Ekonomik büyüme ve sosyal gelişime kadın şartı
Kadınların istihdama ve üst yönetime katılımlarının ekonomik büyümenin ve şirketlerin kârlılık artışlarının kapılarını açtığına, sosyal alanda ilerlemeye katkı yaptığına dair dünyada ve Türkiye’de araştırmalar artıyor. ABD’den İran’a tüm ekonomiler ve liderler kadını istihdama çekme çabasında. Hillary Clinton başkan adayı olarak yaptığı seçim konuşmalarında ekonomi vizyonunu anlatırken kadınların ekonomiye katılımının öneminin altını çizip, son 40 yılda […]
Kadınların istihdama ve üst yönetime katılımlarının ekonomik büyümenin ve şirketlerin kârlılık artışlarının kapılarını açtığına, sosyal alanda ilerlemeye katkı yaptığına dair dünyada ve Türkiye’de araştırmalar artıyor. ABD’den İran’a tüm ekonomiler ve liderler kadını istihdama çekme çabasında.
Hillary Clinton başkan adayı olarak yaptığı seçim konuşmalarında ekonomi vizyonunu anlatırken kadınların ekonomiye katılımının öneminin altını çizip, son 40 yılda kadınların ABD’de ekonomiye katılması ile 3,5 trilyon $’lık ekonomik büyüme yakalandığına vurgu yapmıştı. Dünyanın bir diğer ucundaki İran’ın Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 2016 yılının başında katıldığı bir konferansta, “Çocuk yetiştirmek, kadının olduğu kadar erkeklerin de işidir. İstihdam dünyası iki cinsiyete de açık olmalıdır”[1] diyerek, hem kadının istihdama katılmasındaki en önemli engellerden birine vurgu yapmış, hem de kadının iş gücüne katılmasını destekleyen pozisyonunu ortaya koymuştu. IMF Başkanı Christine Lagarde, 2015’in Eylül ayında Ankara’da W-20 (Women’s 20/Kadın 20) zirvesinde G-20’nin 2025 yılında kadınların iş gücüne katılımındaki boşluğun %25 oranında azaltılması için verdiği taahhüte dikkat çekmiş ve bunun öneminin de sadece ahlaki boyutuna değil, öncelikle ekonomik boyutuna değinmişti.
Türkiye kadın istihdamında OECD ülkelerinin sonuncusu
Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı %34, bu oran erkeklerde %77.[2] Türkiye, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri içinde kadın istihdamında son sırada yer alıyor. Kadın istihdamında Türkiye’ye en yakın ülke yüzde 47,8 ile Meksika olurken, OECD ülkelerinin ortalaması ise yüzde 62,3. 10. Kalkınma Planı “kadınların işgücüne katılım ve istihdam oranlarının (2014-2018) plan dönemi sonunda sırasıyla yüzde 34,9 ve 2023’de ise yüzde 38’e yükseltilmesi”ni hedefliyor.[3]
Peki bu oranın artması neden bu kadar önemli? Lagarde’ın söylediği ve Clinton’ın önemini vurguladığı gibi kadınların ekonomiye katılımının olumlu etkileri, bu konuda yapılan hesaplara bakılırsa azımsanamayacak kadar ciddi boyutlarda. Kadınların etkisinin hesaplamaları iki boyutta ele alınıyor, hem mikro ölçekte, şirketlerin karlılıkları ölçülerek; hem de ülke ekonomilerinin GSYİH (Gayrisafi Yurtiçi Hasıla) oranlarına yaptıkları katkılar incelenerek.
Üst yönetimde ne kadar çok kadın o kadar yüksek finansal performans
Kadınların şirketin yönetim kurullarında yer alması şirketin organizasyon açısından ve finansal açıdan iyileşmesi ile sonuçlandığını bir danışmanlık şirketi olan McKinsey & Company araştırması ile kanıtlıyor. Geliştirdikleri bir yöntem ile hesap verilebilirlik, kabiliyet gibi 9 farklı boyutta organizasyonun başarısını ölçümlüyorlar. Üst yönetim seviyesinde üç ya da daha fazla kadın yöneticiye sahip olan şirketler her organizasyonel boyut için, yönetiminde hiç kadın yönetici olmayan şirketlere göre daha yüksek puan alıyor. Aynı şekilde, üst yönetimlerinde daha yüksek oranda kadın olan şirketlerin finansal performanslarının da daha yüksek olduğu ortaya çıkıyor.[4] Yine McKinsey & Company tarafından 2015 yılında Kanada, Latin Amerika, İngiltere ve ABD’deki şirketlerle yapılan bir araştırma ulusal seviyede aynı alanda faaliyet gösteren şirketleri finansal getirisine göre sıralıyor. Sonrasında cinsiyet çeşitliliği konusunda en üstteki çeyrekte olan şirketlerin, finansal getiri medyanlarına göre %15 daha fazla getirisi olduğu görülüyor.[5] Uluslararası Finans Kurumu (IFC, International Finance Corporation) da raporunda yer verdiği bir çalışmayla kadın yöneticilerin varlığının fazla finansal getiri ile pozitif ilişkisi olduğuna işaret ediyor. ABD’deki ilk 500 şirket ile yapılan bu çalışmada, en az 3 kadın yönetim kurulu üyesi olan şirketlerin yönetim kurulunda sadece erkek olan şirketlere göre yüzde 60 daha fazla yatırım karlılığı olduğunu gösteriyor.[6]
