Dijital İletişim Stratejisine Neden İhtiyacınız Var?
“Kurumlar, kampanyaları ne olursa olsun, söylemlerini dijital platformlara taşıdığında stratejisi olmayan her kurumun iletişimi, anlık değişimden veya içi boş birkaç rakam artışından başka bir işe yaramayacaktır” Hem kişisel olarak hem kurum olarak dijital platformlardaki hareketleriniz, dünyaya bırakacağınız en belirgin izlerin başında geliyor. Bu durumda bazı şeyleri disipline etmek, üzerine biraz daha düşünmek gerekiyor. Herkesin kendi […]
“Kurumlar, kampanyaları ne olursa olsun, söylemlerini dijital platformlara taşıdığında stratejisi olmayan her kurumun iletişimi, anlık değişimden veya içi boş birkaç rakam artışından başka bir işe yaramayacaktır”
Hem kişisel olarak hem kurum olarak dijital platformlardaki hareketleriniz, dünyaya bırakacağınız en belirgin izlerin başında geliyor. Bu durumda bazı şeyleri disipline etmek, üzerine biraz daha düşünmek gerekiyor. Herkesin kendi filminin başrolünde olduğu günümüzde, görünür olmanın ve gerçekten ne yaptığınızı merak eden, size destek olmak isteyen insanlara ulaşmanın yolu, uzun soluklu bir stratejiden geçiyor. Kurumlar, kampanyaları ne olursa olsun, söylemlerini dijital platformlara taşıdığında stratejisi olmayan her kurumun iletişimi, anlık değişimden veya içi boş birkaç rakam artışından başka bir işe yaramayacaktır. Mevcut durumunuzu daha iyi değerlendirebilmeniz için, dijital iletişim stratejisine ihtiyaç duyup duymadığınız konusunda size ayna tutmayı amaçlıyoruz.*
Birinci neden: Hangi yönden gitmeniz gerektiğini bilmek
Kurumların yeni takipçiler kazanma veya var olan takipçileriyle daha derin ilişkiler kurma konusunda ne yapması gerektiğine dair çoğu zaman bir fikri yok. Herkes ne söylemesi gerektiğini biliyor fakat kitlesi ve hedef kitlesi için ne zaman, nasıl, nerede ve neden iletişim kurması gerektiğine dair bir plana bağlı olarak hareket etmiyor. Bu durumda da başı-sonu hiçbir yere bağlanamayan fikirler ve iletişim planları ortaya çıkıyor.
Bu konuda neler yapabilirsiniz?
Yaptığınız ve yapacağınız işleri tek tek ayırmalısınız. Elbette bir kurum olarak birbirine bağlı işler yapıyorsunuz fakat aslında hepsi kendi içinde bambaşka kitleleri kendine çekebilecek ve bilgi aktarımı konusunda dikkatli davranmanız gereken konular. Bu yüzden tüm işleri, kampanyaları, vermek istediğiniz bilgileri ve mesajlarınızı birbirinden ayrı gibi düşünerek tasarlamalısınız. Konu tasarıma ve tüm bunları görünür kılacağınız mesajlara geldiği zaman da kurumun belirlediği tonda, renklerde ve çizgide kalmalısınız. İçeriklerinizi bir ahenk içinde birbirine bağlayacağınız an takvimi önünüze açtığınız an olacak. Böylece hem yaptığınız işler görünür olacak hem farklı hedef kitlelere ulaşabilirsiniz hem de tasarım ve renkleriniz sayesinde sizi herkes kolayca tanır.
İkinci neden: Takipçilerinizi yeterince iyi tanımamak
Veri ve hatta ‘Büyük Veri’, 2017’nin dijital trendleri içinde çılgın bir yükseliş oranına sahip. Var olduğunuz mecralarda iletişim yürütmeden önce takipçilerinizi tanımanız gerekiyor. Öğrenmek istediğiniz zaman da bu bilgilere kolayca ulaşabiliyorsunuz. Küçük bir inceleme sonrası kimin sizi neden takip ettiğini, hangi mesajlarınızın veya paylaşımlarınızın insanları etkilediğini kolayca görebiliyorsunuz. Takipçilerinizi ne kadar iyi tanırsanız, o kadar çok yeni takipçi ve destekçi bulabilirsiniz.
Bu konuda neler yapabilirsiniz?
Sosyal medya kanalları, takipçi ve destekçilerinizin demografik bilgilerini paylaşıyor. Özellikle Facebook’ta gün ve saatine kadar takipçilerinizin sizinle olan etkileşimlerini görebiliyorsunuz. Bu durumda ilk ödeviniz kullandığınız mecraların “Analytics/İstatistikler” kısmında biraz daha zaman geçirmek. Aynı şekilde Google ve Google Trends insanların arama motoru motivasyonlarını görmenizi sağlıyor. Bunun için afili yazılımlara veya ayrı bir departmana ihtiyacınız yok. Google’da basit bir arama yaparak insanların hem internet sitenize hem de sosyal medya kanallarınıza nasıl geldiğini görebilirsiniz.
Üçüncü neden: Yeterince “entegre” değilsiniz.
“Entegre”, bütünleşmiş anlamına geliyor. Dijital iletişimde entegrenin anlamı ise birçok yerde hatta geleneksel medyada bile görünmek demek. Yazılar yazabileceğiniz, tasarımlarınızı paylaşabileceğiniz birçok mecra bulunuyor. Aynı zamanda kurumlar da birbirlerini, kendi internet sitelerinde veya sosyal medya kanallarında ağırlayabilir. Bu tek taraflı bir iyilik değil, kurumlar arası entegreli iletişim stratejisi demektir ve her zaman işe yarar ve daha fazla takipçi getirir.
Bu konuda neler yapabilirsiniz?
Mümkün olduğunca fazla ve farklı mecralarda kurum adını da belirterek yazılar paylaşmak, başka kurum veya haberlere de kendi internet sitenizde yer vermek buna çözüm olacaktır.
Dördüncü neden: Dijital iletişim için gereken bütçe veya vakit yetersizliği
En önemli ve büyük nedenlerin başında bu geliyor. Bu işe tüm vaktini ayıracak, bir iletişim stratejisi hazırlayacak bir insan kaynağın olmaması, diğer nedenleri de beraberinde getiriyor.
Bu konuda neler yapabilirsiniz?
Dijital iletişim stratejileriniz için bir uzmanla çalışmalı veya kurum bünyesine bu konularda tecrübeli birini katmalısınız. Çünkü emek, vakit ve yaratıcılık gerektiren dijital strateji, dijital disiplin ve içerik üretimi “Yan işler” olarak yapıldığında eksik kalıyor. Bir ajansla veya kurum içine katacağınız bir dijital iletişim uzmanı ile çalıştığınız zaman uzun vadede, sürekliliği olan bir iletişime de giriş yapma şansı yakalayabilirsiniz. İçerik geliştirmek için atacağınız bu adım sayesinde uzun vadede kaynak geliştirmek için de birçok malzeme ve fikir ile karşılaşacaksınız. Çünkü doğru iletişim yaptığınız zaman hedef kitlenizi daha iyi tanıyacak ve bu verileri göz önünde bulundurarak kaynak geliştirebileceksiniz.
Bizi Takip Edin