Temiz Hava Platformu’nun Başarı Hikayesinde ‘Kapsayıcılık” Var
60 bin imza toplayarak, Meclis gündemindeki kömürlü termik santralleriyle ilgili torba yasanın geri çekilmesini sağlayan Temiz Hava Hakkı Platformu'ndan Buket Atlı, kendilerini başarıya götüren savunuculuk kampanyasının 'kapsayıcılığı' olduğunu belirterek, "Biz sivil toplum olarak, özellikle savunuculuk alanında çalışanlar olarak çoğunlukla kendimiz düşmanlar yaratmaktan hoşlanıyoruz. Bu sefer öyle yapmadık. Herkese derdimizi anlattık ve herkeste karşılığı olduğunu sevinerek gördük. " dedi.
Meclis Genel Kurulu’nda görüşülen yeni torba yasa teklifinde bahsi geçen Madde 45, ömrünü doldurmuş en az 10 termik santrale 2 yıl daha baca gazı filtresi olmadan veya limitlere uymadan çalışma izni verecekti. Tasarının kabul edilmesi durumunda; yılda 1100 erken ölüm, 800 kronik bronşit vakası ve 1500 hastaneye yatışın yanı sıra, her gün 170 çocukta astım atağı ile karşı karşıya kalınacağını belirten Temiz Hava Hakkı Platformu’ndan Buket Atlı, maddenin geri çekilmesinin önemini vurguladı. 60 bini aşkın imzanın toplandığı kampanyayı Sivil Sayfalar’a değerlendiren Atlı, “Bu savunuculuk alanında yaşam hakkıyla ilgili çok önemli bir başarı. Çünkü bütün partilerin ortak kararı ile madde geri çekildi. ” dedi.
Maddenin geri çekilmesinde gösterilen savunuculuk başarısını birlikte çalışma kültürü ve iletişime bağlayan Atlı, “Öncelikle biz bu konudan önce 3 yıllık birlikte çalışma tecrübesi olan bir ekibiz ve bu sayede hızlı organize olabildik. Bu süreçte üye kurumların içerisinde barındırdığı kapasiteyi kullanmayı başardık. Önemli olan şeylerden biri de üye kuruluşlardan hiçbiri kendini öne çıkarmaya çalışmamış olmasıydı. Çünkü biliyoruz ki bir şeyi başardığımız zaman bu hepimizin faydasına olacak. Aynı zamanda bu platform çevre ve sağlık kuruluşlarının ilk defa bir arada çalıştığı bir zemin. Ekoloji alanında çalışan büyük dernekler içinde kendi konusuna kapanma durumu var. Aynı anda kendi kampanyası varsa maalesef sizinkine öncelik vermeyebiliyor. Bir diğer önemli faktör ise konunun yaşamla ilgili olması ve herkese kolaylıkla anlatılabilecek kadar net bir talebi olmasıydı.” dedi.
#TemizHavaHaktır
Başarıyı sağlayan diğer bir adamın halkın katılımı ve yerelde sahiplenilmesi olduğunu vurgu yapan Atlı, “Bu santraller iki yıl daha filtresiz çalışırsa birinci derece etkilenecek olan bölgelerde yaşayan gruplar telefon açtılar ve grup başkan vekillerine bunu neden istemediklerini kendi dillerinden anlattılar ve sonrasında gidip bu imzaları kendileri teslim ettiler. Yerelin taleplerini kamuya duyurmasını sağlayan köprü olduk diyebiliriz. Bu süreçte bütün bunları adım adım duyuran ve insanlarla paylaşan bir ekip vardı. Sosyal medyayı ve iletişimi etkin kullandık. Kendi içimizde kişileri ve kurumların kendi isteklerini öne çıkarmadan çoğu zaman bir logo olmayan iletişim materyalleri kullandık. Meclis TV’yi çoğu insan izlemez ama izlediğimiz zaman görebiliriz ki Gaziantep’te o gün bir gaz patlaması olduysa ve bunu bir vatandaş vekiline ulaştırdıysa bu konu o gün mecliste konuşuluyor. ” şeklinde anlattı.
Meclis’e ulaşılmasının önemine değinen Atlı, “Meclis bizden o kadar da uzak değil. Her partiden vekillerin birebir telefonla ya da Twitter’la ulaşılabildiğini ve gerçekten iletişime açık olduklarını düşünüyorum. Biz sivil toplum olarak özellikle savunuculuk alanında çalışanlar olarak çoğunlukla kendimiz düşmanlar yaratmaktan hoşlanıyoruz. Bu sefer öyle yapmadık. Herkese derdimizi anlattık ve herkeste de karşılığı olduğunu sevinerek gördük. Sonunda da oylama olduğu zaman bütün partiler hazırladığımız materyalleri, imza kampanyasını ve bilgi notlarını kullanarak dediler ki ‘evet, biz geri çekiyoruz.'” diye konuştu.
Atlı, platform olarak; temiz hava hakkını savunmak ve her vatandaşın sağlıklı çevrede yaşama hakkına sahip çıkmasına köprü olmak için sivil toplumu birlikte çalışmaya çağırdıklarını da sözlerine ekledi.
Temiz Hava Hakkı Platformu Hakkında
Çevre ve sağlık konularında uzman 17 sivil toplum kuruluşundan oluşan Temiz Hava Hakkı Platformu çevre ve sivil toplum alanında iki farklı disiplin tecrübesi ile çözülebilecek sorunları ele alıyor. Platformun temel amacı Türkiye’de hava kalitesinin korunması, iyileştirilmesi ve hava kirliliğinden kaynaklanan halk sağlığı ve çevre sorunlarına karşı sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının savunulması. Platformun faaliyetleri arasında hava kalitesinin izlenmesi ve sağlığa etkilerinin değerlendirildiği raporların kamuoyu ile paylaşılması var. Özellikle santrallerin ÇED süreçlerinde hava kirliliğinden kaynaklanacak sağlık problemlerinin konuyla ilgili sağlık uzman görüşleriyle birlikte etkilerinin hesaplanması ve civardaki kaç kişiyi hangi oranda etkileyeceğinin kamuoyuna sunulması oldukça önemli.
Bizi Takip Edin