”Neredeyse Hiçbir Mevsimlik Tarım İşçisi Meslek Hastası Tanımı Alamıyor”
Ülkemizde her yıl yerli ve yabancı binlerce tarım işçisi çalışmak için başka şehirlere göç ediyor. Pamuk, fındık, çay, zeytin gibi endüstriyel tarım ürünlerinin hasadı için mevsimlik çalışan bu işçiler çalışma dönemleri boyunca meslek hastalıkları dahil çeşitli zorluklarla karşılaşıyor. Bahar Kılınç, Meslek Hastalıkları için yaptığı röportajında özellikle maruz kaldıkları meslek hastalıkları hakkında bilgi almak üzere Kocaeli Üniversitesi Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr Çiğdem Çağlayan’la konuştu.
Mevsimlik tarım işçiliği nedir?
Mevsimlik tarım işçisi(MTİ); başkasının tarım alanında ekim, yetiştirme, ilaçlama, hasat gibi tarımsal üretimin herhangi bir aşamasında ücretli/yevmiyeli veya ayni ödeme karşılığında, sürekli ya da gezici olarak mevsimlik çalışan kişidir. Mevsimlik tarım işçilerinin ortak noktası, kendi tarım işletmelerinden yeterli geliri elde edememeleri, az topraklı veya topraksız aileler olmaları ve geçimlerini sağlayabilmek amacıyla daha fazla tarımsal iş imkânı olan yörelere mevsimlik olarak (gezici) şekilde göç etmeleridir. Mevsimlik (gezici) tarım işçileri genellikle iş bitene kadar, çalışmaya gidilen yerlerde kalmaktadırlar. Aileler iklim ve zamana bağlı olarak birden çok bölgede ve farklı üretim alanlarında çalışabilmektedir.
Güncel olarak Türkiye’de mevsimlik tarım işçisi sayısı kaçtır?
Geçici ve mevsimlik olmaları, gezici olması, kayıtdışılığın yaygın olması gibi nedenlerle MTİ’nin sayıları konusunda güncel ve doğru veriye ulaşmak zordur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2016 yılı istatistiklerine göre Türkiye’de tarım işçilerinin sayısı “Avcılık, Balıkçılık, Tarım ve Ormancılık işkolunda” çalışanlar olarak 150 bin civarındadır ve bunların yarısı kamuda çalışmaktadır. Görüldüğü gibi, sigortalı olarak çalışan tarım işçisi sayısı son derece düşüktür ve bunların içerisinde MTİ sayısı yoktur. Ote yandan TÜİK işgücü Anketi 2018 Mart dönemi sonuçlarına göre Tarımda çalışan 4 milyon 983 bin kişi vardır ve bunlar 2017 yılındakinden (5 milyon 36 bin) azalmıştır. Tarımda çalışanların %81,2’si kayıt dışı çalışmaktadır. TBMM Mevsimlik Tarım İşçilerinin Sorunlarını Araştırma Komisyonu tarafından yapılan çalışmalarda, bu tarımsal istihdamının en az % 40’nı mevsimlik tarım işçilerinin oluşturduğu kabul edilmektedir. Bu durumda yaklaşık olarak 2 milyon civarında MTİ varlığından söz edebiliriz.
Bu işçilerin yaşama* ve çalışma koşulları hangi tür hastalıklara, neden sebep oluyor?
Günümüzde çalışanlar için tarım, en tehlikeli iş kollarından biri olarak nitelendirilmektedir. Birçok ülkede tarımda görülen ölümlü iş kazaları diğer sektörlere göre iki kat fazladır. ILO verilerine göre dünyada her yıl meydana gelen 335 bin ölümlü iş kazasının 170 bini tarım sektöründe görülmektedir. Tarım işçilerinde en sık görülen mesleki hastalıklar, zoonotik enfeksiyonlar, işle ilgili akciğer hastalıkları, deri hastalıkları ve kimyasal kullanımı ve uzun süre güneşe maruz kalma ile ilişkili bazı kanserler, kas iskelet sistemi sorunlarıdır. Bunların yanı sıra ülkemizde yaygın olan mevsimlik, gezici ve geçici tarım işçileri çalışma koşullarının ağırlığı, sosyal hakların yokluğu, kötü barınma koşulları, trafik kazaları gibi nedenlerle daha fazla sağlık sorunu yaşamaktadırlar
Çocuk ve kadın işçiler bu durumdan nasıl etkileniyor?
TÜİK 2018 İşgücü Araştırmasına göre Tarımda çalışanların %42,5 kadın olup, kadın işçilerin %90’ı ücretsiz aile işçisidir. Kayıt dışı çalışma da kadınlar arasında %90’lar civarındadır. Yine TÜİK’in 2012 Çocuk İşgücü Araştırmasına göre 6-14 yaş grubunda 292 bin, 15-17 yaş grubunda ise 601bin çocuk çalışmakta olup bunların yaklaşık olarak % 45’i tarımda çalışmaktadır. Yine ILO tahminlerine göre dünyada 5-14 yaş grubunda ekonomik olarak aktif 250 milyon çocuğun %30’u tarımda çalışmaktadır.
