Yeni teknolojiler daha kapsayıcı bir oyuncak endüstrisi için umut vadediyor

Çocuklar etraflarındaki dünyayı oyun yoluyla keşfediyor, sosyalleşmeyi, kaygılarıyla baş etmeyi, empati kurmayı ve kendilerini ifade etmeyi oyun sırasında deneyimliyor. Günümüz oyuncak endüstrisi ise tüm çocukların kendini oyun sırasında ifade etme özgürlüğünü sağlayacak çeşitlilikten uzak. Ancak yeni teknolojilerle değişen üretim metodları endüstrilerin demokratikleşmesine imkan veriyor. Oyun dağarcığımızdan oyuncaklarımızı gözümüzün önüne getirdiğimizde işitme cihazı olan, tekerlekli sandalyede […]

Çocuklar etraflarındaki dünyayı oyun yoluyla keşfediyor, sosyalleşmeyi, kaygılarıyla baş etmeyi, empati kurmayı ve kendilerini ifade etmeyi oyun sırasında deneyimliyor. Günümüz oyuncak endüstrisi ise tüm çocukların kendini oyun sırasında ifade etme özgürlüğünü sağlayacak çeşitlilikten uzak. Ancak yeni teknolojilerle değişen üretim metodları endüstrilerin demokratikleşmesine imkan veriyor.

Oyun dağarcığımızdan oyuncaklarımızı gözümüzün önüne getirdiğimizde işitme cihazı olan, tekerlekli sandalyede veya doğum lekesi bulunan bir oyuncağı hatırlamıyoruz. Çocukluk döneminde çeşitliliğe olanak sağlamayan tek tip oyuncaklarla çevrelenmemizin ise bazı sonuçları var. Engelli bir çocuğun kendini oyuncaklar sayesinde ifade etme özgürlüğünün elinden alınması sadece engelli çocuklara zarar vermiyor aynı zamanda engelliliği görünmezleştiriyor ve engelli çocukların diğer çocuklarla iletişim olanaklarını ortadan kaldırıyor.

İngiltere’den oyuncak firması Makies, geçtiğimiz aylarda engelli çocukların oyuncaklarıyla aralarında bir bağ kurabilmeleri için ebeveynlerden ev yapımı, gerçekçi oyuncak bebek fotoğrafları paylaşmalarını istediği Toy Like Me kampanyası başlatmıştı.

engelli oyuncaklar

3D baskı teknolojisi kullanan oyuncak firması içerisinde işitme cihazı ve koltuk değneği kullanan, yüzünde doğum lekesi olan oyuncak bebeklerin yanında son olarak tekerlekli sandalye kullanan bir oyuncak bebek üretti. Firma engelli çocukların kendilerine benzer, doğal görünümlü ve kişiselleştirilebilir oyuncaklara sahip olmalarının toplumda daha olumlu karşılanmalarını ve böylece mümkün ve doğal olmayan güzellik standartlarına ulaşmaya çalışmaktan vazgeçeceklerini umuyor.

Oyuncak tasarımcısı Hakan Diniz ise üretim metodlarının değişmesi, 3 boyutlu yazıcılar ve internetten satış gibi teknolojilerle genel olarak endüstrilerin demokratikleşmesinin daha sağlıklı ve mutlu çocuklar-oyuncular ve farklılıklar ile daha barışık bir toplum oluşması için umut vadettiğini belirtiyor.

hakan diniz

Endüstrilerin demokratikleşmesi önemli bir dönemeç

“Oyun ve oyuncak endüstrisi adı üstünde endüstri. Asıl amacı toplu üretim ve tüketim ile kar maksimizasyonu olan bir organizasyon. Otomotivden tutun hazır giyime kadar tüm endüstriler, özel kullanıcıları ihmal etme eğiliminde. Özel kullanıcı dediğimiz zaman solaklardan tutun, uzun-kısa boylu kullanıcılara kadar çok geniş bir grubu icine alıyor ve engelliler de bu grubun içinde. Oyuncak endüstrisi de bu genel eğilime dahil maalesef ve neticede de engelli kullanıcılar ihmal ediliyor. Ama özellikle üretim metodlarının değişmesi, 3 boyutlu yazıcılar ve internetten satış gibi teknolojilerle genel olarak endüstrilerin demokratikleşmesi söz konusu. Oyuncak endüstrisi de bu değişimler ile artık özel kullanıcıların ihtiyaçlarına cevap verebilir hale geliyor. Tabii bu çok onemli bir dönemeç.”

Üretimde demokratikleşme sürecinden daha sağlıklı ve daha kapsayıcı bir oyun ve oyuncak kültürü türeyebilir

“Özellikle özel gereksinimli çocukların oyun sürecinde kendilerini dışlanmış ve yetersiz hissetmemesi, birey olarak kendilerini daha sağlıklı tanımlamaları ve diğer çocuklarla beraber oyun kurabilmeleri ve sosyal entegrasyonları kendi kişisel gelişimleri için çok kritik. Tabi sadece engelli kullanıcıların değil eskiden dışlanma eğilimindeki bütün özel gereksinimli çocukların dış görünüş, boy, kilo, cinsel eğilim, ten rengi, kültürel farklılıklar yüzünden dışlanmadan oyuna katılım imkanı doğuyor. Bu üretimde demokratikleşme sürecinden daha sağlıklı ve daha kapsayıcı bir oyun ve oyuncak kültürü türemesini ve neticede daha sağlılı ve mutlu çocuklar-oyuncular ve farklılıklar ile daha barışık bir toplum oluşmasını umuyorum.

 

Endüstri tasarımcısı ve oyun-oyuncak tasarımı uzmanı olan Hakan Diniz ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı RISD mezunu. 2011’de, kendi manifestosu olan “iyi oyna, iyi tasarla” perspektifinden yola çıkarak kendi endüstriyel tasarım şirketi olan Studio HDD’yi kurdu.