Kolombiya’dan Diyarbakır’a: Barış Süreçlerinde Toplumsal Cinsiyet

DEMOS’un Kolombiya’da 20 sivil toplum temsilcisi ile görüşerek hazırladığı ve Barış Süreci’ndeki Toplumsal Cinsiyet Perspektifi’ne odaklanan rapor Diyarbakır’da tartışıldı.

Demokrasi, Barış ve Alternatif Politikalar Araştırma Merkezi (DEMOS), 2017 yılında Kolombiya’daki 19 kadın ve bir LGBTİ örgütü ile görüşerek kaleme aldığı “Barış ve Toplumsal Cinsiyet: Kolombiya Barış Süreci” başlıklı raporu Diyarbakır’da düzenlediği bir etkinlikte katılımcılarla tartıştı. Güneş Daşlı, Nisan Alıcı ve Julia Poch Figueras tarafından yapılan mülakatlara dayanan rapor, hükümet ile FARC arasında yürütülen Kolombiya Barış Süreci’ndeki Toplumsal Cinsiyet Perspektifi’ne odaklanıyor.

Diyarbakır’da düzenlenen panelde araştırmanın akademik danışmanı Onur Bakıner, Kolombiya’da yürütülen barış sürecinin arka planını anlatarak sürecin bugüne kadarki adımlarını özetledi. “Sürecin en önemli üç özelliği planlı-programlı, şeffaf ve katılımcı bir süreç olmasıydı” vurgusunu yapan Bakıner, önceden çıkarılan “müzakere yasası” sayesinde tarafların hangi talepleri hangi çerçevede müzakere edeceklerinin önceden bilindiğini, bunun da işleri kolaylaştırdığını aktardı. Şeffaflık politikası dolayısıyla başarılı adımların kamuoyu ile paylaşarak halkın süreci sahiplenmesinin sağlandığı, ancak başarısız adımların da ümitleri zedelediği bilgisini paylaşan Bakıner, hem yerel hem de BM, ABD ve AB gibi uluslararası aktörlerin katılımıyla sürecin başarıya ulaşmasının kolaylaştığını söyledi. Bakıner, süreçte dikkat çeken diğer üç vurguyu şöyle özetledi: Mağdur yakınlarına önem verilmesi ve onların sürece dahil edilmeleri önemli bir adımdı. Şiddet devam ederken müzakereler yürütüldü, Hükümet son ana kadar FARC da sembolik olanlar dışında ateşkes uygulamadı. Barış Anlaşması, yapılan referandum sonucunda kabul edilmedi ancak süreç bitirilmedi ve anlaşma, referandum olmadan, yasal düzenlemeler şeklinde uygulandı. Türkiye’de de tartışılan üçüncü göz, garantör aktör meselesine dair de bir anekdot aktaran Bakıner,  BM gibi uluslararası aktörlerin sürece dahil olmasının FARC açısından bir güvence oluşturduğunu bunun da silahsızlanma konusunda FARC’ı cesaretlendirdiğini vurguladı.

Sürecin arka planı ve özetinin aktarılmasından sonra raporun içeriğine dair sunumu araştırmayı yürüten ekipten Nisan Alıcı ve Güneş Daşlı birlikte yaptılar. Kolombiya Barış Süreci’ni, başından sonuna kadar bütün aşamalarda toplumsal cinsiyet perspektifinden yürütülen ilk barış deneyimi olduğunu aktaran Alıcı Kolombiya’da kurulmuş olan Toplumsal Cinsiyet Alt Komisyonu’nun da dünyadaki barış tecrübeleri arasında yine ilk olduğunu vurguladı. Bu komisyonun görevlerinden biri bütün süreci ve sürecin çıktılarını toplumsal cinsiyet perspektifinden teyit etmek ve kadınların taleplerinin sürece dahil edilmesini sağlamak. Örneğin kadınların toprak reformundan faydalanabilmeleri, siyasi katılım sağlamaları, cinsiyet temelli şiddetin engellenmesi ve cinsel şiddet suçlarına af getirilmesinin engellenmesi gibi kazanımlar, kadınların süreçteki aktif rolü sayesinde olmuş.

