“Hep İyi Şeyler Olsun”

Bağımsız Sanat Vakfı yeni merkezini “Hep İyi Şeyler Olsun” adlı karma resim sergisiyle açtı. Vakfın kurucusu ressam Hülya Yazıcı, yirmi sekiz sanatçının eserleriyle yer aldığı serginin isminin yedi yaşındaki Cankat Özel’in çizdiği bir resim ve onun ‘hep iyi şeyler olsun’ dileğinden ilhamla verildiğini belirtti. Bağımsız Sanat Vakfı’nın İstanbul Cağaloğlu’nda 250 yıllık bir sübyan mektebinin restore edilmesiyle kavuştuğu, […]

Bağımsız Sanat Vakfı yeni merkezini “Hep İyi Şeyler Olsun” adlı karma resim sergisiyle açtı. Vakfın kurucusu ressam Hülya Yazıcı, yirmi sekiz sanatçının eserleriyle yer aldığı serginin isminin yedi yaşındaki Cankat Özel’in çizdiği bir resim ve onun ‘hep iyi şeyler olsun’ dileğinden ilhamla verildiğini belirtti.

Bağımsız Sanat Vakfı’nın İstanbul Cağaloğlu’nda 250 yıllık bir sübyan mektebinin restore edilmesiyle kavuştuğu, sergi salonunun da olduğu genel merkezinin arka planında Hülya Yazıcı’nın otuz yıllık sanat yolculuğu ve çabasının izleri var. Kendini “ne camiye ne kiliseye yaranan’ deyimiyle betimleyen Hülya Yazıcı, tekelleşme ve ayrışmanın yoğunlaştığı sanat alanında yıllardır ‘hep iyi şeyler’ yapmaya çalışan biri.  Bu yıl ‘yurtsuzlaşma’ temasıyla üçüncüsünü düzenlediği İstanbul Trienali, Yazıcı’nın sanat dünyasına kazandırdığı önemli çalışmalardan sadece biri. Bağımsız Sanat Vakfı’nı farklı düşüncelerden, yaşam biçimlerinden sanatçılarla bir araya gelerek kurduklarını belirten Hülya Yazıcı, “ Toplumda iyice keskinleşen ayrışmayı belki sanat üzerinden gidermeye çalışırız. Toplumu birleştirecek bir güç oluştururuz diye yola çıktık” diye anlatıyor. Vakıf binasını karma bir sergiyle açmalarının da bu düşünceden hareketle oluştuğunu belirten Yazıcı, “’Hep İyi Şeyler Olsun’ teması ile toplumdaki negatif enerjinin dağılması için böyle bir sanatsal başlangıç yapalım istedik ve bir karma sergiyle açılış yaptık ” şeklinde anlatıyor.  Serginin isminin hikayesinde ise, karma serginin diğer küratörü ressam Ahmet Özel’in oğlu Cankat’ın geçtiğimiz aylarda yaptığı bir resim ve o resimdeki ‘hep iyi şeyler olsun” sloganı var. Sergide bir resmi de yer alan Cankat’ın açılış konuşması için aldığı notta da, “Her şeyin iyi olmasını istiyorum, barış olmasını istiyorum, savaş olmasın” cümleleri yer alıyordu.

Vakıf bünyesinde farklı disiplinlerde kavramsal ve güncel sanat ürünleri oluşturmayı hedeflediklerini belirten Yazıcı; düşünsel sanat alanında çalışmalar yapmak istediklerini ifade ediyor. Vakıf merkezinde sanat eğitimleri ve çalışmaları olacağına değinen Yazıcı, binanın ruhuna uygun olarak hat sanatıyla ilgili kurslar düzenleneceğini de belirtiyor. Yazıcı, “Kimseyi ötekileştirmeden, eşit seviyede herkese yaklaşarak burada sanatla iyileşmek ve iyileştirmek  istiyoruz” ifadelerin kullanarak, nisan ayından itibaren Selçuklu imgelerini güncellemekle ilgili bir projeye başlayacaklarını da aktarıyor. Vakıf binasının restorasyonuna katkı veren Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da açılışta yaptığı konuşmada, sanat üretimi için mekanların oluşturulmasının önemine değinerek, “Bu mekanların yaşaması, sanatçıların burada yaşam bulması kıymetliydi. Bağımsız Sanat Derneği’nin üç yılda bir yaptığı büyük organizasyonlarda kattıkları sanatçı adeti, onlarca insanı bir araya topluyorlar ve bir mekanları olmadığı içinde açıkçası göçebe kalıyorlar. Sergilerini açtıklarında varlar, kapattıklarında yoklardı ama bugün bu mekanın varlığıyla sürekli sergi açabiliyor olacaklar” dedi.

8 Nisan’a kadar açık olacak olan sergide;  Ataman Oğuz, Ayşe Öztürk, Ayfer Keçeci, Cemal Toy, Celalettin Tandoğdu, Engin Beyaz, Esra Bilo, Esra Meral Demircan, Fatma Yıldız, Figen Batı, Himmet Gümrah, Hülya Botasun, İclal Erentürk Güçsav, Mehtap Özdemir, Müfit İşler, Numan Arslan, Rıfkı Demirel, Ruşen Eşref Yılmaz, Sabahat Çıkıntaş, Sıla Güven, Songül Mak, Süleyman Saim Tekcan, Şafak Erdem, Tuğba Renkçi Taştan, Yelda İşvardır ve Yusuf Aygeç’in eserleri yer alıyor.