Saha Dergisi 2 Binli Yılları ‘Ekoloji Perspektifi’nden Değerlendiriyor

Yurttaşlık Derneği’nin yayınladığı Saha Dergisi beşinci sayısında ekoloji pespektifinden Türkiye’nin 2 binli yıllardan bu yana olan bilançosuna mercek tutuyor.

Derginin editörü Fırat Genç,  sunuş yazısında, Saha’nın beşinci sayısının 2 binler Türkiye’sine odaklanarak, ekoloji perspektifinden bir bilanço çıkarmaya çalıştığını belirterek, “Şüphesiz ülkenin hızlı ve dramatik bir dönüşüm geçirdiği bu dönemi baştan sona ele almak mümkün olmayacaktı. O nedenle daha ziyade bu alandaki tartışmaya bir giriş yapmaya, tartışmanın köşe taşlarını ortaya koymaya ve böylelikle Türkiye bağlamında oluşan birikimin bir kısmını alan dışındaki okuyucuya aktarmaya çalıştık.” diyor.

Politik Ekoloji Perspektifi’nden Günümüz Türkiyesi başlığıyla çıkan dergide, Sinan Erensü, Cemil Aksu, Begüm Özden Fırat, Ulaş Bayraktar, Fevzi Özlüer’in ekolojinin farklı alanlarıyla ilgili makaleleri yer alırken; konuyla ilgili söyleşiler de yer alıyor.  Sinan Erensü makalesinde, politik ekolojinin salt bir akademik uğraş olarak değil, aktivistler, bilim, insanları, beşeri ve sosyal bilimciler, uzmanlar ve taban hareketlerinden oluşan eyleyici bir camia olarak görmek, bu camianın oluşmasına ve bir arada kalabilmesine kafa yormak gerektiğinin altını çiziyor. Erensü’ye göre; politik ekoloji akademiyle toplumsal mücadelelerin iç içe geçmesiyle oluşurken,  son yıllarda Türkiye’deki birikimi de iyiden iyiye artan bir ve mücadele alanı olarak karşımıza çıkıyor. Erensü’nün altını çizdiği başka bir konu ise; çevre alanının artık hem daha kalabalık hem de daha hetorojen oluşu… Özelleşmiş çevre muhabirleri, kurumsallaşmış çevre hareketi avukatları, taban hareketleri ve onlarla ilişki kurmayı başarabilen dernekler, korumacılık konusunda uzmanlaşmış sivil toplum örgütleri, aktivist platformlar ve ekolojik hayat tarzı kolektiflerinden bahsetmenin, kitapçılarda özel ekoloji bölümlerine rastlamanın mümkün olduğunu belirten Erensü, “Ancak bu heterojen yapının farklı bileşenlerinin birbirine konuşma, birbirinin deneyimine eklemlenme niyeti olduğunu söylemek hala çok da mümkün değil. Aksine ülke siyasetinin her köşesine sirayet etmiş sekterlik ve hatta kutuplaşma çevre alanını da etkilemiş durumda. Saha içi rekabet büyüyen eklektik bir metni değil kendi içinde mücadele eden bir kör döğüşünü arındırıyor.” değerlendirmesinde bulunuyor.

Türkiye’deki ekoloji hareketinin 2000’li yıllarda elde ettiği birikimi değerlendiren Cemil Aksu da yerel ölçekte bir bilanço ortaya koyarken, hareketin sınır ve imkanlarına dair sorular soruyor ve  yerel/küresel, yatay/dikey, makro/mikro gibi ikiliklerin aşılmasının stratejik açıdan ne denli elzem olduğunun altını çiziyor.

Özyeğin Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden Özlem Altınkaya “Kentleşme Ölçeklerine Yeni Yaklaşımlar” üst başlıklı makalesinde, günümüz dünyasında kentleşme süreçlerini çeşitlenen ve karmaşıklaşan ölçeklerini yeni biçimlerde düşünmenin önemine vurgu yapıyor.  Altınkaya, İstanbul ve Marmara Bölgesi’ni birlikte düşünmenin gerekliliğine işaret ederken, kentleşme süreçlerinin kaçınılmaz olarak ekolojik bir boyutu olduğunu, İstanbul ve çevresine dair örneklerle ortaya koyuyor. Fiziksel planlama müdahalelerinin ve kanuni değişimler ile tetiklenen mekânsal dönüşümün Marmara Bölgesi’ni ve özellikle İstanbul’u kentsel ve coğrafik ölçeklerini çizgisel olmayan süreçlerle etkilediğini belirten Altınkaya, “Bu hızlı kentsel dönüşüm bir yandan metropollerde gündelik hayatın bir parçası haline gelirken diğer yandan bölgenin Marmara Denizi, Kaz Dağları gibi kendine has ekolojilerini, tarım arazilerini, orman ve sulak alanlarını farklı şekillerde etkilemektedir.  Ortaya çıkan tablonun dinamiklerini değerlendirmek ise yeni teoriler, farkındalıklar, duyarlılıklar, konseptler ve araştırma metotları gerektirmektedir. Bu durum sivil toplum tarafından bir potansiyel olarak değerlendirilmeli, çok disiplinli mecraların önünü açmalı ve farklı arka planlara sahip paydaşları bir araya getirebilmelidir.”  önerisinde bulunuyor.

Endüstri mühendisleri Bulut Aslan ve Yonca Demir’in organik tarımla ilgili nüfus, tarım alanı ve verim değerlerini hesaba katan modeli anlattığı Saha’nın söyleşi bölümlerinde Seçil Türkan; Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Elf Gündüzyeli, 350.org Türkiye Kampanya Sorumlusu Efe Baysal, On dokuz Mayıs Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Ozan Mert Göktürk, İstanbul Politikalar Merkezi İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin ile;  Soner Şimşek, çevre gazetecileri Pelin Cengiz, Utku Zırığ, Ebru Uzpeder de Kerem Ali Boyla ile iklim değişikliğinden, kuş gözlemciliğine kadar farklı konularda röportajlar gerçekleştirmiş.

Saha dergisinin pdf uzantısına erişmek için tıklayınız.