MÜ Yönetim Bilimleri Başkanı Demirkaya: ‘STK’lar demokrasi için hayati öneme sahip’
Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yönetim Bilimleri Anabilim Dalı, bu yıl bünyesinde “Yönetişim ve Sivil Toplum Kuruluşları” adlı tezli ve tezsiz (2. öğretim) Yüksek Lisans Programı’nın eğitimine başlayacak. Program koordinatörlerinden Siyasal Bilgiler Fakültesi Yönetim Bilimleri Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Yüksel Demirkaya’yla konuştuk. Demirkaya aynı alanda bir doktora programı açmayı hedeflediklerini söylüyor. ‘Sivil toplum kuruluşları […]
Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yönetim Bilimleri Anabilim Dalı, bu yıl bünyesinde “Yönetişim ve Sivil Toplum Kuruluşları” adlı tezli ve tezsiz (2. öğretim) Yüksek Lisans Programı’nın eğitimine başlayacak. Program koordinatörlerinden Siyasal Bilgiler Fakültesi Yönetim Bilimleri Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Yüksel Demirkaya’yla konuştuk. Demirkaya aynı alanda bir doktora programı açmayı hedeflediklerini söylüyor.
‘Sivil toplum kuruluşları stratejik amaç ve hedeflerini açıkça belirmeli’
Türkiye sivil toplum dünyasını nasıl buluyorsunuz/değerlendiriyorsunuz?
Sivil toplum kuruluşlarının gelişmiş demokrasilerde, demokratik yönetişim ve siyasal katılımın sürdürülebilir olarak gelişmesinde çok büyük rol oynadıklarına dair örnekler bilinmekte. Ülkemizde de STK’ların bu süreçte etkin rol almaları bekleniyor. Ancak henüz bu yönde hizmet üretebilecek STK yapılanması ve anlayışının yerleşmediğini görüyoruz. Bunun en temel sebebi olarak ülkemizde STK’ların stratejik olarak belirlenmiş hedefler doğrultusunda örgütlenemeyişini veya kurumsal olarak etkin yönetilemeyişini göstermek mümkün.
Türkiye sivil toplum dünyasının ilerlemesinin önünde engeller var mı? Varsa bunlar nasıl aşılır? Akademi dünyasının önerileri var mı?
Kamu sektöründe ve özel sektörde olduğu gibi üçüncü sektör olarak adlandırılan STK’larda mali ve idari sorunların varlığı dikkate alındığında, yönetsel birimlerin faaliyetlerini planlı bir şekilde yerine getirmeleri giderek önem kazanıyor. Modern dünyada ve ülkemizde son 10-15 yıldır devam eden demokratikleşme ve yerelleşme adına yapılan reformların temelinde; daha hesap verebilir, şeffaf, etkin ve verimli hizmet üretebilecek kamu idarelerinin ve STK’ların hedeflendiği açık şekilde görülmekte. Ancak bunun nasıl gerçekleştirileceği konusunda çalışmalar henüz yeterlilik göstermiyor. Bu yönde uygulamadaki en önemli sorun, stratejik yönetim becerisine sahip olan yönetici veya ekiplerin yetersizliğidir.
Demokrasinin ve demokratik teamüllerin sağlam bir şekilde yerleşmesi için hayati derece önem arz eden STK’lar ancak stratejik amaç ve hedeflerini açıkça belirleyebilir ve uygulamaya dönüştürebilirlerse başarılı olabilirler.
‘akademi dünyasında STK çalışmaları yetersiz’
Türkiye akademi dünyasının sivil toplum üzerine yaptığı çalışmaları yeterli buluyor musun? Yeterli değilse nedenleri ne olabilir?
Bu alanda yapılan akademik çalışmaları yetersiz bulduğumu rahatlıkla ifade edebilirim. Üniversitelerin herhangi bir konu ve alanda araştırma yapabilmesi için öncelikle o alanda eğitim veren bölümlerin olması gerekiyor. Aksi takdirde öğretim elamanları akademik kariyerlerinde anlamlandıramadıkları çalışmaları yapmaktan uzak duruyorlar. Yani sivil toplum kuruluşları hakkında akademik çalışmaların yapılabilmesi, bu alanın araştırmacıların dikkatini çekmesi için üniversitemizde yeni açılan Yönetişim ve Sivil Toplum Kuruluşları Yüksek Lisans Programı gibi bölümlerin açılması gerekiyor. Zaten bu programın açılmasındaki önemli hedeflerden biriside üniversitemiz araştırmacılarının ve öğrencilerimizin bu alanda saha çalışmalarına ilgi duymalarını sağlamaktır.
Türkiye’deki akademi-STK işbirliklerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu iki sektör yeterince birbirini besliyor, ortaklık/işbirliği kuruyor mu? Kurmuyorsa nedenleri ne olabilir? Nasıl aşılabilir?
