Özgürlük Parkı’nda Özgür ve Doğaya Saygılı Bir Dünya İçin Toplanıldı
Nükleer karşıtlığından vegan beslenmeye, sıfır atıktan bisikletle ulaşıma birçok alanda faaliyet gösteren 200 civarında sivil toplum kuruluşu, platform, inisiyatif ve dernek, görünür olmak ve farkındalık yaratmak için sürdürdükleri mücadeleyi üç gün boyunca Özgürlük Parkı’na, Kadıköy Çevre Festivali’ne taşıdılar. Festivalin düzenleme komitesi ve katılımcılar, etkinlik izlenimlerini ve gündemlerini bizlerle paylaştılar.
Kadıköy Çevre Festivali’nin üçüncüsü 24-26 Mayıs tarihlerinde Göztepe Özgürlük Parkı’nda gerçekleşti. “Doğaya Emek Ver” sloganıyla düzenlenen festivalin bu yılki ana teması “toprak” olarak belirlendi. Etkinlik bünyesinde birçok söyleşi, atölye çalışması ve konserler düzenlendi. Geçen yılı ikiye katlayan bir ziyaretçi rakamına ulaşan festivalde ekolojik yaşam, bisikletle ulaşım, doğaya saygılı tüketim gibi konular öne çıktı.
“Bu Yılki Katılım Geçen Yılın İki Katına Yaklaştı”
Festivalin organizasyon genel sorumlularından Handan Elpit Bilginer, net bir sayı veremese de bu yılki ziyaretçi sayısının geçtiğimiz yılın iki katına yakın olduğunu söylüyor: “Geçtiğimiz yıl ziyaretçi sayısı, çocuklar hariç 28 bin civarındaydı. Bu yıl daha da kalabalık, en az iki katı kadar bir katılım var. Bu da festivalin 3. yılında artık daha bilinir olmasıyla ilgili. Festival için her yıl bir konsept belirleniyor. İlki kent ve ekolojik yaşamdı, geçen yıl su ve deniz kirliliği, bioçeşitlilik üzerindeydi. Bu yılsa ana tema, toprak” dedi. Festivalin programını ise ise katılımcıların sunduklarıyla oluşturulduğunu belirten Bilginer, “Bu festivalin içeriği kolektif olarak hazırlanıyor, katılımcıların yüzde yüz önerileriyle belirleniyor. Dolayısıyla süresini de onlar belirliyor. Hem yoğunlukları hem de programın uygun şekilde sunulabilmesi için bu sene festivalin üç gün sürmesinde karar kıldık. Bu yıl 220 başvuru vardı, hepsine bir şekilde etkinlikte yer vermeye çalıştık.” dedi. Bilginer son olarak, burada yapılan etkinliklerin sürdürülebilir olmasını çok önemsediklerini, bu nedenle festivalin bir anlamda Kadıköy Belediyesi Ekoloji Merkezi’nde devam edeceğini duyurdu. Festival bünyesindeki atölyeler, söyleşiler gibi etkinlikleri yıl boyunca ücretsiz olarak takip etmek mümkün. http://ekolojikyasam.kadikoy.bel.tr/etkinlikler
Kurbağalıdere ve Kuşdili Çayırı İçin Mücadele Sürüyor
Kadıköy Kent Konseyi Çevre ve Altyapı Grubu’ndan Songül Demirel, festivale ilk yılından beri katıldıklarını ve her sene çok verimli günler geçirdiklerini söylüyor. Özellikle sunumların farkındalık yaratma açısından çok faydalı olduğunun altını çiziyor. Kadıköy Kent Konseyi Çevre ve Altyapı Grubu imar notlarına katkı sağlayabilmek, çevreyle ilgili düzenlemeler yapabilmek, Kadıköy’ün yeşil kalmasını sağlamak için çalışıyor. Demirel; “Kadıköy’de oldukça fazla kentsel dönüşüm var. Bu kentsel dönüşüm projelerine dair hukuki ve teknik konularda halkı bilgilendiriyoruz. Burada en önemli sorunumuz, sularımız. 30 yıl içinde tüm dünyada ve Türkiye’de su kıtlığı çıkacak. Yeraltı sularını değerlendirmek için sarnıçlar, atık suların değerlendirilmesi için gri su kullanımı gibi sistemlerin kullanılmasını istiyoruz. Hem elektrik üretiminde hem de ısınmada güneş enerjisi sisteminin de kullanılmasını istiyoruz. Ağaçlandırma için de çalışmalarımız sürüyor. Tüm binaların etrafında 1,5 metre toprak kalmasını istemiştik, bu imar notunu çıkaran biziz. Kadıköy’de asbestten arındırılmasını da biz sağladık. Bunlar bizim kazanımlarımız. Kurbağalıdere’nin ıslah edilmesi, eskisi gibi mesire yerine dönüşmesi için çalışmalarımız var. Kuşdili Çayırı’nın da asla otopark olmasını istemiyoruz” diyor.
