Verikaynagi.com Açıldı: “Kutuplaşmayı Kırıp Verilere Bakmak İçin”
Veri kelimesi tüm dünyada açılması en zor kapıları bile açar hâle geldi. Kişisel olanından kamuya açık olanına, veri günümüzdeki en değerli şey. Verikaynagi.com ise veriye ihtiyaç duyan herkes için ilaç gibi bir proje. Amaç Türikye gibi kutuplaşmış bir ülkede veri temelli bir tartışma ortamının filizlenmesi.
Projenin kamuoyuna açılmasının hemen ardından Doğruluk Payı’ndan da tanıdığımız Baybars Örsek’le konuştuk. Örsek’ten Veri Kaynağı‘nın nasıl çalışacağını anlatmasını istedik.
Veri Kaynağı sitesinde bir tanım var ama adettendir soralım: Nedir Verikaynagi.com, neyi amaçlar? Ne tür bir ihtiyaç sonunda doğdu? Nasıl bir toplumsal yarar yaratacak?
Veri Kaynağı aynı zamanda Doğruluk Payı’nın da yaratıcısı olan İzlemedeyiz ekibinin yeni çalışması. Türkiye’de veri alanında çalışan gazeteci, akademisyen, aktivist, ve toplumun tüm kesimlerinden insanların rahatlıkla kullanabileceği, Türkiye’ye dair verileri inceleyebileceği bir platform. Doğruluk Payı’nın dört yıla yaklaşan yolculuğunda en zorlandığımız alanlardan biri kamuya açık verilere ulaşımın zorluğu oldu. TÜİK başta olmak üzere bir çok kamu kuruluşu ve ek olarak ulusal ve uluslararası kurumun Türkiye’ye dair yayınladığı verileri derleyerek yapılan veri görselleştirmeleri ile kamuoyuna paylaşmaya amaçlayan bir çalışma Veri Kaynağı. Amacımız Türkiye’ye dair söz söylemek isteyen yurttaşların söylemlerini oluşturmada verilerden yararlanması ve veri temelli bir tartışma ortamının kutuplaşmış ülkemizde filizlenmesi.
Veri kaynağı 5 temel kategoride Türkiye’yi inceliyor. Öncelikle bu beş kategorinin neler olduğunu ve içeriklerinin neye benzeyeceğini açıklayabilir misiniz?
Ülkemize dair üzerine söz söyleme ihtiyacı hissettiğimiz bir çok alan var. Kullanıcı deneyimini arttırmak için bu alanları bir şekilde kategorize etme ihtiyacı hissettik. ‘Hesap Makinesi’ kategorisinde toplumun ekonomik refahını ilgilendiren konulara dair verileri incelerken, ‘Kara Tahta’ kategorisinde eğitimi, ‘Laboratuvar’ kategorisinde bilim ve teknolojiyi, ‘Devlet Binası’nda kamuya dair alanları son olarak da ‘Dünya Küresi’nde yaşama dair spordan kültür sanata bir çok konuyu inceliyoruz. Yerli patent başvuru sayılarından, yıllar içerisindeki müze ziyaretçi sayılarına, yükseköğretim mezunlarının işsizlik oranlarından boşanma oranlarına kadar bir çok konuya dair veri temelli içeriklerimizi yaptığımız görselleştirmelerle ziyaretçilerimizin kullanımına tamamen ücretsiz bir şekilde sunuyoruz.
Türkiye’de özellikle ekonomi/finans gazeteciliği, basın bültenleri ve döviz kuru gibi temel dinamikler etrafında dönüyor. Hesap Makinesi kategorinize girdiğimde, Dünya gazetesi gibi finans odaklı bir gazete dışında hiçbir yerde kolayca göremeyeceğim verilere erişiyorum. Sizce, bu tür karmaşık görünen ama görselleştirildiğinde çok şey anlatan veriler, toplumsal bir duyarlılık oluşturup, politik tartışmayı anlamlı bir eksene çekebilir mi?
