UNESCO’ya çağrı: Kömüre Dur De! Tarihi ve Geleceği Koru!
Çevreci bir hareket olan 350.org kömür kullanımının kültürel miras olarak ilan edilen alanlara verdiği zarardan dolayı başlattığı imza kampanyasıyla UNESCO ve Dünya Mirası Komitesi’ne seslendi. Çağrı şu şekilde; UNESCO’ya küresel bir çağrı yapıyoruz: Kömüre dur de. Tarihimizi ve geleceğimizi korumak için bir adım at. Kömür artık sadece geleceğimizi değil, geçmişimizi de tehdit ediyor. Sadece Türkiye değil, Bangladeş, Kenya, […]
Çevreci bir hareket olan 350.org kömür kullanımının kültürel miras olarak ilan edilen alanlara verdiği zarardan dolayı başlattığı imza kampanyasıyla UNESCO ve Dünya Mirası Komitesi’ne seslendi.
Çağrı şu şekilde;
UNESCO’ya küresel bir çağrı yapıyoruz: Kömüre dur de. Tarihimizi ve geleceğimizi korumak için bir adım at.
Kömür artık sadece geleceğimizi değil, geçmişimizi de tehdit ediyor. Sadece Türkiye değil, Bangladeş, Kenya, Avustralya ve daha birçok ülkede hükümetler ve şirketler Dünya Miras Alanları’nın yanı başında, kültürel ve doğal alanları talan ederek, üstlerinde kömür çıkarmak ve yakmak için yatırım yapmaya devam ediyor. Dünya’nın her yerinde topluluklar da, yaşam alanlarını ve kültürel, doğal ortak mirasımızı kömürden korumak için var güçleriyle direnmeye devam ediyor.
- Kömür, iklim değişikliğinin bir numaralı suçlusu. Kömür yakmak dünya genelindeki karbondioksit salımlarının %46’sından sorumlu.
- Türkiye’nin de içinde olduğu 197 UNFCCC üye ülkesinden 146’sı Paris Anlaşması’nı onayladı. Anlaşma, küresel ısınmayı 1.5C’de sınırlamayı hedefliyor. Halihazırda, iklim sanayileşme öncesi döneme göre 1C ısındı. Isınmayı güvenli sınırda tutmak için çok az süremiz kaldı.
- Türkiye var olanlara ek olarak yaklaşık 70 yeni kömürlü termik santral planlıyor. Bu iklim değişikliğini durdurmak değil körüklemek demek oluyor.
- Şimdi eyleme geçmeliyiz.
UNESCO, misyonu gereği ortak mirasımıza sahip çıkarak toplumumuz ve gelecek nesiller arasındaki bağı ve insanlığın kültürel çeşitliliğini korumalı. İklim değişikliği, insanlığın geleceğini bildiğimiz şekilde yaşamdan giderek uzaklaştırıyor. Gelecek nesillere bırakacağımız kültürel ve doğal miras için önce gelecek nesillerin var olması gerekmiyor mu?
UNESCO bu alanları korumak için hükümetlere çağrı yapabilir. Aliağa, İzdemir (İDÇ) termik santralının Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) iptal davasında mahkeme, iptal kararını santralın antik kent Kyme’ye yakınlığı nedeniyle iptal etmişti. Sonrasında şirket, tekrar ÇED’e başvurmuş ve hızla olumlu dönüş almıştı. Ülkenin dört bir yanında kömürlü termik santrallara karşı yerel hareketlerin ÇED davaları devam ederken, UNESCO’nun yapacağı koruma odaklı bir açıklama çok işimize yarayacaktır.
Türkiye’de ve dünyanın her yerinde sağlığı, gıdası, geçimi, yaşamı kömür tarafından tehdit edilen topluluklar direniyor. UNESCO’ya ulaşmak için hepimizin dünyanın her tarafından sesini çıkartmasına ihtiyaç var. Yani her şeyi değiştirmek için herkese ihtiyacımız var.
UNESCO’ya liderlik görevini üstlenmesi için seslenin. Biz, Dünya halkları olarak gezegenin kültürel, doğal, tarihi koruma altına alınmasını talep ediyoruz. Kendi geleceğimiz ve gelecek nesiller için.
İmza kampanyasına ulaşmak için lütfen tıklayın
Bizi Takip Edin