İçişleri Bakanlığı, Bin Mermi Genelgesinin Gerekçesini Açıkladı!
İçişleri Bakanlığı’nın 14 Mart 2018 tarihli genelgesi ile, yurttaşların yıllık mermi alma hakkı, beş kat arttırılarak 200’den 1000’e çıkartılmıştı. Milletvekilleri, ilgili genelgeyi parlamentoda birçok kez gündeme getirmiş ancak genelgenin gerekçesi bakanlıkça ısrarla açıklanmamıştı. Sivil Sayfalar olarak, “mermi miktarı” konusu ile yayımlanan genelgenin gerekçesini İçişleri Bakanlığı’na sorduk. Bakanlık açıklama yaptı:
İçişleri Bakanlığı, 14 Mart 2018 tarihinde yayımladığı, 2018/5 sayılı ve “mermi miktarı” konulu genelge ile sivil yurttaşların yıllık mermi alma hakkını 200’den 1000’e çıkarmıştı. Genelge, ateşli silahlar ve av silahı bayilerine de emniyet birimlerince duyurulmuştu. Yayımlanan genelge, özellikle darbe girişiminden sonra sıkça dile getirilen “iç savaş” endişelerini tekrar gündeme taşımış, bireysel silahlanma tartışmalarını da şiddetlendirmişti.
Mermi Miktarında Artış, Silah Reklamlarına Yasak
Günümüzde bireysel silahlanma, her gün duyduğumuz cinayet ve şiddet olaylarını kolaylaştıran faktörlerin başında geliyor. Birçok ülke, bireysel silahlanma konusunda ciddi kısıtlamalar ve yasaklar getirirken, Türkiye’de bireysel silahlanmayı engellemeye yönelik girişimler maalesef emekleme seviyesinde… Ticaret Bakanlığı’nca hazırlanan “Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” 28 Aralık 2018’de Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yürürlükteki yönetmeliğe yapılan bir ek ile, ateşli ve ateşsiz silahların reklamı yasaklandı: “Her türlü ateşli ve ateşsiz silah, silah üreticisinin ve satıcısının reklamına izin verilemez”. Silah reklamları yasaklansa da İçişleri Bakanlığı’nın tepki çeken mermi genelgesi hâlâ yürürlükte…
Milletvekillerinin Soru Önergeleri Yanıtsız Bırakıldı
Geride bıraktığımız 26. yasama döneminde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, söz konusu genelgenin gerekçesini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya birçok kez sormuş ancak bu soru önergelerinin tamamı yanıtsız bırakılmıştı. Bu yasama döneminde de CHP’den, İstanbul Milletvekili Özgür Karabat ve Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, söz konusu genelgeyi tekrar parlamento gündemine taşıdı ancak her iki milletvekili de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun cevaplandırmasını istediği soru önergelerine yanıt alabilmiş değil.
Genelge Deliniyor mu?
CHP Grup Başkanlığı’nca 2 Ekim 2018 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunulan yazılı soru önergesinde, Niğde Milletvekili Gürer’in Bakan Soylu’ya yönelttiği ancak herhangi bir cevap alamadığı bir diğer soru ise ülkemizde hüküm süren denetimsizliğe dikkat çekiyor: “Birden farklı ilden mermi talebi açıldığı ve elektronik ortamda takip edilmediği için yıllık istihkakın üzerinde merminin şahıslarca alındığı doğru mudur?”
İçişleri Bakanlığı’nın Genelge Gerekçesi: Kaçak ve Usulsüz Mermi Edinimini Engellemek
Milletvekillerinin soru önergeleri aylardır cevapsız bırakılırken, Sivil Sayfalar olarak, toplumun birçok kesimini ilgilendiren ve toplumsal tepki çeken genelgenin gerekçesini İçişleri Bakanlığı’na bilgi edinme hakkı kapsamında sorduk. Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Daire Başkanlığı, söz konusu genelgenin gerekçesini kaçak ve usulsüz mermi edinimini engellemek olarak açıkladı:
“Atıcılık sporunu yapan vatandaşlarımızın poligonlarda ve meskûn mahal dışında yaptıkları atışlarda 200 adet mermi istihkakının az olmasından dolayı daha fazla mermi edinimi için kaçak yollara ve usulsüz edinimine gittikleri görülmektedir. Çalışır durumda olmayan ve ekonomik ömrünü tamamlamış tehlike arz eden bu silahları sırf mermi istihkakı alabilmek için ellerinde bulundurdukları bilinmektedir. Bu gerekçelerle yıllık 200 adet olan mermi istihkakı 1000 adete artırılmıştır. Bu mermi istihkakları tek seferde alınabileceği ğibi parça parça da alınıbilinir.”
