Fikir savunuculuğunda yapılan yaygın hatalar

28 Nisan 2016
Türkiye, Orta Doğu, savunma, güvenlik çatışma ve din üzerine çalışmalar yapan akademisyen Ziya Meral’in, insan hakları, dış siyaset, savunma ve güvenlik konularında profesyonel savunuculuk tecrübelerinden yola çıkarak kaleme aldığı yazı, fikir savunuculuğunda yapılan yaygın hatalara değiniyor.   Ziya Meral Akademisyen, Tarihsel Analiz ve Çatışma Araştırmaları Merkezi 21’inci yüzyıl, sade yurttaşların inandıkları bir dava ve tutkulu oldukları […]

Türkiye, Orta Doğu, savunma, güvenlik çatışma ve din üzerine çalışmalar yapan akademisyen Ziya Meral’in, insan hakları, dış siyaset, savunma ve güvenlik konularında profesyonel savunuculuk tecrübelerinden yola çıkarak kaleme aldığı yazı, fikir savunuculuğunda yapılan yaygın hatalara değiniyor.

 

Ziya Meral Akademisyen, Tarihsel Analiz ve Çatışma Araştırmaları Merkezi

21’inci yüzyıl, sade yurttaşların inandıkları bir dava ve tutkulu oldukları bir mesele için savunuculuk yapmalarına eşsiz imkanlar sunuyor. Bu yüzyıl sivil toplum kuruluşlarının, küçük menfaat gruplarının ve bireysel kampanyaların yüzyılı. Birçoğu bu bitap düşmüş gezegeni ıslah etmeye katkıda bulunma konusunda oldukça başarılı işler yapıyor. Fakat birçoğu da savunuculuklarındaki refleks eksikliğinin, bu durumun hangi istenmeyen mesajları verdiğinin ve bazı zamanlar çabalarının nasıl geri teptiğinin mağduriyetini yaşıyor.

İnsan hakları, dış siyaset, savunma ve güvenlik konularında profesyonel savunuculukta geçirdiğim on yıllık sürenin ardından kendi hatalarımdan öğrendiğim ve başkalarının yaşadığına şahit olduğum temel derslerin altını çizmeme izin verin.

Politikaları değiştiren ve anlamlı kampanyalar yapmayı sağlayan ne şiirdir, ne duygular, yalnızca gerçeklerdir

Eğer ortada bir mesele olduğunu ileri sürüyorsanız, bunu kanıtlayın, ispat edin ve arkasında bir şüphe bırakmayacak şekilde bunun iletişimini yapın. Kötü argümanlar, gösterişli istemler ve kötü üretilen brifingler sadece itibarı zayıflatır ve şüphe ve eleştiri kapılarını açar. Eğer resmi bir kurum veya bir hükümetle karşı karşıyaysanız bu durum çok olasıdır. Haklı olabilirsiniz, ama davanızı oluşturmak için elinizden geleni yapmazsanız onlar da sizin parmak bastığınız noktaları kolayca göreceleştirebilir ve size kale almayabilirler.

Stratejiniz olsun

Eğer dikkatlice düşünülmüş adımları ve hedefleri içermiyorsa toplantılar, üst düzey resmi makamlarla fotoğraflar veya elinize geçen her e-posta adresine gönderilen öfkeli basın bildirileri hiçbir işe yaramaz. Hepimiz dünyada barış ve insanlık için iyilik istiyoruz ve hiç kimsenin karşılaştığımız karmaşık sorunları tek başına çözmeye gücü yok. Yoksulluğun, savaşların ve insan hakları suistimallerinin sonunu getirecek uzun vadeli bir vizyonunuz olabilir, fakat çabalarınızın bir anlamı olması için öngörünüzde başarılabilir, somut ve stratejik adımlara odaklanmalısınız. Bir dava için harekete geçmeden önce durun, düşünün ve uzun vadeli bir oyun planı yapın. Genellikle en etkili stratejiler, sessiz ve gerçekleşmesi uzun zaman alan ve kapalı kapılar ardında olanlardır. Kamusal kampanya yapmanın tehlikeli noktalarını bilin ve umuma açık olma durumunu en optimum düzeyde tutun. Bu durum iki ucu keskin bir kılıçtır ve bazı zamanlar uzun dönemli değişiklikleri engelleyebilir.

Savunuculuk hedeflerinizi iyi çalışın

Bulduğunuz her kapıyı çalmak veya resmi bir titri olan herkesle tanışmak savunuculuk değildir, ancak sonucu bir yere varmayan, hiçbir şey değiştirmeyen ya da başarmayan toplantılarla geçen yoğun bir hafta geçirmiş olursunuz. Meseleniz hakkında bir değişiklik yaratabilecek resmi kişileri ve kurumları tespit edin. Gitmek istediğiniz bünyedeki en yüksek rütbeli kişiyle tanışmanız gerektiği hatasına düşmeyin. Uygulanabilir kararlar alanlar ve somut talepler üzerine hızlıca harekete geçenler genellikle bu yüksek rütbeli kişilerin danışmanları ve orta düzey yöneticileridir. İlişkiler savunuculukta her şey demektir, bir araç olarak değil, bir sonuç olarak. Savunuculuk hedeflerinizin güvenini ve dostluğunu kazanmak için çok çalışın ve mükemmel bilgiler, tarafsız danışmanlık ve araştırma tabanlı uzman görüşleri sunarak bu güveni ve dostluğu sürdürmek için daha çok çalışın.

