Kıbrıs’tan Koordinasyon Ofisi anlaşmasına tepki: Reddediyoruz!

Kuzey Kıbrıs’ta ilk kez 2014’te gündeme gelen ancak tepkiler üzerine yürürlüğe girmeyen Türkiye ile Gençlik ve Spor Koordinasyon Ofisi anlaşması Meclis’ten geçti. Reddediyoruz Platformu geçtiğimiz günlerde düzenlediği çeşitli eylemler ile anlaşmayı protesto etti. 2014 yılında ilk kez CTP-DP Hükümeti döneminde gündeme gelen, yoğun tepkiler üzerine yürürlüğe girmeyen, ancak UBP-DP hükümeti tarafından yeniden gündeme getirilen “Türkiye […]

Kuzey Kıbrıs’ta ilk kez 2014’te gündeme gelen ancak tepkiler üzerine yürürlüğe girmeyen Türkiye ile Gençlik ve Spor Koordinasyon Ofisi anlaşması Meclis’ten geçti. Reddediyoruz Platformu geçtiğimiz günlerde düzenlediği çeşitli eylemler ile anlaşmayı protesto etti.

2014 yılında ilk kez CTP-DP Hükümeti döneminde gündeme gelen, yoğun tepkiler üzerine yürürlüğe girmeyen, ancak UBP-DP hükümeti tarafından yeniden gündeme getirilen “Türkiye ile Kuzey Kıbrıs arasında Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurtdışı Koordinasyon Ofisi Kurulmasına İlişkin Anlaşması” tüm itirazlara rağmen Kuzey Kıbrıs Meclisi’nden geçti. Kuzey Kıbrıslılar anlaşmanın iptali ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmamasını istedi.

Anlaşma iptal edilmediği her beş yıl sonunda beş yıl daha uzayacak

Anlaşmaya göre Ofis’in başına Türkiye’den bir başkan atanacak, Ofis içerisinde çalışacak tüm personellerin istihdamı Türkiye Cumhuriyeti tarafından belirlenecek, yetkililere diplomatik dokunulmazlık verilecek, tüm gençlik kampları ve yeni yapılacak kamplar ayrıca bu kampların işletmesi ofise devredilecek, bu anlaşma, bir taraf tarafından iptal edilmediği her beş yıl sonunda, beş yıl daha uzayacak.

Reddediyoruz Platformu anlaşmaya karşı

Reddediyoruz Platformu üyesi Kıbrıslılar, Türkiye’deki gibi egemenliklerinin kayıtsız şartsız Kıbrıs vatandaşlarında olduğunu vurgulayarak Kıbrıs’ın kendi anayasası olan bir devlet olduğunun vurgusunu yaptılar. Kıbrıslılar, seslerini duyurmak için Lefkoşa Dereboyu caddesinde bisiklet turları, yürüyüşler yaptı. Meclis önünde çadır kurmak yasak olduğu için sendikaların yardımları ile şemsiyeler açarak günlerce eylemlerine devam ettiler. Milletvekillerinin telefon numaralarına ulaşan eylemciler milletvekillerine oylamada hayır demeleri için mesaj yağmuruna tuttu. Meclis içerisinde ise bu yasa tasarısına karşı çıkan milletvekilleri de desteklerine devam etti. Gecenin ilerleyen saatlerinde Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ‘Oylamayı bugün yapmayın, yarın tüm partilerle istişare edeceğim’ mesajına karşı sabahın ilk ışıklarında oylama yapıldı.

“Koordinasyon Ofisi’nin gündeme gelmesi asimilasyonun ve sömürgenin en büyük göstergelerinden biri.”

Yaklaşık 44 örgütün Koordinasyon Ofisi kurulması anlaşmasına karşı çıkmak için kurduğu Reddediyoruz Platformu sözcüsü Fezel Nizam, Koordinasyon Ofisi’nin gündeme gelmesinin asimilasyonun ve sömürgenin en büyük göstergelerinden biri olduğunu belirtti. Nizam, sorunun boyutunun çok büyük olduğunu dile getirerek, iradelerinin tamamıyla ellerinden alınmak istendiğini ve bunun anti demokratik olduğunu söyledi.

Reddediyoruz Platformu üyelerinden Orhan Erönen Sivil Sayfalar’ın sorularını yanıtladı.

– Reddediyoruz Platformu ne zaman ve nasıl kuruldu?

‘TC Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurtdışı Koordinasyon Ofisi’ antlaşması, 18 Haziran 2014 tarihinde CTP-DP hükümetinin Bakanlar Kurulu’nda onaylanması sonrası, meclis içi muhalefetin anayasaya aykırılık tespitiyle geri çekilmiş; bunun, 2015 Şubat’ta tekrarlanması karşısında muhalefet partileri (milletvekili Zeki Çeler, TDP ve BKP) tarafından Bakanlar Kurulu’na karşı açılan dava, diğer yandan da imza kampanyaları baskısıyla antlaşmanın oylanması yine rafa kaldırılmıştı. İçerisinde yatay yapılanmadaki 70’i aşkın dernek ve örgütün yer aldığı, 2015 yılında geliştirdiği güçlü muhalif duruş ile söz konusu antlaşmanın Meclis’e gönderilmesine engel olan Reddediyoruz Platformu, son dönemde UBP-DP hükümeti tarafından yeniden Meclis gündemine getirilerek, toplumun açık rahatsızlığına rağmen onaylanıp, Cumhurbaşkanlığı’na gönderilen antlaşmanın geleceğimiz üzerinde yaratacağı sıkıntılara karşı yeniden harekete geçmiştir.

