Rakamlarla Türkiye’de kadının ekonomik güçlenmesi
Kadının ekonomik statüsü söz konusu olduğunda hem akademi hem sivil toplum iki alandan sıkça bahsediyor: kadının katılabildiği ölçüde var olduğu “çalışma yaşamı” ve daimi vardiya “ev içi işler”. Ancak rakamlar, Türkiye’de kadının ekonomik hayattaki ve aile içindeki rolünün güçlenmesi konusunda mevcut durumun gelişmesi gerekliliğini ortaya koyuyor. Bu iki alan arasında kadın olmaya dair resmi istatistikler ve […]
Kadının ekonomik statüsü söz konusu olduğunda hem akademi hem sivil toplum iki alandan sıkça bahsediyor: kadının katılabildiği ölçüde var olduğu “çalışma yaşamı” ve daimi vardiya “ev içi işler”. Ancak rakamlar, Türkiye’de kadının ekonomik hayattaki ve aile içindeki rolünün güçlenmesi konusunda mevcut durumun gelişmesi gerekliliğini ortaya koyuyor. Bu iki alan arasında kadın olmaya dair resmi istatistikler ve niteliksel çalışmalardan derlediğimiz verileri sunuyoruz.
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ
Türkiye, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama konusunda oldukça geride.
NÜFUS
Türkiye nüfusunun %49,8’i kadın. Nüfusun yarısını oluşturan kadınlar eğitimde ve iş yaşamında erkekler kadar varlık gösteremiyor.
EĞİTİM
Genç kadınların eğitim düzeyi artıyor. Ancak yetişkin nüfusta kadınların %10’una yakını okuryazar değil, eğitim düzeyi halen erkeklerden düşük.
Eğitim düzeyi yüksek olsa bile kadınların işgücüne katılımı yine erkeklerin gerisinde.
AİLE VE ÜCRETSİZ EMEK
Ev içi iş yükü eşler arasında eşit paylaşılmıyor. Hanede ev işlerinin neredeyse tamamı kadınlar/anneler tarafından gerçekleştiriliyor.
Türkiye’de küçük çocukların bakımını sadece kadınlar üstleniyor. Kreş ve gündüz bakım hizmetlerinden faydalanan yok denecek kadar az.
Ev işleri, çocuk, yaşlı, engelli ve hasta bakımı işlerinin neredeyse tamamını üstlenen kadınlar için bu işlerin sürdürülmesi öncelik haline geliyor. [1]
Kadınlar için evde olmak bir tercihten ziyade zorunluluğa dönüşüyor [2], kadınlar çalışmayı gündemlerine al(a)mıyor.
- Çalışan annelerin %30 kendini suçlu ve yetersiz hissediyor. [3]
- Annelerin %60’ı zorunda olmadığı sürece çalışmıyor. [4]
- Kadınlar eşlerinin işsiz kalması durumunda hane gelirine katkıda bulunmak için ücretli çalışmayı düşünüyor. [5]
İSTİHDAM
Türkiye’de kadınların yer aldıkları mesleklerde tarım ve nitelik gerektirmeyen işler başı çekiyor.
Enformel sektörün birincil işgücü kadınlar. Kadınların kayıt dışı istihdamda en çok yer aldığı iki alan ise: tarım ve ev eksenli çalışma.
- Tarımda çalışan kadınların %80’i kayıt dışı [6], %66’sı ücretsiz aile işçisi [7],
- Ev eksenli çalışan kadınların %69’u kayıt dışı olarak çalışıyor. [8]
Son 10 yılda kentte kadın istihdamında ev eksenli işlerin oranı arttı.
- 2004’te kentte çalışan kadınların %8.6’sının, 2009’da 10.3’ünün, 2013’te 12.5’inin iş yeri evidir. [9]
Yüksek eğitimli ve vasıflı kadınlar kentte profesyonel mesleklerde kısmen varlık gösterse de profesyonel işlerde çalışan kadın oranı oldukça düşük.
- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın verilerine göre profesyonel çalışanların %43’ü [10], İŞKUR verilerine göre ise %37’si [11] kadın.
- Ancak, profesyonel mesleklerin kadın istihdamındaki payı yalnız %13 [12]
Kadın çalışan sayısının fazla olduğu sektörlerde bile kadınlar yönetici pozisyonlarına gelemiyor.
- Kamu ve özel sektörde tüm kademelerde kadın yönetici oranı %12.2.[13]
- Bankacılık sektörlerinde kadın çalışan sayısı fazla olsa da yönetici kademelerde kadınlar daha az yer almaktadır.
- Bankacılık sektöründe çalışanların %51.7’si kadın. [14]
- Ancak Türkiye’de sadece beş bankanın genel müdürlük pozisyonunda kadın yönetici vardır. [15]
EKONOMİK KAZANÇ
- Türkiye, tam zamanlı çalışanlar için “Toplumsal Cinsiyete Dayalı Ücret Farklılığının” en yüksek olduğu OECD ülkelerinden. [16]
- Türkiye %20.1
- OECD Ortalaması %15.5
Hem nitelikli hem de nitelik gerektirmeyen işlerde çalışan kadınlar, aynı işte çalışan erkeklerden daha az kazanıyor.
Cinsiyete dayalı ücret farklılıklarındaki tek istisna ise yöneticiler. Sadece yönetici kadınlar erkek meslektaşlarından fazla kazanca erişebiliyor (tabi yönetici olmanın önündeki engelleri aşabildikleri takdirde).
- Kadın yöneticilerin yıllık ortalama brüt kazancı erkek meslektaşlarından %9 fazla. [17]
Kadın erkek arasındaki ücret eşitsizliği toplumda kabul görüyor. Kadının erkekten fazla kazanması kadının şiddet görme olasılığını artırıyor.
- Erkeklerin %52’si, kadınların ise %45’i “kadın, kocasından daha fazla para kazanıyorsa, bu durum evlilikte sorunlara yol açar” görüşünde. [18]
- Kadının eşinden daha fazla gelirinin olması, kadının eşinden şiddet görme olasılığını 2 kat arttırıyor. [19]
Rakamlarla Türkiye’de Kadının Ekonomik Güçlenmesi Sivil Sayfalar tarafından görselleştirilmiştir.
Bizi Takip Edin