Bir önceki sorunun cevabında değindiğimiz gibi, üniversiteler eğer alana ilgi duyar ve akademik araştırmaları başlatırlarsa, üniversite STK arasındaki ilişki gelişmeye başlayacak. Özellikle yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin bu alanda saha çalışmalarına başlamaları çok önemli işbirliği ve uzun vadeli proje çalışmalarını başlatacaktır. Nihayetinde akademik bulgu ve tespitler ile medya ve siyaset gündeminde konu daha sık ele alınarak siyasetçilerin bu alana daha fazla eğilmelerini sağlayacak.
Lisansüstü programlarını açma kararını nasıl verdiniz? Program hakkında bilgi alabilir miyiz?
STK’lar konusundaki akademik çalışmaların yetersizliği, bu alandaki farkındalık ve bilinç düzeyinin çok düşük olması ve STK’ların etkin yönetilmesi için uzman ekiplerin yetiştirilmesi gibi gereklilikler üzerine üniversitemizde bu alanda bir yüksek lisans programı açılmıştır. Marmara Üniversitesi, yüksek lisans ve doktora eğitimi konusunda ülkemizin en önde gelen kurumlarından birisi ve özellikle yeni kurduğumuz bölümde oldukça yetkin bir kadro ile çalışacağız. Ayrıca bu alanda bir doktora programı da açmayı hedefliyoruz.
‘Daha programa başlamadan STK’larla işbirliğine girdik’
Programa talep nasıl? Programı tamamlayan öğrencilerden ne bekliyorsunuz? Tamamlayanlar neler yapıyorlar?
2016 Eylülü’nde ilk öğrencilerimizle derslere başlayacağız. Sınavlar ve mülakatlar haziran sonu ve temmuz başında gerçekleşecek. Yani henüz talep konusunda bir net bilgiye sahip değiliz. Ayrıca bu konu ile üniversitemizin sosyal bilimler enstitüsü bağımsız bir kurum olarak ilgileniyor. Ancak bazı gönüllü STK temsilcileri programımızın önem ve gereğine inandıkları için sosyal medyada programımızın tanıtımını yapıyorlar. Yani daha program başlamadan STK’larla işbirliğine girdik sayılır ve bu yöndeki ilgi bizleri gerçekten memnun etti.
Yönetişim ve Sivil Toplum Kuruluşları adlı yüksek lisans programı ile bu alandaki boşluğun doldurulması hedeflenmekte; STK yapılanmalarında yönetici olarak görev alacak veya proje odaklı çalışacak destek ekiplerinin yetiştirilmesi amaçlanıyor.
Programın içeriğini oluştururken sivil toplum dünyasıyla ortak çalışmalar yapıldı mı? Program içerisinde STK’lar ile işbirliği yapılıyor mu?
Açılan bu programın, Marmara Üniversitesi’nde halen yürütülmekte olan diğer yüksek lisans programlarla işbirliği öğretim üyelerinin bilgi ve deneyimlerinden faydalanmak şeklinde olacak. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından yürütülen yüksek lisans programlarında ders veren öğretim üyelerinin, açılması önerilen programda kendi çalışma alanları ile ilgili konularda ders vermeleri ve danışmanlık yapmaları planlandı. Özellikle Enstitümüz bünyesinde faaliyette bulunan Çalışma Ekonomisi, Yönetim ve Çalışma Psikolojisi, Yönetim ve Organizasyon, Stratejik Marka Yönetimi, Uluslararası İlişkiler, Siyaset ve Sosyal Bilimler, İnsan Kaynakları Yönetimi ve Gelişimi, Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim ve Küresel Şehirler ve İstanbul Araştırmaları programlarıyla yakın işbirliği içinde olacak. Açılması önerilen programın ilk iki dönemi için Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim Yüksek Lisans Programı ile Küresel Şehirler ve İstanbul Araştırmaları Yüksek Lisans Programları ile stratejik işbirliği ve ortak eylem planları kararlaştırıldı.
Stratejik yönetim, özel sektörde olduğu gibi kamu sektöründe ve üçüncü sektör olarak ifade edilen STK’larda kurumsal kapasitenin geliştirilmesi ve kurumsal hedeflerin etkin olarak uygulanabilmesi için başvurulması zorunlu yönetsel teknik ve becerileri sunmakta. Nitekim Yeni Kamu Yönetimi Modeli (New Public Management Model) ile özel sektörde başarı ile uygulanan stratejik yönetim tekniklerinin kamu yönetiminde de uygulanması öngörülmüş ve bu yönde önemli başarılar elde edildi. Ancak bu yönetsel tekniklerin desteği ile STK’ların da kurumsal kapasitelerinin artırılması ve etkin yönetilebilmesi adına kayda değer adımlar henüz atılamamıştır. Açılması hedeflenen bu yüksek lisans programı ile üniversite olarak, bu alanda önemli bir sosyal sorumluluk projesinin hayata geçirilmesi düşünülmekte.
Program hakkında ayrıntılı bilgiye ulaşmak için tıklayınız
Bizi Takip Edin