Hong Kong’da Göçmen LGBTİ İşçiler İşçi Hakları İçin Harekete Geçti
Hali hazırda göçmen işçiler Hong Kong’da birçok ayrımcılıkla karşılaşmak durumunda bırakılırken, bu ayrımcılığa bir de kişilerin cinsiyetleri veya cinsel yönelimleri gerekçe gösterilerek maruz bırakıldıkları ayrımcılık ekleniyor ve durum göçmen LGBTİ’ler için çok daha zorlayıcı bir hal alıyor.
Hong Kong merkezini dolduran göçmen LGBTİ işçilerin oluşturduğu birlik, 10. Hong Kong Onur Yürüyüşünün hemen bir gün ardından, işçi haklarını savunmak için yürüdü. Göçmen Onur Yürüyüşü birçok uluslararası şirketin merkez binasının ve uluslararası birçok bankanın bulunduğu şehir merkezinde gerçekleştirildi.
18 Kasım’da, bir protesto veya onur yürüyüşü olmanın da ötesinde, birçok farklı coğrafyadan LGBTİ topluluklarının organize ettiği yürüyüşte eşit haklar için çağrıda bulunuldu. Filipinler, Endonezya, Nepal gibi ülkelerden göçmen örgütlerin oluşturduğu koalisyon ile düzenlenen yürüyüşün baş organizatörlerinden biri olan Gabriela Hong Kong, her şeyin kontrol altında olduğunu garantiye almak için yerel polisle iletişim halindeydi.
- Hong Kong Onur Yürüyüşü
Hong Kong’da 10. Onur Yürüyüşü 17 Kasım’da gerçekleştirildi. Yoğun yağmura rağmen Hong Kong sokaklarını dolduran katılımcılar eşitlik için yürüdüler. Organizatörlere göre katılımcı sayısı yaklaşık 12.000 civarındaydı, ancak polis yalnızca 4.300 kişinin katılımına izin verdi.
Hong Kong’da şu an evlilik eşitliği tanınmıyor, bunun yanı sıra LGBTİ’leri koruma altına alan herhangi bir yasal güvence de sunulmuyor. Bu sebeple de, katılımcılar diğer vatandaşlarla tamamiyle eşit insan haklarına erişebilmek için çağrıda bulundular.
Hala her vatandaşın insan haklarını güvenceye alan koruyucu bir yasa anayasada bulunmasa da, Hong Kong’daki LGBTİ’ler için şehir içerisindeki alışveriş merkezlerinde ve üniversitelerde cinsiyet ayrımı gözetmeyen bazı olanaklar erişilebilir hale getirilmiş.
17 Kasım’da gerçekleştirilen 10. Hong Kong Onur Yürüyüşünden bazı kareler:
Hong Kong’un Göçmen Onuru
Hong Kong’da 2016 yılında gerçekleştirilen nüfus sayımlarına göre elde edilen verilen sonucunda, geçtiğimiz on yıl içerisinde Hong Kong’daki etnik grupların nüfusunun %70 oranında arttığı belirtiliyor. Filipinlilerin 184.081’ini, Endonezyalıların 153.299’unu oluşturduğu etnik azınlıkların toplam nüfusu 584.000’ü aşıyor.
Hong Kong’daki birçok göçmen işçi ev hizmetlerinde çalışmakta; ancak iş sözleşmeleri Hong Kong’da yaşayan diğer işçilerle eşit seviyede bir koruma sağlamamakta. Örneğin, işverenleri tarafından suistimal edildiklerini bildirmeleri halinde, onları sınır dışı edilmekten koruyacak bir yasal güvenceleri bulunmamakta.
Göçmen LGBTİ işçilerin haklarını savunmak için 17 Kasım’da düzenlenen Hong Kong Onur Yürüyüşünden bir gün sonra 18 Kasım’da gerçekleştirdikleri Hong Kong Göçmen Onur Yürüyüşü, şehir merkezi olan Edinburgh Place’de başladı, ana programa göre yürüyüşün bitiş noktası olarak belirlenen Chater Road’da sonlandırılmadan evvel, Filipinli göçmenler için son derece önemli olan mekanlar üzerinden sürdürüldü.
İzin günlerinde meydanda olan diğer göçmen işçileri de selamlamak için katılımcılar slogan attılar. Pazar günleri Hong Kong’un şehir merkezi, bir çeşit dönüşüme uğrayarak, hafta içinde çeşitli iş elbiseleri ile dolup taşan finansal kalbi olmaktan çıkıp göçmen işçiler için sosyalleşme olanaklarıyla dolu bir merkeze dönüşmekte.
Göçmen Onur Yürüyüşü şehir merkezinde gün boyunca devam etti ve yürüyüşün ardından da çeşitli performanslar sergilendi. Bu yılın teması, “Onur, Özgürlük ve Değişim” idi. Katılımcılar, devletin yasal güvence sunmadaki yetersizliklerine ve toplumda gördükleri dışlanmaya karşı sosyal adaletsizliğe bir an önce son verilmesi için çağrıda bulundular. Etkinliği birçok LGBTİ örgütü dayanışarak organize etti, LGBTİ+ gökkuşaklı pankartların altında her örgüt daha önceden belirlenmiş olan bir renkle örgütlerini temsil etti.
