Taş ocaklarının doğa katliamını arılar durdurabilir

08 Şubat 2016
Finike’nin Gökçeyaka, Alacadağ, Adala, Kızılcık gibi yaylalarının da bulunduğu yüzlerce yıllık sedir ve kızılçam ağaçlarıyla kaplı ormanlık alanda 13 ayrı taş ve mermer ocağı faaliyet gösteriyor. Köylüler bu ocaklara karşı, bal üretimiyle mücadele etmeyi planlıyor. Antalya’nın Finike İlçesi’ne bağlı Alacadağ’daki Kızılcık Yaylası’nda, sedir ve kızılçam ağaçlarından oluşan ormanlık alandaki taş ocaklarının doğadaki tahribatına karşı köylüler […]

Finike’nin Gökçeyaka, Alacadağ, Adala, Kızılcık gibi yaylalarının da bulunduğu yüzlerce yıllık sedir ve kızılçam ağaçlarıyla kaplı ormanlık alanda 13 ayrı taş ve mermer ocağı faaliyet gösteriyor. Köylüler bu ocaklara karşı, bal üretimiyle mücadele etmeyi planlıyor.

Antalya’nın Finike İlçesi’ne bağlı Alacadağ’daki Kızılcık Yaylası’nda, sedir ve kızılçam ağaçlarından oluşan ormanlık alandaki taş ocaklarının doğadaki tahribatına karşı köylüler harekete geçti: Sadece bu bölgedeki ağaçlarda yılın 12 ayı görülebilen Basra salgısından bal üretimi yapılacak.

Finike’nin Gökçeyaka, Alacadağ, Adala, Kızılcık gibi yaylalarının da bulunduğu yüzlerce yıllık sedir ve kızılçam ağaçlarıyla kaplı ormanlık alanda 13 ayrı taş ve mermer ocağı faaliyet gösteriyor. Taş ocakları için sedir ve kızılçamların kesildiği bu ormanlarda, hem görüntü kirliliği yaşanıyor, hem de doğal yaşam yok ediliyor.

İLK DAVAYI KAZANDILAR

Asırlık çam ve sedir ağaçlarını korumak için mermer ocaklarına karşı çeşitli eylemlerin yanı sıra, hukuki mücadele de başlatan köylüler, açtıkları ilk davayı kazandı. Dünya mirası olarak kabul edilen ve koruma altında olduğu için bir tek dalını kırana dahi hapis cezası verilen sedir ağaçlarının taş ocakları tarafından kökünden kesilerek yok edildiği bölgede, geçen yıl ekim ayında Bartu Mermer adlı firmaya ait işletme ruhsatı ve izni, çevre koşulları dikkate alınmadığı gerekçesiyle Antalya 2’nci Bölge İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Köylüler diğer 12 taş ocağının işletme ve ruhsat iptalleri için de hukuki girişim yürütüyor.

BASRA SALGISINDAN BAL ÜRETİLECEK

Taş ocaklarını işleten firmaların yükümlülüklerini yerine getirmedikleri ve kanunsuz uygulamalarda bulundukları iddiasıyla Finike Kaymakamlığı başta olmak üzere, birçok makama yaptıkları başvurular sonuçsuz kalan köylüler, bu ilk hukuk zaferinin ardından yeni proje başlattı. Köylüler, küçükbaş hayvancılık ve narenciye üretiminin yaygın olduğu bölgede, sadece bu ormanlık alanda hem kış hem yaz dönemi görülebilen Basra salgısından bal üretimi için Orman Bölge Müdürlüğü, Antalya Arıcılar Birliği ve Devlet Su İşleri 13’üncü Bölge Müdürlüğü’ne projelerini sundu.

Bölgede yürütülecek Basra balı projesine ilişkin bilgi veren Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Derneği Taş Ocaklarıyla Mücadele Platformu sözcüsü Ali Ulvi Büyüknohutçu, “Bu bölgenin kendine has özelliği var. Arıcılıkta salgı balı dediğimiz çam ve sedir ağaçlarında olan ve Basra olarak adlandırılan bir canlı türü bulunuyor. Bu canlı türü kendisini 3 ila 5 yılda bir yeniler. Fakat bizim burada her sene yeniliyor. En kaliteli bal da zaten salgı balından yapılıyor” dedi.

NESİLLER BOYU SÜRECEK EKONOMİK DEĞER

Basra’nın ürettiği salgı arının balının temelini oluşturuyor. Çam veya sedirin kabuk aralarında yetişen Basra, çam ve sedirin özünü dışarı çıkartıyor. Arı onu alıp bal yapıyor.

Basra’nın diğer ormanlarda sadece yaz aylarında görülebildiğini belirten Büyüknohutçu, “Ağacın dalından kışın toprağa iner. Burada 12 ay ağacın dalında kalıyor. Kış Basrası en değerli Basra’dır. Bunun sürdürülebilir olması için Basralı ağaçların kesilmemesi gerekiyor. Bölgedeki orman yapısı zaten tamamıyla bu tür ağaçlardan oluşuyor. Mermer ocaklarının faaliyet gösterdiği ve kestiği ağaçlık alanlarda, bu özellikteki sedir ve çam ağaçları var. Basralı ağaçların kesilmesiyle bir defa para kazanılabilir. Taşı çıkartırsın, taş biter, çeker gidersin. Doğaya zarar verirsin. Ama Basralı ağacı korur, kesmezsen bölge halkı için nesiller boyu sürecek bir ekonomik değer yaratılabilir” diye konuştu.

ARICILIK EĞİTİMİ İÇİN PROJE YAPILDI

Hem bölgedeki taş ocaklarının doğayı yok etmesinin önüne geçmek, hem de bölge halkına ekonomik gelir sağlamayı amaçladıklarını belirten Büyüknohutçu, taş ocaklarının doğayı yok etmesini arıların önleyebileceğini söyledi.

Büyüknohutçu, projenin tüm bölge halkı tarafından uygulanması ve arıcılık eğitimleri verilmesini içeren projenin uygulanması için Orman Bölge Müdürlüğü, Antalya Arıcılar Birliği ve arıların su ihtiyacını karşılamak için de DSİ 13’üncü Bölge Müdürlüğü’ne başvuruların yapıldığını kaydetti.

Kaynak DHA