Kadınların Barış Süreci’ne nasıl dahil edildikleri ile ilgili arka plan bilgisini paylaşan Daşlı, müzakerelerin ilk duyurulduğu dönemde her iki tarafın ekiplerinde de hiçbir kadının yer almadığını aktardı. Daşlı, bu durumun kadın örgütlerini harekete geçirdiğini, eski FARC militanı Tanja Nijmeijer’in FARC tarafından heyete dahil edilmesiyle kadınların seslerinin daha kolay duyulmasının önünün açıldığını söyledi. Ekim 2013’te Birinci Ulusal Kadın ve Barış Zirvesi düzenleyen kadın ve LGBTQİ+ örgütleri 449 kişinin katıldığı bu zirvede ortak bir gündem ve hükümete iletilmek üzere 8000 civarında teklif elde etmişler. Kolombiya Barış Süreci’nin, toplumsal cinsiyet perspektifiyle ele alınmış ilk dünya deneyimi olması bu sürecin ardından mümkün olmuş.

Programın soru-cevap kısmında FARC’ın eşcinsellik olgusuna ve LGBTQİ+ örgütlerinin de sürece dahil olmasına nasıl baktığı, toplumsal cinsiyet perspektifinin referandum kampanya sürecinde nasıl karşılandığı gibi sorulara cevap veren Daşlı ile Alıcı, FARC’ın nihayetinde bir “Ortodoks Marksist” örgüt olmasının doğal sonucu olarak eşcinselliğe olumlu bakmadığını, kendi üyeleri içindeki LGBTQİ+ bireylerin yakın zamana kadar kimliklerini gizlediklerini, halen çeşitli ayrımcılıklara maruz kaldıklarını aktardılar. Referandum sürecinde kadınların toplumsal cinsiyet perspektifine dair tutumları ve kadın örgütlerinin taleplerinin bir karşı kampanya malzemesi yapıldığını aktaran araştırmacılar, barış karşıtı sağcılar ile kilise kesimlerinin “Kolombiya’nın geleneksel aile yapısı kaybolacak” gibi kaygıları büyüten bir süreç izlediklerini aktardılar. Buna karşın kadınlar ve LGBTQİ+ bireyler, savaştan ötürü yaşadıkları mağduriyetleri kamuoyu önüne taşıyarak barış için destek aramışlar. Sürecin bugünkü durumuna dair de Alıcı, Barış Süreci’nin başlatan Başkan Santos’un görev süresinin dolduğunu, onun yerine seçilen İvan Duque’nin Muhafazakar-Sağ kanattan olduğunu ve Barış Süreci’ne karşı kanatta yer aldığını aktardı. Duque Hükümeti’nin Cinsel Şiddet suçlarını Özel Barış Mahkemesi’nin kapsamından çıkarmayı öngören bir yasa tasarısı sunduklarını ancak bunun Barış Anlaşması’na aykırı olması gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından reddedildiğini aktaran Alıcı, üst düzey askeri yetkililerin savaş suçları sebebiyle yargılanmalarını yaklaşık iki yıl erteleyen bir yasayı ise kabul ettirdiklerini ve böylece bugüne kadar süregelen Cezasızlık politikasının devam edebileceğini, bunun da Barış cephesinde kaygıları büyüttüğünü söyledi.

Raporun son bölümünde yer alan Türkiye’ye öneriler, şu başlıkları kapsıyor; çatışmanın toplumsal cinsiyet analizini yapmak, sivil toplumun kendi içinde iş birliği yapması, boşaltılmış bölgelerdeki toprak reformunda kadınların mülk sahibi edilmesi, kotalar ya da eşit temsiliyet yoluyla siyasi katılımın sağlanması, farklı grupları da içeren kesişimsellik, cinsel şiddet, barış eğitimleri, çeşitli gruplara siyasi temsil yetkisi, insan hakları savunucularının güvenliğinin korunması, barış sürecinin siyasi değişimlerden etkilenmemesi için alınması gereken tedbirler, toplumsal cinsiyetin anaakımlaştırılması, silahsızlanma ve eski militanların toplumsal entegrasyonu ve yapısal değişim…

Dipnot:

i.) Kolombiya’da 52 yıl süren iç savaşın nasıl sona erdiğini hatırlamak için BBC’nin 10 Soruda Kolombiya barış süreci haberini okumak için tıklayınız.

ii.) DEMOS tarafından paylaşılan “Barış ve Toplumsal Cinsiyet: Kolombiya Barış Süreci” başlıklı rapora erişmek için tıklayınız…