Kadınların iş gücüne katılımlarının ülke ekonomilerine yansıması da azımsanmayacak miktarlarda. Kadınların ekonomiye erkeklerle aynı oranda katıldığı senaryoda, her şeyin aynı gitmesi senaryosu ile karşılaştırıldığında, 2025 yılında küresel GSYİH’ya yaklaşık 28 trilyon dolar ekleneceği (%26 artış) savunuluyor. Bu artış yaklaşık olarak ABD ile Çin ekonomilerinin toplam büyüklüğü kadar.[7] Ülkeler bazında bakacak olursak, Lagarde, yukarıda değindiğim konuşmasında, kadın çalışan seviyesinin erkeklerle aynı seviyeye geldiği durumda, ABD’de GSYİH’nın %5, Japonya’nın %9, Hindistan’nın ise %27 yükseleceğinin altını çiziyor.[8] Başka bir araştırma, yine aynı koşullar sağlandığında Birleşik Arap Emirlikleri’nde GSYİH’nın %12, Mısır’ın %34 yükseleceğini gösteriyor.[9] OECD ise kadın ve erkeklerin iş gücüne katılım oranlarının birbirine yaklaşması durumunda, 2030 yılı itibariyle Türkiye’nin de dahil olduğu tüm OECD ülkelerinin toplam ekonomilerinde %12’lik potansiyel bir kazanç sağlanacağını öngörüyor.[10]
Kadınların istihdama katılımının yaratacağı olumlu değişiklikler
Türkiye tek başına ele alındığında da kadınların ekonomiye katılımı milli gelirde önemli farklılığa yol açıyor. Türkiye 2023’e kadar kadınların işgücüne katılımını %38’e çıkarabilmeyi hedefliyor. TEPAV yürüttüğü çalışmada, erkeklerin işgücüne katılımının hali hazırdaki seviyesinde kalacağı, kadınların katılımının ise aşamalı olarak 2023’e kadar yüzde 38’e yükseleceği varsayımı ile yaptığı hesaplamalara göre kişi başına reel GSYİH’nın, yüzde 5.6 oranında artış göstermesinin mümkün olduğunu söylüyor. Katılım aşamalı olarak yüzde 50’ye yükselir ise, kişi başı reel GSYİH’nın yüzde 12 oranında artmasına, katılımın OECD ortalamasına yükselmesi ise kişi başı reel GSYİH’nın yüzde 17.5 oranında artmasına yol açacağını ortaya koyuyor.[11]
Kadının istihdama katılımının olumlu etkilerini sadece ekonomik fayda ile çerçevelendirmek elbette ki sınırlı bir bakış açısı sunacak. Zira, kadınların ekonomik hayata katılımı, sosyal yaşama katılımlarını da beraberinde getirmekte. Erkeklerle eşit hak, fırsat ve kaynaklara sahip olacak kadınların istihdama katılımlarının; toplumsal hayatın her alanında karar alma ve çalışma biçimlerini değiştireceği, kadınların siyasete daha fazla katılıp, hak mücadelelerinde daha fazla söz sahibi olduğunda bu alanlardaki gelişimi de etkileme potansiyellerinin yüksek olduğunu söylemek yanlış olmayacak.
Kadınların istihdama katılımının beraberinde getireceği olumlu değişikliklere çok kısaca değinirken diğer yandan da bu konuda, Türkiye’nin daha gidecek uzun bir yolunun olduğunu belirtmek gerek. Zira, Türkiye’de kadınların %65’i, erkeklerin %61’i kadınların asli görevlerinin çocuk bakımı ve ev işleri olduğunu ifade etmiş. TÜİK’in yaptığı bir anket çalışmasına dayanan bu sonuçlar, gidilecek bu yolun çetrefilli olabileceğinin sinyallerini veriyor.
[1] http://www.radikal.com.tr/dunya/ruhani-cocuk-yetistirmek-kadinin-oldugu-kadar-erkegin-de-isidir-1506708/
[2] TÜİK (2014) İş gücü İstatistikleri
[3] https://anahtar.sanayi.gov.tr/tr/news/kadinlarin-ekonomideki-yeri-ve-onemi/1968
[4] “Women Matter”, 2007, file:///C:/Users/Betigul/Downloads/Women_matter_oct2007_english%20(1).pdf
[5] “Why Diversity Matters” McKinsey http://www.mckinsey.com/insights/organization/why_diversity_matters
[6] Catalyst, The Bottom Line: Corporate Performance and Women’s Representation on Boards, 2011: www.catalyst.org/file/445/ the_bottom_line_corporate_performance_and_women%27s_ representation_on_boards_%282004-2008%29.pdf, Investing in Women’s Employment, IFC http://www.skillsforemployment.org/wcmstest4/groups/skills/documents/skpcontent/ddrf/mtix/~edisp/wcmstest4_121248.pdf
[7] McKinsey Global Institute (2015) The Power of Parity: How Advancing Women’s Equality Can Add 12$ Trillion to Global Growth. http://www.mckinsey.com/global-themes/employment-and-growth/how-advancing-womens-equality-can-add-12-trillion-to-global-growth
[8] Delivering on the Promise of 2025, Christine Lagarde, https://www.imf.org/external/np/speeches/2015/090615.htm
[9] “Women, Work and the Economy: Macroeconomic Gains from Gender Equity”, 2013, https://www.imf.org/external/pubs/ft/sdn/2013/sdn1310.pdf
[10] Thévenon, O., et al. (2012), “Effects of Reducing Gender Gaps in Education and Labour Force Participation on Economic Growth in the OECD”, OECD Social, Employment and Migration Working Papers, No. 138, OECD Publishing, Paris.
[11] TEPAV (2013) Türkiye’yi Kadınlar Büyütebilir mi? http://www.tepav.org.tr/upload/files/1361452044-2.Turkiye_yi_Kadinlar_Buyutebilir_mi.pdf
Bizi Takip Edin