Türkiye Kadın Buluşması: Vazgeçmiyoruz! Birlikte güçlüyüz!

Farklı şehir ve örgütlerden kadınlar, 'kadın mücadelesini' tartıştı. 40 ilden kadın platformunun ve LGBTİ+ örgütlerinin katıldığı buluşmada, 20 ilden il kadın platformları adına sunum yapıldı. Atölyelerde mücadele olanaklarını tartışan kadınlar 'mücadeleden ger durmayacağız' mesajı verdi.

40 ileden 164 kadın ve LGBTİ+ örgütü, Türkiye Kadın Buluşması için İstanbul’da bir araya geldi. 800’ü aşkın kadın 2 gün erkek yeni yılda kadınların mücadele olanaklarını tartıştı. “Aramızdaki iletişim ve bağı nasıl güçlendiririz? Birlikteliğimizi nasıl sürdüreceğiz ve neler yapacağız?” sorularını masaya yatıran kadın ve   LGBTİ+ örgütüleri daha çok kadının bir araya geleceği mücadele seferberliği başlatacaklarını söyledi.

 ‘Mücadeleden geri durmaya niyetimiz yok’

Ekmek ve Gül’de yer alan habere göre, buluşmanın açılış konuşmasında, buluşmanın amacının kadın hareketinin her şeye rağmen bir arada durduğunu göstermek olduğu vurgulandı. “Sesimizi, sözümüzün kıymetini azaltmaya; çeşitli yollarla bizi düşmanlaştırmaya çalıştıkları bu dönemde bile Türkiye’de kadınların kadın hareketine, kurumlarına hala güvendiğini ve bizlerin yok sayıldığı bir kadın hareketinin ise hakiki olmadığını hatırlatacak büyüklükte ve çeşitlilikte bir buluşma gerçekleştiriyoruz. İşte bunu birlikte başardık” denildi. 

Bin 184 kadın öldürüldü 

Birgün’de yer alan habere göre ise, CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı, ‘2018 Yılında Yaşanan Kadın Cinayetleri Raporu’nu açıkladı. Tığlı’nın hazırladığı rapora göre; 1 Ocak 2016 ile 31 Aralık 2018 arasında bin 184 kadın öldürüldü. Raporda öne çıkan başlıklar şöyle:

♦ 2018’in ilk altı ayında 206 olan kadın cinayeti, ikinci yarıda yüzde 13’lük bir artışla 233’e çıktı ve toplamda 439 oldu. Aynı yıl 342 kadın şiddete maruz kalırken, 106 kadın da tecavüze uğradı.

♦ 1 Ocak 2016 ile 31 Aralık 2018 tarihleri arasında en az bin 184 kadın erkekler tarafından öldürüldü.

♦ 2003 yılında erkekler tarafından öldürülen kadın sayısı 83 iken, 2018 yılında bu sayı 439 oldu. 15 yıldaki artış, yaklaşık yüzde 428.9 oldu.

HAKLARIMIZDAN, HAYATLARIMIZDAN, KAZANIMLARIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ

“Haklarımız, hayatlarımız, kazanımlarımız” başlığıyla Kadınlar Birlikte Güçlü’nün duyurduğu 164 kadın ve LGBTİ örgütünün imzaladığı çağrı metni şöyleydi:
   
“Haklarımızdan, hayatlarımızdan, kazanımlarımızdan vazgeçmeye; daha fazlası için mücadeleden geri durmaya hiç niyetimiz yok. Bunun ancak birlikte mümkün olduğunu bilen biz kadınlar, farklı farklı illerden, hayatlardan, deneyimlerden, kimliklerden, çevrelerden bir araya geliyoruz.

25 Kasım’da her yerde sesimizi yükseltmenin verdiği güçle 5-6 Ocak’ta kadın hareketi olarak buluşmak için yola çıkıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanından, büyük bir kadın buluşması için birlikte çağrı yapıyoruz. Gücümüzün, farklılıklarımızı unutmadan ortaklıklarımızı büyütmekten ve birlikte ses çıkartmaktan kaynaklandığını biliyoruz. Kadınlar arası farklılıkların şiddet vesilesi haline getirilmesiyle beraber mücadele etmek konusunda yılların deneyimine sahibiz. Kıyafeti, boşanması, nasıl bir işte çalıştığı, konuştuğu dili, geldiği ülke veya mahalle, hangi saatte nerede, kiminle olduğu, bedeni, kimi sevdiği veya sevmediği, kime itiraz ettiği üzerinden bazı kadınları şiddeti ‘daha hak eder’ göstermenin aslında tüm kadınların zararına olduğunu yaşayarak öğrendik. 

Bizi biz yapan kazanımlarımız elimizden kayıp gittikçe, her gün yoksullaştıkça, kadınlara yönelik üretilen tek politika boşanmaları azaltmak oldukça, erkek şiddetine çözüm olarak yalnızca ‘ağır ceza’ sunulup var olan cezalar dahi uygulanmadıkça, silahlar tüm sesleri bastırdıkça, istenen kalıba sığmayan herkese, her kimliğe karşı nefret meşrulaştırılıp sıradanlaştıkça, kadınların hayatları ‘ailenin bütünlüğü’ne feda edildikçe, kadın dayanışma derneklerinin yerini diyanete bağlı aile ve dini rehberlik büroları aldıkça, nafakadan 6284 sayılı yasanın sağladığı şiddeti önleyici mekanizmalara güvencemiz olan haklarımız tartışmaya açıldıkça, çocuk hamileliklerinin üzeri örtüldükçe, din-temelli kurumların gittikçe etkin hale geldiği, müfredatın eşitsizliği doğallaştırdığı eğitim sisteminde milyonlarca kız çocuğu okullardan açık öğretime kaydıkça, İstanbul Sözleşmesi’ne rağmen şiddet durumunda arabuluculuk dillendirilmeye başladıkça, kadın hareketinin içini boşaltma, ayrıştırma, değersizleştirme, altını oyma, itibarsızlaştırma çabaları fütursuzca arttıkça, biz kadınlar evde, sokakta, işte, okulda, pazarda, trafikte, toplu taşımada, hastanede, sette, her yerde şiddete, baskıya, sömürüye daha açık hale geldik, geliyoruz. 

Tüm bunlar yaşanırken, sesimizi çıkarabildiğimiz mecraların, tepkimizi ifade edebildiğimiz, birbirimizi duyabildiğimiz, haklarımızı talep edebildiğimiz alanların bir bir kapanışına seyirci kalmayı kabul etmiyoruz. Her şeye rağmen bulunduğumuz her yerde kadınlar ve lgbti+lar olarak birliktelik zeminlerini çoğaltmaya, sesimizi çıkarmaya, bir arada olmaya, birbirimizden güç almaya devam ediyoruz. Çünkü birbirimize, kadınlara, kadın hareketine güveniyoruz. Bunu yeniden hissetmek, hatırlamak, hatırlatmak ve birbirimize güç vermek için; temasımızı artırmak, sözümüzü büyütmek, dayanışmamızı daim kılmak için hangi yöntemleri kullanabileceğimizi konuşmak adına 5-6 Ocak’ta Türkiye kadın buluşmasında bir araya geliyoruz.”