Çocuk İşçiliği İle Mücadele Günü’ne Çalışarak Girecekler
Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü'nden bihaber 12 Haziran'a çalışarak girecek olan çocuk işçilerin tek isteği daha fazla maaş alabilmek.
Birleşmiş Milletler, artan çocuk işçiliğine dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için 2002 yılında 12 Haziran’ı Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü olarak ilan etti ancak çocuk işçiliği ile mücadele sadece kağıt üzerinde kalmış durumda. Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) “2018 Çocuk İşçiliği Küresel Tahminler Raporu”na göre, tüm dünyada 73 milyonu “tehlikeli” işlerde olmak üzere halen 152 milyon çocuk işçi bulunuyor. Tarım yüzde 70,9’luk oranla çocuk işçilerin en fazla olduğu sektör durumundayken, tarımı sırasıyla hizmet ve sanayi sektörü izliyor.
Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı’nın (TOÇEV) düzenlediği Çocuk Hakları Perspektifinden Türkiye’deki Risk Altındaki Çocuklar Sempozyumu’nun sonuç raporuna göre ise çocuk işçi sayısı 2 milyon civarında ve her 10 çocuktan 8’i kayıt dışı çalışıyor ancak gerçek sayı ulaşmak mümkün değil. TÜİK’te yer alan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre de 2017 yılında 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 20.3 düzeyinden 2018 yılında yüzde 21.1’e yükseldi. Verilere göre bu yaş aralığındaki her beş çocuktan biri çalışıyor.
6 Yılda 371 Çocuk İş Cinayetinde Öldü
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi raporlarına göre 2019 ilk 5 ayında en az 27 ( Ocak 10, Şubat 1, Mart 5, Nisan 2, Mayıs 9), son 6 yılda en az 385 çocuk iş çinayetlerinde yaşamını yitirdi. Tüm bu verilere rağmen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 2010-2018 yılları arasında 416 işyerinde çocuk işçi ihlali tespit edebildi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından 2017-2023 yılları için ‘Çocuk İşçiliği ile Mücadele Ulusal Programı’ hazırlanmış ve 2018 yılı ise ‘Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Yılı’ ilan edilmişti ancak bu adımlar çözüm üretmenin gerisine düştü.
İzmir’de Ağırlık Atölye ve Tarım
Suriyeli mültecilerin gelişiyle birlikte çocuk işçiliğinin daha da arttığı İzmir’de ise çocuk işçiler kent merkezinde Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesindeki atölyelerde, mahalle içlerindeki tekstil atölyelerinde ya da kırsalda ise tarlalarda çalışıyor. Özellikle Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi’ndeki sayacıların son eylemlerinde yürüyüşün en önünde sitede çalışan çocuk işçiler vardı. Yetişkinlerde işsizlik oranı arttıkça çocuk işçiliği oranı daha da artıyor. Çocuk işçilerin önemli bir kısmının anne ya da babası işsiz ya da aldığı maaş asgari ücretin bile altında. Çocuklar düşük haftalıkları ve rahatlıkla işten çıkarılmalarından kaynaklı daha kolay iş bulabiliyorlar. Suriyeli mülteci çocukların çalışma hayatına katılımı ise daha yüksek.
Haftalıklar 250-300 TL
İzmir’in Konak ilçesinde tekstil atölyelerinin yoğun olarak bulunduğu Basmane bölgesindeki ‘merdiven altı’ olarak tabir edilen kayıt dışı atölyelerin hemen hemen hepsinde en az 2 bazen de 5’i bulan çocuk işçi ile karşılaşmak mümkün. Okulların tatile girmesi ile birlikte sayı daha da artmış. Çocukların yaş aralığı ise 10 ila 16 arasında değişiyor. Daha çok ip temizleme ve getir götür işlerini yapan çocuk işçiler gün boyu ayakta. Sabah sekiz buçukta başlayan mesai akşam 6’ya kadar sürüyor. Çocuk işçilerin haftalığı ise 250-300 lira arasında değişiyor. Çocuklar ilk başta konuşmaya çekinseler de sonrasında dertlerini anlatmaya başladılar. Çocuk işçiler 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü’nden haberdar bile değiller. Çocukların hikayeleri hemen hemen aynı.
14 Yaşında 3 yıllık Tekstil İşçisi: Muhammed
Konuştuğumuz çocuk işçilerden Suriyeli Muhammed, ütücülük yapıyor. 14 yaşında ve 3 yıla yakın bir süredir atölyelerde çalışan Muhammed’in babası savaş sırasında atılan bombalardan sakatlanmış ve çalışamıyor. Abisi ile birlikte evin tüm yükün çeken Muhammed Basmane’de çok sayıda atölye gezmiş. Kimi atölyelerden parasını alamadığını söyleyen Muhammed çoğu zaman da gecikmeli olarak aldığını dile getirdi. Dördüncü sınıftan sonra bir daha okula gidemediğini belirten Muhammed’in okuma hayalleri tükenmiş durumda.
Maaşının artması dışında bir isteği olmayan Muhammed küçük yaşına rağmen ekonomik krizin farkında. Kriz sürecinde çok sayıda işçi arkadaşının işten çıkarıldığını ifade eden Muhammed, “Kimi iş bulabildi, kimisi bulamadı. Okula da dönemediler. Benim aldığım maaş ile kira, elektrik ve su faturalarını ödüyoruz. Bana çok az kalıyor. Çalışmak dışımda başka bir düşüncem yok. Tek isteğim daha fazla maaş” dedi.
‘Suriyeli Çocuklarla Yan Yana Çalışmak Ön Yargımı Yıktı’
Muhammed’in çalıştığı atölyedeki 17 yaşındaki Türkiyeli işçi Salih ise, 7 senedir çalışıyor. İlk yıllarda okul çıkışında çalışmaya başlayan Salih sonrasında okulu bırakarak tam gün çalışmaya başlamış. Kardeşlerinin daha rahat okuyabilmesi için çalışmaya başladığını anlatan Salih, “Babam işsiz kalınca okulu tamamen bıraktım. Eve para götürmem gerekiyor. Biri ilk okulda diğeri orta okulda iki tane kardeşim var. Ben de babam gibi tekstil işçisi oldum ama onlar okuyabilsenler ama tamamen vazgeçmiş değilim, liseyi açıktan da olsa bitireceğim” diye konuştu. Basmane’nin genelini sorduğumuz Salih, “Çocuklar atölyelerin kurtarıcısıdır. Kimsenin yapmak istemediği en pis işleri yaparlar ama yine de çoğu zaman hor görünürler. Şimdiye kadar onlarca çocukla birlikte yan yana çalıştım. Suriyeliler geldiğinde hepimiz işimizden olacağız diye endişem vardı ama onlarla yan yana çalışmaya başlayınca bu durumun sorumlusunun onlar olmadığını gördüm. Suriyeli arkadaşlar edindim ve izin günlerimizde beraber gezmeye gidiyoruz” dedi.
Bizi Takip Edin