Çorlu Tren Kazasından Sivil Topluma Yansıyanlar

8 Temmuz 2018’de Halkalı-Uzunköprü seferini yapan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’na (TCDD) ait tren, Çorlu Sarılar mevkiinde raydan çıkarak devrildi. Meydana gelen kazada 7’si çocuk 25 kişi hayatını kaybetti, 338 kişi yaralandı. Kazada hayatını kaybedenlerden biri de 9 yaşındaki Oğuz Arda Sel idi. Anne Mısra Öz, oğlunun adını yaşatmak için kurduğu Oğuz Arda Sel Çocuk Derneği'ni Sivil Sayfalar’a anlattı.

Anne Mısra Öz, “Oğlumun boşluğunu hiçbir şey dolduramaz ama hayata nasıl tutunabilirim?” dediği sırada Mersin’in Mut ilçesindeki Şehit Sedat Damburacı İlkokulu’nda Oğuz Arda Sel adına açılan kütüphanenin açılışına katılmış. Daha sonra farklı okullarda da Oğuz Arda Sel adına kütüphaneler açılmaya başladığı söyleyen Öz, “Biz her kütüphane açılışına giderken yanımızda çocuklar için hediye götürmeye karar verdik. O esnada Yalova’da Belediye Başkanı Vefa Salman tarafından Oğuz Arda Sel ve aynı kazada hayatını kaybeden babası Hakan Sel adına bir park açıldı. Park açılışında Vefa Salman’ın eşi Dilek Salman ile tanıştık. Dilek Hanım’ın kendisi de sosyal sorumluluk işleriyle ilgiliydi. Bana öğretmen tarafında seçilmiş ihtiyaç sahibi çocukların yer aldığı 16 okulun listesini verdi. Kış mevsiminde olduğumuz için çocukların mont, bot, atkı ve bere gibi ihtiyaçlarını karşılamak istedik” diyor.

“Çocuk Hakları Gasp Ediliyor”

Oğuz Arda’nın adıyla çocuklara dokunmanın kendisine iyi geldiğini söyleyen Öz, faaliyetlerini kurumsal bir çatı altında yapmak istediğinde Oğuz Arda Sel Çocuk Derneği’ni kurma kararı almış. Derneğin faaliyet alanını ihtiyaç sahibi olan çocuklar olan belirleyen Öz, “İhtiyaç sahibi ailelerden ziyade ihtiyaç sahibi çocuklara dokunmayı tercih ettim; çünkü çocuklar maddi imkansızlıkların yanında bir de hak gaspına uğruyor. Bu ülkede çocukların pek çok ellerinden alınıyor. Eğitim hakkından yaşam hakkına kadar… Yaşam hakkı elinden alınan çocuklardan birisi de benim evladım” diyor.

Kaynak: Oğuz Arda Sel Derneği İnstagram Sayfası.
Kaynak: Oğuz Arda Sel Derneği İnstagram Sayfası.
Mısra Öz_hediye, çocuklara gönderdikleri tüm hediyeleri özenle seçtiklerini ve paketlerin içine çocuklara özel notlar yazıklarını söylüyor.

(Mısra Öz Instagram sayfası)

Derneğin kurulduğu ocak ayında itibaren 9 okula mont, bot, kitap ve kırtasiye malzemeleri götüren Oğuz Arda Sel Çocuk Derneği, çocukların kültür sanat faaliyetlerine ulaşabilmesi için çalışmalar yapıyor. Anne Öz, derneğin çalışmalarını şöyle anlatıyor:

“Kırsal bölgelerde sanatsal anlamda çok yetenekli ama imkânı olmayan çocuklar var. Çocukların el işi dersi var ama bu derste kullanabilecekleri malzemeleri yok. Çocukların hem derste kullanabilecekleri ihtiyaçları karşılamak istiyoruz hem geleceğe yönelik güzel sanatlar okullarına hazırlanması için nasıl destek olabileceğimizin üzerine düşünüyoruz. Hayatlarında hiç tiyatro izlememiş, köyün bağlı bulunduğu ilçeye bile gitmemiş çocuklar var. Bu çocukları, tiyatronun varlığında haberdar edemiyorsak bakış açıları kısıtlı kalacaktır. Çocuklar tiyatro izlemiyorsa kitap okumanın da zevkine varamaz, hayal dünyasını da geliştiremezler. Yeni bir dernek olduğumuz için küçük adımlarla ilerliyoruz. Çocukların yüzünde gülümseme, o ilk tepki beni çok mutlu ediyor. Uzun vadede oğlum adına Afrika’da su kuyusu açmayı planlıyoruz.”

Çocukların Arasındaki Eşitsizlik

Çocuklar arasında eğitim ve fırsat eşitsizliğine dikkat çeken Öz, “Van, Diyarbakır, Siirt gibi illerden bize ulaşan çocuklarımız girecekleri sınav için test kitabı istiyor. Büyükşehirlerde özel ders alan çocuklarla aynı sınavlara giriyorlar ki büyükşehirlerde de test kitabına ulaşamayan çocuklarımız var” diye konuşuyor. 

