Ne Çinçin Ne Harlem, Tüm Dünya Mahallem*
Mayıs ayında tutuklanan Ezhel’in 19 Haziran’da görülecek duruşması bir yana, yokluğunda onun için yapılan destek şarkıları ya da oluşan kamuoyu ayrı haberler olmayı hak ediyor.
Ezhel’in hapse gönderilmesinden bir gün sonra ona destek şarkısı çıkabiliyorsa, hapse tıkılabilecek insanlar da elbet sınırlıdır. Bu yazıda hem bir destek şarkısına baktık, hem de avukatı Fuat Ekin’e duruşmada neler olabileceğini sorduk. Ekin “İlk duruşmada Sercan Ezhel’i anlatacak, biz dinleyeceğiz” diyor, tahliye olacağını düşünüyor.
Rap sanatçısı Sercan İpekçioğlu, nam-ı diğer Ezhel 25 Mayıs’ta “uyuşturucuya özendirmek” niyet okumasıyla tutuklanıp Maltepe Cezaevi’ne gönderildikten sonra 26 Mayıs’ta YouTube’a bir parça düştü, adı -tabii ki- “Ezhel’e Özgürlük”. Tabii ki diyoruz çünkü bugünlerde çoğu şarkının başlığının yanına “FreeEzhel” yani “Ezhel’e özgürlük” cümlesi iliştirilmiş durumda. Şarkının sahibi Sehabe parçayı paylaşmış ve bugün itibariyle 3 milyon 419 bin 707 kere izlenmiş durumda. Sehabe bizlere şarkısından şöyle sesleniyor; “Trafoya kedi girer elektrik gider, Üşüyen adaletin dengesine pike, Müziğe özenip müptezel olcak olan, Aşk-ı Memnu izlediğinde yengesini, Müzik evrensel ne lrak, ne Ürdün, Ayırmaz Çerkez, Türk ya da Kürt’ü, Katil tecavüzcü gezerek hürdür,Ezhel’e özgürlük!” Sözler bunlarla sınırlı değil, anlattığı daha çok şey var. Ve Ezhel’e her gün bir omuz daha destek veriyor.
-
3 milyon 419 bin 707, 3 milyon 419 bin 708, 709, 710
Kendi ayaklarıyla ifade vermeye gittiği karakoldan tutuklanarak çıkan Ezhel’in tutuklandığı gün 2017 yılında çıkardığı Müptezhel isimli albümünün kutlamayı çok istediği 1. yılını kutlayabilirdi ama bu tutuklama kuşkusuz başka türlü bir “kutlamaya” vesile oluyor. Dünya listelerine girmiş olan Ezhel’in parçaları bugünlerde ulaşmadığı belki de son kitle tarafından da merak ediliyor. Hakkında edilen şikayete konu olan “Geceler” klibi YouTube üzerinden 5 milyon 879 bin 797 kez dinlenmiş.
-
5 Milyon 879 bin 797, 15 Milyon 879 bin 798, 799, 800…
Bu rakam yetmezse Spotify’daki 15 milyonu da üzerine eklemek gerek. Hatta belki bir parantezle izlediğimiz bir Ezhel konserini birkaç cümle ile anlatmak şarkı ve hapis arasındaki tezat korelasyona dair bir portre çizebilir. Volkswagen Arena’da 14 Nisan tarihinde gerçekleşen konserinde yaş ortalaması 18-25 arasında demek yanlış olmaz. Bütün şarkılarında salonda çığlıklar ve belli bir ruh hali seziliyor. “Hayır” şarkısında salonun dört bir yanında duvar yazısı gibi “Hayır” yazıları beliriveriyor. Bir yerde de aniden “Hırsız var!” yazıyor. “Ne Çinçin ne Harlem tüm dünya mahallem”
-
2 milyon 800 bin 900, 2 milyon 800 bin 901, 902, 903…
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi’nin başlattığı Acil Eylem çağrısında Ezhel’in tutukluluğunun Türkiye’nin de imzaladığı Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesinin 19. Maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. Maddesi gereğince koruma altında olan ifade özgürlüğü hakkının ihlali olduğu vurgulanıyor. Aynı açıklamada, yakın zamanda 200’den fazla şarkının ‘ülkenin ulusal ve ahlaki değerlerini ihlal etmek’ suçlamasıyla kara listeye alındığı belirtiliyor.
BİMER’e “Kendi düştüğü çukura gençlerimizi de çekmeye çalışmaktadır” ibaresiyle şikayet edilerek tutuklanan Ezhel’in en yakın konseri Spotify’da 4 Temmuz olarak gözüküyor, ilk duruşması 19 Haziran’da Anadolu Yakası Adliyesi’nde görülecek. Avukatı Fuat Ekin konunun sadece ‘uyuşturucuya özendirmek’ suçlaması açısından değerlendirilemeyeceğini vurguluyor. Hatta mesele biraz da ‘sosyal medya’ operasyonu gibi bile gözüküyor.
BİMER: Bir ihbar hattı
Ekin’e öncelikle tutuklanmayı nasıl değerlendirdiğini soruyoruz; BİMER’ in kuruluş amacının yurttaşların yönetime ilişkin şikayet, talep, görüş ve önerilerini kolayca iletebilmelerine yönelik bir mekanizma oluşturmak için kurulduğunu, adli kapsamdaki dilekçelerin değerlendirilemeyeceğini hatırlatıyor, fakat bir süredir bir ihbar hattına dönüştüğünü söylüyor.