Dünyayla ilgili olan kafa karışıklığınızı tanıştığınız ilk yetkiliye yansıtmayın

Etkileyici bir ismi olan resmi bir binaya girdiğinizde kalbinizin heyecandan titrediğini hissedebilirsiniz. İçerde oturan, sizin söylemek istediklerinizi daha önce hiç duymamış ve isteği ya da etiği olmayan yetkilileri sarsacak ve onlara sitem edecek Birleşmiş Milletler modeli uzun bir konuşma hazırlamışsınızdır. Ama gerçekte o binaların içi sizin gibi insanlarla doludur: insan, ahlaklı, bir değişiklik yapma konusunda oldukça tutkulu insanlar. Akademisyenlerin ve aktivistlerin sürekli olarak yetkililere sitem ettikleri ve onlara öfkeli bir şekilde meydan okudukları birçok toplantıda bulundum, hepsi de değişim için savunuculuk yaptıklarını düşünüyorlardı. Bu tarz olgunlaşmamış yaklaşımlar size kendinizi iyi hissettirebilir, ama bu yaklaşımlar çalışmak istediğiniz kişilerin kapılarını size kapatabilir. Savunuculuk bir terapi seansı değildir, diplomasinin sofistike bir biçimidir. Ölçülü davranışlar, saygı, tevazu ve ne zaman konuşulacağını, en önemlisi de ne zaman susulacağını bilme yetisi gerektirir.

Savunduğunuzu iddia ettiğiniz insanları dahil edin ve onlara saygı duyun

Savunmasız insanlar için kampanya yaptığını iddia eden ama onların sesini ve taleplerini dahil etmeyen, organizasyonlarda ve kampanyalarda onlara yer vermeyen insanları görmek her zaman oldukça heves kırıcı olmuştur. Aynı zamanda kampanya yaptığınız insanların iznini ve desteğini almadan kampanya yapmak son derece ahlak dışıdır. Savunuculuğunuzun onlara daha çok acı vereceği, onların acılarını göreceleştireceği veya onları zor bir duruma düşüreceği üzerine ahlaki açıdan düşünülmediği zaman savunuculuk, yardım etmek istediği insanlara değil yalnızca savunucuların işine yarayan zararlı bir gösteriye dönüşür.

Egolarınızı, siyasetinizi ve ideolojilerinizi evde bırakın

Eğer insani bir amaç uğruna kaygılarınızı dile getirme iddianız varsa, her ne yapıyor veya neden yapıyorsanız yaptıklarınızın kendiniz, iç politikanız veya ideolojileriniz için değil bu amaç uğruna olduğundan emin olun. Herhangi bir iç siyaset skoru elde etmek için içinden cımbızla seçim yapılan bir iç siyaset gündemi kadar savunuculuğu sarsan ve dünyadaki insanların çektikleri acıları göreceleştiren başka bir şey yoktur. Yapısı sadece kendileri, şöhretleri, önemleri ve büyük masadaki yerleri üzerine olan savunuculukların yaptığı kadar başka hiçbir şey hayırseverliği bu denli öldüremez. Kendi reklamını yapmak savunuculuk değildir, sadece hayırseverlik hedeflerini kullanarak kendi reklamını yapmaktır. Motivasyonunuzu test etmek için kendinize şu soruyu sorun: Eğer harika bir şey olursa bunun için alenen itibar görmemeye razı mıyım? İnançları, değerleri ve ideolojileri benden farklı olan insanlarla birlikte çalışmaya ve savunuculuk yapmaya razı mıyım? Tüm o karışıklıktan ve sahne ışıklarından uzak durmaya razı mıyım? Eğer bu sorulara ‘evet’ cevabı veremiyorsanız, o zaman durmalı ve motivasyonlarınızı derin ve uzunca düşünmelisiniz. Cevaplarınız etrafınızdaki insanlar için hemen hemen her zaman hali hazırda anlaşılır olacaktır.

Büyük fırsatlar beraberinde büyük sorumluluklar getirir. Gitgide dünyada olanları etkilemek için daha çok fırsatlarımız olacak, ama doğru değerlendirilmediği takdirde bu fırsatlar sadece çöpe gitmekle kalmaz, aynı zamanda zararlı olabilir ve ciddi ahlaki sorunlar doğurabilir. Bu nedenle, iyi bir savunucu neredeyse her zaman kendi kendini eleştirebilen, tedbirli olan ve çabalarının gerçekten bir anlamı olduğundan emin olandır.

Sivil Sayfalar’ın çevirisiyle yayınlanan yazının orijinal metnine ulaşmak için tıklayınız

Fotoğraf Kaynak