Büyük Menderes’in Kirliliğine ‘Temiz Üretim’ Son Verecek
Büyük Menderes Nehri’nde kritik seviyelere ulaştığı tespit edilen kirliliğin önüne geçmeyi hedefleyen, “Tekstil Sektöründe Temiz Üretim’in Yaygınlaşması” hareketi Denizli’de yapılan lansman toplantısıyla tanıtıldı.
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ve Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA) işbirliğiyle hayata geçirilen proje; bölgedeki tekstil üreticileri, küresel tekstil markaları, finans kuruluşları ve yerel paydaşları Büyük Menderes için bir araya getiriyor.
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ve Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA), Büyük Menderes Nehri’nde kritik seviyelere ulaştığı tespit edilen kirliliğin önüne geçmeyi hedefleyen, “Tekstil Sektöründe Temiz Üretim’in Yaygınlaşması” hareketini duyurdu. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan üst düzey yetkililerin ve Denizli Valisi Hasan Karahan’ın katılımıyla gerçekleştirilen lansman toplantısı; küresel ve ulusal tekstil markaları, finans kurumları ve yerel paydaşları bir araya getirdi.
Proje kapsamında, sektöre yönelik Temiz Üretim eğitim çalışmaları yapılıyor ve tekstil üreticilerinin iyileştirme amaçlı projelerine teknik ve finansal destek sağlanıyor. Harekete destek veren Garanti Bankası, üreticilerin dönüşüm projelerini, bu programa özel indirimli faiz oranıyla destekliyor. Banka, sağlayacağı faiz indirimini herhangi bir uluslararası kalkınma bankası fonu kullanmadan kendi kaynaklarıyla gerçekleştiriyor.
Sürdürülebilir üretim kriterlerini satın alma süreçlerine dahil eden küresel tekstil markaları da Temiz Üretim’in destekçileri arasında bulunuyor. Üreticilerinin küresel piyasalarda rekabet gücünü korumaları için temiz üretim yatırımının önemine vurgu yaparak, hareketin yaygınlaşmasına destek verenler arasında Boyner Grup, H&M ve Inditex markaları da var. Söz konusu küresel markalar iş ortaklarını sürece dahil olmaya teşvik ederken, lansman toplantısına katılımlarıyla da desteklerini ifade ettiler. Toplantıya ayrıca bölgede Temiz Üretim dönüşümünün öncüleri olan Akürün, Altınbaşak, Aslıteks, Ata Tekstil, Doksan Tekstil, Ekpen Tekstil ve Gamateks firmaları da katıldı.
“Temiz Üretim’in Yaygınlaşması Denizli ve Türkiye için Elzemdir”
Projenin Denizli’de yapılan lansman toplantısında konuşma yapan GEKA Genel Sekreter Vekili Özgür Akdoğan, tekstil sektörünün su sorunlarıyla karşı karşıya olduğuna şu sözlerle dikkat çekti: “Büyük Menderes Havzası’nın 3.5 milyar dolarlık sanayi ihracatının yaklaşık %50’si tekstilden sağlanmaktadır. Türkiye’nin en büyük 500 firmasından 10’u havza sanayinin merkezi olan Denizli’de bulunmaktadır. Havza ihracatının %80’ini sağlayan il, Türkiye’de ihracat sıralamasında 8. sırada. Ancak diğer sektörlerde olduğu gibi tekstil sektörü de su sorunları ile karşı karşıyadır”.
Temiz Üretim’in yaygınlaşmasının Denizli ve Türkiye için elzem olduğuna değinen Akdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Tekstil sektörü, boyama ve apre işlemlerinde yüksek miktarda su kullanımı nedeniyle özellikle hassas konumdadır. Birçok uluslararası alıcı için tedarik zincirinde kaynak verimliliği öncelikli hâle gelmiştir. Bu hususlar göz önüne alındığında, Denizli’nin küresel rekabet gücünün korunması için Temiz Üretimin yaygınlaşmasının elzem olduğunu düşünüyoruz”.
“12 Milyon Euro’luk Yatırımla, Yıllık 10 Milyon Euro’luk tasarruf”
Akdoğan’dan sözü devralan WWF-Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli ise, Denizli’de atılan adımla diğer sektörlere, havzalara ve dünyaya örnek olacak büyük bir dönüşümü hedeflediklerini vurguladı. Pasinli ayrıca, bu projeyle Türkiye’ye örnek olacak bir modeli ortaya koymayı hedeflediklerine dikkat çekti: “104 ülkenin dahil olduğu WWF küresel ağında Su Koruyuculuğu kapsamında önceliklendirilmiş 15 havza var. Biz çalışmalara başlamış 6 havzadan biriyiz. Bu hareketin yaygınlaşmasına verilecek destek, çocuklarımıza bırakacağımız pırıl pırıl akan nehirlerimiz için çok kıymetli. Biz gönülden inanıyoruz ki, her büyük dönüşüm, küçük bir hareketle başlar ve birlikte her şey mümkün. Hedefimiz tekstil sektöründe Temiz Üretim’e geçişe aracılık ederken aynı zamanda Türkiye’ye örnek olacak bir modelin ortaya konması, ancak bunu yaparken de ekonomik sürdürülebilirliğin sağlanması ve sektörel rekabetin korunması. Uluslararası öneme sahip Bafa Gölü ve Büyük Menderes Deltası gibi sulak alanlarımızın korunması da ancak bu şekilde sağlanabilir. Toplam 12 milyon Euro’ya varacak yatırımla yıllık, %20’ye varan su, enerji ve kimyasal tasarrufu sağlamak mümkün; bunun maddi karşılığı ise 10 milyon Euro. Yapılacak yatırımların 1-3 yıl gibi bir sürede geri kazanılması öngörülüyor”.
Toplantıda son olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürlüğü yetkilileri tarafından “Sektörel Kaynak Verimliliği Kılavuzlarının Hazırlanması ve Ulusal Yaşam Döngüsü Değerlendirilmesi Veri Tabanının Geliştirilmesi” projesi kapsamında tekstil sektöründe yapılanlar aktarıldı.
Kaynak: İklimhaber
Bizi Takip Edin