Son 4 Yılda, Silahlı Şiddette % 69 Artış Yaşandı
Bireysel silahlanmaya karşı 1993’ten bu yana mücadele veren Umut Vakfı’nın “Türkiye Silahlı Şiddet Haritası – 2018 Raporu”na göre, “2018 yılında basına 3 bin 679 olay basına yansımış bulunuyor… Yani sonu yaralama ve öldürmeye varan silahlı şiddette son 4 yılda % 69 artış dikkat çekiyor. Geçen yıl basına yansıyan bu 3 bin 679 olayda insanlar tüfeklerle, tabancalarla, kesici aletlerde ki, birçoğu acımasızca 2 bin 279 kişiyi öldürdü, 3 bin 762 kişiyi de yaraladı”. Umut Vakfı, “ağır yaralıların ne kadarının hastanede öldüğünü belirleme şansımız yok” diyor.
Ülkemizde, % 85’i ruhsatsız olmak üzere en az 25 milyon silah bulunduğunun belirtildiği, Umut Vakfı’nın 2018 raporuna göre, ateşli ve kesici aletlerle işlenen cinayetlerin 1.478’inde tüfekler, 1.429’unda (100’ün üzerinde beylik silahı olmak üzere) tabancalar”, 772’sinde ise kesici aletler kullanıldı.
Av tüfekleri, Cinayetlerde Başı Çekiyor
Her gün aldığımız hayvanlara yönelik şiddet haberlerinde ise, kaç hayvanın bireysel silahlar ile öldürüldüğü ve yaralandığı bilinmiyor. Avcılık, neredeyse tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yasal bir şekilde sürdürülüyor; kayıtlı ve kaçak avcılar, yılda yüzbinlerce hayvanı bireysel silahları ile öldürüyor. Av tüfeklerinin, bireysel silahlar ile işlenen cinayetlerde başı çektiği, yine istatistik verilerine yansımış durumda. Hayvan hakları savunucuları da hem hayvanların yaşam hakkını gasp ettiği, hem toplumsal şiddeti arttırdığı, hem de kadın ve nefret cinayetlerinde kolaylaştırıcı olduğu gerekçesiyle, avcılığın tüm Türkiye’de yasaklanması gerektiğini savunuyor.
HAKİM: Bireysel Silahlanma da Avcılık da Yasaklanmalı
Hayvan Hakları İzleme Komitesi’nden (HAKİM) Fatma Biltekin “Avcılığın tamamen yasaklanması için yıllardır mücadele veriyoruz. Avcılık, dünyadaki en güçlü endüstri olan silah lobisinin en büyük pazarlarından biri. Hem şirketler hem de devletler, silah endüstrisinden büyük paralar kazanıyor. Günümüzde, şirketlerin, devletlerin kârı, yaşam hakkından maalesef ağır basıyor. Bu yüzden avcılığı yasaklatamıyoruz. Avcılık, hayvanları doğrudan katlederken, insanları da dolaylı olarak katlediyor. Av tüfeği edinmek, Türkiye’de çok kolay. Bireysel silahlanma da avcılık da yasaklanmalı” diyor.,
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Gelir Kapısı: Avcılık
Türkiye’de tür ayırt etmeksizin, hayvan hakları ihlâllerini raporlayan HAKİM’in edindiği resmî bilgilere göre avcılık, Tarım ve Orman Bakanlığı için ciddi bir gelir kaynağı… HAKİM’in, bilgi edinme hakkı kapsamında edinmiş olduğu bilgilere göre, 2017 yıl sonu itibarı ile Türkiye’de 260 bin 764 kayıtlı avcı var; bu şahısların 153 bin 510’u aktif avcı. Bu aktif avcılardan, sadece 2017’de, avlanma izin kartı satışı ve avlanma harcından toplam 47 milyon 278 bin 548 TL gelir elde edildi.
Yine 2017’de, Kara Avcılığı Kanunu’na muhalefet eden avcıların, 1301’i ateşli silah olmak üzere 2509 adet av araç ve gerecine el konulmuş; el konulan bu araç ve gereçlerin satışından ise 575 bin 754 TL gelir elde edilmiş.
*Haberde yer verilen, İçişleri Bakanlığı’nın cevabî yazısı, imla hataları düzeltilmeden, aynen aktarılmıştır.
Bizi Takip Edin