Nilüfer’de ‘sivil irade’ yükseliyor
“Kısa vadeli düşündüğümüzde bazı çalışmalarda yapılan sivil toplumla iş birlikleri bizi yavaşlatıyor çünkü ‘yaptık oldu’ anlayışı ile bir kenti yönetmek çok daha kolay ama uzun vadeli düşündüğümüzde kentte gerçekten bir değişiklik ve gelişim yaratmak istiyorsak STK’lar ile iş birliği yapmak kaçınılmaz” Bursa Nilüfer Belediyesi, geçen haftalarda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sert çıkışı nedeniyle gündeme gelmişti. Erdoğan belediyeye yönelik mahalle […]
“Kısa vadeli düşündüğümüzde bazı çalışmalarda yapılan sivil toplumla iş birlikleri bizi yavaşlatıyor çünkü ‘yaptık oldu’ anlayışı ile bir kenti yönetmek çok daha kolay ama uzun vadeli düşündüğümüzde kentte gerçekten bir değişiklik ve gelişim yaratmak istiyorsak STK’lar ile iş birliği yapmak kaçınılmaz”
Bursa Nilüfer Belediyesi, geçen haftalarda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sert çıkışı nedeniyle gündeme gelmişti. Erdoğan belediyeye yönelik mahalle komitelerine ‘eşcinsel kotası’ getirdiği için “Allah şaşırtmasın” demişti. Öte yandan ana akım medyanın pek de üzerinde durmadığı örnek bir zihniyetle yönetiliyor belediye. ‘Yönetiliyor’ fiili lafın gelişi zira tüm kararlar sivil toplumunda katkılarıyla halkla beraber istişare edilerek alınıyor. Açıkçası röportaja başlamadan önce bu kadarını da beklemiyordum. Belediyenin çalışmalarını, sivil toplumla iş birliğini, Nilüfer Belediyesi Sivil Toplum İlişkileri sorumlusu Ali Cenk Algün’le konuştuk. Hizmet anlayışlarını ve çalışmalarını dinledikçe bize tek bir laf düşüyor: Allah şaşırtmasın…
Öncelikle sizi tanıyalım…
2002 yılında Uludağ Üniversitesi’nde fizik okurken Nilüfer Yerel Gündem 21’de gönüllülük ile başlayan sivil toplum hayatıma çeşitli derneklerde yöneticilik yaparak devam etti. İki senedir de Nilüfer Belediyesi’nde Sivil Toplum İlişkileri Büro Sorumluluğu görevini yürütüyorum.
Nasıl bir hizmet anlayışıyla yönetiliyor Nilüfer Belediyesi?
Nilüfer Belediyesi yönetiminde katılımcılık esastır. Belediye Meclis’inde ilk söz hakkı her zaman vatandaşındır. Mahalle Komiteleri projesi kapsamında mahalleye belediye tarafından yapılacak yatırımların tamamında yatırımın içeriği ve önceliği vatandaş tarafından belirlenmektedir. Örneğin kurumumuz bir mahalleye bir park yapacağı zaman mahalledeki park alanlarını mahalle komitesine sunar ve mahalle komitesi öncelikle nereye park yapılmasını talep ederse park oraya yapılır. Ardından parkın tasarım aşamasında da konu ile ilgili yetkili arkadaşlarımız mahalle komitesi üyeleri ile bir araya gelip parkın içeriği, park mobilyaları, parkın kullanım amacının belirlenmesi gibi konularda doğrudan parkı kullanacaklardan aldıkları bilgi doğrultusunda projeyi hazırlar ve uygulamaya geçer. Kısacası Nilüfer’de hem kent hem Nilüfer Belediyesi doğrudan Nilüferliler tarafından yönetilmektedir. Tam olarak bu sebepten dolayı üç sene önce Nilüfer Belediyesi yeni hizmet binasına taşınmadan önce bir anketle bina ismini Nilüferlilere sormuştur ve Nilüferliler açık ara bir farkla binanın isminin Halk Evi olmasını istemiştir. Bundan dolayı Nilüfer Belediyesi şu anda çalışmalarını Nilüfer Belediyesi Halk Evi’nde yürütmektedir.
