartışılan en önemli konulardan biri iklim değişikliği ve iklim eylemleri olacak. Özellikle Avrupa basınında şimdiden konuya ilişkin birçok makale, haber ve içerik bulmak mümkün. Türkiye’deki ana akım ve alternatif medyada ise şaşırtıcı biçimde derin sessizlik hakim. Az sayıda bir insan topluluğunun sosyal medya paylaşımları ve çabaları dışında kayda değer bir analiz, değerlendirme ve yorum göremedim. Belki de gözümden kaçtı.
Peki Önümüzdeki Hafta Neler Olacak?
Bir yandan BM İklim Eylem Zirvesi 23 Eylül’de düzenlenirken diğer bir yandan ise milyonlar 20 Eylül’de küresel iklim grevine çıkacak. Aynı zamanda, New York iklim haftası da başlıyor ve birçok kuruluş tarafından önemli duyurular yapılması bekleniyor.
Devamlı iklim konusu gündeme geldiğinde en fazla duyduğumuz kelam “kritik”. Peki Zirve niçin kritik öneme sahip? Paris Anlaşması’nın hedefleri açısından. 2020 yılında, anlaşmanın hükümlerine göre ülkelerin verdikleri taahhütleri güncellemeleri gerekiyor. Son yayımlanan bilimsel raporlar zamanın giderek daraldığını ve 1,5 derece hedefinin kritik öneme sahip olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle “Bir Buçuk Derece” ismiyle 8 Ağustos’ta kamuoyu ile paylaşılan IPCC Arazi raporu iklim değişikliğinin, toprak, tarım ve gıda güvenliği gibi konulardaki etkilerini gözler önüne seriyor.
Raporda Türkiye’ye yönelik veriler çok çarpıcı. “Küresel ortalama sıcaklıklar sanayi öncesi döneme göre 1°C eşiğini aştı. Türkiye’de ise ortalama sıcaklık artışı 1,5°C’yi şimdiden geçti. Bu sıcaklık artışı ve küresel iklim değişikliği, Türkiye’de kuraklık ve çölleşme riskini her geçen gün daha da artırıyor. Türkiye her geçen yıl su fakiri bir ülke olmaya daha da yaklaşıyor.
Şu an yaklaşık 1.500 metreküp olan kişi başına düşen su miktarının 2030’da 1.100 metreküplere düşeceği, 2040’larda ise 700 metreküplere kadar gerileyebileceği öngörülüyor.” Raporun tamamına yukarıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
Özellikle devlet liderlerinin, bu küresel krizi önlemek ve küresel sıcaklık artışını 2030 yılı itibari ile 1,5 derece sınırında tutmak için gerekli adımları içeren planları en kısa zamanda ortaya koyması bekleniyor. Uzmanlar, Paris Anlaşması öncesinde sunulan iklim planlarının (Ulusal Niyet Katkı Beyanları) bu hedefin hayli uzağında olduğunu söylüyor.
Zirve’de Neler Olacak? Neleri Merakla Bekleyelim?
- Zirveye en az 60 ülke katılım göstermesi ve yeni planlarını açıklaması bekleniyor.
- Somut plan sunmayan ülke liderlerine söz verilmeyeceğine dair dünya basınında haberler yer almıştı. Bu kapsamda şu ana kadar Birleşik Krallık, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Rusya, Şili, Finlandiya’nın da aralarında bulunduğu birçok ülkenin duyuru yapacağı ifade ediliyor.
- 11 Eylül’de Climate Home News’ta yer alan habere göre özellikle Çin’den BM’nin beklentisi yüksek. BM, Çin’den 2050 dekarbonizasyon hedefine dair bir açıklama bekliyor.
- Almanya da zirve öncesinde önemli bir açıklama yapacağını duyurdu. Frankfurt’ta düzenlenen IAA otomobil fuarı açılışında Angela Merkel, iklim eylemi söz konusu olduğunda taşımacılığın Almanya’nın problem çocuğu olduğunu dile getirdi. Merkel, hükümet koalisyonunun 20 Eylül’de büyük iklim eylem paketi açıklayacağını duyurdu.
- AB ülkeleri de 2020 yılı itibari ile 2030/2050 yılına dair planlarını ortaya koyacaklarını açıklayacaklar. Avrupa Komisyonu yayınladığı basın bülteniyle iklim değişikliğine karşı küresel mücadeleye öncülük etmeye devam edeceklerini açıkladı.
- Finansman konusunda da olumlu gelişmeler in beklendiği zirvede, birçok liderin 2015’ten bu yana 102 program ve projeye 5 trilyon USD doları aktaran Yeşil İklim Fonu’na katkılarını arttırdıklarını açıklayacağı ifade ediliyor. Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya şimdiden fona katkılarını ikiye katladıklarını açıkladılar.
- Bu ısınmanın en önemli failleri olan şirketlerin de zirvede sorumluluk alması bekleniyor. 70’ten fazla çokuluslu şirket 1,5 dereceye uyumlu planlarını açıklayacak. Şirketler, planlarını UN’e 21-22 Eylül tarihleri arasında sunacak.
- 20 Eylül’de IPCC Denizler raporunun tartışmaları da Cenevre’de başlayacak. 25 Eylül’de kamuoyuna açıklanacak rapordan sızan metinler, küresel ısınma yüzünden deniz ekosisteminin de önemli hasara uğradığı ve ciddi sosyal ve ekonomik etkilerin ortaya çıkmaya başladığını gözler önüne seriyor.
Zirve’ye Kimler Katılacak?
- Zirveye Hindistan, Çin, AB, Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya üst düzey temsilcilerini yollayacak.
- Çin’den Dışişleri Bakanı ile İklim Değişikliği Özel Temsilcisi zirveye katılacak.
- Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson da ülkedeki Brexit tartışmalarına rağmen zirveye katılıyor.
- Bunun dışında özel sektör liderleri ile sivil toplum liderlerinin de katılması bekleniyor. Finans, enerji, ulaşım, ağır sanayi gibi önemli sektörlerin temsilcilerinin sıfır-emisyon hedeflerini açıklayacak.
- Özellikle petrol ve gaz şirketlerinin açıklayacağı dekarbonizasyon planları merakla bekleniyor. Bu alanda gelişmeleri takip etmek isterseniz buradan ulaşabilirsiniz.
Umutsuzluğu bir kenara bırakıp özel sektörün ve hükümetlerin gündeme getireceği hedeflerin takipçisi olabiliriz. Tüketici olarak bizler çok güçlüyüz. Bu gücü hatırlamaya zaman zaman ihtiyaç duyuyoruz. Taşımacılığıyla, üretim biçimleriyle temiz ürünleri biz ne kadar talep edersek sektör de bu yönde o kadar büyüyecek, gelişecek. Bu konuda yapılan bireysel olsun kurumsal olsun hiçbir çalışma boşa gitmiyor. Artık ne kamu kurumları ne de sivil toplum tüketicilerin yani bizlerin ihtiyaçlarına, yönelimlerine kayıtsız kalmadığını görebiliyoruz.
Bu alanda emek veren, kafa yoran bireyler, gazeteciler, sivil toplum uzmanları zirvedeki duyurulara, 23 Eylül tarihinde, ‘World Resource Institute’ sitesinde canlı olarak ulaşabilirler. Linki de burada.
Yorumlarınız için:
Twitter: @inancmisir
e-mail: ucuncugoz.yazi@gmail.com
Bizi Takip Edin