Yolsuzluğun Detaylı İncelemesi: Gazetecilere Şiddet ve Aktif Sivil Toplum
Uluslarası Şeffaflık Örgütü’nün (Transparency International) yayımladığı 2017 Yolsuzluk Algı Endeksi’ne (CPI) dikkat çekmek adına dünya genelindeki yolsuzluk düzeyini analiz ettik ve bunun kişisel özgürlüklerle -bilhassa ferdi ve umumi çıkarlarını savunmak isteyen vatandaşların ifade özgürlüğüyle- ne tür bir ilişkisi olduğuna baktık.
Sivil Alan Tehdit Altında
Dünya genelinde gazetecilerin ve aktivist grupların üzerindeki devlet baskısının artmasıyla beraber elde ettiğimiz bulgular, sivil toplum kuruluşlarının (STK) ve bağımsız medyanın yolsuzluk-karşıtı girişimlerdeki hayati önemini gözler önüne seriyor. Fakat dünyanın pek çok bölgesinde gazetecilere yapılan saldırılarda artış olmasının yanı sıra yönetim ve insan hakları meseleleri üzerine çalışan STK’lar da yürüttükleri çalışmalarda git gide artan kısıtlamalarla karşı karşıya. Bu derecede bir baskı tek başına yeterince endişe vericiyken, yolsuzluk yapan kamu çalışanlarının, kanundışı ticari faaliyetlerin ve organize suçluların ceza almadan hareket etmesine ortam sağlaması durumu daha da vahim hâle getiriyor.
Yolsuzlukla Mücadelede Örgütlenme ve İfade Özgürlüğü
Uluslarası Şeffaflık Örgütü, 25. yıldönümüne ulaşmış bulunuyor ve bu çeyrek asırlık tecrübeye baktığımızda yolsuzluğu engellemek için iyi tasarlanmış kanunlar ileri sürmekten daha fazlasına ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Yolsuzluğa başvuran kişiler yasal kısıtlamaları aşacak yollar bulmada ne kadar usta olduklarını pek çok defa ispat ettiler; bu sebeple münferit kurumsal ve yasal reformlardan ziyade halkın içinden, tabandan-tavana yaklaşımlar yolsuzlukla mücadelede daha tesirli ve uzun vadeli çözümler sunar. Çoğu zaman iyi niyetli kanunlar, uygulamada yetersiz kalır ve kurumlar yolsuzluk karşıtı çalışmalarda gerçek bir etki uyandıracak potansiyele sahip olmaz. Sivil toplum ve medya, baskı oluşturabilmek ve hükümetlerin dürüst ve şeffaf bir tutum içinde olmasını sağlamak için elzemdir.
Bilhassa, fertlerin gruplar oluşturarak kamu düzenine etki edebilmesini de içine alan örgütlenme özgürlüğü, yolsuzluğa karşı mücadelede hayati bir öneme sahip. STK’lar, hak ihlallerinin açığa vurulmasında veya yasal suçların teşhirinde mühim bir rol oynar. Benzer şekilde özgür ve bağımsız bir medyanın, yolsuzluk vakalarının araştırılması ve rapor edilmesi hususunda büyük bir işlevi vardır. Sivil toplumun ve gazetecilerin sesleri sahne ışığını kötü aktörlerin üzerine çevirir, böylece yasal yaptırımların ve yargı sisteminin harekete geçmesini temin eder.
Sivil Özgürlükler Geriledi Mi? Veriler Ne Gösteriyor?
Bu bağlantıları daha detaylı ele aldığımızda, basın özgürlüğü ve sivil toplum alanına dair dört temel ölçünün[1], kamu sektörü yolsuzluk endeksiyle nasıl bir ilişkisi olduğunu keşfettik. Bu sayede basın özgürlüğüne saygılı, açık diyaloğu destekleyen, STK’ların kamusal arenada tam olarak yer almasına izin veren ülkelerin, yolsuzluğu kontrol altına almada daha başarılı olduğunu gösteren delillere ulaştık. Buna karşılık gazetecileri baskı altına alan, sivil özgürlükleri kısıtlayan ve sivil toplum kuruluşlarını zapt etmenin yollarını arayan ülkeler CPI (Yolsuzluk Algı Endeksi) sıralamasında genellikle daha düşük puana sahip.