“Bütün proje ve etkinliklerimizde o alanda uzmanlaşmış sivil toplum kuruluşları ile özel sektör ile iş birlikleri yapmaya özen gösteriyoruz. Bu yöntem neticesinde daha az enerji ve maliyetle hedefine daha kolay ulaşan projeler tasarlamamız mümkün oluyor”
-Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in 2013’de Dernekler Yerleşkesi açılırken, “Sivil toplumun gücünün siyasal güce de etkisinin olması gerektiğine inanıyorum. Onun için sivil toplumu gittikçe güçlendirmeye çalışıyoruz. Her yönüyle güçlü olursa bu ülkede yanlış bir şeyler yapılmasının önüne daha rahat geçilir. Biz dahi, belediye dahi yanlış yapacak olursa sivil toplumun gücüyle geriye dönecektir, o yanlıştan vazgeçecektir” demişti. Başkan Bozbey, neden sivil topluma böylesi bir önem atfediyor?
Başkanımız da biz de bütün sorunlarda sorunun çözülmesi için öncelikle doğru analiz yapılması gerektiğine inanmaktayız. Doğru analiz için de kesinlikle sorunun doğrudan muhatapları dinlenmelidir. Kurum olarak her konuda her şeyi bilmemiz mümkün değildir. Ama her konuda en doğru bilgiyi edinebileceğimiz kişi ve kurumları bilebilmemiz daha mümkün bu sebepten sivil toplum kuruluşları bizim için en önemli yol göstericilerdir. Bütün proje ve etkinliklerimizde o alanda uzmanlaşmış sivil toplum kuruluşları ile özel sektör ile iş birlikleri yapmaya özen gösteriyoruz. Bu yöntem neticesinde daha az enerji ve maliyetle hedefine daha kolay ulaşan projeler tasarlamamız mümkün oluyor.
“..yerleşkelerde toplamda 65 derneğe ofis imkânı tanıyoruz. Ayrıca 700 kadar derneğe de posta kutusu ve evrak dolabı hizmeti sağlıyoruz. Bu sayede derneklerin en büyük sorunlarından birisi olan adrese sahip olma sorununu tek çatı altında çözüyoruz”
Hangi alanlarda sivil toplumla iş birliği yapıyorsunuz?
Nilüfer Belediyesi’nde sivil toplum ile iş birliklerimiz Basın Yayın Halkla İlişkiler Müdürlüğü altında kurulmuş olan Sivil Toplum İlişkileri Bürosu tarafından yönetilmektedir. Aşağıda sıralayacağımız birimler üzerinde sistematik bir iş birliği mümkündür. Bu konu ile ilgili kabaca beş birimimizden söz edilebilir;
Kadın Dernekleri: Mahallelerde kurulan yerel kadın derneklerini destekliyoruz. Bu derneklerin hem kuruluş aşamasında hem de sonrasında faaliyetlerini yürütmeye destek oluyoruz. Her yıl yenilediğimiz İş Birliği Protokolü ile mahalle kadın derneklerinin kurumsal yapılarını oluşturmalarına destek olmanın yanı sıra etkinliklerine de destek oluyoruz. Ayrıca belediyemiz tarafından düzenlenen etkinliklerin tamamında mahalle kadın derneklerini planlama aşamasında dahil ediyoruz. Böylece hem etkinliklerimizde kırsal bakış açısını dahil ediyoruz hem de kadın derneklerine destek olma şansı yakalıyoruz.
Dernekler Yerleşkeleri: Nilüfer’de ikincisi yeni faaliyete geçmiş olan iki dernekler yerleşkesi bulunmakta. Bu yerleşkelerde toplamda 65 derneğe ofis imkânı tanıyoruz. Ayrıca 700 kadar derneğe de posta kutusu ve evrak dolabı hizmeti sağlıyoruz. Bu sayede derneklerin en büyük sorunlarından birisi olan adrese sahip olma sorununu tek çatı altında çözüyoruz. Bütün bunların yanında iki yerleşkemizde yer alan çeşitli işlevlerde, boyutlarda ve kapasitelerde olmak üzere toplam 18 toplantı odası ile derneklerin toplanma ihtiyaçlarını çözmeye destek sağlıyoruz. Dernekler istedikleri zaman müsait olan toplantı odalarında toplantılarını yapabiliyorlar.