MTİ olarak çalışan çocuklar eğitim olanaklarından mahrum kalmaktadır. MTİ ile ilgili yapılan bir araştırma projesinin sonuçlarına göre, her beş çocuktan birinin nüfus kaydı bulunmamaktadır. Çocukların yaklaşık olarak yarısı örgün eğitime devam edememektedir. Benzer şekilde 15-49 yaş arası kadınların da üçte bir okuma yazma bilmemektedir. Kadınlarda doğurganlık yüksek, erken yaşlarda evlilik ve adölesan gebelikler yaygın görülmektedir. Gebe kadınların dörtte biri gebelik döneminde hiç bakım almamış olup, sağlık kurumu dışında, evde veya tarlada yapılan doğumlar yaygındır. Yine evli çiftlerin yaklaşık olarak yarısı herhangi bir aile planlaması yöntemi kullanmamakta ve her iki kadından birinin en az bir kez düşüğü bulunmaktadır. Kaba ölüm hızı, bebek ölüm hızı ve ana ölüm hızı ülke düzeyine göre daha yüksek olarak saptanmıştır.
Hastalanan bu (yerli veya yabancı) göçmen işçilerin sağlık hizmetlerine erişimi nasıl?
Yapılan araştırmalar göstermiştir ki MTİ’lerin sağlık hizmetine erişiminde büyük güçlükler bulunmaktadır. MTİ ve aileleri çalıştıkları dönem boyunca birinci basamak sağlık hizmetlerine ulaşamamaktadırlar. Başta bağışıklama olmak üzere kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetlerine de ulaşamamaktadırlar. Ayrıca kayıt dışı çalışma nedeniyle sosyal güvencelerinin olmayışı, düşük gelir düzeyine sahip olmaları nedeniyle sağlık harcamalarını karşılayamamakta ayrıca çalışma saatlerinin uzunluğu ve iş yoğunluğu nedeniyle de sağlık kurumlarına başvuramamaktadırlar.
Bu çalışma grubundaki insanlar için kayıt dışı ve kısa dönemli çalışma koşulları meslek hastalığı tespitini ne şekilde etkiliyor?
Ülkemizde meslek hastalığı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasası ile sigortalılar için tanımlanmıştır. Sigortalı kapsamına da işçiler 4a ve kendi hesabına çalışanlar 4b girmektedir. Dolayısıyla MTİ’ler bu kapsamın dışında kalmaktadır. Buna bir de kayıt dışı çalışanlar düşünüldüğünde neredeyse hiçbir MTİ meslek hastalığı tanısı alamamaktadır. Yine işyeri sağlık ve güvenlik hizmetlerinin olmayışı, hastalıkların tespitinde önemli bir diğer faktördür. Ayrıca MTİ’lerin sosyo ekonomik düzeylerinin düşüklüğü, eğitim azlığı, bilgi eksikliği gibi nedenler de işçilerin çalışma koşullarından kaynaklanan risklerin farkına varmamalarına neden olmaktadır. Nitekim Urfa’da yapılan araştırmanın sonuçlarına göre MTİ’lerin tamamına yakını tarımda kullanılan kimyasalların sağlık etkilerini ve nasıl korunacaklarını bilmedikleri ortaya çıkmıştır.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?
Mevsimlik tarım işçiliği, göçebe yaşam biçimi, yaşam koşullarının ve barınma koşullarının uygun olmaması, temel sanitasyon ve hijyen eksikliği, yetersiz-dengesiz beslenme, yoksulluk, eğitimsizlik ve bilgiye erişememe, tehlikeli çalışma ortamı, mevsimlik tarım işçilerinin kolay ulaşabileceği sağlık hizmetlerinin olmayışı ve trafik kazaları nedeniyle ölümlülüğün ve sakatlığın yüksek olduğu, öncelikli risk grubudur. Başta sosyal ve sağlık güvencelerinin sağlanması, barınma ve yaşam koşullarının düzeltilmesi olmak üzere kalıcı çözümlerin üretilmesi gerekmektedir.
*Editör notu: Mevsimlik tarım işçileri çalıştıkları dönem boyunca işverenlerinin kendilerine ayırdığı bölümlerde, genelde çadır veya barakalarda, yaşıyorlar. Bu sebeple yaşam koşullarının yarattığı etkiler de mesleki sayılmalıdır.
Röportaj: Bahar Kılınç
Kaynaklar :
- Çağlayan Ç.Tarım politikalarındaki değişimin sağlık üzerine etkileri. Mesleki Sağlık ve Güvenlik Dergisi (2010), sayı:38.
- Şimşek Z. Tarımda çalışanların sağlık sorunları ve risk altındaki gruplar, Mezuniyet öncesi eğitim modülü. http://www.mevsimliktarimiscileri.com/sayfadetay.aspx?id=2
- ÇŞGB, 2016 Çalışma Hayatı İstatistikleri
- TÜİK,2018 İşgücü İstatistikleri
- TÜİK, 2012 Çocuk İşgücü Araştırması
Bizi Takip Edin