 

https://cdn.knightlab.com/libs/timeline3/latest/embed/index.html?source=19LeEGiCSyFQA0c8qn89hVnqHjcKWYM9vx2lVwKWclFs&font=Default&lang=tr&initial_zoom=2&height=650

“Yargılanması Gerekenler Bilirkişi Makamında”

Sosyal Haklar Derneği (SHD); barınma, eğitim, çalışma, ulaşım ve sağlık gibi anayasal güvence altına alınmış olan, ikinci kuşak haklar olarak tanımlanan sosyal hakların korunması için çalışmalar yürütüyor. Çorlu tren kazasının yaşandığı andan bu yana hayatını kaybedenlerin aileleri ve yaralıların yanında olan SHD aynı zaman hukuki süreci de takip ediyor. Hukuki süreci konuştuğumuz SHD’den Av. Evren İşler, Çorlu’da sosyal cinayet işlendiğini ve asıl sorumluların henüz sanık olmadığını vurgulayarak söze başlıyor: “Katliamın gerçekleştiği gün daha cenazeler vagonların altındayken olay yerine helikopterle götürülen bilirkişi heyeti inceleme yapıp rapor hazırladı. Bilirkişilerden Mustafa Karaşahin, 2004 yılında Pamukova tren kazasında itibaren bilirkişilik ve ulaştırma bakanlığına danışmanlık yapıyor. Aynı zamanda Çorlu tren hattının yenileme çalışmalarında danışmanlık yapmış. Bilirkişi heyetindeki diğer bir isim ise Bekir Sıddık Binboğa Yarman, Savronik isimli bir şirkette yönetim kurulu üyesi. Savronik’in Çorlu tren hattında sinyalizasyon ihalesi almış bir şirket. Sinyalizasyonla ilgili en ufak bir kusur var ise yargılanacak kişi Bekir Sıddık Binboğa Yarman’dır. Daha bilirkişi heyetinden başlayarak adil yargılanma hakkının ihlal edildiği ve etkili soruşturma yürütülmedi. Sanık olup yargılanması gerekenler bilirkişiler makamında.”


Bilirkişilerle ilgili hukuksuzluğun farklı konularda da devam ettiğini ifade eden İşler, “Hukuk sistemimize göre bilirkişiler teknik konuda inceleme yaparlar. Hukuki nitelendirme ve kusur nitelendirmesine yargılama makamlarına aittir. Bilirkişiler haddi ve hakkı olmadığı halde raporda kusur tespiti yapmıştır” diyor.

“Etkili Soruşturma Yürütülmedi”

Savcılığın etkili soruşturma yürütmediğini, takipsizlik kararı verirken siyasetçiler bürokratlar, ulaştırma bakanlığı personeli gibi net olmayan bir tanım kullandığına dikkat çeken İşler, “Ceza hukukunda bu ifadeler kabul edilemez. Savcı bu makamda bulunan kişilerin isimlerini dahi araştırma ihtiyacı duymamış, bu kişiler hakkında soruşturma izni istememiş. Bu anlamıyla çok özensiz bir yürütülmüş bir soruşturma var” diyor.

Ailelerin adalet mücadelesinin takipsizlik kararında sonra başladığını ifade eden Evren, “Savcılığın takipsizlik kararına itiraz ettik ve itirazımız TCDD 1. Bölge yetkilileriyle ilgili ayrı bir soruşturma yürütüldüğü gerekçesiyle reddedildi. Söz konusu soruşturma, menfez yapılırken yapılması tavsiye edilen duvar sistemiyle sınırlı. Tabii bunula ilgili de bir soruşturma yürütülmeli ancak sosyal cinayetlerin önüne geçilmesi için bütün organizasyonun sorumluluğunun ve kusurunun ortaya konulması gerek. Aksi takdirde olay bu kadar basit indirgenirse bütün sorumluluk alt düzey çalışanlara kalır ve ihmaller zinciri başka yerlerde devam eder.  Nitekim sonrasında Ankara yaşanan tren kazasında 9 kişi hayatı kaybetti 34 kişi yararlandı” diyor.

17 Mayıs 2019 Sirkeci Tren Garı adalet nöbeti

Adalet Nöbeti

Aileler, üst düzey yöneticilere yönelik verilen takipsizlik kararının ardından 19 Nisan’da Çorlu adliyesi önünde adalet nöbetine başladı. Her hafta tren hattı üzerindeki bir durakta toplanma kararı alan aileler 2 Haziran Pazar günü Tekirdağ’da olacak. Kazada hayatını kaybedenlerin aileleri ve yaralılar 12 Haziran’da Anayasa Mahkemesi’ne adil yargılanma ihlali gerekçesiyle başvuru yapacak.

3 Temmuz’daki Duruşmaya Çağrı

Mısra Öz, adaletin yerini bulması için tüm kamuoyu 3 Temmuz’daki duruşmaya takip etmesi için çağrıda bulunarak: “Toplumsal katliam bugün bize değdi yarın bir başkasına değsin istemiyoruz. Katliamın üzeri itinayla kapatılmak isteniyor. Davamız adalet davası” diyor. Av Evren işler ise, ihmal cinayetlerinin son bulması için tüm yurttaşları davayı takip etmeye çağırıyor.