Nilüfer Kent Konseyi: Mahalle Komitesi çalışması başta olmak üzere kent konseyi Nilüferliler’in karar alma mekanizmasına doğrudan katılımını sağlamak üzere kurgulanmış bir yapıdır. Kadın Meclisi ve Gençlik Meclisi başta olmak üzere çeşitli çalışma gruplarında Nilüferliler kente dair her türlü çalışmalarını Nilüfer Kent Konseyi çatısı altında yürütmektedir.
– Anadolu Arastası: Hemşehri derneklerini tek bir alanda toplamayı hedefleyen projemiz tamamlandığında 163.000 metrekare alanda bütün hemşehri derneklerinin yerel mimari özellikleri taşıyan evlerinde yöresel ürünlerin satışını yapabilecekleri bir alan Türkiye’ye kazandırılmış olacak. Anadolu Arastası projesi kapsamında oluşturulan Anadolu Arastası Kooperatifi’ne hemşehri dernekleri üyedir. Bu kooperatif proje tamamlanana kadar çeşitli etkinlikler düzenlemektedir.
– Nilüfer Gençlik Ofisi: Nilüfer Gençlik Ofisi Bursa’da yer alan tüm gençlik organizasyonlarını örgütsel bir güç haline getirerek Bursa’da gençlik ile ilgili yürütülen tüm proje ve faaliyetlerde gençlerin sesini duyurmayı amaçlamaktadır. 15- 29 yaş arasındaki gençlerin bireysel ve gençlik alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarının kurumsal üyeliklerine açık bir birim olarak Görükle’de (öğrenci nüfusunun yoğun olduğu bölge) faaliyet göstermektedir. Nilüfer Gençlik Ofisi her yıl Nilüfer Gençlik Araştırmaları anketini yapmaktadır. Bu ankette elde edilen sonuçlar üzerinden etkinliklerine ve projelerine yön vermektedir.
” STK’ların verdiği öneriler, tavsiyeler ve eleştiriler stratejik planımızın oluşturulma ve revize edilme dönemlerinde bize yön veren en önemli etkenler arasında yer alıyor”
Diğer belediyelerden farklı olarak neden sivil toplumla iş birliği yapmayı tercih ettiniz?
Doğru yöntemlerle doğru iş birlikleri yapıldığında bu durum çalışmalarımızı daha kolay ve etkili hale getirmektedir. Sivil toplum kuruluşları kamu kurumlarından sürekli bir şeyler bekler bir durumda gibi gözükse de bunun yanında doğru STK’lar ile iş birliğine gidildiğinde kamu kurumlarının da STK’lardan öğreneceği çok fazla şey olduğu görülecektir. Çalışmalar doğru şekilde kurgulandığında iki taraf için de faydalı olacak iş birlikleri tasarlamak mümkündür. Bu sayede kamu – sivil toplum iş birliği iki taraf için de kazan – kazan durumu yaratabilmektedir.
Hangi aşamalarda daha çok sivil toplumla iş birliğine gidiliyor, Karar alınma aşamasında mı yoksa uygulanma aşamasında mı?
İkisinde de demek mümkün, stratejik planımızı oluştururken de sivil toplum kuruluşlarını dahil ettiğimiz atölye çalışmaları tasarlıyoruz. STK’ların verdiği öneriler, tavsiyeler ve eleştiriler stratejik planımızın oluşturulma ve revize edilme dönemlerinde bize yön veren en önemli etkenler arasında yer alıyor. Bunun yanında bütün etkinliklerimizde de alanında uzman, kenti tanıyan, kendi kitlesi olan STK’lar ile iş birliği yapıyoruz. Henüz planlama aşamasında projeye dahil edilen bu STK’lar sayesinde etkinliklerimiz doğru hedef gruba daha kolay bir şekilde ulaşabiliyor. Bu sayede de hem daha kaliteli projeler üretiyoruz hem de bu projelerden daha doğru ve daha ilgili kitlelerin faydalanmasını sağlıyoruz.
Ne gibi yenilikler, kolaylıklar ya da zorluklar sağlıyor sivil toplumla iş birliğine gitmek?