Basın özgürlüğü ile yolsuzluk arasındaki ilişki, Gazetecileri Koruma Komitesi’nin habercilik yaparken öldürülen gazetecilere dair topladığı veriler ışığında daha iyi anlaşılacaktır: 2012’den bu yana 368 gazeteci mesleğini yaparken öldü ve bu ölümlerin yüzde 96’sı kamu sektörlerinde yolsuzluk yapılan, CPI puanının 45’in altında olduğu ülkelerde gerçekleşti. Ayrıca dünya genelinde öldürülen beş gazeteciden birinin araştırdığı konular yolsuzlukla alakalıydı. 2014’ten bu yana CPI’de altı puan gerileyerek 35’ten 29’a düşmüş olan Meksika’da, sadece 2017’de altı gazeteci öldürüldü.
Macaristan ve Brezilya, sivil haklar ile yolsuzluk arasındaki ilişkiyi açıkça gösteren iki örnek. Son zamanlarda Macaristan basın özgürlüğünü kısıtlamak adına birtakım yasal önlemler aldı. Buna ek olarak Macaristan’ın son mevzuat taslağı, STK’ları kısıtlamakla ve onların hayırseverlik durumunu feshetmekle tehdit ediyor. Son CPI raporumuzda Macaristan’ın puanının 2012’de 55’ken 2017’de 45’e düştüğünü görüyoruz.
Benzer şekilde Brezilya’nın CPI puanı da 2014’te 43 iken 2017’de 37’ye düşmüş durumda. Sivil toplumun ülkedeki karar mekanizmasına katılım olanağı son dönemlerde azaldı. Ve son altı yılda 20 gazetecinin öldürüldüğü düşünülürse gazeteciler için de oldukça tehlikeli bir ülke olduğu ortada.
Öte yandan Fildişi Sahilleri’nde halk politikada daha fazla söz sahibi olurken insan haklarında da gelişmeler kaydedildi. Ülkenin CPI puanının da 2013’te 27 iken 2017’de 36’ya yükselmiş olduğunu gördük.
Buna karşın, nispeten yüksek CPI puanına sahip bazı ülkeler, medya ve sivil toplum örgütlerine felç edici kısıtlamalar yüklemeye devam ediyor. Fakat böyle ülkeler istisna sayılmalıdır. Hem akademide hem de sahada elde edilen delillerin bütününe baktığımızda görüyoruz ki bir ülkedeki yolsuzluk düzeyinin uzun vadeli olarak azaltılması için basının ve sivillerin özgürlüğünün korunması bir önkoşuldur.
Öldürülen Gazeteciler 2012-2017
Sonuç ve Öneriler
Sivil özgürlükler ve yolsuzluk arasındaki ilişki çift taraflı bir etkiye sahip. Akademik araştırmalar, geniş çaplı yolsuzluğun mevcut sivil alanı izale ettiği ve otoriteye karşı duran grupları tehdit ettiği yerlerde bir kısır döngünün varlığına işaret ediyor. Aynı zamanda, hükümetlerin vatandaşlarına karşı şeffaf olmayışı daha da büyük suistimallere sebebiyet veriyor.
Dünya genelinde 100’den fazla şube ile birlikte çalışarak edindiğimiz tecrübe gösteriyor ki yönetimdeki kalitenin artmasında STK’lar, halk hareketleri ve gazeteciler son derece önemlidir. Ne var ki ifade ve örgütlenme özgürlüğü gibi sivil özgürlüklere saygı gösterilmesi, etkin bir yolsuzluk-karşıtı çalışmanın ancak bir ayağı olabilir. Bütün bu unsurlar hükümetlerden gelecek gerçek bir siyasi iradeyle birleşirse güçlü bir etki ortaya koyabilir ve mesele kökünden çözülebilir.
Her Bir Ülkedeki Yolsuzluk Algı Seviyesi ile Sivil Toplum Katılımı Arasındaki İlişki
[1] Basın özgürlüğü (Reporters without Borders tarafından ölçüldü); İfade özgürlüğü (Varieties of Democracy Project tarafından ölçüldü); Örgütlenme özgürlüğü (World Justice Project tarafından ölçüldü); STK’lara politikada tanınan alan (Varieties of Democracy Project tarafından ölçüldü). Göstergeler, CPI (Yolsuzluk Algı Endeksi) puanlarını hesaplarken kullanılan yolsuzluk göstergelerinden farklıdır.
Bu yazı Enise Gül Küçük tarafından Sivil Sayfalar için çevirilmiştir.
Kaynak: transparency.org
Bizi Takip Edin