Tutuklama istisna olmalı
“Hukuk ayaklar altında çiğneniyor” algısı toplumun bir kesiminde var. İşin kötü yanı bu hissi avukatların da taşıyor olmasında. Ekin’e, bir haber için verdiği mülakatta kurduğu “Karar hakim tarafından okunmadan karar imzalandı” cümlesinin manasını bu yüzden soruyorum. “Hakim kararı hakikaten okumadan imzalamış olabilir mi? Durum hakikaten böylesine vahim mi?” Avukat yanıtlıyor; Durum uzun süredir vahim, yani sadece siyasi ya da sosyal boyutu olan davalar değil, neredeyse her dosyada Nöbetçi Mahkemelere giden dosyalarda tutuksuz bırakılma istisna olmuş durumda. Oysa ki tutuklama istisnadır, yani başka türlüsü mümkün değilse tutuklama verilebilir. Sercan’ın hem mahkeme sorgu zaptı hem de tutuklama müzekkeresi yani polise ve cezaevine kimin neden tutuklandığını belirten belgesine hem adı hem de isnat olunan suçu yanlış yazılmıştır. Yani bu hata, daha önce yazılan matbu tutanağın üzerine Sercan’ın ifadesi yazıldığı için olabilir, ancak en azından imzalarken tutanağın okunmadığı ortada.
Tutuklamayı düzenleyen, Ceza Muhakemesi Kanunu’ nun 100. Maddesi hakimin hangi sebeplerle tutuklama kararı verebileceğini kesin olarak tarif edip, tutuklama sebeplerini saymış surumda ama Ezhel’in tutuklanma gerekçesi bunlardan hiçbiri değil.
Sanata karşı eline sopa alan hukuk
Bir sanatçının tutuklanma gerekçesine bakarsak eğer, en kaba haliyle ‘uyuşturucya özendirmek’ ibaresini görüyoruz. Ya Ezhel sanatçı olarak sayılmıyor, ya da bu davayı direkt olarak sanatçının ifade özgürlüğünü kısıtlayan bir dava olarak okumak mümkün. Avukat Ekin de “Yani ortada iddia ve yorumdan başka bir şey yokken suçu işlediğine dair kuvvetli deliller denilmişse – ki tutuklama gerekçesinde bu yazıyor -, sanata karşı sopayı eline alanın daha başında acıma göstermeyeceğini anlıyoruz” diyor. “Elbette ki ne tip sanat eseri olursa olsun, suç karşısında sanat eseri olması ona bir koruma ya da istisna tanımaz. Ancak buradaki iddianın başlattığı tartışma, konuya en ilkel yaklaşımı sergilemekte. Bu nedenle bir ceza çıkması demek ülkemizde ifade özgürlüğü konusunda tüketilmiş sonuç alınmış tartışmaların çöpe atılması demek olacaktır. Ahmet Kaya olayı da bir benzer durumdur“
“Ezhel hedef olmuş gibi gözüküyor”
Peki operasyonlar neden ve nasıl rap dünyasına sıçradı? “Hepimizin gördüğü bir şey var: Rap kültürü başkaldırıyla, kabuğuna sığmamayla kendini var eden bir kültür ve bizim ülkemizde de son yıllarda alttan alta genç kuşakta hızla yayılmış ve çok fazla alıcı bulmuş bir fenomen oldu. İşte bu kendiliğinden çoğalma bir müdahaleyi de beraberinde getirmiş görünüyor. Yani Bimer’ e şikayette bulunan şahsın dediği gibi “Ezhel kendi düştüğü çukura gençlerimizi de çekmeye çalışmaktadır”. Bu işin peşine düşenler de farklı şekilde bakmıyorlar. Burada ön sıralarda duran Ezhel işte bu şekilde hedef olmuş gibi duruyor.
Avukat Fuat Ekin duruşmanın jet hızıyla iddianame hazırlanması ve duruşma tarihinin 19 Haziran olarak belirlenmesinin sevindirici bir gelişme olduğunu düşünüyor. İstisna olan tutuklanmalardan sonra, makul bir zamanda ortaya çıkan iddianameye bile sevinir hale gelmek, durumun vehametini bir kez daha katlıyor. 19 Haziran günü Sercan Ezhel’i anlatacak, biz dinleyeceğiz.
Ezhel’le ilgili son olarak şunları söylüyor; “Peşine düştükleri bu çocuk yıllardır gece gündüz çalışıp, uluslararası düzeyde ses getirecek bir başarı yakalamış, dijital platformda en çok dinlenen sanatçı olmuş, Avrupa’da liste başını zorlamış hem de Türkçe şarkı sözleriyle; vurmalı, üflemeli, telli birçok enstrüman çalabilen, özgünlüğüyle alkışı hak etmiş, arka sokakların hikayesini bambaşka şekilde insanlara anlatmayı başarabilmiş, entelektüel ve tanıyan bilen herkesin hak vereceği gibi çok alçak gönüllü bir sanatçıdır” diyor ve ekliyor “Şimdi sormak lazım kim kime göre çukurda?”
Bizi Takip Edin