Amacımızın tam da bu olduğunu söyleyebiliriz. İlk bakıldığında Doğruluk Payı da kendi özelinde ele aldığı konular itibariyle dar bir kitleye hitap etmesi beklenebilecek bir çalışmaydı. Yaratmaya çalıştığımız enerji ve kitle aidiyeti sayesinde çok da yaygın olması beklenmeyecek konuları geniş kitlelere ulaştırmayı başardığımızı düşünüyoruz. Veri Kaynağı da içeriklerin bilimsel geçerliliğini asla ikinci plana atmadan, toplumun bilmesinde yarar olan konuları geniş kitlelere ulaştırarak bu verilerin politik tartışma atmosferinin eksenini değiştirmesini hedefliyor.
“Eleştirel medyanın dijital alandaki faaliyetlerle sınırlanmak durumunda kaldığı bu dönemde yeni bir politik dilin ancak veri temelli oluşturulduğunda karar vericiler üzerinde bir etkisinin olacağını düşünüyoruz.”
Burada en kritik süreç Veri Kaynağı, Doğruluk Payı ve veri temelli yayıncılık yapan bir çok yeni medya oluşumunun birbirlerine destek olup takipçileri arasında geçişkenliği arttırması ve bu kitlelerin bu tür çalışmalara destek olacak araçları onlara sunması olarak gözüküyor.
Bakanlıkların ya da devlet kurumlarının çok sık olmasa da geçmişe nazaran daha fazla veri açıkladığı bir dönemden geçiyoruz ancak sivil toplum örgütleri de bazen aynı konuda tutarlı olmayan bir veri yayınlayabiliyor. Veri Kaynağı bu iki tür veriyi de karşılaştırmalı bir analizle ele alacak mı?
Türkiye’de akla gelmeyecek kadar çok alanda veri yayınlanıyor. Cezaevlerindeki mahkumların ne kadarının solak olduğunu dahi Devlet Malzeme Ofisi’nin yayınladığı verilerden öğrenebilirsiniz. Fakat politika oluşturmada toplumun ulaşmasının önemli olduğu alanlarda yayınlanan verilere ya çok zor ulaşılıyor ya da bu konularda farklı kamu ve/veya uluslararası kurumun yayınladığı veriler birbirleriyle örtüşmüyor. İnternet sitemizin sunduğu özelliklerden biri de aynı alandaki farklı verileri karşılaştırmalı olarak sunabiliyor olması. Bu sayede kullanıcılarımız kendi yargılarını oluştururken karşılaştırmalı bir şekilde bu verileri inceleyebilecekler.
Türkiye’de veri gazeteciliği fazla gelişmiş bir kol değil ancak dünyada popülerliği artıyor ve Türkiye’de de kendine bir kitle edindiği ortada. Toplumla veriyi buluşturmada göreceğiniz işlevi “bir tür veri gazeteciliği” olarak yorumluyor musunuz, yoksa kendinizi daha ziyade veri ile kamuoyunu buluşturmada bir aracı olarak mı görüyorsunuz?
Veri Kaynağı kendi başına veri oluşturan bir çalışma değil. Bu alanda Türkiye’de veri gazeteciliği alanında çalışan kurumlarla aramızda -adı konmamış olsa da- bir işbirliğini kurguluyoruz.
“Kamuya açık, ulaşılması zor, ulaşılsa da anlamlandırılması için bir uzman yorumuna ihtiyaç duyulan verileri, veri görselleştirme yöntemleriyle anlaşılır bir hâlde kamuoyuyla paylaşmayı önceliklendiriyoruz.”
Veri Kaynağı’na veri gazeteciliği yapıyor demek şu aşamada iddialı bir söylem olur ama Açık Veri ve Veri Gazeteciliği Derneği ile hem yerelde gerçekleştirdiğimiz atölye çalışmalarıyla hem de içerik anlamında çok verimli bir işbirliğini yürütüyoruz. Sivil toplumla işbirliği bu çalışmanın en önemli ayaklarından biri. Daha bugün Açık Açık Platformu’nun sivil toplum bağışçılığı ile ilgili topladığı verilerin Veri Kaynağı’nda yayınlanmasını konuştuk ve internet sitemize girişlerini sağladık. Şunun altını çizmek önemli olabilir, sadece kamu kuruluşlarının verileri kullanmıyoruz. Örnek olarak bireysel silahlanmayla ilgili çalışan Umut Vakfı’nın verileri de bizim için en az TÜİK’in verileri kadar önemli ve kullanımımız dahilinde. Alanda çalışan kurumlar kendi verilerinin verikaynagi.com adresinde yayınlanmalarını isterlerse çok mutlu oluruz.
