Sabir Festival ‘Hareket Özgürlüğü’ Temasıyla Yapıldı
Bu yıl dördüncüsü yapılan Festival Sabir, İtalya’nın Palermo kentinde 11-14 Ocak tarihleri arasında “Hareket Özgürlüğü” temasıyla gerçekleştirildi. İnsanların, fikirlerin ve kültürlerin hareket özgürlüğüne ve Akdeniz kültürüne odaklanan festivalin sonunda, 27 Ekim’de Bristol’de yapılacak Avrupa Belediye Başkanları toplantısına ‘ırkçılığa ve göçmen karşıtı politikalara karşı durulması' çağrısında bulunmayı amaçlayan bir bildiri imzalandı.
4. Sabir Festival 11-14 Ekim arasında İtalya’nın Palermo kentinde 80 uluslararası kuruluşun temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Dört gün boyunca süren festivalde; sergi, film gösterimi, konser tiyatro ve sinema gibi kültürel etkinliklerin yanı sıra ‘hareket özgürlüğüne’ odaklanan forum bölümünde farklı ülkelerden STK temsilcileri göç ve göçmenlerin durumuyla ilgili konferans ve çalıştaylar gerçekleştirildi. Gençlere yönelik atölye çalışmalarının da yapıldığı festivali, ARCI, ACLI, Caritas Italy ve CGIL ile birlikte organize ederken Solidar, Migreurop, EuroMedRights gibi uluslararası ağlar da katkıda bulundu. Avrupa Sivil Forumu üyelerinin de katıldığı festivalin açılışında konuşan Palermo Belediye Başkanı Leoluca Orlando göçmen politikalarını eleştirerek, entegrasyonun gelecekte güçlü topluluklar inşa etmek için anahtar olduğunu ifade etti.
Akdeniz İçin Sürdürülebilir Ortaklıklar başlıklı konferansta konuşan CGIL Sekreteri Susanna Camusso, göç etme hakkı kadar göç etmeme hakkının da kurmak zorunda olunduğunu belirterek, “Avrupa’nın gerçek kusuru, insanların serbest dolaşımı fikri üzerine doğmuş olmasına rağmen, malların serbest dolaşımının Avrupası haline gelmesidir.” Dedi. Avrupa’nın mültecilerle ilgili geri gönderme politikalarından vazgeçmesi gerektiğini belirten Camusso, “Avrupa göçmenlere sosyal adalet temelinde özgürlük ve iş alanı oluşturmak durumundadır. Yalnız büyüme ve rakamlar halinde konuşmak yeterli olmaz, sosyal adaletin kağıt üzerinde değil herkes için kaliteli istihdam sağlanarak oluşturulması gerekir” diye konuştu. Akdeniz kültürüne adanan festivalde çevre sorunları da gündeme getirildi. Konuşmacılardan Slowfood Genel Başkanı Silvio Greco, önümüzdeki yıllarda çevresel sebeplerle göç edenlerin sayısının ekonomik göçmen sayısını geçeceğini vurguladı. Akdeniz İçin Yeni Projeler forumuna Türkiye’den Yurttaşlık Derneği adına katılan Nükte Devrim Bouvard, Suriyeli mültecilerle ilgili son durumu ve STK’ların yaptığı projeleri anlattı.
Festivalin Balkan ülkelerindeki mültecilerin durumuyla ilgili paneline katılan Sırbistanlı akademisyen Maja Laliç, Avrupa’da başta olmak üzere bütün dünyada mültecilere yönelik bakışın değişmesi gerektiğini dile getirdi. Göçmen karşıtı politikaları Sivil Sayfalar’a değerlendiren Laliç, göç ve göçmenlerle ilgili ‘kriz’ sözcüğü kullanılmasının insanlığın zihninde olumsuz etkiler yaptığını belirterek, “Bu mülteciler için olumsuz bir duygu olduğu kadar Almanya, İsveç, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan gibi ülkelerdeki insanlar için de ‘kriz kapıma kadar geliyor’ duygusu oluşturuyor. O nedenle, göçü bir kriz gibi değil fırsat olarak görebilmek için bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor. Bu insanları kucaklayabilir ve ne tür becerilere ihtiyaç duyduklarını veya sahip olduklarını görebiliriz. Çünkü bu insanlar yeni kültürler getirebilirler. New York’a baktığımızda dünyadaki en çok yaşamak istenilen şehirlerden biri olduğunu görüyoruz. Şehir göçlerle oluşmuş. Bugün bile New York’ta yaşayan yerliler yok denecek kadar az, azınlık kalmış olabilirler fakat bir akış var. Herkesin geldiği yere saygı duyacağı, kendinden bir şeyler katacağı ve alacağı, değiştirebileceği bir iklim oluşturmamız gerekiyor.” diye konuştu.
İnsanların bir yandan entegrasyonu birlikte yaşamayı düşünürken bir yandan da Suriye ve Ortadoğu’daki savaşların sebeplerini de düşünmesi gerektiğini belirten Laliç, “Ekonomik çıkarlar söz konusu ve bu nedenle iki yüzlü bir dünyada yaşıyoruz. Bir yanda bazı büyük güçler savaşları meydana getiriyor, bu güçlere bağlı büyük kurumlar da insani kaynak sağlayan konumda kendilerini gösteriyor. Daha sonra sınırlar oluşuyor. Devasa miktarda paralar dönüyor bu sınırlarda. Yeni duvarlar, elektrik hatları dahil yeni mimariler oluşuyor. Elektrikli teller özellikle zarar vermek için tasarlanıyor. Farklı tel yapıları farklı tipte yaralar açmak için kullanılıyor. Bu insanca bir durum değil” dedi.
Adını, Doğu Akdeniz’de vaktiyle kullanılan bir ticaret dili olan Sabir’den alınan festival, tüm katılımcı kurumların ve İtalya’daki insan hakları alanında çalışan örgütlerin iltica hakkı ve ırkçılığa karşı bir bildiri imzalanmasıyla sona erdi. Palermo Belediye Başkanı’nın da imzaladığı bildiride, 27 Ekim’de Bristol’de yapılacak Avrupa Belediye Başkanları toplantısında ‘ırkçılığa ve göçmen karşıtı politikalara karşı durulması’ çağrısında bulunulması kararlaştırıldı.
Bizi Takip Edin