Kısa vadeli düşündüğümüzde bazı çalışmalarda yapılan sivil toplumla iş birlikleri bizi yavaşlatıyor çünkü ‘yaptık oldu’ anlayışı ile bir kenti yönetmek çok daha kolay ama uzun vadeli düşündüğümüzde kentte gerçekten bir değişiklik ve gelişim yaratmak istiyorsak STK’lar ile iş birliği yapmak kaçınılmaz. Biz kurum olarak doğru sistematiği kurgulamaya STK’ları doğru yöntemlerle ilgili oldukları çalışmalara dahil etmeye özen gösteriyoruz, bu sayede söz konusu iş birliklerinin zorluklarından ziyade kolaylıkları ile muhatap oluyoruz. Bu da yaptığımız işten daha fazla keyif almamıza olanak sağlıyor.
“…2009 yılında mahalle komiteleri çalışmalarına başladığımızda vatandaştan ‘biz sizi seçtik ne yapacağınıza siz karar verin bizi yormayın, size boşuna mı oy verdik’ gibi tepkilerle karşılaşıyorduk. Ama geçen yıllar içerisinde bunu diyen kişiler; bu tarz katılımcılık çalışmalarının en fazla kendisine fayda sağladığını görünce şimdi bizden sürekli ‘hesap soran’ aktif vatandaş konumuna geçti”
Şehri nasıl etkiledi söz konusu iş birliği?
Kurumumuz tarafından kentte yapılan bütün çalışmalar kullanıcılarının faydalanması için tasarlanmaktadır. Ama çalışmaların daha sürdürülebilir olması için bir takım kişilerce, kurumlarca sahiplenilmelidir. Bu mantıktan yola çıkarsak biz Nilüfer’de yaptığımız yatırımların çoğunda sivil toplum kuruluşlarını da paydaş alıp sonrasında ilgili yatırımın veya projenin yürütücülüğünü ilgili STK’lara devredip bizler sadece denetimini sağlıyoruz. Bu durumu bir örnekle açıklamak gerekirse en basitinden bütün mahallelere halı saha yapmak gibi bir projemiz bulunmakta yaklaşık on yıldır yürüttüğümüz, bu çalışma kapsamında yapılan halı sahalar önceden başıboş bırakılıyordu ve çok zarar görüyordu. Bizim belediye olarak tamamını sahiplenmemiz de mümkün değil. Biz de çözüm olarak mahallelerde kurulmuş olan spor kulübü dernekleri ile protokoller hazırlayıp bu sahaların kullanımı ve korunmasını ilgili derneklere devrettik. Bu sayede hem spor kulüpleri daha hızlı gelişebilmesi için altyapı sağlanmış oluyor hem de bizim yatırımlarımız başıboş kalmıyor. Bütün mahallelinin daha sağlıklı bir şekilde bu yatırımlardan faydalanması sağlanmış oluyor.
Nasıl geri dönüşler oldu halktan belediye-sivil toplum iş birliğini neticesinde ortaya çıkan işlere dair? Örnek vermek gerekirse belediyenizin gerçekleştirdiği 142 kilometrelik bisiklet yolu gibi bir projenin benzeri İstanbul’da da yapılmıştı. Fakat esnafın isteği üzere kimi yollar daha sonra kaldırıldı. Buna benzer tepkiler de yaşanıyor mu?
Bu durum uzun soluklu bir süreç 2009 yılında mahalle komiteleri çalışmalarına başladığımızda vatandaştan ‘biz sizi seçtik ne yapacağınıza siz karar verin bizi yormayın, size boşuna mı oy verdik’ gibi tepkilerle karşılaşıyorduk. Ama geçen yıllar içerisinde bunu diyen kişiler; bu tarz katılımcılık çalışmalarının en fazla kendisine fayda sağladığını görünce şimdi bizden sürekli ‘hesap soran’ aktif vatandaş konumuna geçti. Bunlar dünden yarına olacak şeyler değil tabii ki de. Nilüfer’de 1999’dan beri katılımcılık üzerine birçok çalışma yapılmakta sonunda bunun meyvelerini yeni yeni toplamaya başladık. İstanbul örneğine değinecek olursak da bisiklet yolları yapılmadan önce bahsi geçen esnaflar da çalışmaya dâhil edilmeliydi. Onların da fikirleri alınıp proje nihai şekline sonrasında ulaşmalıydı. Bisiklet yolunun kimseye bir zararının olmayacağı aksine doğru tasarlanırsa herkese faydası olacak bir çalışma olduğu kendilerine henüz proje başlamadan aktarılmalıydı. İtirazlar tasarım aşamasında toplanmalı, projeye itirazlar sonucunda şekil verilmeliydi. Biz Nilüfer’de mümkün olduğunca böyle yürütüyoruz işlerimizi, bu sayede bu tarz örnekler Nilüfer’de yaşanmıyor. Daha önce de söylediğim gibi ‘yaptık oldu’ anlayışı belediyelerimizin kolaycılığı gibi gözükse de uzun vadede bütün çalışmaları daha zora sokan bir anlayıştır. Katılımcı olarak tasarlanan ve uygulanan bütün işler hem belediye açısında hem de vatandaşlar açısında çok daha faydalı olmaktadır. Gelişmiş ülkelerde de bu işler böyle yürüyor Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok.
