Mazlumder’den Nusaybin raporu
Mazlumder, Mardin Nusaybin’de meydana gelen hak ihlalleriyle ilgili gözlem raporunu yayınladı. Can kayıplarının da listelendiği raporda şu bilgilere yer verildi: Yasağın başladığı ilk günden itibaren, özellikle yukarda anılan dört mahallede su ve elektrik kesintileri de başlamış ve yasak süresince buralarda su ve elektrik verilmemiştir. Ana ikmal hatlarında çatışma nedeniyle tahribatlar oluşması uzun süreli kesintiye neden […]
Mazlumder, Mardin Nusaybin’de meydana gelen hak ihlalleriyle ilgili gözlem raporunu yayınladı.
Can kayıplarının da listelendiği raporda şu bilgilere yer verildi:
Yasağın başladığı ilk günden itibaren, özellikle yukarda anılan dört mahallede su ve elektrik kesintileri de başlamış ve yasak süresince buralarda su ve elektrik verilmemiştir. Ana ikmal hatlarında çatışma nedeniyle tahribatlar oluşması uzun süreli kesintiye neden olmuş olabilir, fakat mahalle sakinleri bu tahribatın kasıtlı olarak gerçekleştirildiğini düşünmektedir.
Özellikle yasağın kesintisiz sürdüğü dört mahallede, yasağa hazırlıksız yakalanan birçok ailenin bir süre sonra evlerinde yiyeceksiz kaldığı öğrenilmiştir. Yasak süresince dışarı çıkmak mümkün olmadığı için açlık riski yaşayan aileler olmuştur.
Hastaların hastaneye nakilleri güvenlik güçlerinin iznine tabi kılındığı için birçok hasta, hastaneye gidememiş ve tedavileri yapılamamıştır. Yatalak annesinin bakımını yalnız başına sürdüren ve psikiyatrik rahatsızlığı olduğu öğrenilen Emin Öz ise, polisten izin alamadığı için uzun süreli yasağa dayanamayıp intihar etmiştir.
Hendek ve barikat olmadığı için çatışma yaşanmayan ve bu nedenle güvenlik güçleri için emniyet riski olmayan mahallelerin halkı, güvenlik görevlilerinin öfkesi ve hakaretlerine muhatap olduğunu belirtmiştir.
İlçe dışına çıkmak istediğini telefonla polise bildiren bazı kişilerin, onay aldıktan sonra plakasını bildirdiği araçlarla hareket ederken polis tarafından durdurduktan sonra darp edildiği ve hakaret gördüğü öğrenilmiştir.
Yasağın sürdüğü dönem boyunca ağır silahlarla ve sert önlemlerle kuşatılmışlık hissi ilçe halkında yüksek düzeyde tedirginlik oluşturmuş ve güven duygularını sarsmıştır. İlçe halkının genel kanaati, sokağa çıkma yasağının toplu bir cezalandırma yöntemi olarak uzun süre yürürlükte tutulduğu yönündedir.
Birçok il ve ilçede uygulaması rutin ve sistematik hale getirilmiş olan sokağa çıkma yasaklarının söz konusu belde halkının özgürlük ve alanlarını ortadan kaldırdığı gibi en temel haklarını da kullanılamaz hale getiren kolektif cezalandırmaya dönüştüğü de ortadadır. Bu yasak nedeniyle, temel yaşamsal gereksinimlerin tedariki engellenmekte ve ihlallere maruz kalan yurttaşlar tamamen savunmasız kalmaktadır. İhlalleri gerçekleştiren kamu görevlilerine yönelik herhangi bir tahkikat yapılmaması cezasızlığın gitgide normalleşmesine ve ihlallerin yaygınlaşmasına neden olmaktadır.
Raporun tamamına ulaşmak için tıklayınız.
Bizi Takip Edin