İHD’den Tarsus Kadın Cezaevi’ndeki kötü muamelelerle ilgili rapor
“Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, anayasa ve tüm ceza kanunlarında, savaş veya olağan koşullarda dahi insanlara işkence, kötü muamele ve haysiyet kırıcı davranışlar mutlak olarak yasaktır ve suç olarak kabul edilmiştir” İnsan Hakları Derneği (İHD) Akdeniz Bölge Temsilciliği’nin Kadın Tutuklu ve Hükümlülere Yönelik Hak İhlali Raporu’nda, darp raporu alınmasının engellenmesi, su ve elektriğin bulunmaması, koğuşlarda kalanların […]
“Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, anayasa ve tüm ceza kanunlarında, savaş veya olağan koşullarda dahi insanlara işkence, kötü muamele ve haysiyet kırıcı davranışlar mutlak olarak yasaktır ve suç olarak kabul edilmiştir”
İnsan Hakları Derneği (İHD) Akdeniz Bölge Temsilciliği’nin Kadın Tutuklu ve Hükümlülere Yönelik Hak İhlali Raporu’nda, darp raporu alınmasının engellenmesi, su ve elektriğin bulunmaması, koğuşlarda kalanların yarısına yetecek kadar yemek verilmesi, kağıt ve kalem verilmeyerek dilekçe yazılmasını engelleme , çıplak arama dayatması, yemeklere katılan şap maddesinin aşırı şekilde kullanılması ve nakil esnasında işkence yapıldığına dair tespit ve iddialar yer alıyor.
İnsan Hakları Derneği Akdeniz Temsilciliği, mahpus ve yakınlarının yoğun başvurularını dikkate alarak gerçekleştirdiği cezaevi ziyaretlerinde Tarsus C Tipi Kadın Kapalı Cezaevi ve Tarsus T Tipi Cezaevi’ne nakil esnasında ve sonrasında yaşanan kötü muamele, hak ihlali ve işkence iddialarına dair tespit raporu yayınladı. Raporla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunan temsilcilik, HDP, CHP, Adalet Bakanlığı ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na da başvuru yaptı.
Yapılan suç duyurusunda, ‘yaşanan hak ihlalleri ile ilgili soruşturma yapılması cezaevi koşulları ve gardiyanların uygulamalarının düzeltilmesi, disiplin cezalarının hakkaniyete aykırı olduğunun değerlendirilmesi, hasta tutukluların tedavilerinin yapılması ve İstanbul Protokolü’ne uyulması talebinde’ bulunuldu.
İHD Akdeniz Bölge temsilcisi Av. Yasemin Dora Şeker, yaşanan hak ihlalleri ile ilgili olarak “ Asla kabul edilemez bir durum. Yetkililerle iki görüşme yaptık. Birinci görüşmeden sonra düzelmek bir yana daha da ağırlaştı sorunlar. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, anayasa ve tüm ceza kanunlarında, savaş veya olağan koşullarda dahi insanlara işkence, kötü muamele ve haysiyet kırıcı davranışlar mutlak olarak yasaktır ve suç olarak kabul edilmiştir” dedi.
Rapor için tıklayın
Bizi Takip Edin