Benzer bir örnek burada da yaşandı Nilüfer’in en önemli bulvarlarından biri olan Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda Bursa Büyükşehir Belediyesi bir yenileme çalışması başlatmak istedi. Bununla ilgili sadece görsel açıdan bir birinden farklı olan aynı işlevdeki üç öneriyi internet sitesi üzerinden oylamaya açtı. Bizler de bulvarda yer alan işletme sahiplerinin kurduğu FSM-Der adındaki dernek ile bir araya gelip bu önerileri masaya yatırdık. Dernek üyeleri ile görüşmelerimiz sonucunda bulvarın hiçbir ihtiyacına karşılık vermeyecek sadece ‘görsel’ olarak bulvarı güzelleştirecek bu çalışmaların hiçbirinin uygulanmaması gerektiğini bölgede bir yenileme çalışmasına ihtiyaç olduğunu fakat bu yenilemenin işlev olarak da bulvarı geliştirecek bir şekilde yapılması gerektiğine dair fikir birliğine vardık. Bu karar Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne iletildi ve henüz hiçbir yatırım yapılmadan bu yenilemeden vazgeçildi. Şimdi de daha kapsamlı ve işlevli bir yenileme çalışması için raporlama faaliyetlerimiz ilgili dernekle birlikte sürüyor. Sürece sadece derneği değil orada yaşayan vatandaşları da, yoldan geçen insanları da, oradaki işletmelerin faydalanıcılarını da dâhil ediyoruz. Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nın ihtiyaçlarını saptıyor, bu ihtiyaçları giderecek çalışmaları tasarlıyoruz. En sonunda da bu raporu Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne sunacağız.
-Peki, halkın, bireyler olarak belediyede daha çok söz sahibi olmak için sivil topluma katıldığını da gözlemleyebiliyor musunuz?
Elbette ki; örneğin mahalle komitelerinin en başta gereksiz olduğunu savunan birçok muhtar ve vatandaş zamanla başka mahallelerdeki faydalarını görüp kendi mahallelerinde de çalışmalar başlattılar. Şu anda Nilüfer’deki 64 mahallenin tamamında mahalle komitesi bulunmaktadır. Beş sene öncesinde bu rakam 30’lu civarlarda idi. Ayrıca özellikle kırsalda yaşayan kadınlar mahallelerinde kurulan kadın derneklerine üye oluyor. Bu sayede kendisini daha güçlü hissediyor. Mahalledeki kadınların sesi oluyor. Mahallesindeki ve çevresindeki sorunları tespit edip çözümü için katkı sağlar hale geliyor.
-Malum OHAL döneminde birçok sivil toplum kuruluşu kapatıldı, bu kapatmalar belediye ve sivil toplum iş birliğine nasıl yansıdı?
Doğrusunu söylemek gerekirse hiçbir şekilde etkilenmedik, hiçbir çalışmamıza yansımadı bu durum. Geçmişten beri iş birliği yaptığımız hiçbir STK bu süreçte kapatılmadı.
Son sözü size bırakalım…
Sivil sayfalar ekibine bize bu çalışmalarımızı anlatma konusunda tanıdığı şans için teşekkür ediyoruz. Ayrıca sivil topluma sağladığınız tüm katkıların, paylaştığınız bilgilerin devamının gelmesini arzu ediyorum. Çalışma hayatınızda başarılar dilerim. Sizleri bahsi geçen çalışmaları yerinde incelemek üzere ekipçe Nilüfer’de ağırlamak isteriz.
*Ana Görsel: Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve kadın dernekleri temsilcileri.
Bizi Takip Edin