Platform, son zamanlarda farklı STK, örgüt, sendika ve son olarak da Sendikal Platform’un katılımıyla daha da büyümektedir. Örgütlerin kendi ajanda ve söylemlerini bir kenara bırakarak, Platform dahilinde asgari müşterek üzerinden bir araya gelerek karşı durdukları Koordinasyon Ofisi antlaşması, yerel toplumun iradesini dışarıda bırakacak şekilde gençlik, spor ve kültür ile alakalı tüm projelerinin TC hükümeti tarafından atanacak ve diplomatik dokunulmazlığı olacak görevli ve memurlar tarafından yönetilmesini öngörüyor. Bu uygunluk yasası, Cumhurbaşkanlığı’na iletildikten kısa bir süre sonra görüş alınmak üzere Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmiştir. Yasa ile ilgili görüş bildirmek için en fazla 45 günü olan Mahkeme, yasayı henüz görüşmüş değildir.

Reddediyoruz Platformu eylemlerine Kıbrıs halkından destek

– Bugüne kadar nasıl eylemler düzenlendi kısaca bahseder misiniz? Yapılan eylemlerden ne gibi sonuçlar alındı?

İlk iki eylem, toplumun da konuya olan dikkatini artırmak için ticari caddelerden biri olan Dereboyu caddesinde yapılan bisikletli geçiş ve hemen sonrasında yapılan yürüyüştü. Sosyal medyayı ana bildirim mekanizması olarak kullanan Platform’un bu etkinlikleri, konvansiyonel medyada çok yer bulmamıştı. Bununla birlikte, yasanın oylanacağı 13 Haziran Pazartesi gününden önce hafta sonu Meclis önünde kurulan kamp, pazartesi sabahından itibaren halkın ve örgütlerin katılımıyla kalabalıklaşmaya başlamıştı. Meclis oturumu, Reddediyoruz Platformu üyesi, en genç milletvekili Zeki Çeler’in meclisteki 8 saati aşkın kürsü işgali ile birlikte, yasayı gece yarısı 02.00’ye kadar oylayamamıştı.

Konuşma süresince meclis dışında gösterilerine devam eden Platform üyeleri ve halktan ilgili kesim, canlı yayınlanan oturumun yayını esnasında göstericilerin slogan ve davullarının duyulmasına, dolayısıyla halkın ilgisinin artmasına sebep olmuştur. Bu esnada meclis, Cumhurbaşkanlığı’ndan saat 23.00’te gelen “toplumda rahatsızlığa yol açan yasanın oylanmasının ertelenmesinin ve mecliste temsil edilen parti liderlerini ertesi gün Cumhurbaşkanlığı sarayında görüşmeye gelmesi talebi” mecliste karşılık bulmamış, oylama gerçekleşmiş; ertesi günkü görüşmeye de UBP lideri, başbakan Hüseyin Özgürgün dışında herkes katılım göstermişti. Eylemler büyüyerek devam etmiş, basında az da olsa yer bulmaya başlamıştı. Platform’un düzenlediği, 17 Haziran Cuma günü yine Dereboyu caddesinden başlayan yürüyüşe katılım, beklenmedik şekilde halkın da katılımıyla artarak 3000 kişinin üzerine çıkmış, bu kalabalık sonrasında Cumhurbaşkanlığı önünden geçerek bildirisini okumuş ve sonrasında yine sembolik olarak meclis önünde toplanmıştır.

“Medya yeterli ilgiyi göstermiyor.”

– Bu eylemlere karşı halkın ve medyanın ilgisi nasıl? Medyanın ilgisi tatmin ediyor mu?

Medyanın ilgisi kesinlikle tatmin etmemiştir. 3000 kişilik eylem, devletin haber ajanslarından Türk Ajansı Kıbrıs (TAK), yönetim kurullarından da habersiz bir şekilde sansürlenmiş ve basına yayılmamıştı. Ancak sosyal medya ve internet gazetelerinin de etkisiyle insanlar bir anda oluşan bu sansürü kınamış, Platform’un amaçlarına olan merak ve ilgi hızlıca artmaya başlamıştır.

“Türkiye sivil toplum camiasından gelecek desteğe olan ihtiyaç aşikar.”

– Türkiye’deki sivil toplum camiasından tepkiler aldınız mı? Destek olan STK’lar oldu mu? Türkiye’nin sivil toplum camiasına da bir çağrınız var mı?

Konuya ilgi gösterip röportaj verdiğimiz Kaos GL dışında bir STK’dan henüz bir destek görmedik. TC ana akım medyası dışında yer alan Evrensel ve Birgün gazeteleri de konuyla ilgili ilk günden itibaren haberler yayınlamaktadır. Mevcut TC hükümeti tarafından yürütülen manipülatif İslami ve milliyetçi politikalar ve halkların kutuplaştırılması çalışmaları bu Ofis ile birlikte KKTC’ye de taşınmak istenmektedir. Toplumun iradesini hiçe sayarak yürütülen bu çalışmalar karşısında Kıbrıslıtürk sivil toplum hareketinin, TC sivil toplumu tarafından gelecek desteğe ihtiyacı olduğu aşikardır.