Amerika’nın Kurtarıcıları: Yerel Gazeteler
Joan Didion kitabındaki şu ifadeyle başlayalım: “Yaşamak için kendimize hikayeler anlatıyoruz.”. Ne yazık ki, Amerika Birleşik Devletleri ile ilgili haberleri Facebook, Twitter ya da kablolu televizyon ağlarından takip ederseniz, duyacağınız hikayeler size ülkenin iflah olmaz derecede bölünmüş durumda olduğunu düşündürebilir.
Şüphesiz ki ABD, yükselen ekonomik eşitsizlik, bölgesel ve kırsal-kentsel gelir farklılıkları, iş güvensizliği, sosyal hareketliliğin azalması ve politik kutuplaşma ile boğuşmakta. Bu meseleler doğal olarak ulusal medyanın odak noktası haline geliyor. Bununla birlikte ABD Başkanı Donald Trump’ın güne çoğunlukla bölücü tweet’ler bombardımanı ile başlaması da yangını körüklüyor.
Ancak meselenin altında daha derin bir sorun yatıyor; reklam gelirlerinin dijital medyaya kayması ile basılı yerel medya iş modelinin içinin boşalması sonucunda, partizan ulusal söylemin hakim olduğu medyanın dışında kalan habercilik ortadan kalkıyor. 1990 yılında ülke genelinde gazeteler yaklaşık 458.000 kişi istihdam ediyorken, Mart 2016’da bu sayı 200.000’in altına düşmüş. Bu düşüşü, bir zamanlar ülkenin tirajı en yüksek yerel gazetelerinden biri olan San Jose Mercury News‘in son haline bakarak anlayabiliriz. San Jose Mercury News’in çıkış yaptığı yer olan Silikon Vadisi nüfus, kazanç ve ekonomik önem bakımından büyüme göstermiş olmasına rağmen Mercury News’de çalışan gazetecilerin sayısı 1990’larda 400 iken bugün 40’lara düşmüş durumda.
Yerel haberciliğin önemi, çoğu Amerikalının günlük yaşantısının nefret dolu ulusal medyanın ürettiğinden farklı olmasında yatıyor. Trump ve kongre cumhuriyetçileri ekonomik güvensizlik ve iklim değişikliği gibi kritik konuları ele almakta başarısız olurken, devletler ve yerel yönetimler harekete geçiyorlar. Ülke genelinde, Amerikalılar – sınıftan veya partiden bağımsız olarak – kollarını sıvıyor ve kendi topluluklarını iyileştirmek için çalışıyorlar. Uzun bir düşüşten sonra, sosyal sermayenin geri kazanıldığına dair işaretler var.
Alexis de Tocqueville 1830’larda ABD’yi ziyaret ettiğinde, hem kamusal hem de özel alanda Amerikalıların bencil arzularını aşabildiğini, bunun da bilinçli ve aktif bir siyasi ve sivil topluma olanak tanıdığını gözlemlemişti. Bugün de durum farklı değil—en azından eyalet ve yerel yönetimler düzeyinde. Fakat güçlü yerel gazetecilik olmayınca, neler olup bittiğini insanlara aktarmak adına ülkeyi bir uçtan bir uca dolaşmaya istekli olan az sayıdaki muhabir ve araştırmacının çabaları haricinde, çoğu zaman bu faaliyetlerden haberdar olmak zorlaşabiliyor.
Örneğin, ABD’yi tek motorlu pervaneli uçaklarında beş yıl gezen James ve Deborah Fallows, ülkeyi yeniden inşa etmek için ortaya konan yerel çabaların derin ve içten bir hikayesi olan Our Towns‘ı yayınladılar. Fallows çifti, toplumsal sıkıntıları çözmek için yapılan yerel girişimlerin büyüyüp gelişmeye başladığı Yaldızlı Çağ’ın* sonları ile günümüz dünyası arasındaki ilginç paralellikleri ortaya seriyor. O dönemden çıkardığımız ders, ulusal düzeyde ekonomik ve demokratik reformlara yönelecek duruma nihayet gelindiğinde ülke çapında yerel toplulukların zaten bir eylem planı geliştirmiş olmalarıdır. Yerel yenileşme anlatılarının her biri emsalsiz olmakla birlikte Fallows’lar çoğunun benzer bir örüntüyü izlediğini gösteriyor bize. Ulusal politikaları görmezden gelerek “kamusal-özel ortaklıklar oluşturmak için bir araya gelmiş yerel yurttaşlar” üzerinde yoğunlaşan bir “yurttaşlık hikayesi” çıkıyor karşımıza.