İsveç’te journalism++’tan gazetecilerle görüştüğümüzde her verinin onlarca hikâye anlattığını, mühim olanın veriyi okumak ve veriden çıkarımlar yapabilmek olduğunu söylemişlerdi. Sizce Türkiye’deki gazeteciler ve aktivistler yayınladığınız verileri anlayabilecek niteliğe sahipler mi? Veri Kaynağı, Türkiye gibi matematik ve istatistiği öcüleştirmiş bir ülkede insanların veriyi okuması konusunda neler yapabilir ya da yapacak? Görselleştirme ve veri okur yazarlığı konusunda atılımlarınız olacak mı?
Türkiye’de bu alanda fark yaratabilecek insan kaynağının nüfus avantajıyla düşünüldüğünde bir çok Avrupa ülkesinden daha zengin olduğunu düşünüyoruz. İşimizi yaparken karşılaştığımız, tanıştığımız bir çok insan yaptıkları işlerle bizi çok mutlu ediyor. İzlemedeyiz olarak kurulduğumuz günden itibaren Türkiye’nin hemen hemen her yerinde eğitimler veriyoruz. Bugüne kadar 500’ün üstünde genç arkadaşımızla dar gruplu atölye çalışmaları gerçekleştirdik. O arkadaşlarımızın bir çoğu ya bizim projelerimizde ya da başka alanlarda şahane işler çıkarıyorlar. Veri Kaynağı özelinde de İstanbul ve Anadolu’da yaptığımız atölye çalışmalarını çok önemsiyoruz. Daha internet sitemiz açılmadan İstanbul ve Ankara’da iki atölye çalışması gerçekleştirdik. Daha internet sitemizin dahi açılmadığı dönemdeki bu iki duyuruya toplamda 300’ün üzerinden başvuru geldi ve tam dolu kontenjanlarla bu iki çalışmayı da gerçekleştirdik. Özetlemek gerekirse hem mevcuttaki insan kaynağı kapasitemize güveniyoruz hem de bu kapasiteyi arttırmak için çalışıyoruz. Sonbahar aylarında da detaylarını ilerleyen aylarda duyuracağımız uluslararası bir zirveyi İstanbul’da gerçekleştirerek bu alanda ulusal farkındalığı da arttırmayı planlıyoruz.
Doğruluk Payı projenizle belirli bir itibar kazandınız. O projenin kendiliğinden eleştirel bir tonu vardı, veri kaynağı ise daha ziyade verinin topluma ‘yorumlaması için’ sunumu gibi, bu bir tembellik ve dolayısıyla eleştirellik eksikliği yaratır mı sizce okurda?
Öncelikle çok teşekkür ederim. Kurulduğumuz günden bugüne hep kendi çıtamızı daha yukarıya taşımaya gayret ediyoruz. Bizi en çok mutlu eden bizimle birlikte yeni oluşumların ortaya çıkmasını görüyor olmamız, ulusal ve uluslararası alanda paydaşlarımızla işbirliklerimizin arttması ve belki daha da önemlisi çalışmalarımızdaki kaliteyi korumak için bizi cesaretlendirecek paydaşların sayılarının artması oldu. Ana akım medyanın anlamını yitirdiği, gazetelerin haber yerine kutuplaşma ürettiği bir atmosferde; gürültüsüz ama kendinden emin bir iletişim diline sahip Veri Kaynağı, varlığı ile dahi veri temelli tartışma atmosferinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynayacaktır diye düşünüyorum.
Kaynak: Journo
Bizi Takip Edin