“Yerel Mahkemelerin Cemevi Kararları Uygulanmıyor”
Cem Vakfı Küçükçekmece Şubesi Onursal Başkanı Hakkı Saygı, Alevi kurumlarının cemevlerinin ibadethane statüsünde yer alması, zorunlu din dersleri, elektrik ve su faturalarının devlet tarafından ödenmesi ile ilgili açtıkları davaların çoğunu kazandığını belirtirken, "Faturalarının devlet tarafından ödenmesi konusunda açtığımız davaları yerel mahkemeler kabul etti. Fakat hükümet henüz uygulamıyor. " dedi.
Cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi için AİHM’e giden süreci anlatan Saygı, “Cemevlerinin ibadethane sayılması, din ve ahlak bilgisi kitaplarında Alevilik-Bektaşiliğin anlatılması ve cemevlerinin elektrik su faturalarının devlet tarafından ödenmesi için dava açtık. Bu dava 5 yıl devam etti. Ve biz davayı kaybettik. AİHM’e gidebilmeniz için de kendi ülkenizdeki bütün yasal süreçleri tüketmiş olmanız lazımdı. Davayı kaybettikten sonra AİHM’e gittik. Dedik ki; zorunlu din dersleri kaldırılsın eğer devam edecekse Aleviliğin Bektaşiliğin de anlatılmasını istiyoruz. Cemevleri ibadethane sayılsın, bütçe ayrılsın, elektrik su faturaları camiler gibi bedava olsun. Bu davayı 2014 yılında kazandık.” diye aktardı. Davanın sonuçlanması sonrasında yapılan Ankara’da bir komisyon oluşturulduğunu belirten Saygı, “Bakanlık görevlileri, akademisyenlerden oluşan 25 kişilik bir komisyonla bir yıl boyunca din ve ahlak bilgisi kitaplarında Aleviliği nasıl anlatmalıyız diye tartıştık. Bu süreç devam ederken AİHM rapor istiyor ‘ne yaptınız diye, zorunlu din dersinin kaldırılmasını mı istiyorsunuz devam etmesini mi eğer istiyorsanız şartları neler’ şeklinde. Raporu tamamlayıp AİHM’e yolladık. Adalet Bakanlığı da ayrı bir rapor yolladı. Daha sonra müfredat için çalışmalar başladı. Din ve ahlak bilgisi derslerine eklenmesi gerekenleri başlıklar halinde hazırladık, metinleri yazdık. Kabul edildi ve kitaplara eklendi . Tabii bizim istediğimiz tam olarak eklenmedi ama en azından çocuklarımız Alevilik nedir, ehlibeyt nedir konusunda bilgi sahibi olacak. Eksik olanları da raporda belirttik, tekrar düzeltmeler yapıldı. Talim Terbiye Kurulu’na verildi. Onlar da gelecek sene yeni baskıda düzeltilmiş haliyle yer alacak.” dedi.
“Alevilerin Bir Kurum Altında Toplanması Gerekiyor”
Cemevlerinin ibadethane sayılması, faturalarının devlet tarafından ödenmesi konusunda açılan davaları yerel mahkemelerin kabul ettiğini ama kararların henüz toplu olarak uygulanmadığını belirten Saygı, “Hükümet henüz uygulamıyor. Mahkemeler karar verdiği için biz su parasını bir yıldan beri ödemiyoruz. Neredeyse bütün cemevlerinin birikmiş elektrik borçları var. Gelip eski saati söktüler, yeni saat taktılar. Bundan sonra bizim kullanma kapasitemizi belirlediler, biz o kapasitede kullanınca para ödemeyeceğiz ancak onu aşarsak para ödeyeceğiz.” diye konuştu. Bütçeden pay ayrılması ile ilgili Alevilerin de Diyanet gibi bir kuruma ihtiyacı olduğunu ifade eden Saygı, “Cem Vakfı olsun, Pir Sultan Derneği olsun veya herhangi bir dernek olsun. Devlet karşısında tüzel bir kişilik ister, bir kurum ister. Mesela bir cemevinin iki tane dedesi var. Bunların maaşı olmalı, zakirimiz, rehberimiz, cenaze hizmetimizde bir kadın bir erkek görevlimiz var. Bunların maaşları olmalı. Dernek başkanı karşılayamaz, bütçeden pay ayrıldıysa gidecek dedeler bankamatikten maaşını alacak. Bunun için bir kurum olması gerekiyor . Alevilerin bir kurum altında toplanması gerekiyor. Diyanet İşleri Başkanlığı varsa bizim de olmalı. Adı da Alevi İslam İnanç Hizmetleri Başkanlığı olabilir. Bu isimde bir teşkilat önerimiz var ama bunu kabul ettiremedik. Ahmet Davutoğlu görevde iken 3 ay içinde bunu yasalaştıracağım dedi fakat görevden alındığı için bir şey yapamadı.” dedi.
AİHM’den 2014’de çıkan kararın önemli olduğunu vurgulayan Saygı, “AİHM kararı ile ilgili şöyle bir önemli nokta var. Evet AİHM kararını verdi çekildi. Ama o üye ülkeler durumu takip ediyor. Türkiye dışında 46 ülke var ve onlar Türkiye kararı uyguluyor mu uygulamıyor mu diye inceliyor. Türkiye kararı uygulamıyor diye tekrar bir dava açamıyorsun. Karara uymayan ülkelere para cezası veriliyor, ‘o parayı öderim bunu uygulamam’ diyen ülke bunu yaptığı zaman komisyondan ihraç ediliyor. Ve komisyondan çıkmış ülkeler bir daha giremiyorlar. Türkiye o riskin altına da giremiyor. Din ve ahlak bilgisi ile ilgili davayı 2 sene beklettiler, 2 sene sonra uygulamaya koyuldu. Cemevlerinin faturalarıyla ilgili kararı aynı şekilde beklettiler. Bütçeden pay ayrılma konusunda da şu an bekletiyorlar ama onun da bir zamanı var.” diye konuştu.
Bizi Takip Edin