Dahası, yerel araştırma üniversiteleri, bölgesel yüksekokullar ve diğer eğitim kurumları ve sosyal kuruluşlar, toplulukların sivil yenileşmeye dair görüşlerini eyleme dönüştürmelerine yardımcı olmak için öne çıkıyorlar. Ve Fallows’ların kitaplarında yer verdikleri toplulukların çoğunda, topluluk üyelerinin canlı ama sivil tartışmalar yürüttükleri en az bir bira fabrikasından söz ediliyor. Büyük resme bakınca Fallows’ların ülke çapındaki seyahatleri bize iyimser olabilmemiz için ilham veriyor. “Amerikan topluluk bilincinin iyi taraflarının, pek çok yerde öngördüğümüzden daha güçlü ve iyi göründüğünü” belirtiyorlar.
Benzer şekilde, Brookings Enstitüsü’nden Bruce Katz yıllardır yerel canlandırma çabalarını araştırıyor. Drexel Üniversitesi’nden Jeremy Nowak’la birlikte yazdığı son kitabında, problem çözme yollarının ulusal düzeyden devletlere, illere ve belediyelere doğru dikey; kamusal sektörden kamusal, özel ve sivil aktörler ağına doğru yatay bir yönelim gösterdiğini belirtiyor.
Katz, bu türden sektörler arası işbirliğinin, Trump’ın yükselişine mümkün kılmış olan aynı ekonomik ve sosyal/kültürel güçlerin tetiklediği “yeni bir yerelcilik” anlayışına katkıda bulunduğunu düşünüyor. Ekonomik güvensizlikler, zehirli popülizmi körüklemenin yanı sıra, tatmin olmayan vatandaşları yapıcı tepkiler vermeye teşvik ediyor. Pek çok kişi federal hükümete olan inancını yitirmiş olsa da yerel kuruluşlara duydukları güven hala devam ediyor.
Anne-Marie Slaughter’ın “Amerikan Yenileşmesi” dediği, topluma dair yeni, Aspen Enstitüsü projesine başkanlık eden David Brooks’un “Amerikan Rönesansı” olarak adlandırdığı bir olgudan henüz bahsedemeyiz; fakat pek çok Amerikalının yepyeni bir ulusal medya akımına hazır olduğu aşikar. Örneğin, medya girişimcisi Greg Behrman, kurduğu NationSwell adlı dijital medya platformunda “iyi şeyler yapan insanların yalnızca hikayelerini anlatmayı değil, bu çabaların içinde yer almayı ve bunlara katkıda bulunmayı” hedefliyor. Yine ülke çapında aşağıdan yukarıya bir reform hareketi için zemin hazırlayan Vatanseverler ve Pragmatistler koalisyonu ve Bağımsız Reformcuların Ulusal Birliği de benzer çabalar ortaya koyuyor.
Aynı zamanda yerel gazeteciliğin çöküşe uğraması sonucu açığa çıkan boşluğu doldurmak üzere yeni medya modelleri geliştiriliyor. Teksas ve Kaliforniya’da kar amacı gütmeyen medya satış noktaları Texas Tribune ve CalMatters, eyalet haberleri için başvurulan kaynaklara dönüştü.
Ayrıca yerel medya için yenilikçi fonlama yöntemleri geliştiriliyor. Berkeley-Kaliforniya’da çıkan Berkeleyside, yakın zamanda doğrudan halka arz yoluyla okuyucularından 1 milyon dolar topladı. Sahil tarafındaki Half Moon Bay‘de, vatandaşlar Half Moon Bay Review gazetesini (Lenny Mendonca’nın yönetim kurulu başkanı olarak hizmet ettiği) kurtarmak için bir kamu yararı şirketi kurdu. Kar amacı gütmeyen ulusal bir kuruluş olan Report for America, şu anda ülke çapında yerel gazeteler için çalışan genç gazetecileri eğitiyor ve destekliyor.
Yakın tarihli bir Pew Research Center araştırmasına göre, on Amerikalıdan yedisi “haberlerden dolayı bıkkınlık” hissediyor. Ulusal haber gündemlerine genellikle acı olayların hakim olduğu düşünüldüğünde bu şaşırtıcı değil. Yerel haberler azaldıkça sivil katılım ve kamu güveni de zayıflamış oluyor. Kendini yeniden oluşturan ve insanları ortak iyilik için bir araya getiren toplulukların ilham verici öykülerine odaklanarak bu eğilimi tersine çevirmenin zamanı geldi.
*Amerika Birleşik Devletleri’nde 1870’ler ile 1900’ler arasındaki dönem.
Bizi Takip Edin