Modern Çağın Yükselen Tehdidi: Siber Zorbalık
“Siber zorbalık davranışına maruz kalanlar, kendi yaşadıklarını benzer biçimde başka bir arkadaşına uygulamaya yoluna gidebiliyor. Yani çoğu zaman siber zorbalık mağdurları, aynı zamanda siber zorbalığın faili olarak karşımıza çıkıyor” Bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak bir birey ya da grup tarafından diğerlerine zarar vermek amacıyla yapılan kasıtlı ve düşmanca davranış içeren bir zorbalık türü olarak tanımlanan […]
“Siber zorbalık davranışına maruz kalanlar, kendi yaşadıklarını benzer biçimde başka bir arkadaşına uygulamaya yoluna gidebiliyor. Yani çoğu zaman siber zorbalık mağdurları, aynı zamanda siber zorbalığın faili olarak karşımıza çıkıyor”
Bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak bir birey ya da grup tarafından diğerlerine zarar vermek amacıyla yapılan kasıtlı ve düşmanca davranış içeren bir zorbalık türü olarak tanımlanan siber zorbalık ile ilgili bir dosya çalışması hazırladık. Şule Serter’in siber zorbalık kavramı, kimleri etkilediği, nasıl ortaya çıktığı ve önleme yollarıyla ilgili çözümleri derlediği dosyaya, Emine Uçak da son günlerin popüler dizisia ’13 reasons why’ üzerinden ülkemizdeki siber zorbalıkla ilgili farkındalık çalışmalarını değerlendirdiği yazısıyla katkı sundu.
Zorbalık olgusu yeni bir olgu değil, fakat ‘geleneksel’ zorbalığın yerini artık internet kullanımının artması ve akıllı telefonlarla birlikte artık ‘siber zorbalık’ aldı. Siber zorbalık olgusu ilk olarak Avrupa ve Amerika’da tartışılmaya başlansa da artık tüm dünyanın en büyük problemlerinden biri olarak değerlendiriliyor. Peki, son yıllarda çokça tartışılan ‘siber zorbalık’ nasıl tanımlanıyor ve hangi şekillerde karşımıza çıkıyor?
Geleneksel ‘zorbalık’ terimi aşina olduğumuz bir olgu. Zorbalığı sözlük anlamı ile şöyle tanımlayabiliriz; “Zorbalık, güç kullanarak, korkutarak, tehdit veya zorlama ile başkaları üzerinde egemenlik empoze etmek”. Biraz daha kaba tabirle “sataşmak”, “dalga geçmek”, “dayılanmak” gibi terimlerle de açıklayabiliriz. ‘Siber Zorbalık’ terimi ise geleneksel zorbalıktan yöntemsel olarak farklılık gösteriyor. Resmi olarak tanımlamak gerekirse bilgisayar, cep telefonları ve diğer elektronik cihazlar aracılığıyla verilen, “kasıtlı ve tekrarlanan zararlar” olarak tanımlanıyor. Bu tanım basit, kısa ve siber zorbalığın en önemli faktörlerini kapsadığı için en çok tercih edilen tanım. Tanımın kapsadığı en önemli faktörler ise şöyle sıralanıyor;
- Kasıtlı: Davranış kasıtlı olmalı, kazara değil.
- Tekrarlanan: Zorbalık diğer olaylardan ayrılmış bir olayı değil, bir davranış biçimini yansıtıyor.
- Zarar: Hedef zarar gördüğünün farkında olmalı.
- Bilgisayarlar, cep telefonları ve diğer elektronik aletler: Bu faktör de siber zorbalığı geleneksel zorbalıktan ayıran faktör.
Bu tanımlamayı çocukların ve gençlerin gündelik yaşamlarına uydurarak yapmak gerekirse; siber zorbalık, bir kişinin bir başkası hakkında online olarak tekrar tekrar dalga geçmesi, e-mail veya kısa mesaj yoluyla sataşması veya bir kişinin kendi profilinde bir başkası hakkında hoş olmayan gönderiler paylaşması olarak tanımlanabilir. Zarar verici yorumlar, tehditler, söylentiler ve online olarak dolaştırılan fotoğraf veya videolar da siber zorbalık tanımı içinde yer alıyor.
Siber zorbalığın mağduru da faili de çocuklar ve gençler
Siber zorbalık hakkında yapılan pek çok araştırma bu duruma maruz kalan bireylerin daha ziyade çocuklar ve gençler olduğunu gösteriyor. Bu grubun aynı zamanda internet ortamını aktif biçimde kullanan grup olduğu düşünüldüğünde, siber zorbalığın faili ve mağduru olma durumunun internet kullanım oranıyla olan ilişkisi de ortaya çıkmış oluyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun yaptığı araştırmaya bakarsak Türkiye genelindeki hanelerin %60,2’sinin evde internet erişimi var. Bu veriye dayanarak internet kullanan bireylerin oranı ise %53,8.
Diğer bir önemli konu ise söz konusu eylemi yapanların, eyleme maruz kalanların ve ailelerin siber zorbalıkla ilgili yeterince farkındalıklarının olmaması. Mağduriyet yaşayanların birçoğu başlangıçta bu olayı şaka ya da eğlence olarak algılamakla birlikte psikolojik rahatsızlık da duyuyorlar. Ancak arkadaşları, aileleri ya da öğretmenleriyle paylaşmaktan da kaçınıyorlar. Siber zorbalık davranışına maruz kalanlar, kendi yaşadıklarını benzer biçimde başka bir arkadaşına uygulamaya yoluna gidebiliyor. Yani çoğu zaman siber zorbalık mağdurları, aynı zamanda siber zorbalığın faili olarak karşımıza çıkıyor.
Siber Zorbalık Hangi Şekillerde Karşımıza Çıkıyor?
Kızdırma-kışkırtma, taciz, karalama/iftira, taklit etme, ifşa etme, dışlama, rahatsız edici ve tekrarlayıcı mesaj atmak veya arama yapmak gibi eylemler siber zorbalık tanımı kapsamına giriyor. Örnek vermek gerekirse;
- Kameralı cep telefonları aracılığı ile bireylerin görüntülerini çekmek,
- Birinin kişisel bilgilerini rızası ve haberi olmadan sosyal medya aracılığıyla paylaşmak,
- Elektronik posta ya da cep telefonu mesajları ile aşağılayıcı, alay edici, tehditkâr, cinsel taciz veya şiddet içeren mesajlar göndermek,
- Bir kişiye ilişkin karalayıcı, aşağılayıcı web sayfaları hazırlamak,
- Başkası adına sahte hesap açıp, onun kimliğine bürünmek
gibi eylemler siber zorbalığa örnek gösterilebilir.
Bizi Takip Edin