Okula Gitsek Mi, Gitmesek Mi?
Önce tek başına, elinde kendi hazırladığı bir posterle gördük Greta’yı. Saçları ortadan ikiye ayrılmış ve örülmüş, kaşları kararlılığını gösterircesine çatık. Gezegeni bin yıllardır koruyan büyükannelerinden tek farkı iyi bir Twitter kullanıcısı olması. Evimiz yanarken okula gitmeyeceğini söyledi. Cuma günleri okulu astı, iklim kriziyle ilgili farkındalık yarattı, yaşıtlarını örgütledi, politika yapanlara seslendi ve hepimizin inancını tazeledi. Fridays for Future ve Greta’ya, Türkiye’den Atlas Sarrafoğlu ve arkadaşları ses verdi. Atlas, dünyayı sırtında taşımaya bin yıllar evvel başlamıştı, bizi de hareketine davet etti. 20 Eylül Cuma günü, iklim için okulu asan Greta’yı ve arkadaşlarını dinliyoruz, biz de Ashoka Türkiye ofisini kapatıp iklim mücadelesinde aktif rol alan paydaşlarımızın çalışmalarına katılıyoruz.
2019 itibariyle okulu asış ayı olan Eylül, bir yandan da okula dönüş ayı. Sosyal girişimciliğin ve sosyal inovasyonun tohumlarını dünyada artık neredeyse her insan evladının içinden geçtiği eğitim sistemi ve aslında büyüme yıllarında atmak mümkün mü? Bu yazıda, lise ve üniversitelerde toplumsal dönüşüm için çalışan ve çalışmak isteyen herkes, kendisi için ipuçları bulabilecek.
Dünyanın ilk ve en geniş sosyal girişimcilik platformu Ashoka’nın küresel alanda çocuk, gençlik ve eğitim alanındaki çalışmalarının başlangıcı 1990’ların sonunda çağımızın toplumsal sorunlarına sadece yetişkinlerin bulduğu çözümlerin yeterli olamayacağını fark etmesine dayanıyor. O dönemden bu yana çocukların ve gençlerin toplumsal sorunlara ilişkin sorumluluk alan, yenilikçi çözümler üreten, çevresine pozitif katkı sağlayan ve toplum yararı için çaba gösteren bireyler olmalarının önemini vurguluyor, alandaki çalışmalarını buradan hareketle yönlendiriyor. (Melda Akbaş, Ashoka Neden Çocuk ve Eğitim Alanında Çalışıyor?) Ashoka’nın Fark Yaratan Beceriler diye grupladığı empati, yaratıcı problem çözme, ekip çalışması ve liderlik, sosyal girişimcilerde bulunan ortak beceriler. İşte bu becerilerin altının çizildiği, geliştirildiği, özenle beslendiği ortamlar, daha fazla sosyal inovasyon ve sosyal girişimciliğin gelişeceği ortamlar.
British Council’ın Temmuz 2019’da yayımladığı Türkiye’de Sosyal Girişimlerin Durumu Araştırma Raporu’na göre, Türkiye’deki sosyal girişimlerin liderlerinin %47,28’i 35 yaş ve altında. Toplumsal meseleler, daha geç yaşta ele alınmak için fazla ciddiler! Yine aynı araştırma, Türkiye’de sosyal girişim sektörünü geliştirmek için atılabilecek en akılcı adımlardan birinin, gençler arasında sosyal girişimcilikle ilgili farkındalığın artması ve sosyal girişimcilikle ilgili erişilebilir eğitimlerin sağlanması olduğunu gösteriyor. Araştırma, Türkiye’deki 19 üniversitenin sosyal girişimler ve sosyal girişimcilik alanında yaptığı kuluçka, araştırma, koordinasyon, müfredat çalışmalarına da tek tek yeri veriyor.
Şimdi ve Buradaki Fırsatlar
Üniversitelerden çokça bahsettik. Öğrencilerin, sosyal girişimcilik zihin yapısıyla tanıştığı bir lise programı da mevcut. Robert Kolej Sosyal Girişimcilik Kulübü (RCSEC), üç senedir sosyal girişimcilikle ilgilenen lise öğrencilerini ve onların hocalarını bir araya getirdiği iki günlük zirveler düzenliyor. Sosyal girişimcilik, konferanslarla ve bir kişinin diğerine ‘nedir’i anlattığı derslerle değil, deneyimleyerek, öğrenilenleri unutarak ve baştan başlayarak öğreniliyor! Bu nedenle RCSEC, bu sene 2 – 3 Kasım’da ev sahipliği yapacağı deneyimin adına “Sil Baştan” temasıyla Sosyal Girişimcilik Festivali diyor.
Ashoka’nın, yüksek öğretimde sosyal inovasyonu yaygınlaştırmayı ve kurumlara yol haritası sağlamayı hedeflediği küresel programı AshokaU, 16 – 18 Nisan’da Minnesota, ABD’de alanda çalışan yüksek öğretim aktörlerini AshokaU Exchange’de bir araya getiriyor.
imeceLAB, liseli ve üniversiteli gençleri farklı toplumsal sorunlar etrafında yapılandırılmış bir süreçte bir araya getirerek çözümler üretmeleri konusunda teşvik ediyor.
Ashoka Türkiye’nin 2018 yılında hazırladığı zamansız kaynak Hızlan Fark Yarat: Üniversiteli Sosyal Girişimciler için Yol Haritası, toplumsal dönüşüm için harekete geçmek isteyen aslında her yaştan bireyin pusula ayarlarını yapmasına destek oluyor.
20 Eylül’de okulu, ofisi asalım! İklim krizine sebep olanlara sorumluluklarını her gün hatırlatmaya devam edelim! Bir yandan da okullarda çözüm üreten zihinlere, empatik diyaloglara ve hepimizin iyiliğini gözeten aksiyonlara yer açalım. Eylül, bunun için güzel bir başlangıç ayı.
Bizi Takip Edin