Belediyeyle yaptıkları çalışmalardan memnun olduklarını söyleyen Demirel, asıl sorunun halkın ve müteahhitlerin bilinçlenmesinde olduğunu ifade ediyor: “Belediye fikirlerimizi değerli bulduklarını söylüyorlar. Belediyeden yana sorun yok, onlar projelerimize katkı sunmaktan memnunlar. Halkın ve müteahhitlerin projeleri kabullenmesi gerekiyor. Bu da bu tür festivallerle, STK’ların ve konuyla ilgili her türlü kurumun birlikte mücadele vermesiyle oluşacak.”
“Validebağ’ın Millet Bahçesi Yapılmasına İzin Vermeyeceğiz”
Validebağ Gönüllüleri, 1998 yılından beri Altunizade mahallesinde 354 dönüm olan Validebağ Korusu’nu korumaya çalışan bir inisiyatif. Neşe Taşar, mücadelelerin süreci hakkında bilgi veriyor: “20 sene içerisinde birçok farklı merhaleden geçti burası. Önceleri şehir tanıtım günleri, panayır, piknik alanı gibi kullanılıyordu. Korunun değeri anlaşılınca rantın gözüyle bakmaya başladılar. Sonra yeşil alanlar yok edilmeye çalışıldı, otoparka dönüştürülmek istendi, onları engelledik. En son İBB tarafından projelendirilen millet bahçesi projesi geldi. Buradaki doğal yapıyı, ekosistemi bozacak birtakım şeyler yapmaya çalışıyorlar. İBB’nin aslında bu faaliyetleri yapma yetkisi yok. Kendi yetki alanında olmamasına rağmen Validebağ Korusu’nda bir proje üretti. Ve proje daha kuruldan geçmeden uygulamaya başladı. Biz bunu reddettik. Çevre Bakanlığı’nda bu konu gündeme geldiğinde bir grup arkadaşımızla birlikte oraya dahil olduk, aynı zamanda dava açtık. Şu an dava süreci devam ediyor.”
Buru Kiriş ise amaçlarının Validebağ Korusu ve civarındaki çarpıklıklar hakkında farkındalık yaratmak ve çevreye zarar veren uygulamaları mümkün olduğuna ortadan kaldırmak olduğunu bir kez daha vurguluyor ve destek çağrısı yapıyor: “Gençlerin aramıza katılmasına, maddi ve manevi desteklere çok ihtiyacımız var. Koru koru olarak kalmalı, yeni nesle aynı şekilde aktarılmalı. Festivalin başından beri katılımcılar arasındayız. Farkındalık yaratmak istiyoruz. Sloganda olduğu gibi doğa için emek veriyoruz. Ne kadar kişiye ulaşırsak doğaya o kadar emek vermiş oluruz.”
“İhtiyaç Haritası: Birlikte Çalışmayı Çok Önemsiyoruz, Biz Buluşturma Noktasıyız”
İhtiyaç Haritası Proje Yöneticisi Yağmur Taşdemir, önce yapılanmalarını ayrıntılarını veriyor: “İhtiyaç sahiplerine destekçilerden oluşan online tabanlı platformuz. Aslında yasal yapılanmamız sosyal kooperatif formunda. Türkiye’de platform kooperatifçiliği anlamında en öncü kuruluşlardan biriyiz. Gönüllülerle birlikte çalışıyoruz. İhtiyaç sahibi herkes bizim ilgi alanımıza giriyor.” Sistem üzerinden maddi destek, belli bir para telaffuz edilmesini doğru bulmuyorlar.