Göçmen LGBTİ İşçiler
Hong Kong Uluslararası Af Örgütü ve diğer örgütler işçi haklarını savunmak için kampanyalar başlattılar. Göçmen işçilerin işçi ve insan hakları göz önünde bulundurularak, daha kapsayıcı standartlar oluşturmaları için İş ve Sosyal Güvenlik Müdürlüğüne çağrıda bulundular. Aralarında Association for Advancement of Feminism (Feminizmi Geliştirme Derneği)’in de bulunduğu birçok yerel Hong Kong örgütü göçmen işçilerle birlikte yürüdü. Katılımcılara önceki gün 10. Hong Kong Onur Yürüyüşü’ne de katılan Tayvanlılardan da destek geldi.
Hong Kong Göçmen Onur Yürüyüşü 2018, Gabriela Hong Kong, Filipinli Lezbiyenler Örgütü, Filguys Gabriela Derneği, Share Hong Kong, The UNITY Derneği, Nepalli İşçiler Derneği, Auto8a ve Same Same Different Derneği tarafından ortaklaşa gerçekleştirildi.
Hong Kong’da Göçmenlere Tanınan Bağımlı Kişi Vizesi
Hong Kong evlilik eşitliğini tanımıyor olsa da, geçtiğimiz Temmuz ayında önemli bir adım atarak başka bir ülkede resmi olarak evlenmiş olan eşcinsel çiftlerin evliliklerini tanıyacağını duyurmuştu. Fakat bu karardan birçok göçmen işçi, evlilik eşitliğini tanımanın ötesinde eşcinselliği bile yasal olarak tanımayan Asya Pasifik bölgesinden oldukları için yararlanamıyor.
Hong Kong 19 Eylül’de başka bir ülkede resmi olarak evlenmiş olan eşcinsel çiftlerin evliliklerini tanıyacağına dair aldığı kararı uygulamaya başlamıştı. Eşcinsel çiftler 19 Eylül’den itibaren partnerleri ile aynı ülkede kalmak için bağımlı kişi vizesine başvurabiliyorlar.
Hükümetin Temmuz ayında vize politikalarında tarihi bir değişim gerçekleştirmesinin ardında QT ismiyle bilinen Britanyalı lezbiyen bir kadının, 2011’de eşinin Hong Kong’da bir işe başlamasıyla birlikte vize hakkı için Hong Kong Göç Departmanına karşı sürdürdüğü yedi yıllık savaşı bulunuyor. Lehine sonuçlanan davanın ardından QT yaptığı açıklamada “Son Temyiz Mahkemesi tarafından bugün verilen karar, bu muhteşem ve canlı şehirdeki biz milyonların doğru bildiğini onayladı, o da şu ki cinsel yönelime dayalı ayrımcılık… saldırgan ve alçaltıcı – Hong Kong’un temel değerlerine saldırıyor ve hukuk kurallarını baltalıyor.” demişti.
Hong Kong’daki avukat bürosu Vidler & Co. Solicitors kararı “Hong Kong’daki LGBTİ topluluğu için bir zafer” diyerek kutlamıştı.
Yeni vize politikasına göre bağımlı kişi vizesi ülkeye giren yasal ve resmi olarak evli olan eşcinsel çiftlerin hukuki ortaklıklarını, evlilik olmadan da bazı ülkelerde uygulanmaya başlanan medeni birliktelikleri veya ülke dışında gerçekleştirilen evlilikleri de kapsıyor. Ancak mahkemenin kararı ortada olmasına rağmen, Göç Departmanı Hong Kong’daki “eş” durumunun anlamını ısrarcı bir şekilde bir kez daha açıklamıştı. Göç Departmanından bir görevli mahkemenin kararının ardından yaptığı açıklamada “Değişikliğin eşcinsel hukuki ortaklığın, medeni birlikteliklerin, ‘evlilik eşitliğinin’, veya heteroseksüel hukuki ortaklıkların ve medeni birlikteliklerin Hong Kong’da resmi olarak tanınması ile hiçbir alakası yoktur.” demişti.
Hong Kong Gey ve Lezbiyen Avukatlar Ağı (HKGALA) kurucu ortağı ve eş başkanı Marc Rubinstein, hükümetin QT’nin mücadelesi ile kıyaslandığında görece kısa bir sürede kararı uygulamaya başladığının altını çizerek, Hong Kong’da kalıcı ikamet etme izni ve çalışma vizeleri bulunan eşlerin veya partnerlerin bu karardan yararlanabileceğine dair mahkemenin verdiği kararın ardından Göç Departmanından yapılan açıklamanın güncel yasanın gereksiz bir tekrarı olduğunu söylemişti.
18 Kasım’da gerçekleştirilen yürüyüşte göçmen LGBTİ işçilerin çok büyük bir kısmının doğdukları coğrafyadan dolayı bu karardan da yararlanamıyor olmalarına dikkat çekildi ve karardaki eksik kalan adaletsizlerin bir an önce eşit düzeye getirilmesi için çağrıda bulunuldu. Hong Kong’daki Son Temyiz Mahkemesinin vermiş olduğu karar, sınırları ısrarla belirtilen bir karar olsa da, eşitliğe giden yolda Hong Kong’un da ilerlemeye başladığının kesin işareti olma niteliğini taşıyor.
Bizi Takip Edin