Bu konuda isteklerin hayallerle sınırlı olduğunun altını çiziyor Taşdemir, örneğin bir köy okulunda bir öğretmen öğrencilerine dünyanın sadece bu köyle sınırlı olmadığını öğretmek için teleskop istediğini söylemiş. İhtiyaç Haritası bireyler, kurumlar, STK’lar, özel sektörü kuruluşları, mahalle birlikleri, belediyeler, kısaca herkesle dirsek temasında çalışmayı çok önemsiyor: “Festivalde diğer katılımcıları ziyaret ettik, birlikte neler yapabileceğimizi konuştuk. Onların da bize çok desteği oluyor. Örneğin otizm üzerine çalışan bir dernek elinde kalan eğitim kitapçıklarını İhtiyaç Haritası’na hediye etti. Biz de Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırdık bu kitapları. Bir çatı görevi görüyoruz diyebiliriz, zaten sloganımız da ‘Türkiye’nin paylaşım noktası’. Biz buluşturma noktasıyız, insanlar bireysel ya da kurumsal üyelik oluşturup ihtiyaçlarını adet bazlı olarak ilan olarak giriyorlar, bizim sistemimize düşüyor. Herhangi bir nakdi söylem geçmemesi, herkese eşit mesafede durduğumuz için dini, siyasi, herhangi bir ayrım olmamasına dikkat ediyoruz. Yayına aldığımızda da destekçi kişi ve kurumlar görüp ilana başvuru yapıyorlar ve aynı mailde otomatik olarak buluşuyorlar.” Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylı bir kooperatif olan İhtiyaç Haritası, geçtiğimiz aylarda gerçekleşen Facebook’un topluluk liderleri programına Türkiye’den seçilen iki kurumundan biri olmuş. İhtiyaç Haritası’nın gündeminde 12 Haziran’da sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve gönüllülere yönelik yapacakları toplantı var. Bu toplantıyı aylık buluşmalara döndürmeyi planlıyorlar. 14 Temmuz’da da Türkiye’nin ilk sürdürülebilirlik festivalini gerçekleştirme hazırlığındalar. Küçükçiftlik Park’ta yapılacak festival, İzini Bırakma temasıyla çıkacak.
Sıfır Çöp Platformu: Ekolojik ve Adil Üretimle İlgileniyoruz
Sıfır Çöp Platformu oldukça yeni kurulmuş, tamamen gönüllülerden oluşan bir platform. Platform adına görüştüğümüz Burcu Yeşil, misyonları ve etkinlikler hakkında bilgi verdi: “Evden çöp çıkarmadan yaşayan veya çöp çıkarmak istemeyen, kendi atıklarını, çöplerini azaltmak isteyen birtakım insanlar olarak bir araya geldik. Gönüllülerden oluşan bir platform bu. Bir yıl önce ilk tohumları atıldı ancak bu senenin başından beri faaliyetteyiz. Aslında hala planlanma aşamasındayız diyebiliriz. Şu ana dek bir film sohbeti yaptık, bir de atık tesisine gezi yaptık, Çeşitli atölyeler yapmayı planlıyoruz yakın dönemde. Platformumuzun asıl amacı sıfır çöp konusunda bir bilgi ve deneyim paylaşımı ortamı yaratmak. Önümüzdeki dönemde etiket okuma atölyesi yapacağız. Biz kullandığımız şeylerin içeriklerini de önemsiyoruz. Ekolojik ve adil üretimle ilgileniyoruz, doğaya ve sağlığımıza zarar vermeyen ürünleri kullanmayı tercih ediyoruz. Burada minimalizm söyleşisi yaptık. Minimalizm çöpü azaltmak için kritik bir kavram.”
Bisikletli Kadın İnisiyatifi: 7 Kadın, 7 Bölge, 7 Şehir Belgeselini Hazırlıyoruz
Bisikletli Kadın İnisiyatifi, 2015 yılının nisan ayında yedi kadın tarafından kurulan bir inisiyatif. İnisiyatiften Seçil Zor, aynı zamanda Zeynep Araboğlu ile birlikte Açık Radyo’da Trapez Kadro programını hazırlıyor. Zor, inisiyatifin kuruluş sürecini ve amaçlarını şöyle anlatıyor: “Facebook grubu olarak başladık, şu an Türkiye’nin her yerinden yaklaşık 7 bin kadın üyemiz var. Bisiklete binmek isteyen ama binemeyen kadınlara bisiklete binmeyi öğretiyoruz, bisiklete bilmeyi bilen ama korkan kadınlara destek oluyoruz ve bisiklete dair sormak istediğiniz her türlü soruda yardımı olmaya çalışıyoruz. Bisiklete binme etkinlikleri düzenliyoruz, başka sürüşlere katılıyoruz birlikte” dedi. Kadınları gündelik hayata bisikletleriyle birlikte dahil etme konusunu çok önemsediklerini belirten Zor, “Bir kadın işine bisikletle gidebilir mi, çarşıya pazara gidebilir mi, çocuğunu okuldan bisikletle alabilir mi? Tüm bunlar hakkında bilgi ve farkındalık yaratmaya gayret ediyoruz.” İnisiyatifin tüm etkinlikleri ücretsiz. Bisikletli Kadın İnisiyatifi, İhtiyaç Haritası’yla birlikte Facebook Topluluk Liderliği programı tarafından desteklenmek için seçilen iki topluluktan biri olmuşlar. Zor, aldıkları destekle bir belgesel çekmeye başladıklarını anlatıyor: “Onların yaptığı destek sayesinde 7 Kadın, 7 Bölge, 7 Şehir konseptli bir belgesel çekimine başladık. Her şehirde kadınlar bisikletle hikayelerini anlatacak. 23 Eylül’de ‘Car Free Day’ gününde bu belgeseli göstermek istiyoruz.” şeklinde konuştu.
Bizi Takip Edin